SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
ABD, Irak'ta IŞİD'i vurdu           (gösterim sayısı: 3.614)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 08.08.2014- 17:36


ABD, Irak'ta IŞİD'i vurdu

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Peşmerge'nin yardımıyla Irak'taki IŞİD hedeflerine hava saldırısı düzenlediklerini açıkladı.

(soL - Dış Haberler) ABD Başkanı Barack Obama'nın "personelimiz tehdit altında olursa vururuz" açıklamasının ardından, ABD savaş uçakları Erbil yakınlarındaki Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) topçu mevzilerini vurdu.

ABD'li bir yetkili, operasyon yetkisinin "dar kapsamlı" olduğunu, ancak Bağdat'taki ABD personeli tehdit altında olursa kapsamı genişletecek acil durum planları olduğunu söyledi.

Sosyal medyada bazı hesaplar, ABD jetlerinin İncirlik Üssü'nden kalkarak IŞİD'i vurduğunu ileri sürdü. Ancak birçok kaynak, savaş uçaklarının Katar'dan havalandığını belirtiyor.

Iraklı Korgeneral Babaker Zebari, ABD saldırısının ardından sahada "büyük değişiklikler olacağını" söyledi. Zebari, ABD'nin Şengal ve Mahmur'u bombaladığını kaydetti.

AFP, ABD'nin saldırısının ardından BM'nin bölgede insani yardım koridorları kurmayı planladığını yazdı.

Gelişmeleri aktaracağız..



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 08.08.2014- 21:41


ABD'nin huyudur; bekler ve geç vurur. 2. Dünya savaşında da mahsus geç vurdu. Sovyetler'in iyice güç kaybetmesini, yakılın yıkılmasını bekledi. Sovyetler zafere yürümeye başlayınca o da normandiya çıkartmasını yaptı.

Sırplar katliam yaparken de ABD sesini çok geç çıkardı. Bir sürü acı, tecavüz, katliam yaşandı ve sırplara karşı sonra müdahale edildi.

ABD şimdi ışid'e vuruyorsa bu yine de iyidir. Ama acaba ne kadar gerçek ve ne kadar kalıcı?

Aslında ışid'in arkasında kim var? Muhtemelen büyük batılı güçler...

Veee yine muhtemelen, bir de İsrail...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 14.08.2014- 21:19


Evrilen durumlar
Mustafa Türkeş


IŞİD’in Irak ve Suriye’de terör estirmesi, Irak’ta Maliki yönetiminin taktiksel geri çekilişi (Musul bölgesinde hiç çatışmasız geri çekildi), IŞİD’in petrol şirketlerinin çıkarlarını tehdit edecek noktaya ulaşan ilerleyişi ABD’nin suret-i haktan görünerek insan haklarını gerekçe gösterip IŞİD’a karşı 8 Ağustos’tan itibaren havadan müdahalesine yol açtı.

Son gelişmeler ise Irak’ta uluslararası politikanın yeni bir duruma evrildiğine işaret ediyor. Önce son gelişmelerin neler olduğunun altını çizelim.

1) ABD Irak merkezi yönetimini yeniden yapılandırmak istiyor, fakat bu manevra yeni istikrarsızlıklara yol açacağa benziyor. Maliki’nin yerine görevlendirilen kişiye karşı tepkiler hafife alınacak gibi değil.

2) ABD IŞİD’i tamamen ortadan kaldırmadan (IŞİD’i Suriye’ye karşı kullanmaya devam etmek istiyor), IŞİD’in askeri gücünü zayıflatmak üzere Kürt gruplara askeri destek veriyor.

3) Avrupa Birliği Irak konusunda ortak bir tutum belirleyemedi ve her devlet kendi politikasını uygulamaya koyacak.

4) Fransa yönetimi bu oyunda ben de yer alacağım dedi ve IŞİD’e karşı Irak merkezi yönetimi ile iletişim içinde Kürt gruplara askeri lojistik destek sağlayacağını açıktan duyurdu (AP 13 Ağustos).

AKP yönetimi IŞİD’e karşı yapılan operasyondan hoşnut değil (iktidar rehineleri gerekçe gösterse de asıl meselenin AKP yönetiminin yumurtalarının önemli bir kısmını Sünni İslamcı grupların sepetine koymuş olmasıdır). Fransa’nın açıktan devreye girmesi AKP yönetiminin elini zora sokacaktır. AKP yönetimi yumurtalarının çoğunu Sünni İslamcı grupların sepetine, bir kısmını da Barzani’ye koymuştu. Fransa’nın devreye açıktan girişi Barzani’ye yeni alan açmakta ve AKP yönetiminin alanını daraltarak Barzani’nin sepetine koyduğu yumurtalarının koflaşmasına yol açabilecektir. ABD Fransa ile Afganistan’da 2009’dan itibaren kurduğu ilişkiyi Libya’da olduğu gibi Irak ve Suriye’de de pekiştirmek isteyebilir. Ne de olsa hegemon bir aktör tek ata oynamaz, İngiltere’ye ek yeni atlara ihtiyaç var.

Bu durum karşısında Erdoğan-Davutoğlu ikilisi Fransa’nın denklemi bozduğunun farkına vararak ABD’nin yanında daha aktif yer alarak bu sıkışmışlıktan kurtulmak isteyebilir, fakat ortada bir Libya örneği var. Hatırlanacağı üzere Edoğan NATO’nun Libya’da yer almasına önce karşı çıkmtı, fakat ertesi gün NATO gücünü korumak için iki savaş gemisiyle bu politikaya katkıda bulunmuştu. Sonuçta Libya’da bir aşiretler federasyonu yıkılıp yerine yeni bir aşiretler federasyonu inşa edilmeye çalışıldı, fakat halen uluslararası sistemin istediği istikrar sağlanamamıştır. Bütün bu süreçte Türkiye kökenli inşaat sektörü ve diğer firmaların 13,5 milyar dolarlık kaybı ortaya çıkmış, Fransa başta olmak üzere Batılı silah üreticileri Libya’nın elinde bulunan savaş uçaklarını “Kaddafi diktatöründen kurtulmak için” imha edip, yenilerinin alınmasının önünü açmış, petrol şirketleri de bilinçli belirsizlik ortamından yararlanarak Libya’da yeni petrol kuyuları açmıştır. Emperyalist sermaye, bölgesel kısa süreli savaşları sever, uzun süreli savaşlardan endişe duyar, çünkü kısa süreli savaşlar yeni pazar yaratır, uzun süreli savaşlar sermaye birikimini sekteye uğratabilir hatta hegemonyanın değişmesine de yol açabilir (I. ve II. Dünya Savaşlarında olduğu gibi).

AKP yönetimi bu sıkışmışlıktan kurtulmak için ABD’nin pozisyonuna yakın durmaya çalışırsa, bu kez de ABD Erdoğan’ın önüne iki dosya koyacaktır: ilki füze savunma sistemi satın alma meselesi. İkincisi Erdoğan’ı IŞİD konusunda ABD’nin belirleyeceği sınırların içinde davranmaya zorlamak. Tahminen ilk dosya 4 Eylül’de NATO zirvesinde yapılması öngörülen Erdoğan-Obama görüşmesinde masaya yatırılacaktır, IŞİD meselesi ise iki hafta sonra BM toplantısında gündeme gelebilir. ABD ilk dosyadan alacağı neticeye göre tutumunu sertleştirecek veya yumuşatacaktır. Erdoğan’ın Libya örneğinden bilinen zikzakları burada da ortaya çıkabilir. Hatta iki sepete koyduğu yumurtaların hepsi de cılka çıkabilir. Fakat, Erdoğan’ın yapacağı hizmetler henüz bitmediği için postun her türlüsünden yararlanmaya devam edilecektir, çünkü Türkiye’nin ölü dahi olsa değeri paha biçilmez öneme sahiptir. En vahimi ise üzerinde tepelendikleri bizim postumuz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proleter
Cevap Tarihi: 19.08.2014- 08:22



ABD emperyalizmi IŞİD’e savaş mı ilan etti?


IŞİD kapitalist emperyalizmin görünümlerinden biri olurken, kapitalist emperyalizm de, IŞİD şahsında nasıl da barbarlaştığını gösteriyor. Dolayısıyla bölge halkları, IŞİD barbarlığına karşı mücadele ederken, bu belayı bölgeye musallat eden emperyalizmi de hedef almalılar.

Resim Ekleme

ABD uçaklarının geçen günlerde IŞİD mevzilerine bomba atması, öyle bir şekilde yansıtıldı ki, sanki Barack Obama dört yıldır beslediği bu vahşi çetelere savaş ilan etmiş. Oysa Obama yönetimi ne IŞİD’e karşı ne de onunla savaşmak niyetinde. Örneğin IŞİD çeteleri Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u istila ettiğinde, Obama da onun emperyalist yönetimi de olaya tepkisiz kaldılar. Ortaçağ’ı hortlatmak isteyen vahşi çetelerin başlattığı saldırı, ABD tarafından “olağan” bir gelişme kabul edildi.

2003’teki emperyalist işgalden beri Irak’ın hava sahasını kontrol eden ABD, IŞİD çetelerinin hareketlerini uydularla izlemesine rağmen, Bağdat’taki hükümete bilgi vermekten uzak durdu. Musul istila edildiğinde ise, Obama, ABD’nin Irak’ta yeni bir savaşa girişmeyeceğini ilan ederek, IŞİD’e yeşil ışık yaktı. Obama yönetiminin sergilediği tutum, emperyalist Amerikan rejimi ile bu vahşi çetelerin anlaşmaya vardığı kanısını iyice güçlendirdi.

Emperyalistler etnik temizliğe karşı mı?

El Kaide uzantıları olan IŞİD, El Nusra ve türevleri, kontrol altına aldıkları her bölgede, etnik, dinsel veya mezhepsel aidiyetlerinden dolayı insanları katletti/katlediyor. Aleviler, Hıristiyanlar, Şiiler ve diğer küçük azınlıklar, 2011’den beri bu vahşete maruz kalıyorlar. Suriye’de başlayan, oradan Irak’a taşınan bu vahşi icraatları yapanlar bölgede Türkiye, Suudi Arabistan, Katar üçlüsü tarafından desteklenirken, ABD ile diğer batılı emperyalistler de, bu çetelerin finansmanı, silahlandırılması, eğitilmesi ve lojistik destek sağlanmasına katkıda bulundular/bulunuyorlar.

Suriye’de etnik temizlik yaparken IŞİD ve El Nusra’yı, ilk dönemde “özgürlük savaşçısı” ilan ettiler. Ancak vahşi katliamlar bizzat failler tarafından yayınlanınca, bu çeteleri “terör örgütü” ilan ettiler. Bu biçimsel isimlendirmeden öte birşey değildi. Zira 80 ülkeden devşirilen bu katil sürüleri, halen aynı güçler tarafından destekleniyor.

Musul istilası sonrasında Irak’ta da yaygınlaşan etnik temizlik, emperyalist güçlerden kayda değer bir tepki görmedi. Ele geçirdikleri bölgelerde Ortaçağ barbarlığı anlamına gelen şeriatı uygulamaya başlayan IŞİD, kısa sürede binlerce kişiyi katletti, yüzbinlerce kişiyi de yerinden yurdundan etti. Şiiler, Hıristiyanlar, Türkmenler, Kürtler ve diğer azınlıklar etnik temizliğe uğratıldılar bu çeteler tarafından.  

Hal böyleyken kılını kıpırdatmayan emperyalistlerin azınlıkları korumaktan söz etmeleri, iğrenç bir riyakarlıktan, kıyıma uğrayan halklarla alay etmekten başka bir anlam taşımıyor. İslamcı katilleri Suriye’ye taşıyan, onları finanse eden, eğiten/donatan, silahlandıran güçler, en az IŞİD kadar etnik temizlikten sorumludurlar.  

Ezidiler emperyalistlerin umurunda mı?

Barzani’ye bağlı Peşmergelerin mevzilerini korkakça terk edip kaçması üzerine Ezidilerin yaşadığı bölgeleri istila eden IŞİD çeteleri, vahşeti doruk noktasına ulaştırdılar. Ezidileri toplu kıyıma maruz bırakan, kadınları satan, çocukları ve gençleri diri diri toprağa gömen, toplu katliamlar gerçekleştiren bu vahşi çeteler ve onların destekçileri, emperyalistler tarafından herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalmadılar.

Emperyalist Obama yönetimi, IŞİD’in namluları Güney Kürdistan’a çevirmesi ve başkent Erbil’i istila edeceği tehdidini savurmasından sonra harekete geçti. ABD uçaklarının IŞİD mevzilerini bombalaması bu esnada gerçekleşti. Yani Obama yönetimi ne azınlıkları korumak ne Ezidileri kurtarmak için harekete geçti. Erbil’deki Amerikancı Barzani yönetiminin tehdit edilmesi, ABD’nin harekete geçme sebebi oldu.  

IŞİD mevzilerini bombalayan Obama yönetimi, birden azınlıkların korunması ve insani yardım söylemine sarıldı. Namlular Erbil’e çevrilene kadar kılını kıpırdatmayanlar, soykırıma uğratılan azınlıkları birden hatırlayıverdiler. Bir kez daha görüldü ki, Güney Kürdistan’a 130 asker gönderen Obama için, Amerikan emperyalizminin rezil çıkarlarından başka hiç bir şeyin önemi yoktur.

IŞİD-ABD ortaklığı bozuldu mu?

Irak’ta yeniden savaşa girişmeyeceğini tekrarlayıp duran Obama, bu söylemle IŞİD şeflerine de mesaj veriyordu. Bu da ABD ile IŞİD arasında doğrudan veya işbirlikçiler aracılığıyla kotarılan bir anlaşma olduğuna işaret ediyor. Görünen o ki, Obama yönetimi IŞİD’in namluları Güney Kürdistan’a çevirmesini beklemiyordu. Rovaja’daki Kürt halkına saldıran IŞİD’e en büyük destek ABD uşağı AKP iktidarı ve körfez şeyhleri tarafından sağlanıyordu. Yani Obama yönetiminin onayına dayalıydı.

IŞİD saldırganlığı geniş bir alana yayılmışken, savaşa katılmayacağını vaaz eden Washington’daki savaş baronlarının Erbil tehdit edilince sürece dahil olmaları, Obama yönetiminin beklemediği bir gelişmeyle karşı karşıya kaldığını gözler önüne serdi. Belli ki, IŞİD’in Güney Kürdistan’a saldırması, anlaşmaya dahil değildi. Bu da, belli bir güce ulaşan IŞİD’in anlaşmayı ihlal ettiği için Obama’nın hışmına uğradığına işaret ediyor.

Erbil’e doğru ilerleyen IŞİD güçlerinin mevzilerini bombalayan Obama yönetimi, halen savaşa dahil olmayacağını söylüyor. Yani IŞİD çeteleri Güney Kürdistan’a saldırmaktan vazgeçerse, ABD için yine bir sorun yok. ABD’nin bu sınırlardaki müdahalesi, IŞİD’de propaganda malzemesi sağlamaya da müsaittir.

Son olaylarla ABD-IŞİD ilişkileri kısmen zedelense de, ortaklığın bozulduğu, Obama yönetiminin IŞİD’e savaş ilan ettiği değerlendirmeleri temelden yoksundur. IŞİD hem Suriye hem Irak’ta ele geçirdiği alanlarda özgürce etnik temizlik yapabilir. Obama yönetiminin buna bir itirazı yok, tersine, yıllardır bu vahşete destek veriyor. Göründüğü kadarıyla IŞİD, ABD ile vardığı doğrudan veya zımni anlaşmaya uygun hareket ettiği sürece, Obama tarafından rahatsız edilmeyecek. Nitekim IŞİD vahşeti devam ederken Obama ve suç ortakları, Bağdat’ta hükümet darbesi yapmakla meşguller. Yani gündemlerindeki öncelik IŞİD barbarlığına karşı mücadele değil, Bağdat’ta hükümet darbesi yapmaktır.

Halklar emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadele etmeli

Taliban, Usame Bin Ladin, El Kaide, El Nusra gibi IŞİD de batılı emperyalistlerin, özellikle ABD’nin imalatıdır. Bu vahşi çeteleri bölgesel politikalarını hayata geçirmek için tetikçi olarak kullanan emperyalistler, Ortaçağ’dan hortlayan bu barbarlığın baş sorumlularıdırlar.

IŞİD barbarlığı, kapitalist barbarlığın en iğrenç görünümlerinden başka bir şey değildir. Dolayısıyla bu barbarlığa karşı mücadele, emperyalistleri ve işbirlikçilerini hedef alacak şekilde örülmelidir. IŞİD kapitalist emperyalizmin görünümlerinden biri olurken, kapitalist emperyalizm de, IŞİD şahsında nasıl da barbarlaştığını gösteriyor. Dolayısıyla bölge halkları, IŞİD barbarlığına karşı mücadele ederken, bu belayı bölgeye musallat eden emperyalizmi de hedef almalılar.

Kızıl Bayrak




Bu ileti en son proleter tarafından 19.08.2014- 08:22 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Gökkağan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Gökkağan
Cevap Tarihi: 20.08.2014- 00:01


Batı ve Abd emperyalizmi ortadoğu da yaptıklarıyla kalmıyor. Aynı zaman da dünyanın değişik yerlerinden sözde islami örgütlere gönül vermiş insanları bir araya toplayarak imha ediyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör PKK Perinçek'i bu fotoğraflarla vurdu Alisan 0 3942 13.11.2016- 15:39
Konu Klasör Emperyalizm Suriye'yi vurdu melnur 1 2963 15.04.2018- 09:13
Konu Klasör AFP: Türkiye YPG üssünü top ateşiyle vurdu solcu 6 4445 14.02.2016- 11:57
Konu Klasör Suriye uçakları İHH tırını vurdu iddiası umut 0 3742 09.05.2014- 14:40
Konu Klasör TSK'ya bağlı jetler yine Kuzey Irak'ı vurdu denizcan 4 4367 05.08.2015- 01:40
Etiketler   ABD,   Irakta,   IŞİDi,   vurdu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS