SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
“Hem laik, hem Müslüman olunmaz!”           (gösterim sayısı: 4.134)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 11.01.2015- 12:54


“Hem laik, hem Müslüman olunmaz!”-Ercan Gündoğan  


Bir zamanlar, “Hem laik, hem Müslüman olunmaz!” sözünü söyleyen politikacımız, şu anda cumhurbaşkanıdır.   Duyduğumda eleştirmemiş, bilakis, bir tür tutarlılık örneği olarak düşünmüştüm. Yıllar sonra, o kadar okuyup yazdıktan sonra, bence de, “Hem müslüman hem laik olunmaz!”. Eğer olunursa, ya laikliği, ya da müslümanlığı, başka türlü yorumluyoruz demektir.

Laiklik neticede bu dünyanın işlerini kutsal metinlere atıfla yapmamak demektir. Örneğin alkol kullanımını kısıtlamak istiyorsunuz. Bunu asayiş ya da sağlık nedenleriyle yapabilirsiniz. Hatta, sadece ekonomik nedenlerle, iş disiplini nedeniyle de... Yok eğer, kutsal kitapla böyle bir kısıtlamaya gidiyorsanız, laik değilsiniz demektir.

Elbette, iki farklı mantığı birlikte kullanmak da mümkündür. Ancak bu durumda, iki mantıktan biri, diğerinin “aracı” haline gelir. Aslında dini nedenle kısıtlamak istersiniz, ama, alkol zaten başka nedenlerle de kısıtlanmayı gerektirir, diye düşünürsünüz. Tam tersi, sağlık nedeniyle örneğin, kısıtlama yapmak için, dini hükümleri de yanınıza alırsınız.

Laiklik sıkça, “dünyevileşme” anlamında kullanılır. Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma (İngilizcesinde Laikliğin Gelişimi) kitabında, Avrupa dillerindeki çağ ve zaman anlamına gelen “siecle” sözünün “secular” sözünün temeli olduğu iddiasıyla, laikliğin “çağdaşlaşma” anlamına geldiğini söylüyordu. Yararlıdır, ama, laikliğin “çağdaşlaşma” sürecinden önceki farklı bir ilişkiye işaret ettiğini düşünüyorum. Laiklik Batı’da, dini otorite ile siyasi-kamusal otorite arasında daha baştan kabul edilmiş bir ayrıma dayanıyor. Öyle ki kilise bile, bu ayrımı Roma’nın çöküşünden bu yana kabul etmektedir. Özetle, niteliği farklı, iki iktidar alanı olduğu, Batı’da eski bir teori, eski bir kabuldür. Laiklik, “laymen”in, yani, dinsel otoriteye sahip olmayanların ayrı otoritesini tanımaktır.

İslam daha baştan itibaren, laik yönetim-dini yönetim ayrımını benimsemez. İslam ve İslam devletinin oluşması eş zamanlıdır. Dini işler ve laik işler ayrımı başından bu yana yoktur. İslam peygamberi devletin başıdır. Daha sonrası için, halife de zaten peygamberin halefidir. Hem devletin başı, hem de en yüksek dini otoritedir. Altta yer alan “kadı” bile, hem belediye başkanı-vali, hem de yerel düzeyde şeriat mahkemesinin başkanıdır. İslam’da, ulema “ilmiye sınıfı” olarak, hem “ilim”, hem “din” bilgisinin bütünlüğünü, benzer şekilde gösterir. Esas rehber Kuran’dır, bu dünya için gönderilmiştir, ama, öte dünyaya hazırlamaktadır. Geçici bu dünyanın, ebedi dünyaya hazırlık rehberidir.

İslam’ın bizzat kendi dini siyasal örgütlenmesine bir de tarihsel olarak kendine tekabül eden, “feodalizmi” ekleyelim: Bu tip bir toplumsal sistemin konumuz açısından en önemli özellikleri, bireye yer tanımaması, devletin üyelerinin yurttaşlardan oluşmamasıdır. Devletin yöneticileri ve tebaası vardır. Yöneticiler de, dini otoriteyi, haliyle, Tanrı’yı temsil ederler. Kişilerin toplamı, dindarların toplamı anlamında “ümmeti” oluşturur. Haklarla donatılmış yurttaşların devleti anlamında “cumhuriyet” bulunmaz. Cumhuriyet yoksa, zaten demokrasi de yok demektir (Yunanca’da, cumhuriyet kavramı bulunmamakta, sadece demokrasi kavramı bulunmaktadır).

Kişilerin birey ya da yurttaş olarak devletin parçası değil de, dini topluluğun, “ümmetin” parçası olarak görülmesi, laik olmayan “dünyaya” işaret eder.   Ama, bu dünya da, bildiğimiz bu dünyadadır. Dünya içinde dünyadır.

“Hem laik, hem Müslüman olunmaz!” sözü, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür, kendi içinde son derece tutarlı bir ifadedir. Bir müslüman dinle siyaset, dinle hukuk, dinle ahlak arasında ayrım olduğunu kabul ederse, İslam peygamberiyle başlayıp bu güne gelen İslam tarihinden kopar, İslam şeriatını ihlal eder.

“Hem laik, hem Müslüman olunmaz!” sözü açıkça doğrudur ve şunları ima etmektedir. Müslümanlardan oluşan toplumların laikleşmesi, müslümanlıktan çıkmaları anlamına gelir. Ya da, müslüman toplumlar laikleşemez!

İyi ama, müslüman toplumlar bizzat İslam ve İslam tarihinden gelen bu sorunu, ki bu laikliğin imkansızlığı sorunudur, büyük kısmı laik bir tarihe sahip bu dünyada, nasıl çözecekler? Yani, laik olması imkansız müslüman toplumlar, laik olanlarla nasıl birlikte yaşayacaklar?

Çözüm hep şu olmuştur: Ya bir tarifiyle “dünyevileşme”, ya da Berkes’in söylediği şekliyle, “çağdaşlaşmayla”!

İlki, dünyevileşme, bu dünyaya bu dünyadan, bu dünyanın gözüyle bakmak demektir. Açıkça, bilim, sanat, felsefe, siyaset gözüyle bakmaktır. Dünyevileşme, müslümanın dini inancını bırakmasını değil, ısrarlıysa, ancak açıkça inancını özel bireysel yaşamının manevi alanına çekmesi anlamına gelir. Bu bilindiği gibi, dini inancın özel kişisel yaşama “kapatılmasıdır”. İslam oysa, baştan itibaren toplumu, siyasetinden ahlaki yaşamına, ticaretine, diğer toplumlarla ilişkilerine kadar düzenlemek ister.

İkincisi, çağdaşlaşma, en basit anlamıyla, o çağın ileri örneklerini takip etmek, etmeye çalışmaktır. Bu süreç modern “çağda”, müslümanın dünyayı ilk başta “maddi” ve manevi” dünya diye ikiye bölmesine neden olur. Çağdaşlaşma, maddi yeniliklerin takibi ve benimsenmesi düzeyine indirgenir. Manevi yaşamda “dini” kalınmaya çalışılır. Ama bu yol yol değildir. Namaza Mersedes’le gitmeye benzer. Ya da, cep telefonundan ezan dinlemeye.   Ya da, çocuğunu Harvard’a gönderen hacının durumuna... Çelişkilerle dolu, bölünmüş bir yaşam çıkar ortaya... Bu yaşam uç örneklerde, Afgan dağlarında laptop kullanan El Kaide militanı olmaya da götürür insanı.

Dünyevileşme ya da çağdaşlaşma, ikisini de, inzivaya çekilerek reddedenler de vardır.   Ama inziva, İslam’ın siyasi yönüne, ümmetçiliğine aykırıdır. Tarikatlar vardır, ama oralar da, inziva yerleri değildir. Bilakis, parti gibidirler.

“Hem laik, hem Müslüman olunmaz!” sözü çok doğrudur. İster dünyevileşme, ister çağdaşlaşma anlamında olsun, laiklik, müslümanı müslüman olmaktan çıkarıp, bambaşka donlara sokar.

Bu dünyanın, bu çağın söylediği, müslümanlara sadece laiklik seçeneğini sunmaktadır. Ya bölünmüş, çelişik, ama bağımsız iç dünyalar şeklinde, ya da, siyasetin bir aleti olma şeklinde... Diğer seçeneklerse, ya inziva, ya onun tam tersi, terörle intihardır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 11.01.2015- 23:37


Adam tanrıya inanıyorsa, içki içiyor, cumaya gidiyor, ramazanda elini eteğini biraz kısaltıyorsa, yaşlılığında sakal bırakıyor, durumu varsa hacca gidiyorsa, bunun yanında çağdaş her türlü etkinliğin içinde bulunuyorsa, laikse ve müslüman olduğunu söylüyorsa hem laik hem müslüman olunur. Olunmaz denmesi bana abartılı geliyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 12.01.2015- 12:43


Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Adam tanrıya inanıyorsa, içki içiyor, cumaya gidiyor, ramazanda elini eteğini biraz kısaltıyorsa, yaşlılığında sakal bırakıyor, durumu varsa hacca gidiyorsa, bunun yanında çağdaş her türlü etkinliğin içinde bulunuyorsa, laikse ve müslüman olduğunu söylüyorsa hem laik hem müslüman olunur. Olunmaz denmesi bana abartılı geliyor.



Hem laik hem müslüman olunuyorsa AKP'nin yüzde ellisini nasıl yorumluyorsun? Bu ülkenin yüzde ellisi AKP'den yanaysa bunlara laik mi diyeceğiz? Bunlar laikse halkının yarısının bu şekilde laik olduğu bir ülkeye ne diyeceğiz? Yazarın yorumuna şaşırmamalıyız. Bir insan hem laik, hem müslüman olmaz. ''Oldum''diyorsa müslümanlıktan habersiz demektir. BUnlar hem müslüman ve laikse, kafa koparıp kopardığı kafayla top oynayanlar ne, mecusi mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 13.01.2015- 12:36


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Adam tanrıya inanıyorsa, içki içiyor, cumaya gidiyor, ramazanda elini eteğini biraz kısaltıyorsa, yaşlılığında sakal bırakıyor, durumu varsa hacca gidiyorsa, bunun yanında çağdaş her türlü etkinliğin içinde bulunuyorsa, laikse ve müslüman olduğunu söylüyorsa hem laik hem müslüman olunur. Olunmaz denmesi bana abartılı geliyor.



Hem laik hem müslüman olunuyorsa AKP'nin yüzde ellisini nasıl yorumluyorsun? Bu ülkenin yüzde ellisi AKP'den yanaysa bunlara laik mi diyeceğiz? Bunlar laikse halkının yarısının bu şekilde laik olduğu bir ülkeye ne diyeceğiz? Yazarın yorumuna şaşırmamalıyız. Bir insan hem laik, hem müslüman olmaz. ''Oldum''diyorsa müslümanlıktan habersiz demektir. BUnlar hem müslüman ve laikse, kafa koparıp kopardığı kafayla top oynayanlar ne, mecusi mi?



AKP'ye oy veren yüzde elliyi sadece din faktörüyle açıklamıyorum. Orada başka bir şey var. Erdoğan uyguladığı siyasetle kendisi giderse herşeyin kötü olacağını düşündürtmüş. Halk kötü yaşıyor ama giderse daha kötü olacağını da inanıyor. Yolsuzluklara ve Erdoğan'ın yandaş yaratma siyasetine bakmıyor. Geleceğe duyduğu korku bugüne sarılmasına yol açıyor. Kitle iletişim araçlarıyla ve yandaşlarıyla beraber böyle düşünmesini sağlıyor. Bu çember kırılamadığı sürece böyle davranmaya devam edecek. Laiklik konusu AKP'ye oy verenlerin ilgisini çekmiyor. Bu insanları gerici olarak değerlendirmek bence yanlış. Türkiye'de hem laik gibi yaşayan hem de müslümanlık ritüellerini kısmen de olsa yaşayan insanlar var ve bu insanlar da söylediğim nedenlerden dolayı AKP'ye oy veriyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye laiktir, laik kalacak! umut 3 3982 13.12.2014- 10:17
Konu Klasör Laik demokratik bir blok yaratmalı denizcan 17 15794 15.01.2015- 12:23
Konu Klasör Laik ve bağımsız Türkiye!/Kemal Okuyan melnur 1 4077 21.12.2013- 17:03
Konu Klasör Laikliği Erdoğan değil 'laik'ler öldürdü umut 1 3648 03.03.2016- 13:37
Konu Klasör Diyanet’i kaldırmak laik bir talep midir? umut 0 4046 08.05.2015- 10:12
Etiketler   “Hem,   laik,   Müslüman,   olunmaz”
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS