SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Trockist ‘Sosyalizm’ Anlayışı           (gösterim sayısı: 3.912)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: spartakus
Konu Tarihi: 26.01.2015- 13:51


Trockist ‘Sosyalizm’ Anlayışı

Trocki’nin sosyalizme dair anlayışının temelinde üretici güçlerin gelişme seviyesinin düşük olduğu bir ülkede sosyalizmin kurulmasının imkansızlığı yatar.  

19. yy Marksizm’i sosyalist devrimin öncelikle gelişmiş kapitalist ülkelerde başlayacağını ve sosyalizmin öncelikle üretici güçlerin yüksek seviyede geliştiği ülkelerde zafere ulaşacağı öngörüsünde bulunmuştu. Bu öngörüde sosyalizmin üretici güçlerin yüksek gelişme seviyesinde kurulmasının kolaylığının yanında, güçlü bir proletaryanın varlığı da etkiliydi. (Bu konuyu bir sonraki bölümde daha ayrıntılı tartışacağız).  

Trocki bu öngörüden yola çıkarak sosyalizmin kapitalizmin ileri derecede geliştiği bir ülkede zafere ulaşacağını fikrini savundu. Trocki’nin temel fikri buydu. Sosyalizm geri bir ülkede ileri bir ülkeden önce zafer kazanamazdı. Bu geri bir ülkede sosyalist devrimin örneğin İngiltere’den önce zafer kazanamayacağı anlamına gelmiyor, sosyalizmin inşa sürecinin öncelikle İngiltere’de zafer kazanacağı anlamına geliyordu. Trocki konuyu açıklarken şöyle söyler:

“Avrupa’da proletarya için iktidara gelmek çok daha zor olacaktır, çünkü düşman daha kuvvetlidir. Ama iktidara geldiği zaman da sosyalizmi kurması o oranda kolay olacaktır, çünkü eline geçecek miras çok daha bereketlidir. Kültürün zenginliği, teknolojinin ileriliği en sonunda etkisini gösterecektir. Biz İngiliz proletaryasından daha önce iktidara geldiysek, bu demek değildir ki, komünizmi bir yana bırakalım, tam bir sosyalizme onlardan önce ulaşalım.” (Trocki, Gündelik Hayatın Sorunları, Sf. 164)

Sosyalizm öncelikle üretici güçlerin yüksek bir gelişme düzeyine sahip bir ülkede kurulabilir. Trocki’nin sosyalizm anlayışının birinci önemli noktası budur. Trocki bunu kanıtlamak için Marks’ın 1848 yılı öncesindeki görüşlerini donuklaştırır, ondaki diyalektik özü atar. Marks’ın sosyalizm anlayışını basitleştirerek şöyle söyler:

“Marks kendi döneminin en gelişkin kapitalizminin üretici güçlerinin toplumsallaşması temelinde kurulacak topluma komünizmin alt aşaması adını veriyor” (Trocki, İhanete Uğrayan Devrim, Sf. 67)

Vardığı sonuç:

“ilk doğuş aşamasında bile komünist toplum (yani sosyalizm, yazar) burjuva toplumdan daha yüksek bir gelişim düzeyinde olmalıdır.” (Trocki, İhanete Uğrayan Devrim, Sf. 67)

Sosyalist devrim geri bir ülkede zafer kazansa dahi üretici güçlerin geri olduğu bu ülkede sosyalizm kurulamayacaktır. Geri ülkede sosyalizmin kurulması ancak sosyalizmin zaferini ilk gerçekleştirecek olan gelişmiş kapitalist ülkelerin yardımıyla olanaklıdır. Sosyalizmin öncelikle üretici güçlerin yüksek gelişme derecesine sahip olduğu ülkelerde zafer kazanabileceği anlayışının vardığı mantıksal sonuç sosyalizmin tek ülkede (özellikle geri bir ülkede) zafer kazanamayacağıdır. Sosyalizm geri bir ülkede zafer kazanamayacaksa, ancak ileri kapitalist ülkelerin yardımıyla sosyalizm kurulabilecekse sosyalizmin tek ülkede kurulması imkansızdır.

Trocki bu tespitini üretici güçlerin ulaşmış olduğu yüksek gelişme derecesine dayandırmaya çalışır. Kapitalizm üretici güçleri hızlı bir şekilde geliştirmiş ve 20. yy’ın başlarından itibaren engel olmaya başlamıştır. (bu kapitalizmin üretici güçleri hiç geliştirmediği anlamına gelmez). Üretici güçlerin gelişme düzeyi üretimi yerel-feodal sınırlılıklardan kurtardığı gibi ulusal sınırlardan da kurtarmıştır. Büyük bir dünya pazarı oluşturulmuş; kapitalizm bir dünya sistemi haline gelmiştir. Bu yüzden yanlızca kapitalizmin en ileri üretici güçleri üzerinde kurulacak sosyalizm, kapitalizmin aşmış olduğu ulusal sınırlara geri dönemez. Kapitalizmden daha yüksek bir temelde örgütlenecek olan sosyalizmin bu yüzden uluslararası bir sistem olması zorunludur. Aksi halde sosyalizm kapitalizmin aşmış olduğu ulusal sınırlara sıkışma tehlikesine girer ki bu da sosyalizm değil olsa olsa proletarya diktatörlüğüdür. Trocki’nin sosyalizmin öncelikle en ileri ülkede zafer kazanacağı tezinin mantıksal sonucu olan sosyalizmin tek ülkede kurulamayacağı tezi Trocki’nin sosyalizm anlayışının ikinci temel noktasıdır:

“Sosyalizm ancak çağdaş teknolojinin en yüksek gelişme düzeyi ve uluslararası işbölümü temeli üzerinde gerçekleşebilir.” (Trocki, Faşizme Karşı Mücadele, Sf. 285)

Trocki sosyalizm anlayışını bu iki nokta üzerinden inşa eder. Bu inşa nesnel gerçekliğin tahlili, sınıf mücadelesinin ve tarihsel materyalist bilimin ilkeleri üzerinden değil Trocki’nin temel argümanlarını doğrulama çabası üzerinden yürütülür.  

Üretici güçlerin en yüksek gelişme seviyesinde kurulabilecek olan dünya sosyalizmi. Trocki’ye göre olanaklı olan budur. Bunun üzerinden sosyalizm tanımlanmaya başlanabilir. Sosyalizm tek ülkede gerçekleşemiyor ise, ancak tüm dünyada sosyalist devrim sonucu hayata geçiyor ise artık kapitalist devlet kalmamış ve sosyalizmi tehdit eden bir güç bulunmamaktadır. Sosyalizm köylülük de dahil tüm sınıfların ortadan kalktığı, üretici güçlerin yüksek gelişmesinin kent ve kır arasındaki çelişkiyi çözdüğü sınıfsız bir toplumdur. Sınıfların ortadan kalkması, sosyalizm üzerinde baskı uygulayabilecek bir kapitalist gücün ortadan kalkması nedeniyle sosyalizmde devlet sönmüştür. Trocki sınıfsız ve devletsiz sosyalizm anlayışını böyle tanımlar:  

“Alt evresinden başlayarak en üst evresine kadar sınıfsız ve devletsiz olan yeni bir toplumsal formasyon." (Trocki, Tek ülkede sosyalizm, Sf. 16)

Ama Trocki, Marksizm’in sosyalizm üzerine net çizgi ve açık tanımlamalarından kaçınamaz. Bunlar hem Marksizm tarafından net olarak ortaya konmuş hem de sınıf mücadelesi ve toplum biliminin en temel gerçeklerini yansıtmaktadır. Buna göre Trocki sosyalizmde hala ‘burjuva hak’ kavramının devam ettiğini kabul eder. Ayrıca kır ile kent arasındaki çelişki çözülmüş olmasına rağmen kafa emeği ve kol emeği arasındaki çelişki sosyalizmde değişik bir nitelikte olsa da varlığını devam ettirmektedir. Dolayısıyla çalışma insanların doğal bir ihtiyacı haline gelmemiş ve bir zorunluluk olarak kalmaktadır. Trocki’nin sosyalizm anlayışının temel özellikleri bunlardır.

Trocki’nin tarihsel materyalizmin sosyalizme dair bazı görüşlerini kendi sosyalizm anlayışıyla birleştirme çabaları büyük çelişkilere yol açar. Bunları bir sonraki bölümde inceleyeceğiz.  

Trocki’nin sosyalizm anlayışını incelerken proletarya diktatörlüğü anlayışının da üzerinde durmak gerekir. Proletarya diktatörlüğünü tanımlarken de Trocki’nin dayandığı temel sosyalizmin öncelikle en ileri teknik temele sahip ülkede ve zorunlu olarak dünya ölçeğinde kurulabileceği tezidir. Tek ülkede gerçekleşen bir proleter sosyalist devrim sosyalizmi inşa edemez, çünkü sosyalizm ancak ileri kapitalist ülkelerde ve dünya çapında kurulabilir. Bu yüzden tek ülkede sosyalist devrimi gerçekleştiren proletarya sosyalizmi inşa sürecine giremez. Proletarya diktatörlüğünü aracıyla iktidarda kalarak dünya devriminin gerçekleşmesi için mücadele eder. Bu yüzden bu ülkedeki üretim sistemi sosyalizm olarak adlandırılamaz. Ama üretim araçlarının devletleştirilmesi (toplumsallaştırılması değil, ileride değineceğiz) ve proletaryanın devlet iktidarına sahip olması nedeniyle kapitalizm olarak da adlandırılamaz. Proletarya diktatörlüğü ne kapitalizm ne de sosyalizmdir; o bir geçiş rejimidir.  

Proletarya diktatörlüğü varlığını korudukça ve güçlendirdikçe sosyalizmden bahsedilemez, ancak proletarya diktatörlüğünün sönmesiyle sosyalizme geçilebilir. Trocki buradan yola çıkarak komünizme geçişi üç aşama olarak yorumlar:
1.Proletarya diktatörlüğü (   Sınıflar ve devletin olduğu toplum )
1. Sosyalizm ( Sınıfsız, sınırsız ve devletsiz toplum )
2. Komünizm ( Sınıfsız, sınırsız ve devletsiz toplum )

Sosyalizmde sınıflar ve devlet olamayacağından proletarya diktatörlüğü sosyalizmden ayrı olarak varlığını sürdüren bir siyasal geçiş rejimidir.

Komünizm, insan toplumunun evriminin (bilim tarafından öngörülen) son aşamasıdır. Bilimsel komünizm, filozofların, kapitalist toplumun eleştirisi üzerinden tasarladıkları “güzellikler dünyası” değildir. O, insanların tasarımları, iradeleri, düşleri veya eleştirileri üzerinden tarif edilemez. Bilimsel yöntemi, iradecilik ve idealizmden ayıran en temel yanlardan birisi de budur. Bilimsel yöntem kapitalizmin maddi temellerini, hareketinin yasa ve eğilimlerini, kısacası toplumsal gelişmenin nesnel yasalarını temel veri olarak alır. Ve buradan yola çıkarak komünizmin tarihsel bir zorunluluk olduğu sonucuna varır.

Trocki ise komünizm ve onun iki aşamasını, toplumsal evrimin tarihsel hareketi ve zorunlulukları üzerinden değil, ekletik bilgileri ve iradeci tasarımları ile ifade ediyor. Sosyalizmin bir kısmını kabul ediyor, onun mantıksal sonucu olan diğer kısmını ise kabul etmiyor. Öncelikle yukarıdaki tanımlar üzerinden Trockizm’in proletarya diktatörlüğü ve sosyalizm anlayışının temel noktalarına bakalım:
a.Sosyalizmin öncelikle üretici güçlerin en yüksek seviyede geliştiği ülkede zafere ulaşması zorunluluğu
a.Bu sebepten dolayı geri ülkelerde sosyalizmin kurulamaması, gelişmiş ülkelerdeki sosyalizmin yardımının zorunluluğu ve sosyalizmin tek ülkede zaferinin imkânsızlığı
b.Sosyalizmde köylülük dâhil sınıflar; dolayısıyla kent ile kır arasındaki çelişki ortadan kalkması
a.Sınıf çelişkilerinin ürünü olan devletin sosyalizm aşamasında sönmüş olması
b.Sosyalizmde ‘burjuva hak’ (herkesten yeteneği kadar herkese emeğine göre) ilkesi
a.Sosyalizmde kafa emeği ile kol emeği arasındaki çelişki  
b.Sosyalizmden önce proletarya diktatörlüğü aşaması ve sosyalizme geçişle proletarya diktatörlüğünün sönmesi

Trocki’nin sosyalizm anlayışı üzerinde duracağımız başlıca konular bunlardır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.017
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 26.01.2015- 22:55


Tek ülkede sosyalizmin olup olamayacağı, sovyet deneyiminden sonra sadece teorik bir tartışma olmaktan çıkmıştır. Bu konu sovyet deneyimi üzerinden farklı bir anlam kazanmıştır. Troçki'nin de kabul ettiği biçimde geri kalmış bir ülkede devrimi gerçekleştirmek ve proleter diktatörlüğü kurmak ve özel mülkiyetin bütünüyle ortadan kaldırılması mümkünse, tek ülkede yapılabileceklerin sınırı da aşağı yukarı budur. Az şey mi? Kimse devletin ortadan kaldırılacağından söz etmiyor ki zaten. O zaman sorun ne? Yıllardır yapılan ve bir kısım ''sol'' tarafından ısıtılıp ısıtılıp önümüze konun sorunun kaynağı ve nedeni ne?




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 27.01.2015- 15:39


Sınıflar ortada duruyorsa devleti neden ortadan kaldırmak istiyoruz? Devletin varlığı sınıfların varlığı ile ilişkili değil mi? Sınıflar durduğu sürece devlet de varlığını koruyacaktır. Sınıfların varolduğu bir sistemde devletin ortadan kaldırılmasından yana görüş açıklamak burjuvazinin yeniden ortaya çıkmasına yol açar. Sınıfların olduğu bir toplum sınıf mücadelesinin yaşandığı bir toplumdur ve orada devlete ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın ortadan kaldırılmasını istemek işçi sınıfını desteksiz bırakmak demektir. Böyle bir durum Marksizm Leninizm'e aykırıdır.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Tek Ülkede Sosyalizm Sorunu Ve Troçkist Saldırılar spartakus 0 3350 29.05.2015- 21:32
Konu Klasör Marksist Tarih Anlayışı melnur 0 3 05.02.2021- 01:50
Konu Klasör Devrimci örgüt anlayışı üzerine tartışma Köroğlu 1 2143 23.03.2020- 20:13
Konu Klasör HDP'den 29 Ekim açıklaması: İttihatçı aklın tekçi yönetim anlayışı... melnur 0 2223 29.10.2019- 22:35
Konu Klasör Hegel’in Diyalektik Yöntemi ve Diyalektik Anlayışı... melnur 0 1196 12.05.2020- 00:28
Etiketler   Trockist,   ‘Sosyalizm’,   Anlayışı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS