SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Siyaset yapma!           (gösterim sayısı: 5.301)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 18.05.2014- 19:10


Siyaset yapma!
İlhan Cihaner


Gene aynı nakaratı tekrar etmeye başladılar:

“Birilerinin maden şehitlerini siyasi malzeme olarak kullanıp...”

“Sayın Başbakanımıza yönelik söylemlerde bulunan insanlar, şehitlerin acısını yaşayan insanlar değil, kendine siyasi nema çıkarmaya çalışan kişiler...”
Aslında “siyaset yapma” konulu yazıyı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasına getirilen eleştiriler üzerine yazacaktım. Yargı pratiklerine ve ülkenin genel sorunlarına ilişkin eleştirel bir konuşmayı siyasi konuşma diyerek mahkum etmek, “cübbeni çıkar öyle siyaset yap” demek ya cahilliktir ya da üçkağıtçılıktır. Cahilliktir çünkü siyaset sadece parlamentoda ya da siyasi partilerde yapılmaz. Hatta günümüz koşullarında TBMM’de ve partilerde siyaset yapmak daha zor bir iş haline gelmiştir. Üstelik seçim barajlarıyla, eşitsiz hazine yardımlarıyla, polisiye baskılarla daraltılmış bir politik alanda, “karşıma çık aday ol” demek dalga geçmektir. Bunu yapmak da bazan tuzağa düşmektir. (Barajı bırak, havuzu bırak, hazineyi bırak siyasetçi kim bakalım demek gerek!)

Gerçi bunların zihniyeti eşitsiz mücadeleye alışık. Daha birkaç gün önce onlarca korumasıyla bir yurttaşı dövdü liderleri. Elemanlarından birisi, polisler tarafından yere yıkılmış bir başka yurttaşı, tekmeledi. Polislerin ve muktedir patronun arkasına sığınarak yaptı bunu. (Burada da korumaları bırak, görevi bırak delikanlı kim bakalım demek gerek!)

Ceza adalet sistemi sonuna kadar siyaset alanıdır. Koruduğu ya da cezalandırdığı eylemlerle, infaz rejimiyle siyasetin belirlediği bir alan olduğu kadar siyasetin iklimini de belirler. Hele idari yargı. Eleştirilen konuşmanın yapıldığı Danıştay’ın da dahil olduğu idari yargı doğrudan siyasi bir alandır. Ne demişti ödüllendirilen bir “kıdemli yargıç”, HSYK seçimleri sırasında: “...Bu HSYK, sadece yargı açısından belirleyici olmayacak, ekonomide de sonuçlar doğuracak... HSYK ele geçirildiğinde sadece Yargıtay ve Danıştay yeniden yapılanmayacak, hükümetin yürüttüğü siyaseti, özelleştirmeleri engelleyen güçler de devreden çıkacaklar. Bu nedenle bu seçimler çok önemlidir. Bundan sonraki seçimler nasıl olursa olsun kazanmak zorundayız” nitekim kazandılar. Kazanmakla yetinmeyip Soma gibi, Roboski gibi katliamlarda pay sahibi de oldular .

Danıştay’ın kamucu içtihatlarını sıfırladılar. Meslek odalarının, yurttaşların dava açma olanaklarını kısıtladılar. Hükümetin hukuksuzluklarının arkasında durdular. Bir Danıştay Başkanı “bundan sonra yok öyle onu durdur, bunu durdur” diyerek itiraf etti.

Şimdilerde iktidarın siyasi sorumluluğunun olduğu olayları eleştirenleri “siyaseten nemalanmak istiyorlar”, “siyasi malzeme olarak kullanıyorlar” diyenler, eğer ahmak değillerse, üçkağıtçıdır, yağma ve sömürü düzeninin bir parçasıdır. Üçkağıtçıdır çünkü “verili iktidar ilişkilerini” siyaset konusu olamayacak kadar/tartışılmaz/doğal, zorunlu/değiştiril(e)mez olarak göstermek istiyorlar. Karşılarındaki her düşünceyi de kriminalize etmeye çalışıyorlar. Siyaseten sorumlu oldukları bir olay mı oldu? Gelsin darbe yaygarası, dış güçler yaygarası, istikrar safsatası. Bunun ekonomide yansıması neo-liberal yağma ve sömürü düzeninin mümkün tek düzen olarak algılatılmasıdır. Hele bir de “kaza, kader, fıtrat” sosuyla süsleyip, hatimlerle, “cübbeli hoca timleriyle” tevekkül telkin edersen, bırakın mümkün tek düzen algısını “ilahi düzen” olarak bile yurtturabilirsiniz bu yağma, sömürü ve cinayet düzenini. Bu arada da sömürü derinleşir.

Ben bu yazıyı yazmaya çalışırken Soma’da ÇHD’li avukatların savcı talimatı olmadan gözaltına alındığı, Valiliğin tüm eylemleri yasakladığı, Başbakan’ın elemanlarının İstanbul’da bir gazeteciyi tartakladıkları haberleri veriliyordu.

Artık devlet aygıtının “hukuk kılıfına sokulmuş legal zorunu” bile beklemeyip kendisi/elemanları tarafından doğrudan güç kullanmaya başlayan bir “siyasi figürle” karşı karşıyayız. Bir eşik daha aşıldı. Korkutucu bir eşik. Korkutucu bir eşik dediysem despotların “sıradışı” sonlarına giden yolda şiddeti meşrulaştırmaya giden bir eşik.

Umarım Başbakanlık’ta “yaşam odası” kurmak zorunda kalmazlar!




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 18.05.2014- 19:15


Başbakan siyaset yapacaksan gel mecliste yap, seçime gir, cüppeni çıkar derken gerici zihniyetini ve demokrasi anlayışını ortaya koyuyor. Siyaseti sadece siyasi partilerin yapması demek 12 eylül'de faşist generallerin ileri sürdüğü bir iddiaydı. Başbakan bunu söylüyor. Siyasi düşüncesinin 12 eylül generallerinden farksiz olduğunu ortaya koyuyor. Böyle bir siyaset hala iktidarda kalabiliyorsa, bu ülkeye yazıklar olsun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 18.05.2014- 19:41




Özge Başak Taneli
Politik şeyler

 
Yüzlerce insanı kaybeden bir ilçeye gidip halkının acısını paylaşacağı yerde ona el kaldırandan, eskiden Soma'daki maden ocağında çalışan bir işçinin röportaj sırasında yaptığı bir yorum ardından "politik şeylere girmeyelim" diyen spikerinden, "ünlülerin Soma faciası tweetleri" diye haber hazırladığını düşünenden, ölen işçi sayısını "tane" diye bildirenden tiksindiğimi gizleyecek değilim. Çizmesiyle sedyeyi kirletmekten çekinen kardeşim; etrafına bir bak, kirli olan sen değilsin!

"Politik şeylere girmeyelim" salt bir korkunun söylettiği bir cümle değil her zaman. Bu tarz söylemleri hep duyduk. Ama artık yetti. Siz siyaseti ne sanıyorsunuz? "Akşam çaya bekliyorum, siyaset konuşup, börek yiyeceğiz" gibi bir şey mi politika? Sırf siz o politik şeylere girmek istemediğiniz için insanlar ölüyor, ağaçlar kesiliyor, adalet katlediliyor, telefonlar dinleniyor, kitaplar yasaklanıyor, gazeteciler yargılanıyor, çocuk katilleri aramızda dolaşıyor, izlediğiniz filmleri bile başkaları sizin için seçiyor. Soma'da bu kadar işçinin hayatını kaybetmesinin nedenini kaderde değil siyasette aramanız gerekir. Bütün bu yaşananlar "takdir-i ilahi" değil "siyasi" ! Ama yine de benim bildiğim AKP bu faciadan sonra bile mağdur edebiyatı yapmasını bilecektir.

Sağda solda sürekli öfke nöbetleri geçiren, torun torba sahibi bir adam bu başbakan. Kaşları hep çatık. Hep gergin. Bir kere şöyle ağız dolusu içten güldüğünü hatırlamam. Hep tükürük saça saça nefret kusuyor. Seçimlerden sonra, AKP'nin "başarısı" ardından ahkam kesilecekti, bunu biliyorduk. Bizim payımıza düşen yine kaybetmek olacaktı. Aslında hiç de böyle değilmiş. Eskiden bu insanlar nasıl uyuyorlar acaba diye soruyordum kendime. Bizim uykularımız kaçarken, insanlığımızdan utanırken bu adamlar nasıl içleri rahat yaşıyorlar diyordum. Artık eminim ki öyle uyuyabildikleri falan yok. Yorgun düşüp kabuslu uykulara dalıyorlar en fazla. Bırakın uykuda huzur bulmayı uyanıkken dahi huzurlu geçen bir günleri, bir on dakikaları bile yok.

Biz öldük belki. Ama siz hiç yaşamayacaksınız. Şu 12 yılda bir şey kazandıysanız eğer o da paradır. Bunun dışında da kazandığınız hiç bir şey olamaz bu hayatta. Siz halbuki hep kaybetmişsiniz. Biz sizi vicdansız bilirdik, adaletsiz bilirdik. Ama siz sadece zavallıymışsınız.

Birgün




Bu ileti en son dayanışma tarafından 18.05.2014- 19:42 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ''İyi ki yapmışım...'' melnur 1 944 09.08.2021- 01:54
Konu Klasör Tatava yapma zamanı solcu 1 4583 02.04.2014- 13:23
Konu Klasör Eylem yapma ihtimalin var gözaltındasın! özgür 3 4546 17.03.2014- 19:20
Konu Klasör ‘Kabadayılık yapma, aptal olma!’ melnur 1 2558 18.10.2019- 07:08
Konu Klasör AK Parti hesabını 2018’e yapmış ama biz 2022’deyiz... melnur 0 891 24.03.2022- 06:20
Etiketler   Siyaset,   yapma
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS