SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Evet, ama yetmez!/Cemil Fuat Hendek           (gösterim sayısı: 6.527)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 11.12.2013- 14:16


Evet, ama yetmez!/Cemil Fuat Hendek

Haziran ayaklanmasının ilk günlerinde, ülkedeki siyasal gelişmeler üzerine en temel saptamalardan bir yazıldı duvarlara: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” AKP karanlığından kurtulmak isteyen milyonlara umut ve biraz da “garanti” veren bir saptama değil miydi bu?

Evet, ama yetmez! Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylerken, ne olacağına dair en ufak bir işaret vermezsen yetmez. AKP gericiliğinin, ülkeyi İslam faşizminin iktidarı altında ABD emperyalizminin uydusu haline getirmekte olduğunun farkına varmaya başlayan milyonlara, bundan sonul kurtuluş hedefini, ona varacak yolları göstermezsen yetmez!

Türkiye şimdi olağanüstü bir politikleşme sürecine girdi, giriyor. Giderek daha geniş çevreler politika tartışır oldu. Gözler açılıyor, kulakların pası gidiyor, diller çözülüyor. Sohbetlerin merkez konusu daha çok siyasal alana kayıyor. Böylece giderek daha çok insan AKP diktatörlüğüne son verilmesi gerektiğini anlamıyor mu?

Evet, ama yetmez! Bir iktidara son vermek gerektiğini anlamak önemlidir, ama yerine ne koyacağını bilmezsen bunun hiçbir anlamı olmaz. “AKP değil de şu parti olsun” demek çözüm olamaz. Hele bunun için meclis koltuklarını ısıtan sözde muhalefet partilerinin adını anmak, AKP karanlığına son vermek değil, onu başka bir maskeyle dolaşanlarla değiştirme yanılgısına düşmektir.

MHP’den bahsetmenin hiçbir anlamı yok. Hemen atlayalım. Milyonlarca insanın muhalefet yapmaya zorlamak için çabalamakta inat ettiği amalgama bakalım. CHP’nin durumu giderek açığa çıktı, daha da çıkacak. “Muhatap bulamadığı için” ABD seyahatini ertelemek zorunda kalan, en sonunda Gülen ağabeyinin icazetiyle, emperyalizmin bir başka hizmetkârı Kemal Derviş’in desteğiyle birilerini bulup gitmeyi başaran, seçim çalışmasını ABD’de yürüten, bu arada cemaatlere “bakın Erdoğan sizi bıraktı, ama ben varım” diyen bir başkan... Cemaatlerle iyi ilişkisini aklı sıra propaganda malzemesi yapan bir İstanbul belediye başkan adayı... ırkçısından, milliyetçisine ve her türden çıkar avcısına dek çok çeşitli amaçların yönetim kadrolarına yanyana tıkıştığı bir çuval... bunlar arasına sıkışmış ve ne yazık ki, bu amalgamın “sol” imaj sahibi olmasına katkıda bulunan az sayıda dürüst, iyi niyetli politikacı... ve yine çok, ama çok yazık ki, AKP’yi iktidardan alaşağı etmek için bu çuvaldan medet ummakta inat eden milyonlar. Bu insanlara, ortalıkta muhalefet yapıyormuş gibi dolaşan bu partiyle çözüme ulaşılamayacağı anlatılamazsa yetmez!

Ya Kürt ulusalcıları? Onlar da ne yazık ki, kendileri için statüko arayışını, “her ne bahasına olursa olsun; her kimle ortaklık olursa olsun” anlayışına dek genişlettikleri için, AKP diktatörlüğüne karşı güvenilir bir siyasal güç olmaktan çoktan çıkmış bulunuyorlar. Kürt ulusalcıları, kendi dar ulusal çıkarları için AKP’den yıllar boyu ABD emperyalizminin koltuk altına barınmış olan Barzani’ye dek uzanan bir koalisyonun ortağı olduklarını ilan ettiler. Üstelik, tüm dünyada yüz milyonlarca insanın gericiliğin karanlık örtüsü altında kalmasına neden olan Sünni İslam’ı da bölge halklarının çimentosu olarak kabul edeceklerini liderleri Öcalan’ın ağzından duyduk. BDP, artık Kürtlerin hak ve özgürlükler mücadelesinin çözümünü AKP’nin gerçekleştireceği beklentisine saplanmış, bu nedenle AKP gericiliğinin amaçladığı çoğu başlıkta ona destek olma anlaşmasına varmış bir “gayrı muhalif” parti konumuna düşmüştür.

Bunca yıldır hak ve özgürlükleri için mücadele eden, kanlarını akıtan, saflarından binlerce yoldaşını, akrabasını yitirmiş Kürt militanları bu politik kıvrımlarda saklı olan tuzakları fark etmiyor mu? Bu mücadelenin giderek emperyalizmin bölgedeki planlarına eklemlendiğini, dahası ona düğümlendiğini anlamaya başlamıyor mu? Bu saflarda içten içe bir huzursuzluk başlamadı mı?

Evet, ama yetmez! Kürt hareketi içinde “kol kırılır, yen içinde kalır” çerçevesinde tutulan tartışma, Kürt burjuvazisinin ve onunla birlikte gelen emperyalist etkileri kırmadıkça hiçbir işe yaramaz. PKK, sloganlarına “Halkların kardeşliği”nin en başta proletarya enternasyonalizmi temelinde gerçekleşecek “işçilerin kardeşliği”ni gösteren semboller katmadıkça; “özgürlük” ve “demokrasi” istemlerinin en başta hangi sınıf ve katmanlar için istendiğini açıkça ortaya koymadıkça, bu mücadelenin kent ve kırdaki Kürt emekçileri için hiçbir getirisi olmayacaktır. Bir zamanlar Kürtlerin özgürlük mücadelesine önderlik etmiş Marksist devrimci damar tekrar canlanmadıkça, Kürt Marksistleri bu mücadeleyi en başta Kürt işçi ve emekçilerini gerçek kurtuluşa götürecek yöne çevirmedikçe yetmez!

Ya iktidar cephesi? Sokağa çıkan milyonların adımlarından doğan büyük sarsıntı, iktidar güçleri arasında paniğe neden oldu, çatlaklar oluşturdu. Emperyalizmin hizmetindeki koalisyon ortakları, birbirine düştü. Taşeron “eşbaşkan” Tayyip taraftarlarıyla, patronlarına “hizmet”te ondan aşağı kalmayan takkeli Gülen taraftarları itişmeye başladılar. Bu çatışkı iktidardakilerin oyunlarını, dolaplarını ve böylece zaaflarını ortaya çıkarmıyor mu? Böylece AKP iktidarını zayıflatmıyor mu?

Evet, ama yetmez! Bunların aralarındaki anlaşmazlık uzlaşmaz bir çelişki gibi algılanamaz. AKP iktidarının bu yüzden çökeceği de beklenemez. Bu hizmetkârların önünde sonunda, herhangi bir şekilde anlaşmak zorundadırlar. Olmadı, ABD’li patronları bunlara “artık yeter, kesin kavgayı” da diyebilir. Bunlardan şu ya da bu tarafın daha “ılımlı”, daha “tercih edilebilir” olduğunu düşünmek bile abesle iştigaldir. Bu odakların iktidarına son verilmediği ve kökleri temelden kazınmadığı ve ülkemizde emperyalizmin etki odakları tamamen ortadan kaldırılmadıkça yetmez!

Ya halk arasında yükselmekte olan anti-emperyalist tepkileri “askere almaya” çalışanlar? Bunlar da AKP’yi devirmek için CHP ve MHP’ye “cephe” kurma çağrısı yapmıyor mu? Bunlar da AKP’yi geriletmek için mücadele etmiyor mu?

“Hayır, artık yeter!” Bunlara söylenecek tek şey bu olabilir. Bu hareketin Kürt düşmanlığını körüklemesi, Türk milliyetçiliğini propaganda etmesi, üstelik bunu “sol” olarak pazarlaması sola yapılan en büyük ihanettir. Bir halkı/ulusu diğerine düşman edecek söylemlerin hiçbir koşulda solda yeri olamaz. Örneğin, ABD emperyalizmine karşı mücadele ederken Amerikalı düşmanlığına, İsrail’in Siyonist politikasına karşı çıkarken Yahudi düşmanlığına asla yer verilemez. Kaldı ki, burada söz konusu olanlar, aynı ülkede yaşayan, işçi ve emekçi yığınları özellikle kentlerde birbirine karışmış, kaderleri birleşmiş milyonlarca insandır. Milliyetçilik propagandası yaparak, tarihsel rolünü tamamlamış burjuva devrimi sonunda kurulan Cumhuriyet’i aynen yeni baştan kurarak bu toplum bir adım bile ileri götürülemez!

Taşlar yerinden oynadı. Yapı sarsılıyor. Yer yer kıpırdanan, alışılmış süreci tersine çevirerek sendikalara öncülük etmeye başlayan işçiler; onurla başını kaldıran kadınlar; inanç özgürlüğünün sadece Sünni İslam için geçerli olmasına karşı çıkan Aleviler; gericiliğin bilime saldırılarına karşı sesini yükselten öğrenciler, akademisyenler, bilim insanları, yaşam alanlarını savunmak için direnişe geçen köylüler... Bunlar da AKP gericiliğinin iktidarına son verecek güçler değil mi?

Evet, ama yetmez! İster sendikal hareket, isterse diğer hareketler olsun, bunlar örgütlü siyasal mücadelede yer almadığı sürece, görece sınırlı çıkarlar ve istemlerin dar alanlarında sıkışıp kalmaya mahkumdur. Siyasal mücadelede yer almak da yetmez.

Tüm bu çevreler, temel kurtuluşun bir burjuva partisinin iktidarına son verip, diğerini hükümete taşımakta değil, emperyalizmin hizmetindeki gerici güçlerin kurduğu II. Cumhuriyeti yıkmak, onun yerine -başka bir şey değil- Sosyalist Cumhuriyet’i kurmakta yattığı kavramadığı sürece yetmez, yetmeyecek!

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/cemil-fuat-hendek/evet-ama-yetmez-83980



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.12.2013- 11:24


AKP 11 yıllık iktidarında hiç olmadığı kadar toplumsal bir tepkiyle karşı karşıya. 2013 Mayıs'ının son günlerinde başlayan bir kalkışma yurt ölçeğinde boyun eğmeyeceğiz tepkisiyle   sokakları dolduran milyonları ''artık yeter'' noktasına da getirebildi. Aydınlanmadan, Cumhuriyet'ten, laiklikten yana olan, gerici baskıdan ve yaşam biçimlerine müdahaleden bıkkınlığa uğrayan kitleler bir ayı aşkın bir süredir bu ülkenin altını üstüne getirerek AKP'ye direndiler, gericiliğe boyun eğmeyeceklerini gösterdiler.

Yazıda anlatılmaya çalışılmış; CHP, ortaya çıkan bu muhalefeti de arkasına almaya çalışarak ve çok daha önemlisi cemaate ve ABD'ye de selam yollamaya çalışarak AKP karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Kürt dinamiğinin durumu da bundan farklı değil. Yurt çapında   kendiliğinden ortaya çıkmış bir direnişe önce yabancı kalarak,   ''aman ha, AKP gider milli hükümet gelir'' diyerek kayıtsız kalmışken şimdi o da   HDP aracılığıyla bu muhalif rüzgarı kürt dinamiğine katma telaşında.   Kürt ulusalcılığı batıda böyle bir süreci işletmeye çalışırken, AKP'yle birlikte ülkeye ''barış'' getireceği umudunu da taşıyor; her ne kadar bu ''barış süreci'nin ne anlama geldiğini kamuoyuna bir türlü anlatamasalar da...

Ya solcular, sosyalistler?

Batıda HDP, doğuda BDP'nin yani ve hala kürt ulusalcılığının peşine düşen siyasal yapılardan söz etmiyorum, solu sosyalizmi önemseyenlerden, bu ülkenin gericilerden, bezirganlardan emperyalizm yanaşmalarından kurtulması için solun sosyalizmin sesinin meydanlarda çok daha fazla duyulması gerektiğini söyleyenlerden, sosyalist Türkiye özlemi çekenlerden söz ediyorum. Haziran direnişini önemseyenlerden, kurtuluşun bu direnişin özünde yattığını kavrayanlardan söz ediyorum. Onlar ne yapıyor?

Yazarın söylediği gibi, Haziran direnişi önemli. Çok önemli. Ülke insanlarını kurtuluşa götürecek dinamizm yatıyor orada.   Sistemin onlarca yıllık koşullanmışlığını da içeren bireyleri kapsasa da, o kitlenin yüzü sola dönük. O kitle kazanılmalı. O kitlenin kazanılması ve o kitleyle   birlikte sistem partilerinin içinde hapsolmuş kesimleri de kazanmanın yolu sadece ve sadece sol bir seçeneğin de bu toplumda yaratılmasına bağlı...

İşte, solcular, sosyalistler bunu yapmaya çalışıyor.
Bugünlerde hummalı bir çalışma var. Aralık 15 önemli bir adım.

Ya eski tas eski hamam, içinde bulunduğumuz sarmalın içinde dönüp durmayı sineye çekeceğiz, ya da ''evet ama yetmez'' deyip yeni bir başlangıç için adım atacağız!






Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sosyalistlerin içindeki virüs/Cemil Fuat Hendek melnur 0 5776 06.11.2013- 20:44
Konu Klasör PKK, Cizre'de mahallelere hendek kazdı denizcan 11 9878 20.11.2014- 12:31
Konu Klasör Siyasi özerklik ,hendek savaşları owert 5 4579 12.12.2015- 19:39
Konu Klasör Güneydoğuda ''hendek savaşları'' ve sosyalistler melnur 7 5324 14.01.2016- 18:04
Konu Klasör Kim bu Fuat Avni? dayanışma 0 3369 19.03.2014- 12:22
Etiketler   Evet,   ama,   yetmezCemil,   Fuat,   Hendek
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS