SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Algı yönetimi…/Kemal Okuyan           (gösterim sayısı: 5.526)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 23.03.2014- 12:59


Algı yönetimi…/Kemal Okuyan

Haziran’da cesur insanlar sokağa çıkmıştı. Cesur ve akıllı. Diktatör gücünden pek kaybetmemiş gözüküyordu, isyan başladığında. En azından öyle sanılıyordu. Güçlüydü, en azından şimdi olduğundan çok daha güçlüydü ama kimse umursamadı bunu.

Gazdır, tomadır, takan yoktu. Tehditleri de…

Her açıdan bugünle kıyaslanamayacak kadar eli kuvvetli olan diktatör karşısında milyonlar dik durdu, boyun eğmedi. Çöken bir iktidarın meydan okumalarına onu tiye alarak yanıt verdi.

Peki şimdi bu panik neden?

Evet, bir yandan Haziran ruhu kendini her gün, her an hissettiriyor. Öte yandan bu ruhu boğmak, ülke ve kendi geleceğini ellerine alma iradesiyle hareket edenlerin özgüvenini kırmak, çaresizleştirmek, oyun dışına itmek için sistematik bir çaba harcanıyor.

Gezi sırasında bunun olacağını söylüyorduk. Diktatörün gidişine imza atmak isteyeceklerini. Bu onuru halka bırakmamaya çalışacaklarını. Bugün epey yol aldıklarını söylemek durumundayız.

Bu köşede, “Meclis muhalefetinin bitmiş bir hükümetin düşmemesi için çaba gösterdiği” defalarca ileri sürüldü. İlginç olmalı, son yıllarda birçok ülkede sokağın gücüyle hükümet değişiklikleri gerçekleşir, emperyalist merkezler bunları “devrim” diye alkışlarken, bizde yıllarca AKP’nin arkasında duran odaklar, diktatörün gitmesini değil, zayıflamasını istediler.

Henüz ellerinde bir alternatif yoktu ama daha önemlisi diktatörün aydınlanmacı, yurtsever ve sol kimlikli bir halk hareketinin sonucunda gitmesi işleri karıştıracaktı.

Haziran’da halkımız bir paratoner gibi bütün tepkiyi üzerine çeken diktatörün işini bitirirken, ABD ve sermaye sınıfı da gereken mesajı alıyordu.

Zaten hoşnutsuz olmaya başladıkları diktatörün arkasında durmaya devam edemeyeceklerini, halkın öfkesinin daha radikal ve siyasal biçimler alabileceğini anladılar. Diktatörün gidişine imzayı halk atmamalıydı. Kalabalıklar en fazla yancı rolü oynayabilirdi.

Bunun için “o kadar gaz yedik, gençlerimiz öldü, adam gitmedi” hissini yaymaya başladılar. Devreye başka güçler girdi, itiraz edilmesi çok zor “sokak görevini yaptı şimdi sıra sandıkta” söylemi öne çıkarıldı.

Sokağın bir türlü alt edemediği ama sandıkta da kolay kolay gitmeyecek bir diktatör görüntüsü. Dahası da var: Faşizmin eli kulağında!

Diktatörün kitaba uygun bir faşist diktatörlük tesis etmek için girişimlerde bulunması, bunu istemesi, çılgınlıklara kalkışması, mümkündür. Evet. Ancak bu olasılık Haziran’da da vardı, lakin halk bu tehdidi ciddiye almıyor, kendisi meydan okuyordu.

Şimdi neden panik başladı?

Çünkü “ya seçimleri yine kazanırsa” sendromu sistematik bir biçimde bu toplumun bütün dokusuna yayıldı. Yaydılar.

Kritik komşuların sırtını döndüğü, ABD ve AB’nin “bittin” dediği, sermaye sınıfının geleneksel kesimleri ile yeşil sermayenin bir bölümünün çizdiği, nüfüsun en az yarısının nefret objesi haline gelen bir siyasetçinin bu işi kıvaracağından korkmaya başlayan Hazirancılar, Geziciler!

İddia ediyorum, bu bir mühendislik çalışması, bu bir algı yönetimidir.

Bakın Kılıçdaroğlu’na, hiç panik var mı? Tersine özgüven patlaması yaşıyor.

Mesele nedir?

Diktatörü hakim oldukları araçlarla, halkı tamamen devre dışı bırakarak, sonrasını sağlama alarak kenara çekecekler. Ha, diktatör direniyor, çılgınca şeyler yapmayı planlıyor. Yapar, can acıtır. İyi de bu olasılığa karşı bu halkın kendini savunacak tek aracı Haziran ruhu değil mi?

Oysa o ruhun kötürümleşmesi için muazzam bir kampanya sürdürülüyor. Yaratıcı akıl, cesaret, sosyal medyaya sıkışmaya, “kaset savaşları”na mahkum edilmeye çalışılıyor.

Daha fazla yazmaya gerek yok. Zaten “diktatörün ekmeğine yağ sürüyorsunuz” saçmalığına yanıt yetiştirmekten gına geldi.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kemal-okuyan/algi-yonetimi-89835



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.002
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.03.2014- 19:18


Geçenlerde bir kanalda, gençten biri, tüm sevimliliğiyle ''eskilerin bizim zamanımızda' diye başlayan konuşmaları artık geride kaldı'' diyordu. '' Artık bizim zamanımız!''

Gezi çok şeyi değiştirdi bu ülkede. Erdoğan'ı korkutmakla kalmadı, bütün bir toplumun umudu haline geldi. Bir ay boyunca ülkenin dört bir yanında kendiliğinden isyan bayrağı çekenler dosta, düşmana bu ülkenin, bu ülke insanın hiç bir şekilde karanlığa ve gericiliğe mahkum edilmeyeceğini haykırdı. Gezi buydu. Bu yüzden bu toprağın umudu haline gelebildi.

Erdoğan ister seçimle gitsin, isterse bırakıp gitmek zorunda kalsın, tek yetkili başkan-diktatör hayalleri kurarken bu hale gelmişse, bunun en büyük payı, o gezidir, ''artık bizim zamanımız' diyen o gençlerdir, ve bu ülkenin aydınlanmacı, laik, yüzü sola dönük birikimidir.

Erdoğan gidecek, bu tek adam diktatörlüğü, bu tek adam diktatörlüğünün yarattığı iğrenç ilişkiler son bulacak. Güzel. Ama çok daha önemlisi, çok daha güzeli, bu ülke insanını çok daha ilerilere taşıyabilecek bir aydınlanmacı birikimin var olduğunu duyumsayarak uyanmak, ve her yeni güne bu duygu ve düşüncelerle başlayabilmek

Az şey mi!



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKP yenilenecek mi? - Kemal Okuyan melnur 0 1785 14.01.2020- 21:15
Konu Klasör soL’da yazmayın!/Kemal Okuyan melnur 0 3104 20.11.2013- 18:31
Konu Klasör Ulus.../Kemal Okuyan melnur 0 3770 19.11.2013- 11:48
Konu Klasör Kemal Okuyan SOL'dan ayrıldı umut 22 19467 27.04.2014- 21:31
Konu Klasör Milli/Kemal Okuyan melnur 0 3433 04.11.2013- 18:20
Etiketler   Algı,   yönetimi…Kemal,   Okuyan
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS