SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Gerçek İslam?           (gösterim sayısı: 3.996)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: dayanışma
Konu Tarihi: 10.01.2015- 18:22


Gerçek İslam?
GÜNEŞ DURU


Charlie Hebdo saldırısı sonrasında dünya İslam terörünü tartışıyor. Saldırının bir algı operasyonu olabileceğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Hiçbir Müslüman, ifade özgürlüğünü istismar ederek Hz. Peygambere karşı yapılan saygısız ve seviyesiz düşüncelere karşı onun asla tasvip etmeyeceği çirkin yöntemlerle karşılık veremez” şeklinde bir açıklama yaptı. Muhafazakâr basın “Saldırı da Peygamberimize hakaret edilmesi de yanlış, bu gerçek İslam değil” türünden ifadelerle durumu değerlendirirken, sosyal medyada “oh olsun” türünden kan donduran sayısız ifade mevcut. İktidar ise bir yandan olayı kınıyor bir yandan “ama” diyor.

Medeniyetler infilakı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan çarenin, Erdoğan’ın son on yıldır dilinden eksik etmediği Medeniyetler İttifakı’nda olduğunu söyledi. Türkiye medeniyetlerin infilak ettiği bir ortamda; artan İslam teröründe sanki hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi aynı role bir kez daha soyunacağa benziyor. Niyet malum, İslam teröründen çok İslamofobi üzerinde durulacak, ve maalesef hiç bir özeleştiriye imkân sağlanmayacak. Dahası Erdoğan ve kabinesi, üzerinde duracakları İslamofobi’nin nereden türediği, değişen dinamiklerle zaman içinde nasıl tartışıldığını bilmeyecek.

Belki okurlar diye burada özetleyelim; terim ilk olarak 1900’lerin ilk çeyreğinde Fransız ressam Alphonse Étienne Dinet tarafından ortaya atılıyor, Cezayir asıllı bir başka Fransız Seliman Ben İbrahim, Hz. Muhammed’in hayatını anlattığı kitabında İslamofobi terimini kullanıyor (kitabın Türkçe çevirisi mevcut). Terim 1923 yılında İngilizce’ye giriyor ve sonrasında çeşitli perspektiflerde tartışılıyor. 11 Eylül süreciyle birlikte yeniden gündeme gelen İslamofobi, o tarihten bugüne yoğun olarak tartışılmakta. Batı dünyasında bu konu üzerine yapılan çok sayıda çalışma, kitap ve makale yayınlandı. Hatırlayacağınız üzere Türkiye’de de AKP iktidarının ilk yıllarında İslamofobi özellikle liberaller tarafından gündeme getirilmiş, Erdoğan’ın o dönemde ihtiyacı olan entelektüel altlık sağlanmıştı. Muhafazakâr kesim ise bu terimi sadece mağdur sıfatıyla dillendirmeyi tercih etti. Özetle, Batı İslamofobi terimini ortaya atmakla kalmayıp bir tür özeleştiriyle tartışırken, ne İslam dünyası ne de Türkiye kavramın güncel durumundaki rolünü tartıştı.

Şimdi bir kez daha Erdoğan’ın büyük umutlar bağladığı, sıfır sorun günlerinin moda söylemi “Medeniyetler İttifakı” gündeme gelebilir, Avrupa bu çağrıya nasıl bir cevap verir bilinmez. Kan gölüne dönen Ortadoğu’da olanlara heves eden, kültürel olarak melezleşmiş cihat taraftarı Avrupalı genç Müslümanlar’ın ve IŞİD, El Kaide gibi yapıların Batı merkezlerinde saldırılar düzenleme ihtimali İslamofobi’yi hortlatacaktır. Müslüman çoğunluk tarafından, hem de azınlıklara pek de söz hakkı tanımadan yönetilen Türkiye’nin kendisini İslamofobi mağduru olarak konumlaması ise ne İslamın gitgide bir fobi olarak algılanmasına engel olacaktır ne de Avrupa’da yaşayan ve bu durumun gerçek mağduru olan Müslümanların koşullarında bir iyileşme sağlayacaktır.

Kitap günahtır terör örgütü (Boko Haram)
Paris’te bunlar olurken, 2009 yılında İslam devleti kurmak adına silahlanarak ölüm saçmaya başlayan Boko Haram, Baka’da 2000’den fazla insanı öldürdü, kaçanların bir kısmının Çad nehrinde boğularak öldüğü ve maalesef sayının 5000 bin’e çıkabileceği konuşuluyor. Irak’ta ise son on yılda ölenlerin sayısı 1 milyondan fazla. Ölenlerin 500 bini çocuk, kimi doğrudan savaş ve saldırıların kurbanı oldu kimi de hastalıklar nedeniyle öldü. Afganistan’da El Kaide, Afrika’da Boko Haram, Suriye ve Irak’ta IŞİD ve iç savaş, Libya, Yemen’de olanlar...

Reform?
İnanç yerinde sayan, hurafelere zamana mühürlenmiş bir şey olarak algılandığı sürece “insani” olmaya yaklaşamaz. Hıristiyanlığın geçirdiği evreleri ve savaşları reformlar yoluyla aşmayı başardı ancak her iki dinin ortaya çıkışı ve algısı arasında en az 500 yıl fark var. Genç olan hoşgörü ve barış diyor, ama ortada ne barış ne huzur ne eşitlik ne de hoşgörü var. Gerçekçi olmak gerekirse; inanç reformu istenmedikçe, İslam için bahar uzunca bir süre mümkün değil. Adı ister Kapital, ister Tevrat ve İncil, ister Kuran olsun hayatı tek bir kitaba odaklanarak yaşamaktan kurtulmak bir miktar çözüm olabilir şimdilik.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 10.01.2015- 18:24


Gerçek İslam bu değil!
L. DOĞAN TILIÇ



Son bir yıl boyunca dünyada İslam adına verilen mesajlara bakın: Kafa kesen, kol kesen adamlar; kadınları pazarda satanlar; okula gittiği için kız çocuklarını hedef alan, okuldan alıp evlendirenler…

Ve son birkaç günde tartıştıklarımız; Paris’te bir mizah dergisine girip insanları “Allahüekber” diye gazetecileri tarayan, yaralı polisin kafasına sıkan karanlık teröristler… Onları “kahraman cihatçı” ilan edenler. Nijerya’nın Boko Haram (Batılı Eğitim Haram/Yasak) adıyla tanınan şeriatçı örgütünün ülkenin kuzeydoğusunda 2000 kadar insanı katledişi…

Dünyanın her yerinde 8’inden 80’ine televizyona bakan, radyo dinleyen, gazete okuyan insanlar, hangi inançtan olurlarsa olsunlar bunlarla yatıp bunlarla kalkıyorlar.

Türkiye, henüz Sultanahmet’te turizm polisine dönük intihar saldırısının ne olduğunu anlayamadan, hatta onu unutup Fransa’daki katliamı konuşmaya başladı.

Birinci dünyadaki bir ölüm, üçüncü dünyadaki bin ölüme bedel olduğundan Boko Haram’ın katliamı Fransa kadar konuşulmayacak. Ancak, Fransa’daki saldırının insan hayatlarının dünyanın farklı yerlerindeki değeri ötesinde de bir anlamı var: Doğrudan ifade özgürlüğünün, eleştirinin, çağdaş dünyaya ait en önemli değerlerden birinin hedef alınması!

Sultanahmet’te ne oldu? Bir “feda eylemcisi” miydi kendini patlatan, ya da Kafkasya’dan gelmiş El Kaide veya IŞİD bağlantılı bir “kara dul” mu? Birincisi olmadığı halde nasıl hemen üstlenilebildi “feda eylemi” diye? Paris katliamı gündemin en tepesine bütün dehşetiyle düşerek, bu soruları kenara itti.

Dünya Paris’i tartışırken, tartışmaya “Gerçek İslam bu değil” diye katılanların seslerini kimseye duyurmaları mümkün değil. Allahüekber diye işlenen bu cinayetler, bu katliamlar karşısında “Gerçek İslam bu değil” savunusu o kadar çaresiz ve etkisiz kalıyor ki!

Hele de Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da İslam adına birbirlerini öldüren, kafa kol kesen ve Ortaçağ’a ait bir nizamı hâkim kılmaya çalışanlar varken.

Bu yaşananların Avrupa’da yabancı düşmanlığını, aşırı sağı ve neo-faşist hareketleri güçlendireceğine kuşku yok.

Ancak, buradan hareketle “Saldırının Faili Batı” ya da “Bu işte bir gâvurluk var” gibi başlıklarla, bir katliamı amasız fakatsız lanetlemeden, ona kendince açıklama getirmeye çalışan bu kafaların vadettiği dünya “güldürenlerin öldürüldüğü” bir dünyadan başka bir şey olamaz.

Yaşananlar, bu dehşet tablolarının gerisinde de, “gerçek İslam bu değil” diyen bazı başka kesimlerin kendi “gerçek İslam”larını hâkim kılma çabası olduğunu görmeyi gerektiriyor. Herkesin kendi “gerçek İslam”ını öğretme ve hâkim kılma anlayışıyla karşı karşıyayız.

Dini bu görüntülerden kurtaracak olan da, devletin inanç alanına hiçbir şekilde bulaşmadığı, toplumsal ilişkilerin din temelinde düzenlenmediği, dini bireye ait bir alan olarak gören laik, demokratik düzenlerdir. Anaokulundan itibaren bir dini öğrettiğiniz insanlar, bir noktadan sonra o dinin kendilerince gerçek yorumlarına göre toplumsal düzenler kurmaya çalışacaktır.

Bu tablonun öteki ucunda da emperyalizmin, “gerçek demokrasi” diye Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya, Suriye’ye dışardan ve silah zoruyla demokrasi taşımaları var. “Dünya daha güvenli bir yer olacak” diye vurulan Afganistan’dan, Irak’tan, Libya’dan, Suriye’den dünyaya geri dönenlerle karşı karşıyayız şimdi. O ülkelere getirilen “demokrasi”lerin karşılığını alıyoruz biraz da. O “demokrasi”lerin sonuçlarını yaşıyoruz hep birlikte.

Dünya farklılıklara saygılı, kimsenin “gerçek” diye kendisini dayatmadığı, inanç alanının bireylere bırakıldığı, özgürlükçü bir yer olana kadar huzur bulamayacak.

İnsanı daha güzel günlere; yakalarına bir dinin, bir ırkın, bir dilin kimliğini takıp onun   herkese dayatanlar değil, bütün kimliklerin üzerine özgürlükçülüğü takıp her türden dayatmaya ve barbarlığa karşı çıkanlar götürecek!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 11.01.2015- 12:56


“Gerçek İslam bu değil” diyenlere beş soru

Necdet Saraç, Charlie Hebdo katliamı sonrası "Gerçek İslam bu değil" diyenlere beş soru sordu.

Resim Ekleme

Necdet Saraç - İleri Haber

Paris katliamı sonrası “Gerçek İslam bu değil” diyenlere beş soru:

1) İslam'da bu "galeyan ve tahrik olma" hali neden hiç bitmez? Siyasal İslamcılar her katliam sonrası niçin uydurma gerekçeler ararlar?

2) İslam adına işlenen bütün cinayetlerden sonra "saldırı ve savunma gerekçeleri" olarak söylenenlerin, yerleri ve tarihleri hariç hep aynı olması tesadüf müdür?

3) Siyasal İslamcılar ısrarla yüzleşmekten neden kaçarlar? İslam'da dar-ül harp yok mu? Cihat geleneği yok mu? Katl-i vacip yok mu? Linç ve toplu katliam geleneği yok mu?

4) Adı ne olursa olsun, din iktidar olmak istediği sürece şiddet ve cinayet hep oluyor! İslamın en temel sorunu bu olabilir mi?

5) Madımak Oteli önünde "yakın ulan yakın" diye bağıranların sayısı 3-5 "meczup" değil tam 15 bindi. Maraş'ta 25 bindi! Bu binlerce kişi katliamlara silah zoruyla mı ortak oluyor?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 11.01.2015- 14:28


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

“Gerçek İslam bu değil” diyenlere beş soru

Necdet Saraç, Charlie Hebdo katliamı sonrası "Gerçek İslam bu değil" diyenlere beş soru sordu.

Resim Ekleme

Necdet Saraç - İleri Haber

Paris katliamı sonrası “Gerçek İslam bu değil” diyenlere beş soru:

1) İslam'da bu "galeyan ve tahrik olma" hali neden hiç bitmez? Siyasal İslamcılar her katliam sonrası niçin uydurma gerekçeler ararlar?

2) İslam adına işlenen bütün cinayetlerden sonra "saldırı ve savunma gerekçeleri" olarak söylenenlerin, yerleri ve tarihleri hariç hep aynı olması tesadüf müdür?

3) Siyasal İslamcılar ısrarla yüzleşmekten neden kaçarlar? İslam'da dar-ül harp yok mu? Cihat geleneği yok mu? Katl-i vacip yok mu? Linç ve toplu katliam geleneği yok mu?

4) Adı ne olursa olsun, din iktidar olmak istediği sürece şiddet ve cinayet hep oluyor! İslamın en temel sorunu bu olabilir mi?

5) Madımak Oteli önünde "yakın ulan yakın" diye bağıranların sayısı 3-5 "meczup" değil tam 15 bindi. Maraş'ta 25 bindi! Bu binlerce kişi katliamlara silah zoruyla mı ortak oluyor?


Gerçek islam tamda bu soruların içeriğini oluşturuyor. Yani kendisinden olmayanı red ve linç etmek, ötekileştirmek, ehrkesi zorla kendisi gibi yapmak, insanları sadece din üzerinden değil iktidar olarakta yönlendirmek,....
Ben yıllardan beri takşp ettiğim tartışmalarda İslam'a eleştirel bakanların dahi ya korkudan veya kendilerininde öyle inandığından devamlı işte asıl İslam değişiktir, herkesi kucaklar, sever, kin venefrete karşıdır, diğer dinlere ve toplumlara saygılıdır,....... gibi övmeler.
Yani kimse çıkıpta gerçek İslam şudur, Fransa'da yaşanandır, Maraştır, Çorumdur, Sivastır,..... diyemiyor, herkes tirübüne oynuyor. Bu caniler İslamın içerisinden çıkıyor, İslam bu değil diyenler o halde neden bu tip canilerin içlerinden çıktığını sorgulamalı, o tip insanları derhal dışlamalı,.......



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 12.01.2015- 09:55


Son dönemlerde islama yönelik düşünceler belirtilirken tarihsel bağlardan kopularak tamamen bir reddetme ve her suçlamayı islama yönlendirme durumu ortaya çıkmakta.

ancak islamın bir sınıflar savaşımı sonucunda ortaya çıktığı tekrar tekrar unutulmakta. her antika düşüce gibi, islam da bir düzen değişimi sonucu ortaya çıkmıştır. tefeci-bezirgan arap kavimlerine karşı, ilkel sosyalist geleneklere dönüşü sağlamaya çalışan arap barbarlarının mücadelesinin sonucunda ortaya çıkan bir dindir islam. parolası "kölelere özgürlük"tür.

ancak islamlığın ortaya çıkışı sonrası ortaya çıkan yönetimde olsun, gerek muhammedin ölümü sonrasında olsun, tefeci bezirganlık kendi ideolojisini iktidara getirmek için her türlü girişimde bulunmuştur. bugün kur'anda yer alan karışıklıkların, çelişkilerin sebebi budur. sadece müslümanlıkta değil, yahudilikte de aynı durum mevcuttur.

dolayısıyla antika inançlarla yapılan mücadelede "islam suçludur" fikrini öne sürmek, karşı-devrimin elini güçlendirmektir. suçlu sadece islam değildir. tefeci bezirganlığın müttefiki olan emperyalizmdir. bu sebeple olayı basit bir din çatışması olarak ele almamak gereklidir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ANALİZ | Demirtaş’ın yeni çizgisi: Kürt-İslam sentezi... melnur 1 128 07.02.2024- 09:21
Konu Klasör Siyasal İslam- Batıcılık ortaklığı ve İdris Hoca’nın yanılgısı melnur 0 1808 21.05.2019- 08:47
Konu Klasör İslam düşüncesi bir solcunun gözünden yazıldı: Çöküşün sebebi Gazali değil.. melnur 0 1134 02.12.2019- 18:20
Konu Klasör Gerçekçi olalım… melnur 1 936 23.07.2022- 06:37
Konu Klasör Meral Okay'dan gerçek bir aşk hikayesi... melnur 0 152 19.09.2023- 21:26
Etiketler   Gerçek,   İslam
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS