SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 25.12.2017- 19:35


''HDP ve AKP'yi bir kenara koyun geride kalan CHP dahil tüm partiler faşisttir. ''

Çok önemli bir cümle bu. Türkiye'nin bugünlere gelmesinde bu cümlenin ve bu cümleyi yaratan algının çok etkisi oldu. Bu cümle ''AKP ile HDP liberallerin katkısıyla askeri vesayetten ülkeyi kurtaracak ve ülkeye demokrasiyi getirecek''   söyleminin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ülke   hızla dinci bir faşizme yuvarlanırken SF başta olmak üzere diğer forumlar dahil sürekli CHP ile, sürekli TKP ile boş yere uğraşmadılar. MHP'den çok daha fazla TKP'yi hedef haline getirdiler. Toz kondurmadılar AKP'ye. Ergenekon Balyoz operasyonlarıyla devlette yaratılan boşluğun AKP tarafından doldurulacağı ve giderek devletin bir AKP devletine dönüşeceğini bir türlü anlayamadılar. Parti devleti ile devletin sınıfsal niteliği arasındaki farkı da o yüzeysel bilgileri nedeniyle kavrayamadılar, kavrayamıyorlar. AKP Ergenekon ve Balyoz davalarıyla kürt ulusalcılığının ve kuşkusuz kendilerini solcu-sosyalist olarak tanımlayan bu kuyrukçu ve kerameti kendinden menkul zevatın desteğini alırken, oralara dinci faşizmin ve sonradan karşı çıkacakları Fetocu militanlarla dolduruyordu. Uzatmayalım, çok da yazdık bunları ve hala yazıyoruz; bu algının oluşmasında bütün bu çevrelerin çok büyük katkıları oldu. Bir şey yaptıklarını sanıyorlardı. Bilimsel sosyalizmi çoktan terkeden ve sabahtan akşama kadar o bozuk ve anlaşılmaz dilleriyle Türkiye soluna hakaret ve küfür edenlerle, Marks ve Lenin'den soyutlanmış bir ucube sosyalist anlayışını sahiplendiğini savunan ''Blanquistçi''lerin ve ayrıca kendilerini ''enternasyonalist komünist'' olduğunu iddia eden ve enternasyonalizmi ''ulusalcılık karşıtlığı'' olarak niteleyebilecek kadar bilgi sahibi olanlar hepsi bir aradaydı ve hep birlikte böyle bir algının oluşmasına çaba harcıyorlardı.

Evet, sanalda, özellikle SF'de somut olarak ortaya çıkan bu algının perde arkası budur.   Bu forum ve platformlara giren sol sempatizanların zihinlerinin kararmasının nedeni karanlık zihinli bu zevatın   buralardaki egemenliğidir. Şimdi birilerinin ''kuyrukçu değilim'' demesi bir günah çıkarma gibi duruyor ama, onu da beceremiyorlar. Ve şuna da emin olun bütün bu zevat koşullar biraz değiştiğinde bıraktıkları yerden kuyrukçuluklarına ve açık-gizli sol düşmanlıklarına devam edeceklerdir.

Hiç kuşkunuz olmasın!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.01.2018- 14:39


Aynı başlıkta Tripoli arkadaş CHP üzerine güzel bir yorumda bulunmuş. Aynen aktarıyorum.


CHP faşist parti midir? Bu başlık 2014 yılında açılmış. AKP'nin ağızlara çaldığı birer parmak balın tadıyla şımarıklık döneminde. Aslında sorunun cevabı daha sonra yaşananlarda: Bu başlık açıldığında CHP'nin nasıl faşist bir parti olduğunu ateşli bir şekilde anlatan arkadaşlar daha sonra CHP mitinglerine, yürüyüşlerine katıldı.

CHP, HDP'nin olması gereken partidir. HDP'nin olamadığı partidir: Diktatörlüğe giden süreç, 2008-2017 arasına bakalım: CHP, AKP'nin bütün baskıcı ve antidemokratik uygulamalarına, bütün geri yasal düzenlemelere ve muhalifleri sindirme amaçlı bütün yasal operasyonlara karşı çıkmış ve açık tavır almıştır. HDP ve öncülü partilerin aynı dönemdeki tutumuna bakarsak... Şunu diyebiliriz ki, bugün CHP o süreç içerisinde sergilediği bütün tutumların arkasında durabilir, peki HDP ve öncülü partiler?

Her şey Ergenekon operasyonlarıyla başladı: Bir grup asker, polis ve eski istihbaratçı, darbe planladıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Sonra bu operasyon kemalist gazeteciler, yazarlar, yargı mensupları ve akademisyenlerin tasviye harekatına dönüştürüldü. Siz Cumhuriyet, Oda Tv gibi basın organları basılıp yazarları tutuklanırken, Akit tayfasıyla beraber, operasyonlara destek için Silivri Cezaevi'ne yürüyüş düzenleyen solcuların bugün bu yaptıklarının arkasında duracağını mı sanıyorsunuz?

Selahattin Demirtaş, gazetecilerin, yazarların, akademisyenlerin, Cihaner gibi hukukçuların tutuklanması karşısında, bu insanların, düzmece iddialar ve sahte delillerle, kontrgerilla eskileriyle yanyana getirilip tutuklanması karşısında çıkıp açık tavır aldı ve AKP'nin muhaliflerini sindirme operasyonuna dur dedi değil mi! Yani evet böyle olması gerekirdi. Ama bakalım ne demiş:

Ergenekon terör örgütünün faaliyetleri içinde bulunan milletvekillerinin fezlekelerini ne zaman Meclis'e göndereceksiniz? CHP'nin bazı milletvekilleriyle ilgili dosyaları savcılara ulaştırın' dedi. Demirtaş, parti grubunda yaptığı konuşmada, CHP lideri Deniz Baykal'ın Ergenekon sürecine ilişkin tavrını sert bir dille eleştirdi. Demirtaş, Ergenekon zihniyetiyle hesaplaşılmasını ancak darbe planlarının siyasi uzantılarının da ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Oysa aslan Demirtaş operasyonların milletvekillerini de kapsayacak şekilde genişletilmesini ve CHP milletvekillerinin de tutuklanmasını talep ediyordu.

CHP, KCK operasyonlarını protesto etmek için sokağa çıkarken, Demirtaş Ergenekon operasyonlarının CHP'li milletvekillerini de kapsamasını talep ediyordu kürsüden. CHP bugün KCK operasyonlarına karşı gösterdiği tavrın arkasında durabilir mi, evet. HDP bugün, Ergenekon operasyonlarına karşı gösterdiği tavrın arkasında durabilir mi, hayır.

Ha keza bakın bakalım, Oda TV, Cumhuriyet gibi gazeteler basılıp, yazarları, yöneticileri tutuklanırken, Akit tayfasıyla beraber operasyonlara destek olmak için Silivri'ye yürüyenler tutuklanınca Oda TV, Cumhuriyet gibi gazeteler ne demiş? Ne yayın yapmış?

BDP, Gezi'ye kadar AKP'nin kemalist muhaliflerini yok etme operasyonlarına ya sessiz kaldı, ya destekledi.

AKP iktidara geldiğinden beri görülen en büyük halk ayaklanması, Gezi sürecinde CHP sergilediği tavrın arkasında durabilir mi bugün, evet. HDP Gezi sürecinde sergilediği tavrın arkasında durabilir mi, hayır. Çıktı genel başkanı, Gezi'deki demokratik talepleri sahipleniyoruz ama bunu iktidarı devirecek bir halk hareketine çevirmeye çalışanlar var, o yüzden Gezi'yle aramıza mesafa koyduk dedi. Çıktı Ahmet Türk "Gezi'de hükümeti yıpratmaya çalışanlar da olabilir" dedi. Çıktı Sırrı Sakık, "Bazı kesimler sandıkta yenişemedikleri iktidar partisini acaba farklı alanlarda nasıl devirebiliriz ne yapabiliriz anlayışı içinde oldular." dedi. Bugün Kılıçdaroğlu'na ya da diğer CHP yöneticilerine Gezi sürecinde, Gezi'yle ilgili söylediklerini sorsan, hepsinin arkasında durabilirler. Peki Demirtaş, Sakık ve Türk'ün hangisi bu söylediklerinin arkasında durabilir?

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması karşısında CHP gösterdiği tavrın arkasında durabilir bugün. Peki HDP durabilir mi, hayır. CHP'lilerin protesto edip katılmadığı oturumda Erdoğan'ı ayakta alkışlayan HDP'liler bunun arkasında durabilir mi, hayır. Demirtaş neden alkışladığını özetledği açıklamasının arkasında durabilir mi, hayır.

HDP, Erdoğan Dolmabahçe mutabakatını yırtıp atana kadar AKP iktidarı, Erdoğan ve bugünkü devlet modelini mümkün kılan adımlar, gelişmeler karşısında sergilediği tutumun %99'unun arkasında duramaz bugün. Tam tersini söyler. Ama CHP durabilir. Ve Dolmabahçe mutabakatı Erdoğan tarafından yırtıldıktan sonra HDP'nin "muhalefete muhalefet etme" tavrını bırakıp, iktidarı hedef alan politikaya geçmesiyle kazandığı ivme, Sur ve Cizre ile birlikte yerle bir olup, kitlesi tarafından terk edildikten sonra CHP, tam anlamıyla HDP'nin olması gerektiği ama olamadığı parti haline gelmiştir.Ve Türkiye'de mevcut devlet modelinin karşısında var olan tek güç olarak kalmıştır.

Bugün Türkiye'de siyasetin iki tarafı kalmıştır ve bu taraflar depostlukla, burjuva demokrasisinden ibarettir. CHP de burjuva demokrasisini temsil eden taraftır.

Türkiye siyasi arenasında hiçbir varlığı, etkisi kalmayan hareketlerin kadroları da, aslında kalan son umut olarak CHP'ye bel bağlamakta ama söylemde, mevcut CHP'lilerin babalarının bile doğmadığı yıllarda olan bitenleri sıralayarak, kendilerinin bile inanmadığı bir şeyler anlatmaya çalışmaktadır.

Ezcümle, CHP faşist bir parti midir: tutuklandığınız, işten atıldığınız, şiddet gördüğünüz, yargılandığınız zaman yanınızda CHP'lilerden başka kim kaldı?


https://www.sosyalistforum3.net/showthread.php?p=380440#post380440



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.01.2018- 14:56


Tripoli arkadaşın yaptığı yoruma turgut fatsa yanıt vermiş ve yazıyı beğendiğini ama ''ulusalcılığa doğru olma hali''nden söz etmiş. Yani ''Tripoli dikkat et ulusalcılığa kayıyorsun'' demiş. Bunun yorumu da ''ulusalcı olma sosyalist ol'' demek. İyi güzel de sosyalist olmak sadece ''ben sosyalistim'' demekle olmuyor ki! Sınıf gerçeği ve sınıfsal mücadele yoksa, siyasal devrim perspektifi işlemiyorsa, PD somut ve açık bir biçimde savunulmuyorsa vb.sosyalist olmanın bir anlamı ve karşılığı bulunmuyor ki. Danışman arkadaşımız bu konuların piri. Tam bir karşı devrimci role soyunmuş ve sizler de bu arkadaşa tam cepheden karşı çıkmıyor, ''sen ne saçmalıyorsun'' diyemiyorsunuz. Şimdi böyle bir durumdayken Tripoli arkadaşa ''aman dikkat et, sende ulusalcılık eğilimi var'' demek şaka gibi gelmiyor mu?

Tripoli arkadaşın ne olduğu kendini nasıl tanımladığını bilmiyorum, bence çok da önemli değil. Ama şundan eminim, kendini ulusalcı olarak niteleyen CHP'li, ilerici, Kemalist, MDD'ci, aydınlanmadan yana, laik vb. olarak niteleyen pek çok kişi bu kerameti kendinden menkul solculardan(!) çok daha fazla sosyalist sola yakındır. BU kişileri karşınıza alın ve bilimsel sosyalizmin ne olduğunu anlatmaya çalışın hiç kuşkusuz bir şeyleri anlamaya başlıyorlar. Ama bu ne olduklarını kendilerinin bile bilmediği arkadaşların sosyalistliği, Marksistliği, komünistliği Marks öncesindeki ütopik anlayıştan bile geri. Hiç olmazsa o ütopiklerin bir samimiyetleri vardı, dönem o kadar sol bilince izin veriyorlardı ve onlar da o kadarını savunabiliyordu. Ama ütopik sosyalizm 150 yıl öncesinde Marks ve Engels'le birlikte bilimsel bir nitelik kazanmışken ve Lenin'le de belli bir bütünlüğe ulaşmışken hala ütüpik sosyalizmi bile aratır bir şekilde seçme saçma cümleler kurmak savunulabilir mi?

Böyle bir şey olabilir mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 15.01.2018- 15:10


Merak ediyorum, evet, gerçekten merak ediyorum, turgut fatsa arkadaşımız ''ulusalcılığa doğru olma hali''nden söz ederken ne düşünüyor. Hatta daha somut olarak ulusalcılıktan ne anlıyor? Hadi, bir zamanlar bu kavramı kullananlar bunu hakaret olarak kullanıyorlardı ve kendilerinin ''enternasyonalist'' olduğu algısı yaratmaya çalışıyorlardı. Doğru değildi kuşkusuz. Kürt ulusalcılığına yamanmanın alt yapısını oluşturuyorlardı. Bilmeden üfürüyorlardı. Onları geçtik. Zaten bu söylem de tavsadı. Şimdilerde öyle gelişigüzel bir biçimde ulusalcılık ve enternasyonalizm kullanılmıyor. ( Liberal ve döneklerin bu iklimde büyük payları var. Liboşlar anti-emperyalizmi bile milliyetçilikle eşleyerek ABD emperyalizmin bölge ülkeleri üzerindeki emellerini görünmez kılma çabası içine girmişlerdi. Bizim kuyrukçular da sırf kürt sorunu bağlamında tavırlarına uygun görmedikleri için bölgedeki anti-emperyalist saldırıları görmezden gelmişlerdir. Onlara göre Sedat da bir diktatördü ve anti-emperyal olmak Sedat'tan yana olmak, anlamına gelirdi. Bölgede kürt oluşumu varken başka bir özneden yana olmak mümkün mü, bu zihinler için?)

Evet, ulusalcılık neydi; ''ulusalcı olma, sosyalist ol'' anlamına gelen ifadelerle nasıl bir siyasal tavırdan söz etmiş oluyoruz?




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.02.2018- 20:27


''HDP ve AKP'yi bir kenara koyun geride kalan CHP dahil tüm partiler faşisttir. ''

Bir zamanlar böyleydi, SF! Hala içten içe böyle düşünenler vardır; kendilerini solcu sanan Kürt milliyetçilerinin içlerinden geçen yine de bu cümleye yakın beraberliklerin kurulmasıdır. Ne güzel olurdu! Ve ne güzel olmuştu; HDP ve PKK AKP ile bir diyalog sürdürüyor, AKP ileri gelenleri ''her şey çok güzel olacak'' diyor, bu üfürmenin etkisinde de SF sayfaları CHP ve TKP başta olmak üzere sürece doğrudan veya dolaylı karşı çıkan her yapıyı ve kişiyi de neo-faşist dahil her türlü sıfatla, hakaretle ve hatta küfre varan sözcüklerle damgalıyordu.

Bana da bir ara forumun bilgisiz şaklabanı tarafından ''Ergenekoncu'' denilmişti :)

Şimdi ne oldu; yine aynı çevreler ve yine kendini solcu sanan Kürt milliyetçileri AKP'yi faşist olarak niteliyorlar, CHP'den daha sol bir politika beklentisi içine giriyorlar :)

Kısaca devir değişti.

Gerçek şu; ne o zamanki siyasal duruşlarında bir doğruluk ve tutarlılık var, ne de şimdiki yorumlarda...

Emin olun koşullar biraz değişsin, ABD bu iki özneyi bir şekilde bir araya getirsin, yaklaşım yine değişecektir. Ama bir türlü anlayamadıkları, dinci bir siyasal yapıdan demokratik bir açılım gelmeyeceği gerçeği ile Amerikan bayrağının yıldızlarına sarılarak bir halkın özgür olamayacağı gerçeğidir.

Anlaşılmıyor; anlaşılamıyor, çünkü, önüne hangi sıfatı koyarsanız koyun milliyetçi bir siyaset yaklaşımıyla ne halklara mutluluk gelebilir ve ne de özgürlük ve demokrasi..

Bir yanılsamadan başka bir sonuca yol açmıyor bu tavır!



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye’de bu kadar çok faşist var mı? melnur 0 1253 28.08.2021- 10:47
Konu Klasör 12 Mart; ilk faşist darbe ayhan 3 4054 14.03.2021- 18:55
Konu Klasör TKP Parti Tarihi / 100. Yaşında Devrimin Peşindeki Parti umut 14 14292 23.02.2021- 03:48
Konu Klasör Homojen ve dar bir parti mi? 'Çok kanatlı' ve kitlesel bir parti mi? melnur 4 1207 19.04.2022- 09:10
Konu Klasör Seni gidi ulusalcı, sosyal şoven ve dahi neo-faşist seni... melnur 2 3019 19.09.2019- 08:35
Etiketler   SFden:,   CHP,   faşist,   bir,   parti
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS