SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 9 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   3   4   5   [6]   7   8   9   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 18.02.2015- 12:09


Alıntı Çizelgesi: yura yazmış

bana göre ikisi de sosyalist parti değil. sol sayılabilir ama sosyalist değil.



Sebeplerini de yazabilirsen cevap yazabilirim.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 18.02.2015- 12:10


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Atatürk'ün burjuva devrimini ''tefeci bezirganlar dışındaki zümrelerle'' tamamlayacaksanız İşçi Partisi ile kavga etmenize gerek yok. Birlikte burjuva devrimini tamamlamaya çalışır sonra da fi tarihinde sosyalizme geçiyoruz dersiniz. ( Şimdi neden İP ile kavga ettiğiniz daha iyi anlaşılıyor.)Savunmanız da düşündürücü. Burjuvazi ya sosyalizm komünizm sözcüklerini yasaklarsa diyorsunuz! Yasaklarsa siz de ''emrin olur'' der, programınızdan çıkarırdınız, programa yazmayışın nedeni böyle ucuz savunmalar olmamalı.



Hala zırvalamaya devam. Bak sana küçük bir bilgi vereyim. 3 gün önceki YSVP kongresinde bir "ağa" Vatan Partisi MYK'sına seçildi. Yıllarca parababalarının uşaklığını yapan şerefsizlerin MYK'ya seçilmesini bile saymıyorum.

Bu ne demek biliyor musun? Tefeci-bezirganlığı partiye sokmak demek. Demek ki sen bilip bilmeden zırvalıyorsun. İkincisi, bu partinin mensupları, Koç gibi bir finans-kapitalisti, sırf "Atatürk" videosu yayınladı diye ulusal, devrimci sayacak kadar da "finans-kapital" karşıtı. Şimdi bay çok bilmiş(!), biz mi bu sefaletlerle benziyoruz?

Ayrıca teorik yöntemimiz bile farklı İP ile, adamlar "milli demokratik devrim" diyor. Yani "burjuva burjuva devrimi" diyor... Yani dediklerinin bu kadar farkında değiller. Ve finans-kapital zümresinden olanları da cepheye dahil ediyor. Kıstası ne? Milliyetçi olması(Koç'un da neresi milliyetçiyse artık!). Hatta "işçilerin birliği, sermayeyi yenecek" lafına bile karşı adam. Sen bu sefaletle, bu soytarılarla bizi yan yana koyuyorsan, sen de onlar gibi soytarısın, başka bir şey değilsin.

Son olarak, programında "sosyalist, komünist, devrimci" kelimesi yer alan hareketlerden bin kat daha komünistiz. Komünistlik bizim için etiket değil, bilincin ta kendisidir. Prensiplerin komünist olduktan sonra, taktikte neyi yazdığının önemi yoktur ve parababaları devletinin legalitesine güvenmemektir bu ayrıca. Daha 1933 yılında, "legaliteyi istismar" adlı eserde bunlar ele alınmıştır, pratiğe de 1954'de geçirilmiştir. Biz de uygulamaya devam ediyoruz. Sen şekle bakmaya devam edebilirsin, yukarıdaki örnekteki gibi bir halttan haberin olmadığı için.




Benimle benim söylediklerimle tartışmalısınız, filanca ağa, falanca Koç'tan bana ne? Siz önce tefeci bezirganlık dışındaki ''zümrelere'' neden kol kanat göreceğinizi açıklayın. Bunun İP'in milli burjuvazisi ile farkı ne?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 18.02.2015- 12:16


Zırvalama demişsin, zırvalama görmek istiyorsan, parti programını bir kere daha oku. Sosyalist bir partinin programlarını okuyup karşılaştırırsan, bu söylediklerinin ve programınızın ne kadar zırva olduğunu anlayacaksın. Siz İP ile kavgaya devam edin, belki biriniz diğerinden daha öne geçer de, milli burjuvazi veya tefeci bezirgan dışındaki bütün zümrelerle burjuva devrimini tamamlarsınız!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 18.02.2015- 12:23


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Parti sınıfı devrime taşıyacak örgüttür. İşçi sınıfı ideolojisini savunmakla işçi sınıfı partisi olmak arasındaki fark bu misyonda yatar. İşçi sınıfı partisi sosyalist bir özne, leninist bir parti olamadıktan sonra sadece urviyerist bir parti haline gelirsiniz. En fazla. O bile olamayacağınız ortada. Siz milli burjuvazi demeden tefeci bezirganlık dışındaki zümreleri de yanınızda görüyorsanız, boşyere işçi partisi ile kavga etmeyin. yok birbirinizden farkınız.



Bir şeyi yanlış algılamaya devam ediyorsun, ya da anlatamıyorsun.

Bizim için karşı cephe:

Tefeci-Bezirganlık + Finans-Kapital... Bunları anlatmama gerek var mı?

Biz milli burjvuazi diye bir şey de kullanmayız, burjuva zaten millidir ve her türlü burjuva da emperyalizmin çıkarlarını savunabilir ya da emperyalist uygulamada bulunabilir. Finans-kapital, burjuvanın içindeki en fazla sömürü yapan, en fazla vurgunu yapan, üretimle ilişkisini asgariye indiren zümredir. Geri kalan burjuvalar ise tarafsızlaştırılabilir, rekabet sırasında küçük burjuvalaşabilir ya da proleterleşebilir. Emperyalizm çağında serbest rekabetçi, ilerici, devrimci burjuva kalmamıştır, ancak bu tür burjuvalar (Hikmet Kıvılcımlı bunlara vahşi burjuvazi der) çıkarları gereği devrimin yanında bile yer alabilir. Hani bunları da yazayım da İP denen sefalete benzetip durma bizi. Farkı da netçe ortaya koydum zaten, senin beynin almasa da olur. Bari okuyan bilsin, görsün.

Heh, şöyle ağzındaki baklayı çıkar! İşçi kuyrukçusu arıyorsan, 1 Mayıs 2013'de Kadıköy'e gidenler var. Siyasi olaylara, suya sabuna dokunmayan Troçkistler var.   Hayır derneği gibi çalışanlar var. İşçiyi sürekli satan sarı sendikacı CHP'li, İP'li, EMEP'li Türk-İş ekibi var. Bunların programlarında bol bol işçi de yer alır, sosyalist de, devrim de yer alır.

Ama işçi sınıfının iktidarında yarın ne olacağı, diğer tabakalarla müttefikliğin nasıl sağlanacağı, onların nasıl sorunlarının çözüleceği, sosyal düzenin değişmesinin nasıl gerçekleşeceği yer almaz. Karşılarında kimi yıkacakları adıyla sanıyla yer almaz. Proleterya diktatörlüğünün uygulamaları yer almaz.

Kaldı ki okumadığın programı eleştiriyorsun, okumuş olsan zaten "amele yer alıyor" demezdin, bunun benim yorumum olduğunu anlardın. O yüzden daha fazla düşme bence.




Bu ileti en son tarihselmaddeci tarafından 18.02.2015- 12:34 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 18.02.2015- 12:31


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Zırvalama demişsin, zırvalama görmek istiyorsan, parti programını bir kere daha oku. Sosyalist bir partinin programlarını okuyup karşılaştırırsan, bu söylediklerinin ve programınızın ne kadar zırva olduğunu anlayacaksın. Siz İP ile kavgaya devam edin, belki biriniz diğerinden daha öne geçer de, milli burjuvazi veya tefeci bezirgan dışındaki bütün zümrelerle burjuva devrimini tamamlarsınız!


Onu da yaptık! Hem SİP'in, hem de TİKP'in programını okuduk daha 1 ay önce, karşılaştırma yaptık. Demokratik devrim ve sosyalist devrim arasındaki farkı ortaya koymak için bunu da yaptık.

SİP programı sefalet dolu, hangi olay ne zaman gerçekleşmiş, olayların sonucu nasıl oluşmuş, bir tanesi bile belli değil. Saldım çayıra, mevlam kayıra. Sınıflar, zümreler, karşıdaki sınıfın niteliği, kimlerden oluştuğu... en ufak bir netlik yok. Soyutluk dolu bir program.

TİKP'in programı ise Fransa'dan, Almanya'dan gönderme zaten, Türkiye ile alakası yok. Yine hangi sorun, ne zaman çözülecek, kim çözecek, belli değil.

Kısacası biz zırvalamalara da sırf senin gibi gevezeler ortaya çıkıp demogoji yapar diye zaman ayırıyoruz. Çünkü burası Türkiye. Hala Babil artığı, küçük burjuva-köylü kafası mevcut. Araştırmadan, bilmeden, duymadan yorum yapıp rezil olur böyle. Sonra da kuyruğuna basılmış gibi daha çok bağırır senin gibi. Oportünizm ancak teşhir edilir böyle, düzeltilemez!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 19.02.2015- 14:47


Madem sosyalistsiniz neden sosyalist devrim yerine demokratik devrimi tercih ediyorsunuz?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 19.02.2015- 16:33


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Alıntı Çizelgesi: yura yazmış

bana göre ikisi de sosyalist parti değil. sol sayılabilir ama sosyalist değil.



Sebeplerini de yazabilirsen cevap yazabilirim.



çok basit, ikiside amaçlarının sosyalizm olduğunu söylemiyorlar.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 19.02.2015- 18:12


Yalnız arkadaşlar bence çok büyük bir yanlış içine giriliyor. Demokratik devrimi savunmak kişiyi, örgütü sosyalist olmaktan çıkarıyor gibi bir yargı var. Eğer öyle bir şey iddia edersek Lenin'in ve Bolşevik Parti'nin de uzun bir dönem sosyalist olmadığını söylemiş oluruz. Çünkü Lenin Şubat Devrimi'nin ardından yazdığı Nisan Tezlerine kadar demokratik devrimi savunuyor. Rusya'nın önündeki aşamanın demokratik devrim, işçi-köylü diktatörlüğü olduğunu bu diktatörlük altında burjuvazinin tamamlayamayacağı demokratik devrimlerin tamamlanacağını ve bu aşamanın yaşanması yani işçi ve köylünün tümüyle derebeylik ve feodal rejim devrilip demokratik diktatörlük kurulduktan sonra köyün içinde de çelişkilerin daha net kavranmaya ve derinleşmeye başlayacağını, küçük mülk sahipliğinin yetersizliğinin de kavranacağını ve bunun ardından yoksul köylü-işçi yada köy proleteri-şehir proleteri ittifakıyla sosyalist devrime ilerleneceğini söylüyor. Bu teorisinin adı Kesintisiz Devrim. Şubat Devrimi'nin ardından yazdığı Nisan Tezlerinde ise Lenin Rusya'da burjuva demokratik devrimin tamamlandığını(tamamlanması için iktidarın burjuvaziye geçmesi yeterlidir diyor), ikili iktidar denen gelişme sayesinde köylü diktasının da oluştuğunu yani önümüzde köylüye veya küçük burjuvaziye dayanan demokratik diktatörlük aşaması zorunludur diyenlerin bu aşamanın gerçekleştiğinin farkında olmayıp hayatın gerisinde kaldığını dolayısıyla önlerindeki aşamanın proleter devrim olduğunu söylüyor. Ayrıca mevcut durumda küçük burjuvazinin ve onların örgütünün(Sosyalist İhtilalciler) toprak reformu ve iktidarı tamamen ele geçirme konusunda net bir tutum otaya koyamadığını, büyük burjuvaziye net bir şekilde cephe almaktansa uzlaşı yolunu seçtiğini dolayısıyla bu durumda küçük burjuvazi üzerinden bir strateji değil doğrudan proleterya üzerinden bir strateji geliştirmek gerektiğini diğer taraftan güçlü bir proleter hat oluşturduktan sonra bu proleter dalgadan etkilenen ve sorunlarının uzlaşıyla çözülemeyeceğini kavrayan yoksul ve küçük burjuva köylünün de proleter devrime katılabileceğini söylüyor(öyle de oldu köylüler hem kendileri hem de örgütleriyle(Sosyalist İhtilalcilerin sol kanadı) devrime katıldı, zaten ilk 8 ay bildiğiniz gibi doğrudan Bolşevik Parti diktası değil Bolşevik Parti ve Sol Narodniklerin diktası vardı).

Bu aşamalar meselesi Lenin'den sonra da tartışılmaya devam edildi. Mesela Mao gerçekleştirdikleri devrimin demokratik halk devrimi, işçi köylü diktatörlüğü olduğunu ve kesintisiz devrimlerle sosyalizmi kuracaklarını söyledi. Fidel'de yine gerçekleştirdiklerinin kesintisiz devrim olduğunu söyledi. Türkiye'de de özellikle 70'lerde çok tartışıldı. Mesela o yıllarda tarihsel TKP aşamalı devrimi savunuyordu. Bir Ulusal Demokratik Cephe kurulmasını, bu cephede milli burjuvazinin(küçük ve orta burjuvazi kastediliyor) sol kanadıyla ittifak kurulmasını bu sayede ittifakların asıl düşmana karşı(emperyalizm ve büyük burjuvazi) en katılımcı bir şekilde genişletilip demokratik dönüşümlerin gerçekleştirilmesini ve bunun üzerinden sosyalizme yürünmesini savunuyor. Benzer stratejiyi Avrupa'da ki Komünist Partiler de savunuyor. Mesela Fransız Komünist Partisi de böyle bir cephe kurulmasını bu cephe aracılığıyla ''ileri demokrasinin'' inşa edileceğini bundan kasıt tekelci ve büyük burjuvaziye yıkıcı darbeler vurulacağı ve bunun sosyalizme geçmek için gerekli bir aşama olduğunu söylüyor. Sanırım 70'lerin başında Sosyalist Parti ile birlikte iktidar da oluyorlar. Türkiye'de de TKP haricinde çok vardı aşamalı devrimi savunanlar. Mahir, Deniz, Kaypakkaya, Perinçek, Kıvılcımlı hepsi aşamalı devrimi savunuyorlardı. TİP ise önceleri demokratik devrimi savunuyordu sonraları ise sosyalist devrimi savunmaya başladı. Ancak teorik etkinliğini pratikte gösteremeyen, sokaktan uzak duran bir çizgide olan TİP gençliği kapsayamadı. Onun yerine sokağa çok daha önem veren Demokratik Devrim çizgisi(Mihri Belli ve Avcıoğlu) gençliği kapsadı. Ancak gençlik daha sonra bu iki ismi aştı. Zaten tartışmaları okursanız gençliğin savunduğunun Marksist-Leninist bir aşamalı devrim teorisine yükseldiğini görürsünüz, Avcıoğlu'nun ki küçük burjuva radikalizmiydi.

Bugüne gelirsek bugün solda sosyalist devrim büyük ölçüde kabul görmüş durumda. Demokratik devrimci gelenekten gelenlerin önemli bir bölümü de sosyalist devrimi savunmaya başladı. Ancak hala demokratik devrimi savunanlar da var. Ancak dediğim gibi demokratik devrimi savunmak kimseyi de sosyalizmden çıkartmaz. Eğer bir birey, örgüt kendini proleter sosyalist olarak tanımlıyor ve amacının sınıfsız topluma ulaşmak olduğunu söylüyorsa o birey, örgüt komünisttir. Bu amaca ulaşmak yolunda farklı stratejiler, taktikler savunulabilir. Ancak bunlar komünist olup olmama meselesi değil somut durumun nasıl kavrandığı üzerine meselelerdir...




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 19.02.2015- 18:20 tarihinde, toplamda 4 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 9 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   3   4   5   [6]   7   8   9   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sosyalistler arası karşılıklı eleştiri kültürü üzerine... melnur 0 1125 11.12.2021- 06:01
Konu Klasör Kürt hareketiyle sosyalistler arasındaki ilişkiler üzerine... melnur 0 279 14.05.2023- 05:23
Konu Klasör Pervin Buldan: Bu seçimi, faşizm ile demokrasi arasında bir referandum olarak görmeliyiz... melnur 0 243 27.05.2023- 03:40
Konu Klasör Birgün yine fark yarattı şibusa 1 4900 28.03.2014- 15:59
Konu Klasör sosyalizm ile komünizm arasında ne fark var. yura 36 20791 30.09.2023- 07:01
Etiketler   hkp,   ile,   İp,   arasında,   fark,   var
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS