SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Şimdi örgütlenme zamanı           (gösterim sayısı: 5.218)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 13.12.2013- 13:25


Aydemir Güler yazdı: Halkın örgütlenmesinin zamanı

Resim Ekleme

 

Ya gericiliği geriletmeye devam edeceğiz, ya da bunlar halka ağır bir fatura kesecekler. Balbay’a sevinemeyecek, fişleri sayamaz olacağız.

Halkın örgütlenmesinin zamanı


Okuduklarını, üstelik sesli okuduklarını bile, anlamıyorlar!

Hükümet şakşakçısı değil, “anaakım”, has liberal bir TV kanalının sabah programında Arınç’ın fişleme sözleri ele alınıyordu. Anlamazdan geliyorlar ve “fişleme ahlaksızlıktır dedi” diye aktarıyorlar. Oysa öteki, devlet adına yapılmayan, yani kendilerinin yapmadığı fişlemeye ahlaksızlık diyor. Devletin fişleme istediği yerde, tabii ki yapacaklarmış...

Arınç, devamla, sızdırılan bir haberi yayınlamanın gazetecilik gereği olduğunu da söyledi. Duysalar, “işte demokrat” mı diyecekler! Oysa hükümet sözcüsüne göre bu gazeteciliğin bedeli hapis! Balbay gibi diye açıkladı da...

Adam faşizmi ayrıntısıyla tarif ediyor, anaakım liberal okuma “fişleme eleştirisi” duyuyor. Bravo!

Beşir Atalay’ın Hatay seçimleri için söylediğini nasıl yorumlayacaklar? “Esprili bir kampanya açılışı” mesela?

“Seçmezseniz veya az oyla seçerseniz, biz de...”

Kavgada söylenmeyecek türden, denir ya...

* * *

Medya penguenlerini geçiyorum.

Demek ki, AKP’nin ders alması lazım. Haziran’ın yeni biçimlerde sürmesi lazım. Sürmez ise, Haziran direnişinin hoş bir hatıra olarak bile kalması imkansızdır.

Fişleyeceğiz, içeri atacağız, hesap soracağız diyorlar. Dahası, Hatay’da hükümet birini tendit ederse, “öldürürüm” diye anlamak durumundayız. Direnişin o en ağır bedellerinden ikisi Antakya’da gerçekleşti. Üçüncü bir çocuğumuz, okumaya gittiği kentten cenaze aracında döndü.

Tehditlerin bir bölümünün, Cemaatle tartışma bağlamında dile getirilmiş olması ilginç. “Beter olsunlar” demek yetmez. Bunlar birbirlerine böyle yaparlarsa halk için, sol için ne düşünüyor olabilirler, diye sormak gerekir.

Balbay’ın tahliye edilmesine, onu başkalarının izlemesinin gün meselesi olduğuna bakmayın yalnızca. İkinci Cumhuriyet inşası sırasında rehin alınan çoğu kemalist ve kürt siyasetçi, elbette özgürlüğü hak etmektedir. Ancak sadece buna bakmak yanıltıcı olur.

AKP’nin çoktandır yük haline gelen bu esir kampı uygulamasını hafifletmesi gerekiyordu. Meclisteki üç muhalefet partisinin de, en dar gününde hükümetin istifasını istememelerinin bir karşılığı olmalıydı, üstelik!

Sonra; egemen güçler bloku kendi içinde yarılırken muhalefetin Cemaate yapışmasının önünü alacak kimi manevralar yapmalıydı hükümet.

Türkiye’nin ne yöne gitmekte olduğu konusunda kafa karıştırılmalıydı. Hükümete mesafeli duran liberal ve sol-liberallerin yeni bir AB süreci aşkına görev üstlenmeleri neden mümkün olmasın? Suriye’de de bir uluslararası uzlaşma ortamı yakalanmışken hem...

Tabii ki, ne AB demokrasi anlamına geliyor, ne Suriye’de kirli savaş son buldu, ne ülkemizin önünde yukarıdan aşağıya bir demokratikleşme var!
“Faşizm devrim yapamayan işçi sınıfına kesilmiş cezadır” sözünü hatırlayın isterseniz. Ya da dilerseniz, yaralı hayvanın çok daha saldırgan olacağını. İkinci Cumhuriyet Haziran’dan beri yaralı.

Ya gericiliği geriletmeye devam edeceğiz, ya da bunlar halka ağır bir fatura kesecekler. Balbay’a sevinemeyecek, fişleri sayamaz olacağız. Üstelik bir yaptıklarına CHP, diğerine BDP, çoğuna MHP omuz verecek. Halkımız ve ülkemiz kanarken “AB yolunda yeni dönem”, “Ortadoğu’da örnek ülke” safsataları sağdan soldan yazılmaya başlanacak.

* * *

Ben umutsuz, karamsar falan değilim. Basit bir sorum var: 2014’te hangisi daha muhtemel? AKP’nin dönemeci bu biçimde alması ve demokrasi niyetine faşizm karanlığını dayatması mı; yoksa bu adamları güle oynaya ve bütün müttefikleriyle beraber geriletmeye devam etmemiz mi?

Bu soru “ortada” değil. Halk hareketinin temel zaafında bir nebze düzelme sağlayalım, geriletmek ne kelime, tepetaklak ederiz!

Zaaf ne mi?

Eski dert; örgütsüzlük. Haziran’da çözülemedi. Şimdi tam zamanı.


http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/aydemir-guler-yazdi-halkin-orgutlenmesinin-zamani-haberi-84098



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 13.12.2013- 13:45


Evet; derdimiz örgütsüzlük. Solpaylaşım'da bir arkadaşımız söylemişti; ''ülkede örgütten bol ne var''diye. Haklıydı bir bakıma. Sadece adlarını yazmaya kalktığımızda bile en az bir iki sayfa tutacak kadar örgüt-parti var bu ülkede. Ama halk örgütlü değil. İşçi sınıfı örgütlü değil. Adlarını alt alta üst üste yazdığımızda sadece adları bile sayfalar tutabilecek ''örgüt-parti''lerin hemen hemen hiç biri, hadi haksızlık etmeyelim pek çoğunun sınıfla, emekçi halkla
''bir olma'' derdi de yok. Hem bu garip durumun önüne geçmek ve hem de halkın örgütlenmesine, siyasete doğrudan atılmasına yol açabilecek bir etkinliğe ulaşmak için örgütlenme konusunda çaba gösterenleri daha da öne çıkarmamız, onları sol siyasetin bir çekim merkezi haline getirmemiz gerekiyor.

Kalabalık olmalıyız. Kalabalık olmazsak, kalabalıklar dönüp bakmıyor bile! Siyaset özellikle solun çok büyük bir kesiminde didişme halini alıyor. Kalabalık olmazsak, kapımızı çalan olmazsa, sol siyasal mücadele, diğer kapısı çalınmayanlarla birlikte adına ideolojik tartışma denilen bir kör dövüşüne dönüyor. Bu süreci durdurmak için bile örgütlenmek gerekiyor.

Sol Cephe tam da bugünlerde iyi bir fırsat. Aydemir Güler'in söylediği gibi Haziran direnişi'ndeki temel zaaf aşılabildiği takdirde, AKP'yi geriletmek ne kelimde ''tepetaklak'' bile ederiz.

Bu yüzden, örgüt, örgüt, örgüt...



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Örgütlenme, kitleselleşme ve partiye üye olma konusu... melnur 6 3359 26.05.2019- 09:51
Konu Klasör Türkiye solunda ''muhasebe zamanı''... melnur 2 1346 02.09.2021- 01:52
Konu Klasör Buldan: İktidara ders vermenin zamanı geldi... melnur 1 990 20.05.2022- 05:30
Etiketler   Şimdi,   örgütlenme,   zamanı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS