SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Marksizm ve Sınıflar - E.Tonak           (gösterim sayısı: 2.522)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür etti.
1 kere teşekkür edildi.
Konu Yazan: tarihselmaddeci
Konu Tarihi: 31.12.2014- 15:29


"Marksizm ve sınıflar (ve hatta postmodernizm)* – E. Ahmet Tonak

Neredeyse 12 Eylül askerî darbesinden beri Türkiye’nin solcu aydını, sınıfların ya buharlaştığını söylüyordu ya da kimlikler arasında herhangi bir kimlik olarak önemsizleştiğini. Sosyalist solun askerî rejimin ağır saldırısı altında kaldığı bir dönemde, “postmodern çağ” olarak anılan dönemin dünya çapında kulak verilen filozoflarından da güç alıyordu bu yaklaşım. Marksizm gerçek dünyada sınıfları ilga etmek için mücadele etmişti. Postmodern kimlik politikası ise sınıfları hayal dünyasında ortadan kaldırıyordu.

2011-2013 arasındaki devrimci dalga hem dünyada hem de Tükiye’de sınıfları getirdi bu aydınların gündeminin orta yerine yerleştirdi. Başka ne olabilirdi ki? Tunus’ta ve Mısır’da milyonlarca insan zalim diktatörleri devirirken, ciddiye alınmak isteyen herhangi bir düşünür, “kim bu insanlar, neden canlarını feda ediyorlar?” diye sormadan kendini nasıl dinletebilirdi? Önce “bütün toplum twitter devrimi yaptı” oyalamasını denediler. Sosyal medya önemsiz olduğu için “oyalama” demiyoruz, twitter’la haberleşenler de sınıf sınıf insan olabilir diye “oyalama” diyoruz. Hemen ardından İspanya ve Yunanistan’da meydanlar işgal edildi. Gençler, gençler, gençler… Oldukça iyi halli görünüyorlar. “Orta sınıf” teşhisi sahneye çıkarılmaya başladı. 21. yüzyıl sol aydınının sevgilisi Slavoj Zizek Mısır’dan İspanya’ya kadar her yerde “geçmiş ayrıcalıklarını korumak isteyen orta sınıfların tepkisi” olarak sunmaya kalkıştı bütün bu hareketleri. Ama rahatsız edici küçük bir ayrıntı vardı. Madrid’in Plaza del Sol’unda; ya da Atina’nın Sindagma Meydanı’nı haftalarca işgal eden gençliğin en az yarısı, resmî istatistiklerde işsiz görunüyordu! Epeyce proletaryaya has bir gösterge!

Sonra “Occupy Wall Street” ve onun ABD’nin 50’den fazla coğrafyasındaki uzantıları geldi. Burada başa çıkılması özellikle zor bir durum vardı. Hareket çok güçlü; olduğu için değil. Mısır’la karşılaştırıldığında Occupy hareketi oldukça zayıftı. Ama sokağa çıkanlar, “biz yüzde 99’uz” diye haykırıyorlardı. Her biri farklı bir ezilme, yabancılaşma, kimlik sorunu yaşıyor olabilirdi. Ama “farklılıklarımız içinde hepimizi birleştiren bir şey var, biz %1’lik bankacı, kapitalist, para babası takımına karşı yüzde 99’uz” diyorlardı. Postmodern aydınımız, kapitalist sistemin kalbinden gelen bu sinyalle nihayet şok tedavisi görmüşçesine uyandı. “Yüzde 99” mecazı, bulanıktı, abartılıydı, ama toplumsal sınıflara çok benzeyen bir şey söylüyordu! İşte Türkiye’de Haziran 2013’te başlayan ve farklı biçimler altında sonbahara dek süren Gezi İsyanı gündeme bu ideolojik iklimde geldi. Türkiye’nin postmodern/ sol liberal aydınları şanslıydı. Ön sinyaller alınmış, artık papağan gibi “sınıflar buharlaştı” demenin ikna edici olmayacağı belli olmuştu. “Sınıf” artık kimsenin elinin tersiyle itebileceği, “eski moda” bir kavram değildi. O zaman kullanılmalıydı. Türkiye aydını sınıflara geri dönüyordu!

Ama isyan Türkiye’nin en zengin kentinde en zengin semtlerden birinde büyük bir öğrenci kitlesinin katılımı ile başlayınca, çözum bulundu: “orta sınıflar”. Amerikan sosyolojisinin bu içi boş sevgilisi, tartışmanın merkezine oturdu… “Orta sınıflar” teşhisinin mantıksal sonucu karşı çıkılamayacak kadar berrak: “orta” ya da değil, sınıflar! Sınıf tahlili Türkiye’nin sol eğilimli aydınlar dünyasının yeniden merkezine oturmuştur.

Postmodernizme geçmiş olsun!

* Bu yazı, S. Savran ve K. Tanyılmaz’la birlikte hazırladığımız, David Camfield, Özgür Öztürk, M.Meryem Kurtulmuş, İrfan Kaygısız, Burak Gürel, Mustafa Kemal Coşkun’un da katkılarını içeren ve geçtiğimiz hafta Yordam Kitap tarafından yayınlanan Marksizm ve Sınıflar: Dünyada ve Türkiye’de Sınıflar ve Mücadeleleri’ne yazdığımız Önsöz’den alınmıştır. Kitap, Marx’ta ve Marksist teoride sınıflar, maddi olmayan emek teorisi, yalın üretim ve esneklik, sendikalar, KESK, Türkiye’de ve dünyada işçi sınıfının somut varlığı, Türkiye’de finans kapital ve kırda sınıf mücadeleleri üzerine yazılardan oluşuyor."


Kaynak: Sendika.Org

Parababaları ideologlarının sürekli olarak çarpıtmaları üzerine yazılan bu yazının altı daha fazla doldurulabilir. Taksim-Gezi isyanı üzerine rakamlarla desteklenebilir.




Bu ileti en son tarihselmaddeci tarafından 31.12.2014- 15:36 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Marksizm-Leninizmin reddi: Post-Marksizm spartakus 0 3653 24.09.2014- 00:10
Konu Klasör Bir Marksizm’den “bin Marksizm”e teori umut 12 9436 16.04.2015- 12:07
Konu Klasör Marksizm dayanışma 2 4014 09.07.2015- 17:20
Konu Klasör Marksizm spartakus 4 4938 18.04.2022- 01:58
Konu Klasör Marksizm ve Din melnur 3 4649 05.07.2017- 19:16
Etiketler   Marksizm,   Sınıflar,   E.Tonak
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS