SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Devrim...insanın kurtuluşu.           (gösterim sayısı: 5.410)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

36 kere teşekkür etti.
50 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: melnur
Konu Tarihi: 25.03.2014- 16:38


SF'de yine bir başlık: ''AKP gitmeyecek'', yine bir isim ''Hasan Karataş'' ve yine üfürükten bir yorum:

''Önümüzdeki süreçle ilgili yanlış rotaya çekilmeye çalışılıyoruz. Bütün sol veya sosyalist arkadaşlar AKP gidecek ve bizlerinde o doğrultuda konuşlanmamız, yani daha geniş demokrasi için mücadeleye odaklanmamız, yani AKP gidecek CHP gelsin istemiyoruz denilmektedir. Bu süreçte devrimde yapamıyoruz. O halde demokrasi güçleri hep birlikte halk hareketlenmesi yaratalım veya o doğrultuda gelişen halk hareketliliğini sosyalist çizgiye çekelim diye çaba sarf ederek ilerleyelim denilmektedir. Bu çizgi yanlıştır. Önümüzdeki süreç AKP gitmeyecektir. Gitmesi içinde mücadele anlamsızdır. Bütün partiler hep birlikte AKP yi tutmaya çalışacaklardır. Zira farklı bir ekonomi politik bulunmamaktadır. Bu partilerin içine pkk, tkp, ve cepheyi de katabiliriz. Şayet bunlara rağmen AKP yi devirme siyasetleri tezahür ederse bunlar sadece birilerini yanıltma politikasıdır. Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir. Devrim lafları geçerse bunlar yalandır. Zaten kimse devrimi tarif edemiyor.

Devrim, zaman zaman ayağımızın önüne gelmektedir. Ancak dünya boyut destek almadan devrim yapma şansımız yoktur. Devrim dünya boyut siyasi kırılmaların üzerinden gelişecektir. Türkiye'de dış dünyaya göre daha erken gelen devrim için yapmamız gereken devrimin içeriğini beslemektir. Berkin'in cenazesi önümüze devrim ışıklarını getirmişti. Yapmamız gereken bu ışıklara güç katmaktı. Ancak egemen siyaset çok hızlı davranarak bunun önüne geçti. Devlet en az kırk günlük bir yasla her gün suçlanacaktı. O suçlanma süresince devrim güçleri her gün büyüyecekti. Bu süreç böyle böyle yeni pratiklerle desteklenecek ve zamanı geldiğinde dünya boyut devrimci girişimlerin birbirlerini beslemesiyle, dünya devriminin önü açılacaktı. Bu bir senaryodur. İşte önemli olan bu senaryonun gerçek hayatla ilişkisi veya bağlantısı nedir, onları tartışmalıyız. Devrim senaryosu belki birileri tarafından küçümsenebilir. Ancak o küçümseyenlere tekrar soruyorum, sizin devrim senaryonuz nedir? Zor görünse de kendi yolumuz üzerinden ilerlemeyi tercih etmeliyiz.''


Bazı arkadaşlar yorum yapmış kendilerince; onlara da yanıt vermiş:

''Aklınıza silah getiriyorsanız bu devrimi de aklınıza getirmeyin. Bakın ben senaryo getiriyorum. Sizlerde senaryo getirin.''

http://www.sosyalistforum.net/politik-gundem/68058-akp-gitmeyecek.html

Üzerinde durmaya değmez mi?




Bu ileti en son melnur tarafından 25.03.2014- 16:47 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.03.2014- 17:27


Hasan Karataş SF'nin ''danışmanı''. SF de ''Sosyalizm Okulu'' olduğu iddiasında bulunan bir platform. Arkadaşın yaptığı yorumların, kurduğu ''senaryo''ların sosyalizmle ne ilgisi var diye sorulabilir; haklı bir soru omakla birlikte ''SF'nin sorunu bu'' deyip geçelim ve Hasan arkadaşın son yazdığı cümleyle başlayalım. ''Aklınıza silah getiriyorsanız bu devrimi de aklınıza getirmeyin.''

Türkiye'ye özgü bir önerme ise ve bununla ''kitlelerden bağımsız silahlı bir eylemsellik'' anlamında kullanılıyorsa doğru bir saptama olarak değerlendirilebilir. Kapitalizmin yol aldığı ve temel sınıfların ortaya çıktığı bir ülkede bu tür ''silahlı mücadele'' yolları kapanmıştır ve bu tür stratejilerin kitlelerde hiç bir karşılığı bulunmamaktadır. Böyle bir değerlendirme hiç bir şekilde seçim-sandık-parlamento yoluyla sosyalizme geçilebileceği anlamı da içermemektedir. Çünkü böyle düşünmemizi sağlayacak bir örnek de bulunmamaktadır. Siyasal iktidarın alınması kitlesel kalkışmanın devrimci-sosyalist parti öncülüğünde ''zor'' yoluyla gerçekleşmesidir. Ne kitleden kopuk illegal-silahlı örgütlenmeler ve ne de bunun tam tersi barışçıl geçiş yolları siyasal iktidarın alınması ve proleter diktatörlüğün kurulması için uygun yöntemler değildir. Sanırım bu konuda Hasan Arkadaş ile aynı kulvardayız. Peki ama bu saptama, doğru ve sosyalist bir çizgide buluştuğumuz anlamına gelir mi? Hasan Karataş bir ''senaryo'' yazdığını söylüyor. O senaryoya geliriz de, bilimsel sosyalizmin bu konuda bir ''senaryosu yok mu?'' diye sorsak yanlış bir soru mu olur? Hayır yanış bir soru değil ama, Hasan Karataş arkadaşın daha önce yazdıklarını hatırladığımızda gereksiz bir soru sormuş oluruz. Çünkü ne kadar 'sosyalistim'', ''Marksistim'' dese de, Hasan arkadaş, bilimsel sosyalizmin hemen her temel ilkesini yadsıyan bir siyasi tutum içinde olduğunu biliniyor. Sınıf mücadelesini bilimsel temelinden soyutlayan ve proleteryayı hem devrim sürecinde ve hem de sonrasında   sınıfsızlığa yönelmenin temel öznesi olarak görmeyen yaklaşımların bilimsel sosyalizmle bir ilişkisi olamaz. Dahası Hasan Karataş'ın devlet konusundaki yaklaşımı da sorunlu bir yaklaşım. Devleti tıpkı anarşistler gibi sınıflar üstü olarak değerlendiren bir siyasetin de sınıfsız bir dünyaya yönelmesi mümkün değildir. Gerekiyorsa bu konu açılabilir.

Yazdıklarına gelince; Hasan Karataş ilk elde şunları söylemektedir:

''Önümüzdeki süreçle ilgili yanlış rotaya çekilmeye çalışılıyoruz. Bütün sol veya sosyalist arkadaşlar AKP gidecek ve bizlerinde o doğrultuda konuşlanmamız, yani daha geniş demokrasi için mücadeleye odaklanmamız, yani AKP gidecek CHP gelsin istemiyoruz denilmektedir. Bu süreçte devrimde yapamıyoruz. O halde demokrasi güçleri hep birlikte halk hareketlenmesi yaratalım veya o doğrultuda gelişen halk hareketliliğini sosyalist çizgiye çekelim diye çaba sarf ederek ilerleyelim denilmektedir. Bu çizgi yanlıştır.''



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.03.2014- 17:54


Hasan Karataş'ın ''yanlış rota'' olarak nitelediğini biraz daha yalın ifade edeceksek, sosyalist sol bu aşamada meşruiyetini yitirmiş AKP'nin geriletilmesini-düşürülmesini ve   bu uğurda mücadele edilmesini ve bu mücadele sürecinde sosyalist seçeneğin gündeme taşınmasını ve güçlendirilmesini savunuyor. Hasan Karataş bunu ''yanlış rota'' olarak niteliyor ve ''bu çizgi yanlıştır.'' diyor.

Doğrusu da şuymuş:

''Önümüzdeki süreç AKP gitmeyecektir. Gitmesi içinde mücadele anlamsızdır. Bütün partiler hep birlikte AKP yi tutmaya çalışacaklardır. Zira farklı bir ekonomi politik bulunmamaktadır. Bu partilerin içine pkk, tkp, ve cepheyi de katabiliriz. Şayet bunlara rağmen AKP yi devirme siyasetleri tezahür ederse bunlar sadece birilerini yanıltma politikasıdır. Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir. Devrim lafları geçerse bunlar yalandır. Zaten kimse devrimi tarif edemiyor.

Devrim, zaman zaman ayağımızın önüne gelmektedir. Ancak dünya boyut destek almadan devrim yapma şansımız yoktur. Devrim dünya boyut siyasi kırılmaların üzerinden gelişecektir. Türkiye'de dış dünyaya göre daha erken gelen devrim için yapmamız gereken devrimin içeriğini beslemektir. Berkin'in cenazesi önümüze devrim ışıklarını getirmişti. Yapmamız gereken bu ışıklara güç katmaktı. Ancak egemen siyaset çok hızlı davranarak bunun önüne geçti. Devlet en az kırk günlük bir yasla her gün suçlanacaktı. O suçlanma süresince devrim güçleri her gün büyüyecekti. Bu süreç böyle böyle yeni pratiklerle desteklenecek ve zamanı geldiğinde dünya boyut devrimci girişimlerin birbirlerini beslemesiyle, dünya devriminin önü açılacaktı. Bu bir senaryodur. İşte önemli olan bu senaryonun gerçek hayatla ilişkisi veya bağlantısı nedir, onları tartışmalıyız. Devrim senaryosu belki birileri tarafından küçümsenebilir. Ancak o küçümseyenlere tekrar soruyorum, sizin devrim senaryonuz nedir? Zor görünse de kendi yolumuz üzerinden ilerlemeyi tercih etmeliyiz.''


Bu arkadaş kendi deyimiyle her ''senaryo'' yazma çabası içine girdikçe, ortaya çıkan şey bilimsel sosyalizmle hiç bir ilgisi olmayan, yanlış, kendi içinde çelişik, tutarsız ve mantıksız cümleler yığınıdır. ''Neresinden tutarsanız elde kalıyor'' denir ya, tam da o.

Hasan Karataş'ın kafası karışık. Hasan Karataş'ın söylemeye çalıştığı ve kendi deyimiyle ''senaryo''su gerçekte bir senaryo bile değil. Her kurduğu cümle birbiriyle ilintisiz, tutarlı bir bütünlüğü yok vb. Bu haliyle, ayaküstü yazılan eski Yeşilçam avantür sinemasının senaryolarının bile yanına yaklaşamaz. Cüney Arkın'ın ''Dünyayı Kurtaran adam'' filminin senaryosu, Hasan Karataş'ın senaryosu yanında oscarlık kalır.

Aslında ''önemli şeyler yazıyorum'' algısı yaratmaya çalışmadan, söylemeye çalıştıklarının Öz'ünü ortaya koysa ve sonra da ''ne yapmalı'' sorusunu sorarak üzerinde düşünse ve okurları da buraya yöneltse, belki az biraz anlamlı olur ama o, nedense ''ideoloji-siyaset parçalamaya'' çalıştığı için lafı dolandırdıkça dolandırıyor.

Hasan Karataş kısaca ''tek ülkede devrim olmaz'' diyor. ''Tek ülkede devrim olmayacağı için sosyalistler olarak sorumluluklarımız ve mücadelemiz ne/nasıl olmalıdır?'' diye sorsa yeterli. Ama bu kez tek ülkede neden   siyasal devrim olamayacağını ve eş zamanlı bir dünya devriminin nasıl olabileceğini ortaya koyması gerekecek ki, iş daha baştan sarpa saracak?   Lafı dolandırmaya çalışmasının nedeni de o.








Bu ileti en son melnur tarafından 25.03.2014- 18:21 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.03.2014- 18:51


Hasan Karataş yazdığı yazının başlığını her ne kadar ''AKP gitmeyecek'' olarak koymuşsa ve konuya cephe, PKK ve TKP'nın siyasetini yanlış bulduğunu söylese de aslında konuyu getirdiği noktayla bunların hiç bir ilgisi yok. Danışman arkadaş, yazısının son bölümünde sorduğu gibi aslında ''sizin devrim senaryonuz nedir?'' sorusuna kendince bir yanıt arıyor, kendince bir yanıt veriyor. Her ne kadar sosyalist, Marksist olduğunu söylemeye çalışsa da, Marksizmin bu konuyu aştığını görmezlikten geliyor ve bu konuda sosyalist ideolojinin en temel tezlerini reddediyor. Sınıf mücadelesini görmezlikten geliyor. Devletin sınıfsal özünü   yadsıyor. Ve böylesine bir reddiye içindeyken bile hala sosyalist-komünist ve hala Marksist!

Dünyada eş zamanlı bir devrimin olabilirliği yoktur. Lenin'in emperyalizme içkin tezleri bu konuyu açıklığa kavuşturmuştur. Kapitalizm emperyalizm döneminde iç çelişkilerini geri kalmış ülkelerde biriktirmektedir. Bu yüzden 1917 devriminden bu yana devrim ateşi geri kalmış ülkelere, batıdan doğuya kaymıştır. Geri kalmış ülkelerde siyasal devrim, Almanya, Amerika, İngiltere ve benzer emperyalist ülkelerle birlikte olmayacaktır. Siyasal devrimin öznel ve nesnel koşulları her ülke için farklı çalışır. Bu yüzden Hasan Karataş'ın ele aldığı konu daha baştan sakattır. Doğru değildir. Leninist tezlere aykırıdır. Şimdi böyle bir yanlış temel üzerinde oluşturulmaya çalışılan herhangi bir ''senaryo''nun doğru olabilme şanşı mümkün mü? Elbette değil. Bu yüzden devrim dediğimizde anlaşılması gereken şey, iktidarın işçi sınıfı tarafından alınması, yani siyasal devrim, ve sonrasında sınıfsızlığa giden süreçte gerçekleştirilecek olan toplumsal devrimlerdir.

Hasan Karataş'ın iki temel yanlışı var dedik; iki temel yanlışı var ve Hasan Karataş bunları hiç açmayarak ve doğru varsayarak üzerine bina kurmaya çalışıyor. Dünya devrimi Hasan Karataşın deyimiyle 'dünya boyutunda, eş zamanlı gerçekleşmeyecektir. Bildiğimiz nesnel ve öznel koşulları olgunlaşmış emperyalizmin zayıf halkalarında gerçekleşeceğidir. Çok özel kırılmaların yaşandığı bir emperyal ülke böyle bir aşamaya geri kalmış ülkelerin pek çoğundan önce gelebilir mi? Olabilir! Ama bunun olabilirliği yine geri kalmış ülkelerle eş zamanlı ve/veya''dünya boyutu'' anlamına gelmeyecektir. Dolayısıyla geriye kalan şey, tek tek ülkelerde sosyalist devrimin gerçekleştirilmesidir. Hasan Karataş buna neden karşı çıkıyor, belli değil. Ya da daha genel bir tanımlamayla tek ülkede sosyalizm (sosyalist kuruculuk), sosyalist devrim neden olmaz?

''Sizin devrim senaryonuz nedir?'' diye soran bir arkadaş önce kendi düşüncesini temellendirdiği ''tek ülkede sosyalist devrim olmaz''ı ve ''eş zamanlı dünya devrimi'' konuları üzerinde derinlikli çözümlemeler yapabilmelidir ki, devrimin nasıl olacağı konusu belli bir zemine oturabilsin.

Hasan Karataş'da bu da yok!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 16.04.2014- 18:30


''Önümüzdeki süreç AKP gitmeyecektir. Gitmesi içinde mücadele anlamsızdır. Bütün partiler hep birlikte AKP yi tutmaya çalışacaklardır. Zira farklı bir ekonomi politik bulunmamaktadır. Bu partilerin içine pkk, tkp, ve cepheyi de katabiliriz. Şayet bunlara rağmen AKP yi devirme siyasetleri tezahür ederse bunlar sadece birilerini yanıltma politikasıdır. Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir. Devrim lafları geçerse bunlar yalandır. Zaten kimse devrimi tarif edemiyor.

Yazılanları tekrar okumadım. Sadece ''danışman'' arkadaşın yazdığı şu paragrafa gözüm ilişti. Bu tür yorumlara gerçekten şaşırıyorum; akıl alır gibi değil. Bir insan, bir konuyu kendince yorumlamaya çalışırken, yanlış da yorumlayabilir, eksik bilgilenmeden kaynaklanan hatalı yorumlar da yapar, vesaire. Ama bir insan böyle bir yorum yapabilir mi?

''Önümüzdeki süreç AKP gitmeyecektir.''

''Gitmesi içinde mücadele anlamsızdır.''

''Bütün partiler hep birlikte AKP'ye çalışacaklardır.''

''Zira farklı bir ekonomi politik bulunmamaktadır.''

'' Bu partilerin içine pkk, tkp, ve cepheyi de katabiliriz. Şayet bunlara rağmen AKP yi devirme siyasetleri tezahür ederse bunlar sadece birilerini yanıltma politikasıdır.''

''Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir.''

'' Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir. ''

''Devrim lafları geçerse bunlar yalandır. Zaten kimse devrimi tarif edemiyor. ''

Bu kadar anlamsız, bu kadar gereksiz, bu kadar birbiriyle ilgisiz cümleler nasıl yan yana gelir de, bir şey açıklamaya dönük bir paragraf oluşturur, gerçekten inanılmaz bir şey.   Böyle bir yorum(!) neden yapılır, ne anlatılmak istenir belli değil de, danışman ne anlatmaya çalışıyor, ya da danışman arkadaş anlatmaya" çalıştığı konunun farkında mı?

Bir başka soru; bu yorum neye benziyor; bence şuna:

''Bir basketbol maçında, futbolculardan birinin raketi kırılırsa, boks hakemi neye karar verir?''

Böyle bir şey işte!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yorum2006
[ yorumcu ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.08.2013
İleti Sayısı: 772
Konum: Gizli
Durum: Gizli
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

2 kere teşekkür edildi.
Cevap Yazan: yorum2006
Cevap Tarihi: 16.04.2014- 18:42


Kimmiş bu Hasan Karataş? Bir araba zırva ile uğraşmaya ne gerek var Sn. Melnur? Adamın en temel kavramları bile bilmediği belli. Mesela "ekonomi politik" nedir onu bile bilmiyor. İşin ABC'sini bile bilmeyen adam teorisyenlik taslıyor bir de.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 16.04.2014- 18:49


Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış

Kimmiş bu Hasan Karataş? Bir araba zırva ile uğraşmaya ne gerek var Sn. Melnur? Adamın en temel kavramları bile bilmediği belli. Mesela "ekonomi politik" nedir onu bile bilmiyor. İşin ABC'sini bile bilmeyen adam teorisyenlik taslıyor bir de.



katılıyorum. adam (daha doğrusu çocuk!) ham teorilerini danışmanı olduğu forumda sallayıp duruyor. ara sıra başka forum üyelerinden şamarı yiyince de ya susup siniyor, ya da birden saldırganlaşıp üyeyi forumdan atıyor.

sözümona "sosyalizmin okulu" olan sf, sosyalizmin ülkemizde ve günümüzde ne hâle getirildiğinin küçük ve karanlık bir örneği. kişilik bozukluğu içindeki tiplerin kendilerini tatmin ettikleri sanal mekanlardan biri. iyi niyetli gençler, öğrenme merakıyla geldikleri bu forumda, kafaları iyice karışıp sosyalizmden uzaklaşıyorlar. bu tür adamların yüzünden...




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 16.04.2014- 20:32


Sosyalist forum'da ne kadar anlaşılmaz yazarsan o kadar teorisyen sayılıyorsun. Kimse anlamadığı için herhalde çok önemli bir şey anlatıyor diye düşünüyorlar. Danışmanın yazdıkları da arada kaynayıp gidiyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bilim insanı ve sınıf bilinci... melnur 0 1817 14.06.2019- 18:31
Konu Klasör Muzaffer İlhan Erdost'u, o güzel insanı yitirdik. melnur 5 2241 08.11.2021- 05:11
Konu Klasör Mikis Theodorakis, bir güzel insanı daha yitirdik. melnur 3 1232 04.10.2021- 05:22
Konu Klasör Devrim nedir, devrim teorileri için ne söylenebilir? melnur 43 23365 30.12.2022- 06:14
Konu Klasör Sürekli devrim mi, tek ülkede sosyalist devrim mi? spartakus 0 4179 14.07.2015- 00:07
Etiketler   Devrim.insanın,   kurtuluşu.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS