SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sosyalist cumhuriyet için ileri...           (gösterim sayısı: 4.332)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 27.10.2014- 12:43


Sosyalist cumhuriyet için ileri...

"Saltanat, hilafet ve Yeni Osmanlı sevdalıları, cumhuriyetin tüm ilerici değerlerini tasfiye etmekle yetinmeyip, halkımızın ilerici birikimine de saldırmayı sürdürmektedirler. Bu koşullarda, 29 Ekim’in kutlanacak değil, mücadele ile anılacak bir gün olması gerektiği açıktır."

Resim Ekleme


Ülkemiz cumhuriyetin 91. yılına karanlıklar içinde giriyor.

Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve etkili gerici kuşatması altında, halkımız cumhuriyetin değerlerini yaşatma mücadelesi veriyor.

Türkiye’de 1923’te kurulan cumhuriyet, köhnemiş imparatorluk düzeni ile kıyaslandığında tarihsel açıdan bir ilerleme anlamına geliyordu. Bu nedenle ilericiler ve devrimciler cumhuriyetin ilerici karakterini hiç yadsımamış, halkımızın eşitlik ve özgürlük mücadelesin cumhuriyeti önemli uğraklarından biri olarak değerlendirmiştir.

Ancak cumhuriyet 91 yıllık geçmişinde ilerici değerlerden ve ilkelerden adım adım uzaklaştı. Burjuvazinin egemenliğinin perçinlenmesine paralel olarak, ülkemizdeki aydınlanmacı, kamucu, bağımsızlıkçı birikim törpülendi. Yüzyılın sonuna geldiğimizde, geriye burjuvazinin ve sağcı, dinci iktidarların planlı biçimde çürüttüğü bir rejim kaldı.

AKP, bu çürümenin bir sonucudur.

Cumhuriyeti adım adım çürüten burjuvazi, son darbeyi indirme işini ise AKP’ye bırakmıştır.

12 yıllık uygulamalarıyla AKP, Türkiye’de Birinci Cumhuriyet adı verilen rejimi tasfiye etmiştir.

AKP’nin gerici kuşatması altında, kamusal ve özel yaşamın tüm alanları dinci gericiliğin kuralları doğrultusunda biçimlendirilmektedir.

Çocuklarımız küçücük yaşlarda türbana, okul çağında ise imam hatiplere mahkum edilmektedir.

Başta Aleviler olmak üzere, her tür mezhep ve inanıştan yurttaşlarımız hakaretlere maruz kalmakta, dinci gericiliğin sünni yorumuna mahkum edilmektedir.

Gazeteciler, aydınlar, yazarlar, akademisyenler, hukukçular, bilim insanları ve sanatçılar iktidarın ağır baskısı altında yaşamak zorunda bırakılmakta, karşı koyanlar mahkeme terörüne ve hapis cezalarına mahkum edilmektedir.

İşçi ve emekçiler her türlü haklarından mahrum edilmekte, her gün iş cinayetlerine kurban verilmekte, güvencesiz, sendikasız ve kuralsız bir çalışma hayatına mahkum edilmektedir.

Gençlerimiz okullarında, kentlerinde ve evlerinde hükümetin buyurduğu gibi yaşamak dayatmasıyla karşılaşmakta, “dindar nesil” gericiliğine boyun eğmeyenler kampüslere yığılmış polislerin şiddetine mahkum edilmektedir.

Kadınlar AKP iktidarının en kapsamlı saldırısına muhatap olmakta, dinci gericiliğin karanlığı tarafından kuşatılmakta, taciz, tecavüz, şiddet ve cinayetlerin devlet tarafından teşvik edilmesiyle sistematik bir baskıya mahkum edilmektedir.

Halklarımız birbirine karşı kışkırtılmakta, bölgede emperyalist planların taşeronluğu adına savaş suçları işlenmekte, ülkemiz komşuları nezdinde hainliğe mahkum edilmektedir.

Kısacası, ülkemiz, emekçi halkımız AKP gericiliğine, piyasacılığına ve işbirlikçiliğine mahkum edilmek istenmektedir.

Saltanat, hilafet ve Yeni Osmanlı sevdalıları, cumhuriyetin tüm ilerici değerlerini tasfiye etmekle yetinmeyip, halkımızın ilerici birikimine de saldırmayı sürdürmektedirler.

Bu koşullarda, 29 Ekim’in kutlanacak değil, mücadele ile anılacak bir gün olması gerektiği açıktır.

29 Ekim’ler Birinci Cumhuriyet’in hatırasına değil, yeni bir cumhuriyetin inşası için mücadeleye adanmalıdır.

Çünkü ülkemiz ve halkımız AKP gericiliğinin saldırılarına boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Boyun eğmeyen halkımız, bu gerici saldırıyı püskürtecek, eşitlik ve özgürlük temelinde, kardeşlik içerisinde, aydınlık ve bağımsız bir cumhuriyeti kuracaktır.

Halkımız yeni bir cumhuriyeti, sosyalist cumhuriyeti kuracaktır.

O halde, şimdi yeni bir cumhuriyet için bir adım ileri çıkmak gerekmektedir.

Vakit “Sosyalist Cumhuriyet için İleri” çıkma vaktidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 27.10.2014- 15:25


Gönül ister ki, Türkiye'nin bütün yurttaşları 91.yıldönümünde Cumhuriyet'i çok daha ileri taşıyabilmek için Sosyalist Cumhuriyet sloganı altında yürüsün. AKP gericiliğini geriye püskürtebilmenin başkada bir yolu yok. AKP gericiliği ile ona her koşulda destek verenler   Türkiye'yi tarihin karanlıklarına geri döndürmek için çaba harcadıkça Cumhuriyet'in kazanımlarını sahiplenmek çok daha önemli oluyor. Cumhuriyeti sahiplenerek gericilikten korumak ve kurtarmak artık çok zor bir hale gelmişse de, Türkiye'de böyle önemli bir kitlenin var olmasını hiç   küçümsemiyorum. İster Sosyalist Cumhuriyet diyerek alanlara çıksın, isterse cumhuriyet diyerek Türk bayrağıyla sokaklara dökülsün bu kitle Türkiye'nin geleceğidir.   Bu insanların büyük çoğunluğu Türkiye'nin aydınlık yüzüdür.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tekelizmir
[ tekelizmir ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.10.2014
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: tekelizmir
Cevap Tarihi: 27.10.2014- 16:40


Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gönül ister ki, Türkiye'nin bütün yurttaşları 91.yıldönümünde Cumhuriyet'i çok daha ileri taşıyabilmek için Sosyalist Cumhuriyet sloganı altında yürüsün. AKP gericiliğini geriye püskürtebilmenin başkada bir yolu yok. AKP gericiliği ile ona her koşulda destek verenler   Türkiye'yi tarihin karanlıklarına geri döndürmek için çaba harcadıkça Cumhuriyet'in kazanımlarını sahiplenmek çok daha önemli oluyor. Cumhuriyeti sahiplenerek gericilikten korumak ve kurtarmak artık çok zor bir hale gelmişse de, Türkiye'de böyle önemli bir kitlenin var olmasını hiç   küçümsemiyorum. İster Sosyalist Cumhuriyet diyerek alanlara çıksın, isterse cumhuriyet diyerek Türk bayrağıyla sokaklara dökülsün bu kitle Türkiye'nin geleceğidir.   Bu insanların büyük çoğunluğu Türkiye'nin aydınlık yüzüdür.



Tüm kalbimle katılıyorum.
Cumhuriyeti savunmak, sahip olduğumuz mevziyi savunmaktır.
O alan siperimizdir, hangi saikle orada olursa olsunlar yoldaşımızdır,dostumuzdur o insanlar.
Sosyalst cumhuriyet istemek başka Şeriatçi emperyalist maşaların Faşizmine ortaklaşa baş kaldırmak başka konular.(Birbirine bağlı olsa bile)
Bu süreçte yerimiz tüm cumhuriyet dostu aydınlık insanların yanıdır .
Bir safta aydınlanma güçleri Diğer yanda emperyalizmin bayrağını taşıyan işbirlikçiler.
Cumhuriyet ekmek kadar su kadar önemlidir.
Sosyalistler yoldaşça direniş içinde öncülüğünü kanıtlayacaklardır.
Ve kitleleri kucaklıyacaklardır.
Bunlar yapılmazsa yarın çok geç olacak.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 27.10.2014- 19:13


Alıntı Çizelgesi: tekelizmir yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gönül ister ki, Türkiye'nin bütün yurttaşları 91.yıldönümünde Cumhuriyet'i çok daha ileri taşıyabilmek için Sosyalist Cumhuriyet sloganı altında yürüsün. AKP gericiliğini geriye püskürtebilmenin başkada bir yolu yok. AKP gericiliği ile ona her koşulda destek verenler   Türkiye'yi tarihin karanlıklarına geri döndürmek için çaba harcadıkça Cumhuriyet'in kazanımlarını sahiplenmek çok daha önemli oluyor. Cumhuriyeti sahiplenerek gericilikten korumak ve kurtarmak artık çok zor bir hale gelmişse de, Türkiye'de böyle önemli bir kitlenin var olmasını hiç   küçümsemiyorum. İster Sosyalist Cumhuriyet diyerek alanlara çıksın, isterse cumhuriyet diyerek Türk bayrağıyla sokaklara dökülsün bu kitle Türkiye'nin geleceğidir.   Bu insanların büyük çoğunluğu Türkiye'nin aydınlık yüzüdür.



Tüm kalbimle katılıyorum.
Cumhuriyeti savunmak, sahip olduğumuz mevziyi savunmaktır.
O alan siperimizdir, hangi saikle orada olursa olsunlar yoldaşımızdır,dostumuzdur o insanlar.
Sosyalst cumhuriyet istemek başka Şeriatçi emperyalist maşaların Faşizmine ortaklaşa baş kaldırmak başka konular.(Birbirine bağlı olsa bile)
Bu süreçte yerimiz tüm cumhuriyet dostu aydınlık insanların yanıdır .
Bir safta aydınlanma güçleri Diğer yanda emperyalizmin bayrağını taşıyan işbirlikçiler.
Cumhuriyet ekmek kadar su kadar önemlidir.
Sosyalistler yoldaşça direniş içinde öncülüğünü kanıtlayacaklardır.
Ve kitleleri kucaklıyacaklardır.
Bunlar yapılmazsa yarın çok geç olacak.



Söylediklerinize katılmakla birlikte faşizme ve gericiliğe karşı mücadelede öncülüğün önemini yok sayamayız. Sosyalistlere düşen görev bu konuda ön saflara yerleşebilmek olmalıdır. Cumhuriyet'ten geriye adım atmamalıyız, Cumhuriyet kazanımları sosyalistler için terkedilmemesi gereken bir mevzi, ama sadece savunmaya çalışmakla Cumhuriyeti sahiplenmek biraz mantık dışı oluyor, çünkü savunulacak bir şey de kalmadı. Ne bağımsızlık, ne kamuculuk, ne laiklik. Cumhuriyet'in sosyalist mücadelenin bir parçası haline getirilmesi gerekiyor. Bu yüzden bu mücadelede sosyalistlerin öncülüğü önemli.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 28.10.2014- 14:06


29 Ekim: Dün, bugün, yarın-Özgür Savaşçıoğlu  

İnsanlık tarihinin iç tutarlılığı, Ece Ayhan'ın ifadesiyle "Tarihi düzünden okumaya ayaklanan çocuklar" için her zaman önemli oldu.

Benzer bir durum ülkelerinin tarihi için de geçerliydi. İç tutarlılığı geriye dönük işlemlerle oluşturmanın mümkün olmadığını bilenler, hep ileriye baktı. İleriye bakarak bugüne müdahale etti. Geçmişte ayağını basacağı noktaları da gelecek arayışı çerçevesinde belirledi.

Bu memleketin devrimcilerinin sosyalizme uzanma süreci, ülkenin ilerici birikimine yönelik topyekün bir reddiye üzerinden şekillenmedi.

Aksine, sürece ülkedeki kamucu, aydınlanmacı ve bağımsızlıkçı birikimi daha ileriye taşıma çabası damga vurdu. Beraberinde daha gelişkin zemin arayışlarını getirdi.  

Cumhuriyet'in yarattığı birikimin eksikli olması onu tam hale getirme iradesini ortaya çıkardı. Tam hale getirme, yeni ve daha gelişkin bir zeminde yeniden üretme anlamına geldiği ölçüde kopuş ve sosyalizm gündeme geldi.

******

1980 darbesinden AKP'li yıllara gelen süreçte liberalizmin kurduğu etki, iç tutarlılık arayışında geriye dönük bir modelin alan bulmasına yol açtı.

Daha gelişkin bir zemine sıçramak için ayağını toprağa basma arayışlarının yerini toprağı kazma çabaları aldı.

İnsanlık ve Türkiye tarihi kazıldı.

Sovyetler'de işlenen günahlar keşfedildi. Sonuç daha gelişkin bir sosyalizm değil sosyalizmden kopuş oldu.

Yeri geldikçe Fransız Devrimi'ni, mümkünse Jakobenleri, eleştirmek entelektüel bir moda halini alsa da buradan ne tarz bir devrimcilik çıktığı henüz görülemedi.

Arkeolojik incelemelerden sosyalist örgütler ve onların geçmiş pratikleri de payını aldı. Örgütsüzlük övgüsü boy verdi.

Türkiye'deki burjuva devrimi sürecine bakışta da benzer bir yaklaşım etkili oldu. Önce eksikler bulundu. Sonra eksikler üzerinden eksik olmayan kısımlar da değersiz ilan edildi.

"Cumhuriyet iyi, güzel ama Türkiye'deki burjuva devriminin tepeden inmeci yönleriyle hesaplaşmak lazım" sözleriyle başlayan rota Yeni Osmanlıcı AKP iktidarının destekçiliğine uzandı.

Birinci Cumhuriyet'in devletçiliğinin sermaye birikimi yaratma hedefiyle ortaya çıktığı gibi bir doğru üzerinden başlayan yoldan kamuculuğun reddi çıktı.

Genç Cumhuriyet'in bağımsızlık mücadelesi sonrasında emperyalist sistemle ilişki kurma çabalarının bağımsızlıkçılığı sakatladığı tespit edilir edilmez bağımsızlık mücadelesinin yarattığı birikime de sırt çevrildi.

Cumhuriyet bir ilerleme olmadığı için laikliği de ilerleme olarak tariflemek anlamsızdı. Gericilik karşısında gardını indirenler ceberut devlet tarafından ezilen mütedeyyin kesimleri keşfetmeye başladı.

Tutarlılık sağlanamadıkça devam edildi.

İleriye dönük arayışlar, yerini bitmek bilmeyen günah çıkarmalara bıraktı.

Geçmişten geleceğe uzanan bir yol bulamayanlar köksüzleşti, ellerini toprağa basıp doğrulma yeteneğini yitirdi.

*****

Haziran pek çok şeyle beraber bu tezleri de toprak altında bıraktı.

Önümüzdeki döneme, yüzünü geleceğe dönerek yeniyi arayanlar damgasını vuracak. Ülkenin geçmişine ve bugününe baktığında sadece hesaplaşılması gereken arızalar görerek ilerlemek olanaklı değil.

Gezi Parkı eylemleriyle başlayan ve tüm yurda yayılan direniş, Türkiye'de yeni ve sosyalist bir cumhuriyetin üzerine inşa edilebileceği güçlü damarlar olduğunu gösterdi. Sosyalistlerin mücadele ettikleri toprakla bağlarını sağlamlaştırdı.

Türkiyeliliği atılması gereken bir ağırlık olarak görmeyen bir sosyalist çizginin önümüzdeki süreçte eşik atlaması mümkün.

Bunun için, eşitlik ve özgürlük başlıklarında sergilenen özgüvenin iş laiklik, yurtseverlik ve cumhuriyetçiliğe geldiğinde yitirilmemesi gerekiyor.  

Sosyalist cumhuriyet hedefinin emperyalizme ve gericiliğe karşı önemli bir ileri atılımı ifade eden 29 Ekim tarihiyle arasına mesafe koymasının ölü doğum anlamına geleceği açık.

Bu konuda en cüretli adımın Haziran'da sahneye çıkan kuşaktan gelmesi ise şaşırtıcı değil. FKF'nin 29 Ekim için yaptığı 'Saltanata Son Ver' çağrısı yeni mücadele kuşağının ülkesinin ilerici birikimine güvenerek yola koyulduğunu gösteriyor.  



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tekelizmir
[ tekelizmir ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.10.2014
İleti Sayısı: 67
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: tekelizmir
Cevap Tarihi: 28.10.2014- 17:12


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış



Söylediklerinize katılmakla birlikte faşizme ve gericiliğe karşı mücadelede öncülüğün önemini yok sayamayız. Sosyalistlere düşen görev bu konuda ön saflara yerleşebilmek olmalıdır. Cumhuriyet'ten geriye adım atmamalıyız, Cumhuriyet kazanımları sosyalistler için terkedilmemesi gereken bir mevzi, ama sadece savunmaya çalışmakla Cumhuriyeti sahiplenmek biraz mantık dışı oluyor, çünkü savunulacak bir şey de kalmadı. Ne bağımsızlık, ne kamuculuk, ne laiklik. Cumhuriyet'in sosyalist mücadelenin bir parçası haline getirilmesi gerekiyor. Bu yüzden bu mücadelede sosyalistlerin öncülüğü önemli.


Sevgili dostum öncülük kazanılacak birşeydir.
Bu kazanılmanın yeri bizzat mücadelenin içidir,göbeğidir,alanlardır,kitlelerin savaşım verdiği her yerdir
Ya hep beraber ya hiç birimiz noktasındayız.
Çok çarpıcı   bir şey söyleyeyim ekonomide değil ama ,kurumlar bazında faşizmin temeli fepdal örgütlenmeye dayanıyor(Mezhepler,tarikatlar ,cemaatlar ve aşiretler.
Ve emperyalizmin maşalığına soyunmuş bölücü unsurlar)Ve tarihte hiç olmadığı kadar güçlü konumdalar Emperyalizmin açık desteğiyle.
Artık yeni bir cumhuriyet 'mi kurulur? eskisimi olur? bu tamamen güçler gengesine bağlıdır.
Amerikan emperyalizmi ve uzantıları nihai bir savaşın ön hazırlıklarını tamamladı saldırı arefesinde ,kaybedilecek bir saniye bile yok.
Ne yapılacaksa şimdi yada asla.
Saygılar.
Sosyalist cumhuriyeti elbette çok istiyorum.
Emekli bir işçi olarak.




Bu ileti en son tekelizmir tarafından 28.10.2014- 17:15 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 28.10.2014- 17:32


Alıntı Çizelgesi: tekelizmir yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış



Söylediklerinize katılmakla birlikte faşizme ve gericiliğe karşı mücadelede öncülüğün önemini yok sayamayız. Sosyalistlere düşen görev bu konuda ön saflara yerleşebilmek olmalıdır. Cumhuriyet'ten geriye adım atmamalıyız, Cumhuriyet kazanımları sosyalistler için terkedilmemesi gereken bir mevzi, ama sadece savunmaya çalışmakla Cumhuriyeti sahiplenmek biraz mantık dışı oluyor, çünkü savunulacak bir şey de kalmadı. Ne bağımsızlık, ne kamuculuk, ne laiklik. Cumhuriyet'in sosyalist mücadelenin bir parçası haline getirilmesi gerekiyor. Bu yüzden bu mücadelede sosyalistlerin öncülüğü önemli.


Sevgili dostum öncülük kazanılacak birşeydir.
Bu kazanılmanın yeri bizzat mücadelenin içidir,göbeğidir,alanlardır,kitlelerin savaşım verdiği her yerdir
Ya hep beraber ya hiç birimiz noktasındayız.
Çok çarpıcı   bir şey söyleyeyim ekonomide değil ama ,kurumlar bazında faşizmin temeli fepdal örgütlenmeye dayanıyor(Mezhepler,tarikatlar ,cemaatlar ve aşiretler.
Ve emperyalizmin maşalığına soyunmuş bölücü unsurlar)Ve tarihte hiç olmadığı kadar güçlü konumdalar Emperyalizmin açık desteğiyle.
Artık yeni bir cumhuriyet 'mi kurulur? eskisimi olur? bu tamamen güçler gengesine bağlıdır.
Amerikan emperyalizmi ve uzantıları nihai bir savaşın ön hazırlıklarını tamamladı saldırı arefesinde ,kaybedilecek bir saniye bile yok.
Ne yapılacaksa şimdi yada asla.
Saygılar.
Sosyalist cumhuriyeti elbette çok istiyorum.
Emekli bir işçi olarak.



Öncülük siyaset yoluyla kazanılmalıdır, buna da katılıyorum ancak bu konuda sosyalist cumhuriyet vurgusunun sosyalistler için terkedilmemesi gereken bir hedef olmasının önemine de değinmek gerek. 29 Ekim kutlamasında aydınlanmaya ve laikliğe sahip çıkmak ne kadar önemliyse, bütün cumhuriyet kazanımlarını daha ileri bir noktaya getirmeye çalışmanın önemi de o kadar açık. Bu yüzden yarın caddeleri doldururken sosyalist cumhuriyet seslerinin daha yüksek tonda söylenilmesi gelecek için güven arttırıcı olacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 28.10.2014- 17:46


Sosyalist cumhuriyeti elbette çok istiyorum.
Emekli bir işçi olarak.


Çok mutlu oldum. Sizin gibi değerli ve bilinçli işçi yoldaşlarımızın olması beni çok mutlu ediyor. Saygılar sunuyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 04.11.2015- 15:38


Alıntı Çizelgesi: tekelizmir yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Gönül ister ki, Türkiye'nin bütün yurttaşları 91.yıldönümünde Cumhuriyet'i çok daha ileri taşıyabilmek için Sosyalist Cumhuriyet sloganı altında yürüsün. AKP gericiliğini geriye püskürtebilmenin başkada bir yolu yok. AKP gericiliği ile ona her koşulda destek verenler   Türkiye'yi tarihin karanlıklarına geri döndürmek için çaba harcadıkça Cumhuriyet'in kazanımlarını sahiplenmek çok daha önemli oluyor. Cumhuriyeti sahiplenerek gericilikten korumak ve kurtarmak artık çok zor bir hale gelmişse de, Türkiye'de böyle önemli bir kitlenin var olmasını hiç   küçümsemiyorum. İster Sosyalist Cumhuriyet diyerek alanlara çıksın, isterse cumhuriyet diyerek Türk bayrağıyla sokaklara dökülsün bu kitle Türkiye'nin geleceğidir.   Bu insanların büyük çoğunluğu Türkiye'nin aydınlık yüzüdür.



Tüm kalbimle katılıyorum.
Cumhuriyeti savunmak, sahip olduğumuz mevziyi savunmaktır.
O alan siperimizdir, hangi saikle orada olursa olsunlar yoldaşımızdır,dostumuzdur o insanlar.
Sosyalst cumhuriyet istemek başka Şeriatçi emperyalist maşaların Faşizmine ortaklaşa baş kaldırmak başka konular.(Birbirine bağlı olsa bile)
Bu süreçte yerimiz tüm cumhuriyet dostu aydınlık insanların yanıdır .
Bir safta aydınlanma güçleri Diğer yanda emperyalizmin bayrağını taşıyan işbirlikçiler.
Cumhuriyet ekmek kadar su kadar önemlidir.
Sosyalistler yoldaşça direniş içinde öncülüğünü kanıtlayacaklardır.
Ve kitleleri kucaklıyacaklardır.
Bunlar yapılmazsa yarın çok geç olacak.



Yazdığın yazıyı yeni farkettim, bu yazının tartışılmasını ihtiyaç var. Cumhuriyet'e sahip çıkmak sözüne katılıyorum. Katılmadığım bu konuda öncülüğü CHP'ye bırakmanın yanlışlığıdır. Cumhuriyet sistemin içinde kalarak savunulamaz. Bu konuda daha ileri bir adım üzerinde anlaşabilmeliyiz. Sosyalist Cumhuriyet bunun için önemli. Sosyalistlerin sosyalist partilerde örgütlenmesi bu nedenle önemli. Aydınlanmayı, laikliği, Cumhuriyet'i savunmak AKP iktidarında çok daha önemli oldu. Ancak aradaki farkın önemsiz olduğunu söyleyemeyiz. 1 Kasım seçimleri de gösterdi ki, düzen solu partilerin yöntemiyle Cumhuriyet karşıtlığını püskürtmek başarılamıyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Yeni bir cumhuriyet ve sol odak için ileri denizcan 0 2662 18.08.2014- 19:12
Konu Klasör SOL parti: Devrimci Demokratik Cumhuriyet yolunda ileri melnur 0 93 01.12.2023- 19:25
Konu Klasör İleri, hep ileri, daha ileri... denizcan 1 5323 16.08.2014- 09:43
Konu Klasör Yeni bir cumhuriyet: Sosyalist Cumhuriyet melnur 6 3138 30.10.2019- 09:29
Konu Klasör Yeni bir Cumhuriyet, Sosyalist Cumhuriyet... melnur 11 1944 25.10.2023- 09:03
Etiketler   Sosyalist,   cumhuriyet,   için,   ileri.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS