SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
"Hükümet istifa"sloganı üzerine...           (gösterim sayısı: 20.542)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 14.08.2013- 21:57


Mayıs ayının sonlarında başlayıp, bir ay boyunca bütün yurda yayılan siyasi iktidar karşıtı eylemler, sadece AKP iktidarını, ve iktidardan nemalanan liberal ve sol dönekleri ürkütmedi, ve aynı zamanda, sözde sol-sosyalist forumlarda keskin solcu algısı yaratmayan "enternasyonal solcu"larımızı da bir hayli ürküttü. Bu enternasyonal solcularımız, önceleri siyasi iktidar eleştirilerine karşı "sosyalistler iktidarı değil, devleti eleştirirler, siyasi mücadelelerini iktidara değil, devlete yöneltirler, çünkü siyasi iktidarın biri gider, bir başkası gelir, bunların hepsi bir" mealinde birşeyler söylerken, bu kez daha da açık biçimde hükümet istifa sloganına karşı çıkıyorlar ve "AKP gitsin de, milli hükümet mi gelsin" şeklinde   bir duruş alıyorlar, bu tavırlarıyla hem kendi söyledikleriyle çelişkiye düşerken ve hem de AKP'ciliklerini bile gizleyemez hale geliyorlar!

Oraya geliriz de, önce K.Okuyan'ın yazısını bir hatırlayalım:



Hükümet istifa sloganı üzerine...
Kemal Okuyan


Direniş, iktidarın kent kültürünü yok etme girişimlerinin karşısında kararlılıkla duran "çekirdek'in çabaları olmasaydı, büyük olasılıkla, 2013 Haziranı'nda ortaya çıkmayacaktı. AKM'nin, tiyatro ve sinema salonlarının yıkılmasını protestolarla, kampanyalarla gündemde tutup, hükümetin Gezi Parkı ve genel olarak Taksim'e ilişkin tasarruflarına itiraz edenlerin direnci ile onlara ezilecek sinek muamelesi yapmaya kalkan iktidarın sersemliği karşı karşıya gelince, bir anda milyonlarca insanın akacağı bir kanal ortaya çıkıverdi.

Başka bir konu, başka bir olay da vesile olabilirdi ve aslında illa ki olurdu!

Kanalın kendisi önemlidir ama insanların bir kanal araması çok daha önemlidir.

Bundan sonrasına ilişkin değerlendirmelerde, eğer "kent kültürü"ne hak ettiğinden daha fazla yer verir, halkı hareketlendiren asıl nedenleri geriye itersek, yalnızca dönemin ihtiyaçlarına uygun olmayan araçlar, modeller icat etmekle kalmaz, aynı zamanda hareketin en önemli unsuru olan ölçeğin hızla daralmasına oluruz.

Direniş, daha 31 Mayıs'ta alışılmış ölçeklerin çok ötesine sıçradı ve orada tutundu. Ve tereddütsüz her yerde "Tayyip istifa", "Hükümet istifa" sloganlarıyla kendini dışavurdu.

Buna ilk itirazın Kürt siyasetinden gelmesine herhalde kimse şaşırmadı. "Barış süreci" AKP ile birlikte örülüyordu ve Kürt siyaseti, hem AKP'siz sürecin baltalanacağına hem de sloganların sürece karşı olanları ifade ettiğine inandığından, hükümet karşıtı bir hareketin ortaya çıkışından hiç hoşnut olmadı.

Hayata sadece Kürt sorunundan bakmanın bir bedeliydi bu. Halbuki insanların AKP'ye itiraz etmesi, AKP'den kurtulmak istemesi için sürüyle neden vardı. Kaldı ki, geniş bir kesim AKP'li "barış süreci" ile barış ihtiyacını özdeşleştirmiyordu.

"Hükümet istifa" sloganından rahatsızlık duyan başkalarından da söz edebiliriz. Kürt siyasetinin de etkisiyle AKP karşıtlığını yıllarca Ergenekonculukla özdeşleştirmiş bir bölüm solcu, halkın AKP'ye duyduğu öfkeye açıktan ses çıkaramadı ama her fırsatta, "arkadaşlar bu sloganı atmayalım, bizim sorunumuz AKP değil, sistemin kendisi" diyerek birbirlerini uyarmayı iş edindi.

Türkiye solunun, "sistem sorunu" konusunda titizlenmesi iyi bir şey...Keşke, her zaman bu hassasiyetle hareket edilse! Ama nedense "sistem", hep AKP gündeme geldiğinde hatırlanıyor!

Neyse ki, bu çabaların bir hükmü olmadı ve halkımız son derece kararlı biçimde sloganlarına, taleplerine sahip çıktı. Hükümeti istifaya çağırmak, direniş boyunca yaygın olarak kullanılan sloganların en ileri, hatta en devrimci olanıydı…

Sokağa dökülen halk, AKP'den bıkmış, AKP'den kurtulmak için birçok şeyi göze almıştı.

Siyaset, bu arayışa yanıt vermek zorunda. Siyaset bu arayışı yok sayarak, bu arayışın üzerini örterek hareketi ileri çekemez. Direnişin kendiliğindenliğini korumak adına siyaseti dışlamak isteyenlerin hareketin kendiliğindenliğini karakterize eden "Hükümet istifa" sloganını görmezden gelmesi, ondan kurtulmaya çalışması ne kadar ilginç değil mi!

Şimdilerde halkın büyük bölümünün, öfkesi daha da artmış bir biçimde sokaklardan geçici olarak çekiliyor oluşunu, hareketin bu en ileri talebini sümen altına itmek için bir fırsat olarak görenler yanılıyor. Bilinmeli ki, halk hareketi bir takım   "model"lere, "demokrasicilik oyunu"na sıkıştırılamaz. Büyük gelir.
Mesele, insanların AKP'yi istememesidir. Ve tartışma, bu zeminde ortaklaşıldıktan sonra yapılabilir. İsteyen siyaset kurumunun dışında kalarak, isteyen örgütlü siyaset yaparak!

Ama milyonların arzusu, ülkeyi bugünkü siyasi iktidardan kurtaracak bir seçeneğin ortaya çıkmasıdır.

Evet, bütün bunlar sistem sorunudur. Ama AKP de sistem sorunudur! "Hükümet istifa" sloganını atan birine "kardeş biz şimdilik bu talebinizle ilgilenemiyoruz ama merak etmeyin bir fırsat bulduğumuzda bugünkü sistemin defterini tümden düreceğiz, o zaman AKP'den de kurtuluruz" karşılığını veren bir siyasetçi düşünebiliyor musunuz?

Siyasetçi lafından rahatsızlık duyuluyorsa, hemen söyleyeyim, böyle devrimcilik de olmaz.

Eğer bu harekete tarihsel bir anlam yükleniyorsa, bu harekete damga vuran öfkeye de saygı duyulmalı, dahası o öfke paylaşılmalıdır. Onu daha ileriye taşımak da buradan geçer.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kemal-okuyan/hukumet-istifa-slogani-uzerine-75982




Bu ileti en son melnur tarafından 14.08.2013- 22:04 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.08.2013- 22:05


Kemal Okuyan bu yazıyı bugünlü SOL gazetesinde yazmış. SOL yazıları aynı gün SOL haberde de yayınlandığından günlük gazeteye ulaşamayanlar tarafından da okunabiliyor. Hem böylelikle bu tür güncel politik değerlendirmelerin daha geniş bir okura ulaşabilmesi de mümkün olabiliyor. Öncelikle iyi bir uygulama olduğunu söyleyebilmek mümkün. Bu yazı sözde sol-sosyalist forumun kerameti kendinden menkul sahibi tarafından da okunmuş ve bir değerlendirmeye(!) dönüşmüş. Değerlendirme dediğim lafın gelişi. Malum şahış, yine anti-marksistliğini TKP ve K.Okuyan üzerinden kusmuş.
Arkadaşımız yazının bir bölümünden alıntı yaptıktan sonra, şunları yazmış:

"Eğer toplumsal hareketler kendilerini yönlendirecek bir özneden yoksunsa,bu boşluğu dolduracak,farklı hesapları olan kesimler bu hareketi manüpüle eder ve kendi amaçları için kullanır.
Üstelik bu kesimler çok öncesinden bir takım hesapların içersindeyseler,çok önceden hükümeti yıkarak,kendi neofaşist diktatörlüklerini kurabilmek için milli devlet,milli hükümet,milli anayasa gibi bu diktatörlüğün altyapısını oluşturacak kurumları oluşturduysalar,Kürt hareketide dahil,aklı firar etmemiş sol kesim doğal olarak bu hareketin içersinde yer alsalarda,bir neofaşist gidişata basamak olmamak için dikkatli olmak durumundadır.

Kemal Okuyan diyorki,Hükümet istifa sloganı doğru bir slogandır.
Bir sistem partisi,bir düzen partisi için doğru bir slogan.
Örneğin CHP böyle bir sloganı atabilir.
Bir İP,bir MHP böyle bir sloganı atabilir.
Ama kendini KOMÜNİST olarak tanımlayan bir partiye bu slogan yakışmaz.

O zaman sorarlar adama,hükümet istifa etti,yerine ALTERNATİFİN KİMDİR?
Senin gücün varsa zaten amacın HÜKÜMET OLMAK değil İKTİDAR OLMAKTIR.
İktidar olacak gücünün olmadığı ortada o zaman beklentin ne?

Ben sana söyliyeyim!
Hani olurda İP in orduya yazdığı mektuplar yanıt bulur ve İP bu hükümeti bir ordu darbesi ile indirirse ve yerine Ergenekon Genarallerinin de içersinde bulunduğu bir milli hükümet kurulursa,belki diyorsunuz bizede kıyısından,köşesinden bir yer verirler.

Utanmalısın Kemal Okuyan ama sende utanacak bir yüz olduğunu sanmıyorum.
Belkide TKP içersinde en gerici olan,en çürümüş olan,nasyonal sosyalizme en yakın olan sensin."



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.08.2013- 22:07


Arkadaşımız bu kez ipin ucunu kaçırmış gözüküyor, ben bu kişilere "gizli AKP'ci" deyip, yazılarında gizli AKP'cilik yapıyorlar dedikçe, onlar işi iyice açığa vurdular, gizli AKP'cilikten AKP'ciliğe terfi ettiler! Açık açık söylüyorlar artık; AKP gitsin de "milli hükümet mi gelsin"miş!

Liberaller de böyle söylüyor. BU solculukları kürt ulusal hareketine yedeklenmekten öteye geçmeyen arkadaşlarımızın liberallerden farkı, liberallerin söylediklerini sol bir jargonla yinelemeye çalışmalarıdır. Başka hiç bir farkları yok. Arkadaşımızın buraya aktardığım yazısındaki K.Okuyan eleştirisini(!) bir kenara bırakın,yaı tamamiyle buna yönelik. Bir yandan K.Okuyan'a aklınca vurduğunu sanıyor, öte yandan da AKP iktidarını tıpkı libraller gibi koruyup kollamaya çalışıyor. Bunu yaparken işin içine "komünistler şöyle yapar, böyle yapar" demeye çalışması, aklınca sol jargonlu bir çözümleme yapmaya çalıştığını sanmasındandır.

Bu tür yazıları okuduğumda, ilk değerlendirmem, hep aynı oluyor. Bu da öyle: Neresinden tutsanız elde kalıyor!

AKP bu ülkenin başına gelmiş en gerici bir iktidarken, "o giderse..." diye hayıflanmasının altında yatan nedeni K. Okuyan yazmış zaten.

"Buna ilk itirazın Kürt siyasetinden gelmesine herhalde kimse şaşırmadı. “Barış süreci” AKP ile birlikte örülüyordu ve Kürt siyaseti, hem AKP’siz sürecin baltalanacağına hem de sloganların sürece karşı olanları ifade ettiğine inandığından, hükümet karşıtı bir hareketin ortaya çıkışından hiç hoşnut olmadı."

Sürekli yineliyorum, kürt ulusal hareketine yedeklenirsen, olaylara, bilerek veya bilmeyerek o hareketin penceresinden bakmak durumunda kalırsın. Kürt ulusal hareketi gezi olayları başlayan direniş sürecine ve dolayısıyla yoğun bir ERdoğan ve hükümet karşıtlığına yakınlık göstermemiştir. Nedeni Okuyan'ı ifadelerinde var. Bu arkadaşımız da aynı yerde. Bir ayı aşkın bir süredir, ülkede gerici bir otokratik yapııyı kuran ve giderek daha da otoriterleşen bir iktidara karşı halkın birdirenişi ortaya çıkmış, bu direnç halen güçlü bir şekile sürüyor ve arkadaşımız "AKP gitsin de CHP_MHP mi gelsin?" diyebiliyor.

(Bakın bu noktada bir parantez açalım. Şu cümleleri eminim pek çok kesimden duymuşsunuzdur. "AKP'nin hataları var ama, ülkeyi askeri vesayetten de kurtardılar. Bu yüzden yanlışları eleştirilmeli, ama daha iyisi için de desteklenmeli. Ülkede muhalefet mi var? AKP gitsin de ordu mu gelsin, CHP-MHP mi gelsin?" Sözcükler birebir aynı olmasa da, yıllardır bu düşünceyi hem cemaat ve hem de yandaş medyadan duyduk ve duymaya devam ediyoruz. Liberaller kendilerine yandaşlık yapacak bir siyasi anlayış buldular, hem her gün "ben neymişim abi", diyorlar ve hem de bol keseden cüzdan şişiriyorlar. İşlevleri bu. Kürt siyaseti de K.Okuyan'ın vurguladığı gibi "bu sorunu çözerse Erdoğan-İslamcılar çözer" anlayışı içinde duruma göre yalpalayıp duruyor. Bu "barış süreci"nde de hükümetin istifasını öne çıkaran eylemlere de soğuk bakması kendi içinde anlaşılabilir. Peki ya sosyalistler? Parantezi şimdilik kapayalım.)

Arkadaşımız da aynı konumlanış içinde ama, konumlanışını solcu bir retoriğe oturtacak ya, "komünistler 'hükümet istifa' diye slogan atar mı?" diye soruyor!

(Atar niye atmasın? "Hükümet istifa" da der, "Erdoğan istifa" da. Keşke, komünistlerin deyişiyle hükümet ve Erdoğan istifa etse? Çok merak ediyorsa söyleyelim, eğer böyle bir şey olursa, hiç tasalanmasın, bir başka AKP hükümeti kurulur. Solcu(!) arkadaşımız bu konuda çok da kaygılanmasın! Cumhuriyet tarihinin en gerici iktidarı yerine yine anlayışın başka bir yüzü ortaya çıkar.)

Konuya dönersek, hükümet istifa sloganı çok güzel bir slogan. Hele ülkede gerici AKP iktidarına karşı halkımız onbinleri sokağa dökebiliyor ve o meydanları dolduran halk kendiliğinden Erdoğan istifa, hükümet istifa diye ortalığı inletiyorsa, komünistlerin bu slogana karşı olmaları, ve "AKP giderse, CHP ve MHP gelir" şeklinde bir AKP koruyuculuğuna soyunmaları makul bir anlayış sayılabilir mi? Böyle bir şey olabilir mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.08.2013- 22:09


"Eğer toplumsal hareketler kendilerini yönlendirecek bir özneden yoksunsa, (...)Kürt hareketide dahil,aklı firar etmemiş sol kesim doğal olarak bu hareketin içersinde yer alsalarda,bir neofaşist gidişata basamak olmamak için dikkatli olmak durumundadır."

"AKP giderse CHP-MHP gelir, ordu gelir, İP gelir" şeklindeki liberal goygoyculuğu bir kenara bıraktığımızda arkadaşımızın yazısına biraz daha yakından bakılabilir. Bir konunun altını kalınca çizmek gerek. Türkiye sosyalist hareketinde hiç bir özne tek başına veya bütünüyle kitleyi gezi olaylarında gördüğümüz biçimiyle sokaklara döküp mobilize edemez. Ne yazık ki durum böyle. "Gezi" ile ortaya çıkan direnişin bu yüzden kendiliğindenci yanı çok daha belirleyicidr.. Burada önemli olan hareketi oluşturan kesimin genel tavrının ne olduğu ve toplumsal yapısıdır. Bu harekete bir hakaret anlamında "ulusalcı, sosyal faşist, şoven" vb diyebilmek, bu sözde sol-sosyalist forumlarda artık alışageldiğimiz bir milliyetçi refleks haline geldi. Bunları bir kenara bırakırsak, direnişle ortaya çıkan ve dün Kadıköy'de bir festivale dönüşen eylemselliği homojen bir kitle olarak niteleyemesek de, belirleyici ve öne çıkan yanının laik ve aydınlanmacı oluşu olarak değerlendirebiliriz. Soru şu; sosyalist sol bu kesimi dışlayabilir, bu eylemselliği önemsizleştirebilir mi? Dahası Türk bayrakları açılıyor, zaman zaman belirli kesim tarafından "M.Kemalin askerleriyiz" diye slogan atıldığı için "şoven" olarak niteleyebilir miyiz? Böyle bir şey olabilir mi? Orada "Gündoğdu marşı" da defalarca söylendi. Orada "faşizme karşı omuz omuza" sloganları da atıldı. Ve orada Cumhuriyet tarihinin gördüğü en gerici anlayışına yönelik "hükümet istifa" sloganları da atıldı. Sosyalist sol buna kayıtsız kalabilir mi?

Arkadaşımız diyor ki, "...aklı firar etmemiş sol kesim doğal olarak bu hareketin içerisinde yer alsalar da..." (yani almasalar da olur) "neofaşist gidişata basamak olmamak için dikkatli olmak durumundadır." Yani, AKP iktidarda kalsın, sen de kürt ulusal hareketine yedeklen, sosyalist sol güçsüzmüş, gündem oluşturamıyormuş...hiç önemli değil. Arada bir internetten bulduğun ve tam olarak ne anlama geldiğini bile farkedemediğin Lenin Marks alıntılarını da foruma kes-yapıştır yaparsın; senden iyi keskin devrimci mi olur!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 14.08.2013- 22:32


Sayin melnur, "hükümet istifa" sloganinin ya anlöamini bilmiyorsunuz veya burada carpitiyorsunuz. Neden "hükümet istifa" cagrisinin sonrasinida söylemiyorsunuz? Hükümet istifa edince iscilerin, emekcilerin, ezilenlerin,.... sorunlari cözülmüsmü olacak, hukuksuzluga son verilmismi olacak? Kim yapacak bunu? AKP disindaki iktidara aday partilermi yapacak? Yani CHP, MHP, IP, TKP,.. mi cözecek ?
Bir baslikta "devrimcilerin" iktidar heveslisi olmamasi gerektigini, iktidarin devrimden sonra kendiliginden olusacagini iddia ediyorsunuz ama burada da "hükümet istifa" diyerek en azindan sampatisi oldugunuz TKP'nin iktidara gelmesini aciktan söylemesenizde ima ediyorsunuz. TKP'nin böyle bir konuma gelmesi hayal gücünüde asarda, genede umut dünyasi deyip umutlanabilirsiniz.

Bu anlamda elestirdiginiz insanlar ebnce cok dogru söylüyorlar, yani kendisini sosyalist, komunist bir parti olarak tanimlayan TKP "hükümet istifa" demekle sistem ve düzen partisi oldugunu gösteriyor. Yani TKP ne sosyalist nede komunist bir parti, yakinda IP, HKP ve Ulusal parti ve nebzerleriyle siyasi yaris cierisine girdigini hep beraber izleyecegiz.

"Hükümet istifa" slogana karsi gelmek sizce hemen acik AKP'cilik oluyorda neden bu slogani dogru bulmak acik devletcilik ulusalcilik, sistem savunuculugu,.... olmuyor?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 15.08.2013- 06:27


Bir hükümetin istifasını istemek için illaki yerine komünistlerin, sosyalistlerin gelmesi, hatta hükümetin yerine kimin geleceğinin belli olması gibi bir zorunluluk yoktur. Halka ateş açan, halkı zehirli gaza boğan, TOMA'lı polisleriyle, eli palalı ve sopalı militanlarıyla halka saldıran bir hükümetin istifası istenmeyecek de, ne yapması istenecek? Aman sen başımızdan eksik olma mı denilecek?




Bu ileti en son yorum2006 tarafından 15.08.2013- 06:28 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 15.08.2013- 13:21


Tabiiki "hükümet istifa" denilebilinir. Bunu kimin söyledigi önemli. Eger bir parti ülkede "devrim yapmaliyiz, iktidar önemli degil, önce devrim ve sonrasinda ilktidar kendiliginden olusacak" gibi bir iddiada bulunuyorsa o partinin "hükümet istifa" gibi mesele yerine "devrim" le ilgilenmesi gerekir. Muhalefetin diger kismi zaten "hükümet istifa" diyor ve onlarin devrim ve sosyalizim" gibi bir dertleride yok.
TKP burada sistem partisi oldugunu gizlemeye calisiyor. Yani TKP'nin özünde devrimle, sosyalizimle yakindan uzaktan bir alakasi yok.
"Türk bayragini halk fasistlerin, gericilerin ellerinden geri aldi" diyen bir partinin gercek anlamda "devrimle" yakindan uzaktan bir alakasi olamaz.

Ileride TKP'nin bayrak konusunda IP ile, CHP ile, MHP ile, HKP ile, .... yaris icerisinde olacagini hep beraber izleyecegiz.




Bu ileti en son sorgulayan tarafından 15.08.2013- 13:32 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.954
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 15.08.2013- 16:06


Alıntı Çizelgesi: sorgulayan yazmış

Tabiiki "hükümet istifa" denilebilinir. Bunu kimin söyledigi önemli. Eger bir parti ülkede "devrim yapmaliyiz, iktidar önemli degil, önce devrim ve sonrasinda ilktidar kendiliginden olusacak" gibi bir iddiada bulunuyorsa o partinin "hükümet istifa" gibi mesele yerine "devrim" le ilgilenmesi gerekir. Muhalefetin diger kismi zaten "hükümet istifa" diyor ve onlarin devrim ve sosyalizim" gibi bir dertleride yok.
TKP burada sistem partisi oldugunu gizlemeye calisiyor. Yani TKP'nin özünde devrimle, sosyalizimle yakindan uzaktan bir alakasi yok.
"Türk bayragini halk fasistlerin, gericilerin ellerinden geri aldi" diyen bir partinin gercek anlamda "devrimle" yakindan uzaktan bir alakasi olamaz.

Ileride TKP'nin bayrak konusunda IP ile, CHP ile, MHP ile, HKP ile, .... yaris icerisinde olacagini hep beraber izleyecegiz.



Sn.sorgulayan;

Solcular, sosyalistler veya kendinin solcu-sosyalist olarak nitelendirenler için bu tür konular tartışılabilir. Ama siyasi olarak kendinin ne olduğunu bile bilmeyen, tanımlayamayan bir kişinin bu tür konulara balıklama dalması sadece kirlilik yaratıyor. Bence bu konulara çok fazla girmemelisin. Çünkü sol-sosyalist bir partinin neden sol-sosyalist olduğu ve bu konuda hangi araçları kullanıp ve hangi söylemlerle siyaset yapacağı yine sola ait bir yaklaşım biçimidir ve o da sizde bulunmamaktadır. SAdece kürt ulusal hareketine sempati duymak insanı solcu-sosyalist de yapmaz. Dolayısıyla bu konulara sol-sosyalizm "dışı" bir yaklaşım, tekrar olacak, sadece kirlilik yaratmanın ötesine geçmemekedir.

Bu yüzden yazıyaz forumdaki alışkanlıkları bence burada yinelememelisin.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
sorgulayan
[ kamil koc ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.08.2013
İleti Sayısı: 139
Konum: YurtDışı
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: sorgulayan
Cevap Tarihi: 15.08.2013- 20:06


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Alıntı Çizelgesi: sorgulayan yazmış

Tabiiki "hükümet istifa" denilebilinir. Bunu kimin söyledigi önemli. Eger bir parti ülkede "devrim yapmaliyiz, iktidar önemli degil, önce devrim ve sonrasinda ilktidar kendiliginden olusacak" gibi bir iddiada bulunuyorsa o partinin "hükümet istifa" gibi mesele yerine "devrim" le ilgilenmesi gerekir. Muhalefetin diger kismi zaten "hükümet istifa" diyor ve onlarin devrim ve sosyalizim" gibi bir dertleride yok.
TKP burada sistem partisi oldugunu gizlemeye calisiyor. Yani TKP'nin özünde devrimle, sosyalizimle yakindan uzaktan bir alakasi yok.
"Türk bayragini halk fasistlerin, gericilerin ellerinden geri aldi" diyen bir partinin gercek anlamda "devrimle" yakindan uzaktan bir alakasi olamaz.

Ileride TKP'nin bayrak konusunda IP ile, CHP ile, MHP ile, HKP ile, .... yaris icerisinde olacagini hep beraber izleyecegiz.



Sn.sorgulayan;

Solcular, sosyalistler veya kendinin solcu-sosyalist olarak nitelendirenler için bu tür konular tartışılabilir. Ama siyasi olarak kendinin ne olduğunu bile bilmeyen, tanımlayamayan bir kişinin bu tür konulara balıklama dalması sadece kirlilik yaratıyor. Bence bu konulara çok fazla girmemelisin. Çünkü sol-sosyalist bir partinin neden sol-sosyalist olduğu ve bu konuda hangi araçları kullanıp ve hangi söylemlerle siyaset yapacağı yine sola ait bir yaklaşım biçimidir ve o da sizde bulunmamaktadır. SAdece kürt ulusal hareketine sempati duymak insanı solcu-sosyalist de yapmaz. Dolayısıyla bu konulara sol-sosyalizm "dışı" bir yaklaşım, tekrar olacak, sadece kirlilik yaratmanın ötesine geçmemekedir.

Bu yüzden yazıyaz forumdaki alışkanlıkları bence burada yinelememelisin.

Sayin melnur, kimin sol olup olmadigi hakkinda karar verme aliskanliginizdan vazgecmelisiniz.
Sosyalist bir partiyi sadece sosyalistler tartisabilir mantigida ne kadar dar acidan baktiginizi, kendinizi her seyin üstünde gördügünüzü göstermektedir. Siz burada sosyalist olmayan partileri, sistemleri elestirme hakkini nasil buluyorsaniz diger insanlarinda sosyalist bir partiyi ve sistemi uygar bir bicimde tartisma hakki vardir. Ama siz tabiiki baska bir sitede kendi deyiminzle haksiz yere bamlanip ayni haksizligi burada siz bana uygulayacaksaniz buyrun yapin derim. Böyle bir durumu zaten beklemiyorda degilim.
Elestirilere edep cercevesinde oldugu sürece tahammül etmelisiniz. Yanlis elestirilerede kendi dogrularinizi yazarsiniz.
Her seyi kendinizin daha iyi bildiginize, kirlilik yaratmadiginiza,.... inanabilirsiniz ama bu sadece sizi baglar.
Lütfen tahammül artik.

Hatirlatmak isterim, asagida sizin davetinizi göstriyorum:

"Söylediğimiz gibi "en geniş anlamıyla sol forum" "SOLpaylaşım"adıyla tamamlanmıştır. Yurt ve dünya sorunlarına SOL'dan bakan tüm dostlarımızı ve sol-sosyalizm düşmanlığı yapmayacak, sosyalist önderlere karalamalar yöneltmeyecek herkesi forumumuza bekliyoruz."
TKP'yi elestirmek "SAG'dan bakan" anlamina gelmez ve Sol olmak icinde illada Sosyalizmi savunmak zorunlulugu olamaz,....




Bu ileti en son sorgulayan tarafından 15.08.2013- 20:40 tarihinde, toplamda 3 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Selahattin Demirtaş: HDP'li hükümet tartışılmalı... melnur 1 2672 17.02.2020- 22:07
Konu Klasör CHP üzerine... melnur 5 4321 27.02.2019- 08:53
Konu Klasör Demokrasi üzerine... melnur 0 1133 16.03.2022- 07:46
Konu Klasör ''TİP'in hakkı'' ve TİP üzerine... melnur 9 559 Önceki gün, 05:46
Konu Klasör TKH ve seçimler üzerine... melnur 4 3752 20.04.2019- 02:22
Etiketler   Hükümet,   istifasloganı,   üzerine.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS