SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
1 Mayıs tamam, ya 31 Mayıs?           (gösterim sayısı: 5.007)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: dayanışma
Konu Tarihi: 04.05.2014- 16:30


1 Mayıs tamam, ya 31 Mayıs?
 
Gezi Parkı eylemlerinin yıl dönümüne sadece birkaç hafta kaldı. Peki 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına izin vermeyen hükümet 31 Mayıs günü ne yapacak?

Resim Ekleme

ALPER BAHÇEKAPILI

Ne mutlu, 1 Mayıs’ı ölüm olmadan atlattık. Sevindiğimiz şey gerçekten bu. Dünyanın birçok şehrinde huzur ve barış içerisinde kutlanan 1 Mayıs, hükümetin korkuları, “Bizim dediğimiz olacak” inadı yüzünden bizde yine yanan gözlerle, göğüslere sıkılan plastik mermilerle, yerde sürüklenen insanlarla geçti. Ne nefesi kesilen ufacık çocukların gözyaşları, ne de vücudunu TOMA’lara siper eden, bu ülkenin ‘dokunulmaz’ milletvekilleri o akıl almaz ama alıştığımız vahşete dur diyebildi.

İnsanlar Kızılay’a girmesin diye ‘konuşlandırılan’, Ankara’daki o Çin Seddi misali yeni ‘duvardan’ anladık... Hükümet kendi halkından Çinlilerin 2 bin yıl önce düşmanlarından korktuğundan daha fazla korkuyor. Ya da bir başka deyişle, bizlere kimin ‘yönetici’ olduğunu göstermek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Manzara tanıdık. Geçtiğimiz seneye oranla değişen hiçbir şey yok. Bir kez daha görüyoruz ki hükümetin politikasında gelecekte de bir değişiklik olmayacak. Kendi tutumunu meşrulaştırmak ve tabanını korumak için bir ‘öcü’, ‘düşman’ yaratmak birçok politikacının temel stratejileri arasında yer almıştır. Bize özgü değil. Yeni Türkiye’nin en çok korkulan öcüsü de Geziciler işte. Her şeyi onlar (ve elbette paraleller) yapıyor. Es kaza hükümet giderse bu Geziciler ‘milleti’ yer. Hükümet işte ‘milletini’ bu (sözde) öcüden koruyor. Niyeti başka olan, marjinal gruplardan. Yoksa vay halimize.

O niyet tabii ki başka. Üç, beş ağacın ötesinde. Mesele; ödediğimiz tüm vergilere, yasalara, taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarla korunan haklarımıza rağmen bizleri ezip geçmeye çalışanlar, sahibimizmiş gibi davrananlar. Hak, hukuk, adalet bilmeyenler. Sahip çıkılan bu meseleler sadece bir tarafın, Gezicilerin sorunu değil elbette. Çok daha geniş bir kesimi kapsayıcı temel haklara sahip çıkılıyor. Hükümet de bunu bal gibi biliyor. Gezi’yi er ya da geç okumamış olmaları mümkün değil. Ama Gezi’ye yapıştırdıkları etiketi sökmüyorlar ki, ortada cepheleşmeyi gerektiren bir düşman varmış gibi görünsün. Son seçimlerde oyunu malum partiye verenlerin bir kısmı hükümete olan sevgisinden ziyade, diğerlerine olan öfkesi yüzünden yaptı bunu. Ellerindekini de kaybedecekleri korkusu yüzünden. Bu algıyı da havuz medyası her geçen gün daha da perçinliyor. Dünyadaki basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House’un geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporunda, Türkiye’yi ‘özgür olmayan ülkeler’ kategorisine düşürmesi de bu bağlamda anlamlı.

Hükümettekilerin vicdanlarının sızlamadığına, sırf birilerini kötü, kendilerini güçlü göstermek için türlü despotluklar yaptıklarına gün aşırı şahit oluyoruz. Bunun yaparken insanların gözlerini kaybetmesi, sakat kalması ve ölmesi de umurlarında değil. Tek bir hamle ciddi bir yumuşa getirecekken bunu bilinçli olarak tercih etmiyorlar. Hrant’ın, Berkin’in cenazesinde, Taksim’in açık olduğu 1 Mayıs gösterilerinde olduğu gibi, insanları ‘özgür’ bıraktıklarında sorun yaşanmadığını bilmelerine rağmen buna yanaşmıyorlar. Birilerinin öcü olmadığını, diğerleri görsün istemiyorlar. Peki nereye kadar? Gezi’nin yıl dönümüne sadece birkaç hafta kaldı. Binlercesinin yaralandığı, hayatların yitip gittiği, birçok insanın yaşamının sonsuza kadar değiştiği Gezi’nin yıl dönümünde ne olacak? Kuşağımızın o en sarsıcı günlerini parkta, Taksim’de anabilecek miyiz?

Hükümet buna izin verip ılımlı bir ortam sunacak mı? Hiç sanmam. Tıpkı 1 Mayıs için yaptıkları gibi duvarlar örecekler. Parkla, Taksim’le insanların arasına. Yüzde elli ile, öcü olarak gösterilen diğer yüzde elli arasına. Bunu söylemek acı ama, muhtemelen o yıl dönümü yasaklar yüzünden bir başka trajediye dönecek. Keşke böyle olmasa. Ama göremedikleri bir şey var; er ya da geç o duvarlar yıkılır. Bazen duvarı inşa edenlerin kendi başlarına...

Birgün



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 04.05.2014- 20:41


1 Mayıs işçi sınıfı için çok önemli bir gün. 31 Mayıs ise Türkiye için bir milat. Eminim o gün Türkiye için de bir anma gününe dönüşecek. Unutmamalı, unutturmamalı.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TAMAM sıkıldık da... melnur 1 3790 19.05.2018- 07:45
Konu Klasör ‘İradecilik’ tamam, ama… melnur 1 1788 10.05.2021- 12:28
Konu Klasör Tamam mı devam mı? - Oğuz Oyan melnur 2 2982 24.05.2018- 17:16
Konu Klasör TKP'den 1 Mayıs çağrısı... melnur 2 2786 02.05.2020- 08:59
Konu Klasör TKP: Yaşasın 1 Mayıs! melnur 3 2899 02.05.2020- 08:43
Etiketler   Mayıs,   tamam
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS