SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Cephe, kongre, direniş           (gösterim sayısı: 3.147)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.008
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 16.12.2013- 12:40


Cephe, kongre, direniş
Aydemir Güler


Sol Cephe’nin kuruluş toplantısı var. Ama bu yazı toplantıdan önce yazılıp sonra okunacak. Bu durumda burada yalnızca dilekte bulunabilirim: Sol Cephe’nin Haziran direnişçilerinin kitlesel örgütlenmesi olma yolunda gelişmesini diliyorum. Türkiye’nin eksiği örgüt. Bunu gidermeye koyulduğumuzda, ülke bir kez daha değişecek.

* * *

Bir haftadır Sosyal Bilimler Kongresi’ne değinmeyi aklımdan geçiriyorum. Galiba soL portal ve gazetede Attila Aytekin ile Serpil Güvenç ele aldılar. Attila’nın söylediği gibi Haziran Direnişi damga vurdu kongreye. Serpil ise Türkiye sosyalizminin Kürt sorununu ihmal ettiği iddiasına belgeleriyle itiraz etti. Çok iyi yaptı!

Ben de Kongre daha fazla geride kalmadan yazayım dedim.

* * *

ODTܒde yapılan kongreyi yalnızca akademik bir ortam sanmayın. SBK Ankara’nın ve Akademya’nın sol entelijansiyasına mâl olmuş bir organizasyon. Ankara’nın, en sevdiğim yanı, genç-yaşlı sol nüfusun entelektüel-politik merakıdır. İstanbul’un “boş kalan salon” sendromuna nadiren rastlanır başkentte.

Kongre de öyleydi. Öğretim üyesi, öğrenci, Ankaralılar... Haziran’ı altı ay önce haber veren mekanlardan birine, ODTܒye aktılar üç gün boyunca.

Ben Sosyalistlerin Meclisi’nin bir oturumunda konuşmacı, Barış Derneği panelinde de yönetici olarak bulundum. Gitmişken birkaç toplantıya da kafamı uzattım.

* * *

Kafamı uzattıklarımda, Akademinin Haziran damgasının hakkını veremediğini düşündüm doğrusu. Kuşkusuz sağlıklı değerlendirmeler de vardı. Ama öyle flaşlar çakar ki bazen, üstünü örtüverir her şeyin!

Örnek: “Gezi’de sadece AKP karşıtlığı yapanlar...”

Haziran’da milyonların ortak paydası “hükümet istifa” sloganı değil miydi? Bu sesi marjinal, sapma ilan edenlerin nerede yaşadıklarını merak ediyorum!

Nereye denk düştüklerini anlamak ise zor değil: Bu, bildiğiniz Meclis muhalefetidir.

Hükümeti istifaya, Meclis’i erken seçime çağıran bir muhalefet AKP’yi gericilik tarihine gömerdi. Birbirine zıt üç parti bunu yapmamakta anlaştı.

* * *

Tabii “sadece AKP’ye karşı çıkmak” lafına, bu üçünün arasında en çok Kürt ulusal siyasetinde ve onunla ittifak halindeki Türk sosyalistlerinde rastlanıyor. Bir de kızıla boyuyorlar: “AKP yetmez, sorun sistem sorunu. Siyasi iktidar mücadelesi daraltır. Biz Gezi’de, parklarda yeni bir hayat inşa edelim.” Dalga mı geçiyorlar!

* * *

Sonra; kadınlar direnişe “erkeklere rağmen” katılmış...mış. Bunu da duydum kulaklarımla!

Kadınların hayatın her alanında geri plana itilmeye çalışıldıkları açık. Ama Türkiye halkı bu genellemenin istisnasını yarattı. Bu da açık!
Haziran Direnişi’nin bu yönünü görmezden gelmek kadınların özgürlük mücadelesine hançer vurmaktır.

* * *

Bazı analizleri yanlış bulabilirim. Tartışırız. Peki yanlış değil de yalansa ne yapacağız?

“İstanbul’da eylemlere katıldım. Ankara’ya döndükten sonra katılamadım. Çünkü her akşam evimin önünde Onuncu Yıl Marşı söyleyen milliyetçiler toplanıyordu. Ben de bir Kürt olarak...”

Yalana karşı tartışamayız. Türk milliyetçiliğine karşı da yalanla mücadele edemezsiniz. Kürt liderliğinin yaptığı üç dramatik ama rastlantısal olmayan yanlışı böyle aklayamazsınız.

* * *

Bu yazıyı da üç yanlışı sıralayıp bitireyim:

Birincisi, direnişi Kürt sorununu çözmeye niyetle bir hükümeti devirmeye çalışan “güçler” üstünden okumak. Tayyip ağzı yani!

İkincisi, kadın özgürlüğü konusunda olduğu gibi Kürt başlığında da yaşanan muazzam bilinç sıçramasına karşın, Direnişi milliyetçilikle karalamaktı. Ay yıldızlı bayrak sokağa çıkan örgütsüz yığınların en kolay ve alternatifsiz sembolüydü. Örgütsüzlük kötüdür; sadece yurttaş kimliğine sahip olmak yetersizdir. Ama memlekette en yaygın simgenin solun, halkın eline geçmesi çok ama çok iyidir. Milliyetçilikmiş, ırkçılıkmış... palavra.

Üçüncüsü ise direnişten rant devşirme çabaları. Sürüyor!

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/aydemir-guler/cephe-kongre-direnis-84234



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKP 12.Kongre grubu denizcan 26 16744 21.07.2014- 04:28
Konu Klasör FKF’den olağanüstü kongre çağrısı bedrettin 2 4034 17.09.2013- 14:32
Konu Klasör FKF'den AKP'yi ''memleketten kovacak'' kongre denizcan 2 3647 26.11.2014- 12:20
Konu Klasör CHP'de olağanüstü kongre hazırlıkları ayhan 4 3798 04.11.2015- 16:53
Konu Klasör AKP kongre davetiyelerini de Osmanlıca basıyor Hillary 0 3671 17.01.2015- 22:14
Etiketler   Cephe,   kongre,   direniş
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS