Lenin'in Rusya'ya dönmesi konusuna gelirsek,bu dönüş Şubat burjuva devriminden sonra olmuştur. Sanırım Nisan ayı. Yani çarlık yıkılmış burjuva hükümet kurulmuştur. Kendini ML olarak nitelendiren bir kişinin Lenin'in Rusya'ya dönmesi konusunu ''devrim yapma zamanının geldiği''yolundaki açıklamanın dışında değerlendirmesi ciddiye alınacak bir tavır değildir. Lenin savaş sürerken ve halkın tepkileri en üst noktadayken ayaklanma çağrısının yapılması gerektiğini savunuyordu ve zaten Lenin'i bu düşüncenin dışında değerlendirebilmek mümkün değildir. Menşevik Martov'un sözünü çok yineliyorum ve gerçekten Lenin'i en iyi tanımlayan bir ifade: '' O rüyasında bile devrimi görür.'' Lenin budur. Leninizmi Marksizm'e bağlayan bağ da budur. Devrimi düşünmeyen, siyasal devrim perspektifi olmayan ve enternasyonal solculuk kılıfı adı altında sürekli kuyrukçuluk pazarlamaya çalışan bir anlayış neyi savunur görünürse görünsün bilimsel sosyalizmle, ML'le bir ilgisi yoktur. SF'de bu karşıtlığı doğrudan görebiliyoruz ama orada hiç olmazsa cılız da olsa karşı tepkiler de oluşabiliyor. SP ise bu kuyrukçu anlayışı ML olarak pazarlıyor.
Kısaca yine aynı şeyi söyleyeceğim,Sn.owert; yok birbirlerinden farkları, al birini vur öbürüne...
sayın melnur, o kadar şeyler varki anlatılacak halde değil. . SF 'nin o yanar dönerli formatı şimdilik değişti. Ve artık sonu gelmeye başladı da diyebilirim. Eğer forum egemeni bir gün isyan ederse:,çünkü bunu sık sık yapmakta ve yaptığı ile varlığını yaşattığı Forumun artık toprağa göme ile sonuçlandıracaktır.
Şu anda kürt ulusalcılara gidip gelirken en nihayet kürt ulusalcı olma yolunda karar kılmış gözükmekte. Buna neden olanlar nedir bilmiyorum ama ,hiç olmazsa böyle olması iyi bir şey olarak düşünüyorum. SF bundan böyle Kürt ulusalcıların egemenliğinde yürüyen forum olacaktır. Bu nereye kadar gider bilmiyorum çünkü kömünalcılarla şimdi tam tamına yüz yüze geleceklerdir. Yani gelecekte şu anda balayı yaşayan rus komünalcıları ile Kürt yanılsamalı kömünalcılar arasında bir kavgaya neden olacaktır.Demem o ki,şimdi balayı dönemidir.
Bu süreçten kim kazançlı çıkacaktır? Bana göre Kürtt ulusalcılar bu işten kazançlı çıkar. Nasıl ki HDP ile sonuçlanan BDP ile çatı parti hikayesiyle sosyalist unusurları kürt ulusalcıları kulanıyorsa,kullandıysa ve hala devam ediyorsa bura da da komünalcı denilen borga ,che ve hasan danışman kulanılmak istenmektedir.
Kürt hareketi paragmatiktir. Çıkarına bakar, icabında şeytanla birlikte sofraya oturur. Çünkü onun ilkesi ,kuralları yoktur. Kürt hareketti tek başına düştüğünü düşündüğü kuyudan çıkma derdindedir. Dün ulusalcıydı bugün anadolucu oldu ama bu anadoluculuk ne yazı ki hakim sınıflarla itifakla yürtülen anadoluculuk oldu. Egemen sınıfla itifakın kendisi için bir kurtuluş olarak görmektedir.
Bu ileti en son owert
tarafından 26.11.2013- 22:51 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Burada yazdıklarımın doğrudan kürt ulusal hareketiyle pek de ilgisi yok. Elbette kürt önderliğinin 80'lerden beri yürüttüğü mücadeleye bir sosyalist kayıtsız kalamaz ve kalmamalı. Sonuçta bir ulusal harekettir ve doğrularıyla ve yanlışlarıyla ve özellikle reel sosyalizmin çözülüşüyle de çok çetin koşullarda bir mücadele içindeler. Ve özellikle Öcalan'ın yakalanmasından sonraki ''savrulma''dan başlayarak bu harekete yönelik ciddi eleştiriler de getirilebilir. Hatta bu eleştirilerin dozu AKP'yle sürdürmeye çalıştıkları ''barış süreci'' kapsamında çok daha arttırılabilir. Ama ne olursa olsun kürt halkının büyük bir mücadele vermesi, kürt gençliğinin gerçekten o çetin coğrafya koşullarında inat ve ısrarla bir mücadeleyi ayakta tutması bir sosyalistin üstün körü eleştirilerinin dışında kalmalıdır. Yineleyeceksek, önderliğin siyasetlerine eleştiri getirmek hiç bir şekilde kürt halkının ve dağlarda ölümü göze almış bir kürt gençliğinin haklı taleplerini görmezlikten gelmemizi de asla gerektirmez. Yazmaya çalıştıkların, ve eleştirilerim bunların dışında kuyrukçu siyasetedir. Kuyrukçularadır. Sınıfsal mücadeleyi bir ulusal mücadelenin ardına takanlar ve çerçevede liboşlarla, sol döneklerle ve hatta şeriatçılarla aynı söylem ve eylem ortaklaşmasında olanlaradır. SF'de ve SP adı geçen kişiler bu aysbergin sadece görünen yüzüdür. HDK-HDP adı altında Türkiye solunun en azından bir kısmını ( çok büyük bir çoğunluğu, belkemiği bunun dışındadır ve zaten dışında olduğu için sosyal şoven veya neo-faşisttir!!) ve sempatizan kitleyi sol-sosyalizm mücadelesi adı altında kuyrukçu bir siyasete yöneltme çabalarınadır.
İkincisi, yine burada altı çizilmeye çalışıldığı gibi ML'in tarihe karıştığı safsatalarıyla Öcalan'ın ''demokratik komün'' veya ''demokratik özerklik'' gibi kavramlara yönelterek kendinden menkul bir sosyalizm-komünizm algısının ısrarla ve bilinçlice yürütülmeye çalışılmasınadır tepkim.
Gerisinin çok da önemli olduğunu düşünmüyorum. Gerçek yaşamda hem SF ve hem de SP'de olan bitenin bir yansıması yoktur. Türkiye sosyalist Hareketi kararlılıkla yürüyüşüne devam ediyor ve edecektir. Kürt halkının her türlü demokratik ve kültürel haklarını elbette savunarak ve elbette bu konularda gereken her türlü dayanışmayı da göstererek... Ama bu kadar. Bundan ötesi sosyalistlerin eleştirisine açık olacaktır. Lenin'den çok söz ediyorlar ve gerçekte Lenin'in desteği de bu kadardır. Bunun adı da ''negatif destek''tir ve bundan ötesi, hangi tonda ve hangi boyutta olursa olsun proleter mücadeleye karşıtlık pozisyonuna düşmektir.
Kürt hareketi paragmatiktir. Çıkarına bakar, icabında şeytanla birlikte sofraya oturur. Çünkü onun ilkesi ,kuralları yoktur. Kürt hareketti tek başına düştüğünü düşündüğü kuyudan çıkma derdindedir. Dün ulusalcıydı bugün anadolucu oldu ama bu anadoluculuk ne yazı ki hakim sınıflarla itifakla yürtülen anadoluculuk oldu. Egemen sınıfla itifakın kendisi için bir kurtuluş olarak görmektedir.
Sn.owert;
Sonuçta bir ulusal hareketten söz ediyorsak pragmatik olması da anlaşılabilir bir şey. ''Çıkarlarına bakması'' da anlaşılabilir; çünkü ilkesini o ''çıkarları'' oluşturuyor. Bence buralara çok da takılmamak gerek. Bu konuda söylenmesi gereken, kürt önderliğinin yüzünü sola çevirmesi olmalıdır. AKP'yle ''birlikteliğin'' kürt halkının yararına olmadığını sürekli dile getirmek gerek. Kürt siyasetinden bu süreçte bile zaman zaman bu tür çıkışlar da görebiliyoruz. Ama içinde bulundukları koşulların pek de kolay olmadığı ortada.
Yine tekrar olacak ama, burada daha da önemli olan kuyrukçu siyasetin solcu bir yaklaşım olmadığını açık seçik dile getirmek ve bu konuda ısrarcı olmaktır.
Bir başka önemli konu da, özellikle kürt ulusal hareketinin içinde bulunan kürt arkadaşlarımızın gereksiz ve yararsız bir şekilde Öcalan'ın açıklamalarını gerçek bir sosyalizm-komünizm gibi algılamaları veya öyle görünmek zorunda kalmalarıdır. ML'in reddiyesinden başlayarak sosyalizm-komünizm'in bilimsel temellerinin çarpıtılması ve buradan yola çıkılarak Türkiye Sosyalist Hareketine yöneltilen hoş olmayan ''eleştiriler'' sanalda bir kopukluğun oluşmasına da yol açıyor. Her ne kadar bu kopuş uzun bir zamandır var olsa da...
Türkiye'de komünizmin sorunlarının tartışılması, entellektüel bile olmayan bir takım küçük burjuva zavallıları tarafından yapılıyor. Bunlar yalnızca kaz kafalı değil, okuma alışkanlıkları bile yok. Ancak bu bile adamların zırvalarını açıklamaya yetmiyor. Açıkça ülkeye emperyalizmin müdahalesini desteklemek, buna çanak tutmak, Leninizm olarak nitelendiriliyorsa, bu sahtekarlıktan başka birşey değildir. Bu adamların zırvalarını bu kadar tartışmaya gerek var mı? Ulusal hareketler konusunda da esas olan, bu hareketlerin anti-emperyalist olması gerektiğidir. Eğer anti-emperyalist öz yoksa, bu hareketler zaten komünistlerin müttefiki olamaz. Bugün, yalnız Türkiye'de değil, tüm dünyada işçi sınıfı ve emekçiler, emperyalizmin kahredici üstünlüğü ve dayatmaları altında eziliyor, siyasi gündemi de emperyalizm belirliyor. Bu ortamda komünist hareketin gündeminde emperyalist kuşatmayla savaş olması gerekir. Emperyalizmin globalizminin kahredici yayılmacılığı ve her alanda üstünlüğü sürerken, sosyalist devrim zaten olası değildir.
Bu ileti en son yorum2006
tarafından 27.11.2013- 04:24 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
