SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 17.04.2014- 20:36


Yatağan işçisinden soL’un çağrısına destek


Resim Ekleme
 

Ankara’da direnişte olan Yatağan santral işçileri, soL gazetesinin destek çağrısına yanıt verdi. Atölyelerinde soL’a iletilmek üzere kumbarada para biriktiren işçiler, hislerini paylaştı.

Bayram Uluad - soL

Mali darboğaza giren soL gazetesinin bu darlıktan birlikte çıkma çağrısına, Yatağan işçisinden yanıt geldi... İşçiler hem memleketlerinde hem de direnişte oldukları Ankara’da gazeteyi sürekli takip ediyorlar. Ayrıca atölyelerinde, daha sonra soL’a iletilmek üzere, kumbaralarda para biriktiriyorlar.

Özelleştirmeye karşı aylardır sürdürdükleri mücadeleyi bir haftadır Ankara’ya taşıyan ve kararlılıklarıyla Ankara’nın gündemine oturmayı başaran işçiler, işe düzenli gazete takipçisi olmakla başladı ve sendikalarını soL abonesi yaptılar. Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) Yatağan Şubesi ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Yatağan Şubesi’nin yanı sıra bazı işçiler de bireysel abonelik yaptılar.

Atölyelere kumbara
Ankara’ya gelen ilk işçi grubu Yatağan’a döner dönmez, atölyelerine birer kumbara koydular. Daha sonra gazetemize iletilecek bu kumbaralardan bir tane de işçilerin Ankara’daki direniş alanı olan Kurtuluş Parkı’ndaki masada bulunuyor.

Her gün yanlarında olduğumuz işçilerle sohbet ederken, konu soL gazetesinin çağrısına da geldi. İşçiler, sıcak dayanışma mesajları yolladılar.

İlk konuştuğumuz direnişçi, adını vermeden bize şu mesajları iletti: “soL gazetesi direnişimizin başından beri bizim yanımızda durdu, arkadaşlarımızı örgütledi. Medyada bize yer verilmezken her gün bıkmadan bizim haberimizi yaptı. Direniş çadırımızda yanımızdaydı. Hatta çadırımızda nöbet bile tuttular. Destekse destek, şimdi sıra bizde.”

‘Önemli olan sınıf bilinci’
Bir diğer direnişçi, Güner Kazı, soL’un sınıf bilinciyle hareket etmesini önemsediğini söyledi: “soL, sınıf dayanışmasının ne olduğunu gösterdi bize. Gece gündüz demeden yanımıza geldiler. Çadırlarımıza girip, yeri geldi nöbeti bizden devraldılar. Eksik kaldığımız yerlerde bize destek oldular. Allah razı olsun onlardan, bizim yanımızdan hiç eksilmediler. Habercilik açısından da aktif, özü sözü bir, direngen ve her zaman haklının yanında olan, yalan haber yapmayan bir yerde duruyorlar. Ben elimden geldiğince sürekli okuyorum soL’u. Bundan sonra da sürekli okumaya devam edeceğim. Okunmayı hak ediyorlar. Tabii desteği de…”

Zaten iki kişiyle soL gazetesini konuşunca etrafımızda bir kümelenme oluştu. O kümeden kime uzatsak kayıt cihazını, müthiş sözler duyuyoruz. Kümedekilerden devam. Seyfi Koç alıyor sözü: “Biz emekten yana olan her gazeteyi destekliyoruz. İşçi sınıfının sorunlarına eğilen, sınıfla birlikte mücadele edebilen ve mücadeleye destek olan her hareketi ve gazeteyi destekliyoruz. Sol gazetesi de bunların en önemlilerinden. Desteklerimiz devam edecek. Bunun adı dayanışmadır. Sınıf dayanışması!”

‘Özgür Türkiye için...’

Oturduğu yerden gür ve tok bir sesle “yeğenim” diye seslenen Maden-İş Yatağan Teşkilat sekreteri Niyazi Alkan’ın yanına gidiyoruz: “Bu direniş, işçi sınıfının son direnişidir. Aydınlık ve özgür bir Türkiye için bu direnişi kazanmak zorundayız. Bunu da kaybedersek gelecek bizim için çok daha karanlık olacak. Bu konuda başından sonuna kadar yanımızda duran gazetemizi tebrik ediyoruz. İşçi sınıfı böyle böyle gerçek dostlarını tanıyor işte. Basılı medyada Birgün, Evrensel ve Aydınlık’a da teşekkür ederiz. Ayrıca televizyon olarak Ulusal kanal ve Hayat Tv’yi de unutmayacağız. Ama soL gazetesine ayrıca teşekkür ediyorum. Biz de soL’u unutmayacağız. Zaten bu mücadeleyi kazanalım, soL’u, sendikamızın yayını haline bile getiririz. Mücadelenin kazanılması için soL mu desteklenmeli, destekleriz. Zincire mi vurulmalı, vuruluruz. Tekerlerin altına mı yatılmalı, yatarız. Bu uğurda elimizden gelen her tür bedeli ödemeye razıyız. İşte bu yüzden soL’u da destekliyoruz.”

Tes-İş işçileri şakayla karışık “Hep madencilerle konuşuyorsun yeğenim” diye sesleniyor. Biz de onların yanına gidiyoruz. Tes-İş şube eğitim sekreteri Güvenç Tünay başlıyor: “soL gazetesi, Ekim ayında başlattığımız ilk eylemimizden bu yana sürekli yanımızda. Yeri geliyor gecemiz gündüzümüz bir geçiyor. Bu yüzden buradaki pek çok arkadaşımızın soL Gazetesi ile duygusal bir bağı oluşmuş durumda. Muhabir kızımız Yaprak (Yaprak Solmaz, soL Muğla muhabiri) olsun, onun arkadaşları olsun, sürekli yanımızdalar. Baksana, Yaprak’ı orada bırakmaya içimiz sinmedi de yanımızda getirdik kızımızı. Artık biz kardeş olduk. Hangi muhabir birkaç işçi için göz göre göre gaz yer? Bu kardeşlerimiz kaç defa bizim için gaza ve darpa maruz kaldılar. Bizim soL’a farklı davranmamız mümkün değil. Elbette kardeşiz ve bu kardeşliğimiz sürecek. Bazı atölyelerde kumbara toplandığını ve oradan çıkacak paranın soL’a bağışlanacağını duyduk. Ben çok sevindim. Şimdi öğrendim ya bunu, dönünce bizim arkadaşlarla da konuşacağım. İtiraz etmeyen her yere gerekirse kumbara koyacağım. Elimizden gelen buysa, yapacağız bunu. Yaşasın sınıf dayanışması.”

soL da işçilerle dayanışmayı sürdürüyor...
Enerji ve maden işçileri, aylardır sürdürdükleri direnişi Ankara’ya taşıdı. “Ne yapabiliriz” diye birlikte konuştuğumuz işçiler, soL gazetesinden, direnişteki işçilerin sesi olacak bir günlük istedi.

Direniş Günlüğü’ne, yarın başlıyoruz. Her gün yaşanan gelişmelerin yanı sıra işçilerin görüşlerinin, yazıp çizdiklerinin, paylaşmak istediklerinin ve genel izlenimlerin yer alacağı günlükler yarından itibaren soL gazetesinde yayımlanmaya başlayacak.

Direnişe halk desteği büyüsün diye, hepimizi umutlandıran bu işçi direnişinin güçlenmesinde bir nebze katkımız olsun diye...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 17.04.2014- 20:37


soL'a destek büyüyor: Dayanışmayı örgütleyeceğiz, örgütlüyoruz...


Resim Ekleme
 

soL’un dayanışma çağrısı, yoğun bir destek aldı. Günlerdir telefon, mektup ve başka yollarla bizlere haber ve öneri ulaştıran okurlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz.

(soL - Haber Merkezi) soL’un dayanışma çağrısı, yoğun bir destek aldı. Günlerdir telefon, mektup ve başka yollarla bizlere haber ve öneri ulaştıran okurlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz.

Bu dayanışmayı ve katkıları soL gazetesini hem ayakta tutacak, hem de geliştirecek şekilde örgütlemenin yollarını araştırıyoruz. Bunu adım adım öreceğiz ve sonuç alacağız.

Sosyal medyada dayanışma mesajları
“Bu unutkanlık iyidir; insan 3 tane @soLgazetesi alıp sağda solda unuttur mu? Bir tane de akşam ev için almak lazım şimdi!”
“Bu gün 3 @soLgazetesi aldım biri sıra arkadaşıma biri kendime biri dersanede çalışan abimize :) soL bu ülkede halkın sesidir.”
“Halk için doğruları tarafsız kaleme alan halk için tek doğru kaynak olan soL gazetesini bayilerde görmek istiyorum.”
“Medyanın ‘insansız haber araçları’na dönüştüğü bu vahşi ortamda, soL sırf akıl sağlığımızı koruduğu için bile desteği hak ediyor.”
“Sabahları iki soL alınca insan kendini daha mı zinde hissediyor nedir?! :)”
“soL gazetesi bu ülkenin vicdanıdır.”
“Sermayenin medyaya hakim olduğu bu zamanda bağımsız medyaya sahip çıkalım. Bugün ve hergün bir soL gazetesi alalım.”
“Ben de her gün en az on gazete satıyorum. Sol gazetesi önemlidir sahip çıkalım.”
“Ben hergün bayiye gidemediğim için internet gazetesine abone oldum gerçekten çok iyi hazırlanmış tüm arşive de ulaşabiliyorsunuz. Beklediğimden iyi çıktı, herkese tavsiye ederim dostlar.”

Neler yapabilirsiniz?
Gazetemizin sıkıntısı, adını koyduk: Mali darboğaz. Dolayısıyla, olağan dönemlerdeki eleştiri, katkı, vb. önerilere yine açığız; ancak asıl ihtiyaç soL’u ayakta tutacak mali katkılar. Burada “yanınızdayız” mesajlarının bizim için ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatalım; okurlarımızın mali durumunun çok parlak olduğunu da düşünmüyoruz elbette. Ama yine de örgütlü bir dayanışmayla bu başlıkta da yapılabilecekler olduğu düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu başlıkta elimizde “gazete alma, aldırma” gibi doğal olan bir edim dışında iki olanak var: Birincisi dayanışma ilanları ve reklamlar. İkincisi de dijital abonelik. Bu iki konuda bizlerle temas kurabilirsiniz. İlan için reklam@sol.org.tr ve ilan@sol.org.tr adreslerine, dijital abonelik için abone@sol.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Ya da doğrudan 0 216 315 14 00 no’lu telefon ya da 0 216 324 25 24 no’lu faks üzerinden bize ulaşabilirsiniz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 25.04.2014- 19:53


Yiğit Günay yazdı: Zippo

'Vedalaşacağız, yine gözleri parlıyor, çantayı kurcalıyor, bir Zippo çıkarıyor, uzatıyor. Aklıma Silvio Rodriguez’in bir şarkısının sözleri geliyor, “Gerekliyse yaşamak için, gökyüzünü ateşe vermek gerekir”. Ben bir çaksam o Zippo’yu, gökyüzünü ateşe veririm, inanıyorum.'

Yiğit Günay - soL

“Ziyaretçin var” dediler. İndim. İlk dikkat çeken, ince, upuzun kolları. Hani sanki açsa, bütün gazetede çalışanları, hepimizi birden kucaklayacak.

soL’un yaptığı dayanışma çağrısını duymuş, önce mektup yolladı, sonra Kanada’dan geldi. Havalimanından yeni gelmiş daha, yanında boy boy çantalar, torbalar.

Demli çaya hasret, sayamıyorum kaçıncısını istiyor, yine bitiriyor, “Bir çay daha ister misiniz?”, “Tilkiye ‘tavuk kebabı yer misin’ diye sormuşlar, ‘adamı güldürmeyin’ demiş”, kocaman gülümsüyor.

“Emanetimi vereyim bir hele” diyor, ceketinin cebine koymuş, belki Kanada’da evden çıkmadan yerleştirmiş oraya, epey bir döviz veriyor, “emanet” diyor, bağış demiyor, yardım da demiyor, onun değilmiş gibi sanki o para, zaten verilmek üzere kazanılmış da ceketin cebine özenle ayrılmış gibi, “emanet”i “sahibi”ne veriyor.

“İki ayda bir ulaştırırım size böyle, beni sarsmaz” diyor. Bir çay daha getiriyorum.

Hayattan konuşuyoruz, biraz daha yakından tanıyabilmeyi çok istiyorum, Kanada’da inşaatlarda çalıştığı “Kızılderili bölgesi”nin fotoğraflarını gösteriyor iPhone’undan, -iPhone’un köşesi kırık, inşaatta sürekli düşüyormuş, gülümseyerek söylüyor-, “Bak, ceylanlar hep gelir böyle”, her taraf karla kaplı, evin penceresinin önünde bir ceylan, geziyor.

Tanımaya çalışıyorum, sürekli soruyorum, atletmiş, Fenerbahçe’nin sporcusuymuş, sırım gibi ince vücut, sıradışı uzun kollar biraz aydınlanıyor.
Ben soruyorum, sordukça yanıtlıyor, ama kafası hep başka yerde, çok belli oluyor. Torbalardan birini açıyor, bir viski şişesi çıkarıp uzatıyor, “Arkadaşlar içer”, duty free’den almış belli ki, kimbilir kime hediyeydi, o an bize veriyor.

“Daha ne yapabilirim”, aklı hep bununla meşgul. Bir an geliyor, gözleri parlıyor, çantadan kahve, karton sigara çıkarıyor. Arkadaşlar içer, evet.
Annesini ziyarete gelmiş. Kanser, annesi. Bursa’da. Elimizden bişey gelir mi öğrenmeye çalışıyorum, sağlıkçı arkadaşlar var, teşkilat var, ne gerekirse, yok diyor, gerek yok.

“Ben daha ne yapabilirim”, onu düşünüyor.

Gözleri parlıyor yine, “Size kamera göndereyim, Kanada’da ucuz”, sağolun diyorum, kaçıncı defa diyorum sayamıyorum, o devam ediyor, “Çin’den inşaat malzemesi getiriyoruz, 10 bin ‘boyun eğme’ tişörtü yaptırıp göndereyim” diyor.

Anlıyorum ki sadece ceketin cebindeki para değil, bizzat kendisi “emanet”. Halkına.

Ben hâlâ meraklıyım, öğrenmek istiyorum, bu halk böyle insanları nasıl üretiyor, laf Gezi’ye geliyor, o an hatırlıyor. Köşesi kırık iPhone’unu çıkartıyor, başparmağı hızla fotoğrafları karıştırıyor, sonunda bir eylem fotoğrafı buluyor, gösteriyor. Kararlı bir kitle, yürüyor.

“Bunu sizin gazete bastı. Bak, en öndeki yaşlı kadına bak, annem.” 76 yaşında, Erzincanlı bir Alevi anası, en önde yürüyor, ardından gençler geliyor. “Bana bu fotoğrafın orijinalini verebilir misin?”

Kanada’da yoğun çalışıyor ama Türkiye gündemini sürekli takip ediyor. “Gezi çok büyük umut verdi, yeni kuşak her şeyi değiştirecek” diyor, asıl sen bana umut verdin demek geçiyor içimden. Bizim böyle insanlarımız olduktan sonra, bu halk boyun eğecekmiş, ha!

Kalkacak artık, ama hâlâ kafasında aynı soru var, “daha ne yapabilirim”. Partiye üye yapın beni diyor, uzaktayım ama, yapın.

Vedalaşacağız, yine gözleri parlıyor, çantayı kurcalıyor, bir Zippo çıkarıyor, uzatıyor.

Aklıma Silvio Rodriguez’in bir şarkısının sözleri geliyor, “Gerekliyse yaşamak için, gökyüzünü ateşe vermek gerekir”.

Ben bir çaksam o Zippo’yu, gökyüzünü ateşe veririm, inanıyorum.

sol



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 25.04.2014- 20:02


Bu yazıyı okuduğumda tüylerim diken diken olmuştu. Helal olsun bu uzun kollu adama. Analar neler doğuruyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ilkay
[ Mustafa ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.10.2013
İleti Sayısı: 417
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ilkay
Cevap Tarihi: 25.04.2014- 20:55


Üye olmak istemiş. Herhalde yapılmıştır. Doğru söylüyorsun, analar neler doğuruyor,sen kalk Kanada'dan yurda gel, böyle bir davranışta bulun.



SOL CEPHE
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ilkay
[ Mustafa ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.10.2013
İleti Sayısı: 417
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ilkay
Cevap Tarihi: 27.04.2014- 21:31


Sanatçılardan soL’a destek

soL’un “Darboğazdan birlikte çıkacağız” diyerek yaptığı dayanışma çağrısına sanatçılardan destek geldi. Dün Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde soL gazetesi satışı yapan sanatçılar, “soL bizimdir, bizim olduğu kadar sizindir” dedi

(soL-Neslihan Koçaslan)soL gazetesinin “Darboğazdan birlikte çıkacağız” açıklamasıyla yaşadığı mali sorunlara dikkat çektiği dayanışma çağrısına destek büyüyor. Her gün onlarca soL okuru, e-posta, sosyal medya ve telefon yoluyla gazeteye nasıl destek verebileceğini öğreniyor, anlatıyor ve tartışıyor. Dayanışma kampanyasına bir destek de dün sanatçılardan geldi. Sanatçılar dün Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde soL sattı. Sanatçılara soL’u, gösterdikleri dayanışmayı ve değerlendirmelerini sorduk.

Tiyatrocu Orhan Aydın, “Bu işi büyüteceğiz. Sanatçı arkadaşlarla konuştuk. Çok olumlu tepkiler aldık. İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde bu kampanyayı büyüteceğiz. soL bizimdir, bizim olduğu kadar sizindir” dedi. Tiyatrocu Metin Coşkun, “Böyle bir gazetenin yaşıyor olması herkes için daha iyi. Bu gazetenin hayata devam etmesi için her şey yapılmalı” dedi.

soL Gazetesi satışına katılan sanatçılardan Yüksel Aymaz, “İnandığım bir dava uğruna bugün satışa geldim. Halkın doğru haber alması gerektiğini düşünüyorum. Siyasi düşüncem için buradayım. Ülke bu kadar karanlıkta iken küçük bir fener belki ama çok önemli” açıklaması yaparken sanatçı Adnan Acar da “Türkiye’de gerçekleri doğru bir şekilde anlattığı için soL’a destek oluyorum” dedi.

‘soL'un ayakta kalması görevdir’
Sanatçı Gülsen Tuncer de “Sözlü ve görsel yayında toplumda bir sözleşme vardır. Bu nedir? Doğruları çarpıtmadan doğru bir şekilde dile getirmek. Şimdi ne yazık ki bu durum çürüdü. Bu şekilde etik kurallara anlamlı bir şekilde sürdürebilen bir yayın organının ayakta kalması desteklenmesi bir yurttaşlık görevidir. Sadece kendine aydın diyenlerin değil, tüm halkın görevidir. Demokrasi gereği insanların politik görüşleri farklı şekilde dile getirilebilir. İlkeli duruşu, ülkedeki duruma dair bilgisi ve tarihsel algısı olan bir yayın soL. soL’u bu yüzden destekliyorum” değerlendirmesi yaptı.

Sanatçı Ender Yiğit, “Hayata soldan bakmak, iktidarı ele geçirecek mücadeleye destek olmak için, yarınlar için soL satıyorum” değerlendirmesi yaparken sanatçı Olgu Ülkenciler de “Halka yalan söylemek suçtur diyen bir gazetenin önemi çok büyük, bu gazetenin çıkmasını ve daha çok insana ulaşmasını istediğim için soL gazetesi satıyorum” dedi.



SOL CEPHE
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Soldan soldan ayrımlar, ikircikli durumlar denizcan 0 2639 08.05.2015- 16:46
Konu Klasör Milli/Kemal Okuyan melnur 0 3411 04.11.2013- 18:20
Konu Klasör TKP yenilenecek mi? - Kemal Okuyan melnur 0 1762 14.01.2020- 21:15
Konu Klasör Kemal Okuyan: ''Tehlikedesiniz...'' melnur 0 2171 10.12.2018- 23:27
Konu Klasör Ulus.../Kemal Okuyan melnur 0 3742 19.11.2013- 11:48
Etiketler   Kemal,   Okuyan,   SOLdan,   ayrıldı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS