SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
HTKP Alevileri yok mu sayıyor?           (gösterim sayısı: 13.076)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 06.09.2014- 11:33


HTKP geçenlerde seçim sonuçları ile ilgili olarak Selahattin Demirtaş'a açık bir mektup göndermişti. Bu mektupta yazılanlar HTKP'nin Alevileri yok saydığı anlamına gelir mi?

HTKP'nin Demirtaş'a açık mektubu.


“Sayın Selahattin Demirtaş,

Sizin de aday olduğunuz Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ve sonrasında adaylığınızla ilgili birçok yorum ve değerlendirme yapıldı. Bunlarla ilgili görüşlerimizi doğrudan sizinle ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından Lice’de üzücü olaylar yaşanmış, gençlerimiz hayatını kaybetmiştir. Seçimde verilen oyların size aynı zamanda bu konularda da sorumluluk yüklediğini düşünerek, bu mektubu kaleme alma ihtiyacı hissettik.

Sayın Demirtaş,
Halkın Türkiye Komünist Partisi olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olduğu, CHP ve MHP’nin AKP ile gericilik yarışına girdiği bir seçimin meşruiyetinin olmadığına dair bir değerlendirme ve seçimlerde boykot çağrısı yaptık.

Seçim sonuçları açıktır. Halkımızın önemli bir bölümü sandık başına gitmemiş, gerici AKP rejiminin meşruiyet kaynaklarından biri olan seçimi reddetmiştir. Tayyip Erdoğan seçmenlerin üçte birinden biraz fazlasının oyunu alarak cumhurbaşkanı seçilebilmiştir.

Ülkemizde özellikle Haziran Direnişi ile birlikte ortaya çıkan gericiliğe, işbirlikçiliğe, sömürüye ve baskıya karşı duruş, bu seçimler vesilesiyle kendini ortaya koymuştur.

Kürt siyasi hareketinin ve HDP’nin sizin adaylığınızda somutlanan seçim stratejisi ise doğal olarak gericilik yarışında bir yere oturtulamaz.

Bu vesileyle, aldığınız başarılı seçim sonucu için sizi kutluyoruz.

Ancak bizim açımızdan, gerici AKP rejiminin meşruiyet dayanaklarından biri olan seçim platformunun özellikle bu seçimde boşa düşürülmesi mümkündü.

Örnek olsun, eğer siz ve bağlı bulunduğunuz siyasi hareket de seçimleri boykot etmiş olsaydı cumhurbaşkanlığı seçimi cumhuriyet tarihinin belki de en düşük katılımlı halk oylaması olacak, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı çok daha gayrimeşru hale gelecekti.

Tüm bunlarla birlikte gerek seçimlerde kullandığınız dili ve yaklaşımı, gerekse almış olduğunuz oy oranını önemsediğimizi dile getirmek istiyoruz. Bu yaklaşımın ve sonuçların ülkemizdeki sosyalizm mücadelesinin geleceğinde oynayacağı rolü dikkatle değerlendiriyoruz. Aynı şekilde, Türkiye emekçilerinin bütününe soldan seslenen bir söylemin başarı şansı olduğunu da görüyor, sizin de bu durumu dikkate aldığınızı düşünüyoruz.

Buradan hareketle Kürt sorunu ve sosyalizm mücadelesi bağlamında sizinle paylaşmak istediğimiz başlıklar bulunmaktadır.

Seçim sonuçlarının düzen güçleri açısından işaret edeceği yön bellidir: Ülkemiz emekçileri için daha fazla sömürü, toplumun baskı altına alınması, özgürlüklerin kısıtlanması, emperyalist güçlerle daha yoğun taşeronluk ilişkisi ve halklar arasında daha fazla düşmanlık.

Bu durum Kürtler de dahil olmak üzere bütün emekçiler için geçerli olacaktır. Dolayısıyla, cumhurbaşkanlığı seçiminin pozitif sonuçlarının geleceğe taşınmasının yolu, AKP iktidarına ve gerici rejime karşı mücadele hattının güçlendirilmesinden geçmektedir.

Bu bakımdan, örneğin “Yeni Yaşama Çağrı” tutum belgenizde, demokratik bir rejim ve cumhuriyetin yolunun müzakere sürecinin güçlenmesinden geçtiğine dair değerlendirmenize köklü bir eleştirimiz bulunuyor.

İki gündür Lice’de yaşananlar, AKP’nin yaşananları müzakere sürecine dönük bir provokasyon olarak tanımlaması gibi örnekler; Türk ve Kürt halklarının kardeşliğini temel alacak bir çözüm projesinin, ancak ilerici ve sol güçlerin eliyle gerçekleştirebileceğini bir kez daha göstermiştir.

Bunun için gelin, Türk ve Kürt halklarının kardeşliği ve barış projesinin anahtarını, ülkemizi emperyalizmin kirli senaryolarının bir parçası haline getiren savaşçı, mezhepçi ve faşizan bir iktidara bırakmayalım.

Tersi durumda, ülkemiz emekçilerinin kurtuluş mücadelesinin toplumsal bir karakter kazanarak sömürü düzenini alaşağı etmesi zorlaşacaktır.

Sayın Demirtaş,
Halkın Türkiye Komünist Partisi olarak Türkiye’de sosyalizmin başarıya ulaşması için mücadele ediyoruz. Ülkemizde Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini düşünüyor, bunun Ortadoğu için de büyük önem taşıdığını biliyoruz.

Bölgeyi tarihsel olarak ileri taşıyacak gerçekçi çözüm, Kürt ulusal mücadelesinin yarattığı ileri birikim kadar, bu topraklarda 200 yılı aşan bir süredir devam eden aydınlanma hareketi ve modern işçi sınıfı mücadelelerinin yarattığı birikimi de kapsayacak şekilde, Türkiyeli bir karakter taşıyacaktır.

Bunların kendiliğinden olmayacağı bellidir. Ancak ülkemizde verilecek mücadele açısından kimlik ve mezhep siyasetine endekslenmiş, salt demokrasi mücadelesine odaklanmış bir hattın ilerletici olamayacağı ve belli noktalarda sosyalizm mücadelesiyle sürtüşmeler yaşayacağı açıktır.

Bu konuda geçmişte bazı hatalar yapıldığını düşünüyoruz. Örneğin Kürt siyasetinin Gezi Direnişi’nde ayağa kalkan milyonlarca insan ile arasına mesafe koyması, çözüm sürecini bozan ulusalcı bir hareket yaklaşımının hissettirilmesi AKP’ye karşı mücadeleye zarar vermiştir.

Türkiye’de sermaye iktidarının yeniden yapılanma sürecinde AKP eliyle yürütülen Ergenekon, Balyoz vb. davalara demokratikleşme ve faşist unsurların tasfiyesi adına o dönem prim verilmesi sonrasında KCK örneğinde olduğu gibi, gerici bir iktidarın kendi çıkarları adına istediği her şeyi yapmasının yolunu açmıştır.

Yine benzeri şekilde, 12 Eylül 2010 yılında yapılan Anayasa referandumunda partinizin “Hayır” cephesinde yer almayıp boykot tutumu alması AKP iktidarının kendini sağlama alma projesinde önemli bir yere oturmuştur.

Tüm bunlara dair eleştirilerimizi açık bir şekilde bu güne kadar paylaştık. Önümüzdeki günlerde de paylaşmaya devam edeceğiz. Sizin de bu düşüncelerimizi samimi bir şekilde dikkate alacağınızı umuyoruz.

Son olarak özellikle Irak ve Suriye’de devam eden dinci gerici terör konusundaki görüşlerimizi de sizinle paylaşmak isteriz.

Ülkemizde de ayakları bulunan emperyalizm kaynaklı ve Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi gerici iktidarların bulunduğu ülkeler tarafından desteklenen dinci çetelerin Ortadoğu’daki halkların bir numaralı düşmanı olduğu bellidir. Özellikle son süreçte bu çetelerin Kürt yerleşimlerini hedef aldığı ve katliamlara imza attığı bilinmektedir. Bu noktada, çetelere karşı oluşan Kürt direnişini önemsiyoruz. Dinci gericilik ve emperyalizm bölgedeki emekçi halklar için en büyük tehdittir.

Bölgede anti-emperyalist ve gericiliğe karşı mücadele hattının güçlendirilmesi olmazsa olmaz zorunluluktur. Irak işgalinde, Suriye’ye emperyalist müdahale döneminde olduğu gibi bölge halklarının, ilerici, devrimci politik öznelerin yan yana gelerek emperyalizme ve beslemesi gerici çetelere karşı mücadele etmesinden başka kurtuluş yolu bulunmamaktadır. Bu yapılmadığında sınıf savaşının ve ilerici halk mücadelesinin yerini mezhep savaşları ve etnik temelli çatışmalar alacaktır.

Sayın Demirtaş,
Önümüzdeki dönem Türkiye’deki farklı ulusal ve etnik kökenlerden gelen emekçiler açısından önemli bir dönem olacaktır.

Bizim açımızdan laik, bağımsız ve eşitlikçi bir cumhuriyetin, adını da koyalım sosyalist bir cumhuriyetin inşası mümkün ve zorunludur. Bu cumhuriyet, hiç kuşkusuz Türk ve Kürt emekçilerinin ortak eseri olacaktır ve tam da bu nedenle Kürt emekçilerinin eşitlik, özgürlük, demokrasi gibi taleplerinin yerine getirilmesi, el birliğiyle kuracağımız yeni cumhuriyetin birincil görevi olacaktır. Bunun olabilmesi içinse bugün ülkemizde gerici, baskıcı rejimle mücadele eden tüm toplumsal dinamiklerle bir şekilde buluşmalı ve iktidarla hesaplaşılmalıdır.

Son seçimde oylarınızdaki artışın bir arayışı yansıttığını; seçim dönemi samimi bir şekilde dillendirdiğiniz barış, kardeşlik, eşitlik ve özgürlük gibi değerlerin sizi sadece cumhurbaşkanı adaylığı döneminde değil, sonraki dönemde de bir sorumluluğun altına soktuğunu düşünmekteyiz.

Halkın Türkiye Komünist Partisi olarak bu söylediklerimizi, sadece genel bir düşünce aktarımı olarak değil, özelde Kürt siyasetinin Türkiye ve bölge siyasetindeki yerini önemseyen ve değer veren bir tutumun ürünü olarak görmenizi dileriz. Ancak aynı zamanda bu umudun heba edilmesi halinde, kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak deformasyon konusundaki kaygı ve uyarıları belirtmenin bu tutumun doğal ve samimi bir sonucu olduğunu bilmenizi isteriz.

Yeni bir cumhuriyet için, emekçilerin kardeşçe yaşayacağı bir ülke için, gerici AKP iktidarından bir an önce kurtulmak ve ayağa kalkan halkımızın hakkını alabilmesi için hepimizin yapabileceği çok şey olduğuna inanmaktayız.Saygılarımızla ve devrimci selamlarımızla.

Halkın Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 06.09.2014- 12:31


Böyle bir soruya neden gerek duydunuz, bu yazıdan böyle bir anlam çıkması için çok çaba harcamak da yetmez.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 06.09.2014- 23:09


Ben de merak ettim, böyle bir kanaate nereden vardınız? Bu yazıda Alevilere yönelik en küçük bir eleştirisi bile yok; adı bile geçmiyor!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 07.09.2014- 04:13


Bu soruyu sol platform adındaki bir forumda asılan bu yazı için sormuştum.


HTKP, ALEVİLERİN BİN YILLIK VARLIĞINI VE BİRİKİMİNİ İNKAR EDİYOR

‘Eskiyen şey, yeni edindiği biçim içerisinde, kendisini onarmaya ve varlığını sürdürmeye çalışır.’ Karl Marks

Eriyen, çürüyen, giderek yok olmaya yüz tutmuş GELENEK-SİP ekibi , eskimişliğini yeni biçimler içinde sürdürmek amacıyla   oluşturduğu   ikizlerinden biri olan HTKP, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra HDP eş başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’a bir mektup yazdı.

İçi boş, anlamsız övgülere yer verilen aynı zamanda yersiz ve gereksiz ucuz eleştirilere başvurulan   bu mektupta;Türkiye’de sosyalizmin başarıya ulaşması için ‘gerçekçi çözüm’ söylemi dile getirildi.

‘Sayın Demirtaş,
Halkın Türkiye Komünist Partisi olarak Türkiye’de sosyalizmin başarıya ulaşması için mücadele ediyoruz. Ülkemizde Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini düşünüyor, bunun Ortadoğu için de büyük önem taşıdığını biliyoruz.
Bölgeyi tarihsel olarak ileri taşıyacak gerçekçi çözüm, Kürt ulusal mücadelesinin yarattığı ileri birikim kadar, bu topraklarda 200 yılı aşan bir süredir devam eden aydınlanma hareketi ve modern işçi sınıfı mücadelelerinin yarattığı birikimi de kapsayacak şekilde, Türkiyeli bir karakter taşıyacaktır.’
http://siyasihaber.org/sectiklerimiz/htkpden-demirtasa-acik-mektup

Mektubun sahiplerine göre;

-Bu ‘gerçekçi çözüm’ün iki önemli özelliği var.   Bölgeyi tarihsel olarak   ileriye taşımak ve Türkiyeli bir karaktere sahip olmak . Gerçekçi çözümün   anahtarı ise Türkiye’de Kürt sorunun çözülmesi.

-‘Bölgeyi tarihsel olarak ileri taşıyacak’ ve ‘Türkiyeli bir karakter taşıyacak’ gerçekçi çözüm 3 ayaktan oluşuyor; Kürt ulusal mücadelesi, kemalist aydınlanma ve işçi sınıfı mücadelesi.

- Metin Çulhaoğlu ve Ender Helvacıoğlu’nun   HTKP si ,   Kürt ulusal mücadelesinin yarattığı ileri birikimi, Türkiye’nin burjuva aydınlanması ile   eşleştirir ve her ikisine aynı değeri biçer. Gerçekçi çözümün kapsamında, her ikisinin de önemi ve ağırlığı aynıdır.

-HTKP ye göre modern işçi sınıfı mücadelesinin yarattığı birikim, bu topraklarda   200 yılı aşan bir süredir devam eden   aydınlanma hareketinin yarattığı birikim kadar önemlidir ve gerçekçi çözüm söyleminde aynı değerde bir   ağırlığa sahiptir.

Aynı derecede önemli değere sahip   bu üç   mücadelenin   yaratığı birikimini kapsayacak GERÇEKÇİ ÇÖZÜM önerisinde, 200 yıllık batıcı   burjuva aydınlanmasına yer var amma 1000 yılı aşan   tarihsel yürüyüşünü devrimci bir çizgide sürdüren Alevi hareketinin paylaşımcı eşitlikçi   birikimine yer yok.Neden?

HTKP nin eskimiş ve devrimcilik ile ilgisi olmayan zihinsel yapısında Alevi , Alevi- Bektaşi, Kızılbaş kelimeleri yer almaz.

‘Sayın Selahattin Demirtaş’ diye başlatılan, ‘Saygılarımızla ve devrimci selamlarızla’ cümlesiyle bitirilen, 1000 den fazla kelimeyle süslenen   bu mektupta bir kez olsun Alevi ve   Alevilik geçmez.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 07.09.2014- 10:58


Bunu yazan kişi de TKP düşmanlığının esiri olmuş. Bu yaptığı yorum, kafasının içindeki düşmanlığın eseri. HTKP'nin yazdığı açık mektupta böyle bir anlam yok. Kafasına göre takılıp, sözde çözümleme yapmış.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 07.09.2014- 18:42


HTKP bildirisinde sosyalizmin başarıya ulaşması için kürt hareketi, aydınlanma hareketinin işçi sınıfı mücadelesiyle birleşmesi gerektiği vurgusu yapılmış, yazıyı yazan kişi buradan alevilerin dışlandığı ve inkarı sonucuna varmış. Şark kurnazlığı yapmış, boynundan büyük işlere kalkışmış. En üste de Marks'tan alıntı yapmış, vardığı sonuçla ne ilgisi varsa!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 07.09.2014- 21:05


Marks'ın alıntısını TKP için yapmış, eskimişliğini HTKP adıyla sürdürüyormuş:)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.993
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.09.2014- 21:10


HTKP'nin ''Demirtaş'a açık mektup''undan yazarın çıkardığı anlamları çıkarmak mümkün değil. Bırakın HTKP'yi Alevi yurttaşlarımızın Cumhuriyet tarihi boyunca aydınlanmadan yana tavır alışlarını önemsizleştiren tek bir solcuya rastlayabilmek bu ülkede mümkün değildir. HTKP bildirisinde sınıf mücadelesi, aydınlanma ve kürt hareketi geçiyorsa buradan Alevilerin varlığı ve mücadelesinin inkar edildiği anlamına gelmez. Zorlayarak bile böyle bir yorumda bulunulamaz. Alevi yurttaşlarımız hem sınıf mücadelesinin ve hem de aydınlanma mücadelesinin doğrudan bileşenidir ve belki de en güçlü bileşenidir. Aydınlanma da, sınıf mücadelesi de Alevisiz düşünülemez. Mümkün değil böyle bir şey. Dahası Aleviler ve mücadeleleri olmasaydı Cumhuriyet kazanımlarını koruyarak bu güne taşıyabilmek de mümkün olamazdı.

Bence yine önyargılarla ve zorlama yorumlarla başlanmış bir yazı ve sonuçta da olmamış.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 12.09.2014- 22:39


Önce TKP, bölünmeden sonra KP ve HTKP düşmanlığı insana neler yazdırıyor. Böyle yorumlarla ne amaçlanıyor, ben bir türlü anlayamıyorum. Tahlil desem tahlil değil, bilgi vermeye çalışıyor desem, o da yok, o zaman neden? Neden bir insan kendini böyle bir yorum yapmaya zorlar?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ''Devletçi sol'' sayıklamaları... melnur 1 2355 17.10.2019- 05:50
Konu Klasör Sayın melnur'un dikkatine MasteR06 2 2005 10.02.2019- 09:30
Konu Klasör İşsiz sayısı 5 milyona dayandı... melnur 1 2106 16.11.2019- 11:25
Konu Klasör HDP'ye yönelik operasyon: Çok sayıda isim gözaltına alındı... melnur 9 4785 02.10.2020- 15:15
Konu Klasör İstanbul'da ölü sayısı yüz bini aştı! ayhan 3 4706 17.08.2019- 09:49
Etiketler   HTKP,   Alevileri,   yok,   sayıyor
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS