SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 28.01.2015- 13:00


Sosyalizm, en kolay burjuvazinin en zayıf, en aciz olduğu ülkede kurulur.

Sosyalizm gelişmiş bir ülkede daha kolay kurulur. Siyasal devrim ise geri kalmış ülkelerde daha kolay olur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 28.01.2015- 13:14


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sosyalizm, en kolay burjuvazinin en zayıf, en aciz olduğu ülkede kurulur.

Sosyalizm gelişmiş bir ülkede daha kolay kurulur. Siyasal devrim ise geri kalmış ülkelerde daha kolay olur.




Burjuvanın en zayıf, en aciz olduğu ülkenin gelişmiş ülke olmayacağı mantığını kurman doğru değil. Tekniğin gelişimi demek proleteryanın da kullandığı üretim aracına hakimiyeti ve burjuvazinin bunların kontrolünün zorlaşması demektir. Burjuvazi de bu yüzden güçsüzleşip, acizleşir, yönetemez hale gelir.

Bugün ülkemizde AKP'nin bu kadar güçlü olmasının sebebi üretim araçları üzerindeki hakimiyete, teknik gelişimi en geri şekilde olacak derecede tutmasıdır. Bunu bile başaramamaktadırlar artık, yönetme becerilerini kaybetmelerinin bir sebebi de budur.

Diğer yandan, Politik devrimler geri kalan ülkelerdeki sosyal devrim yerini alan patlamalardır. Türkiye'de 27 Mayıs, Mısır'da Tahrir ayaklanması bunların örneğidir. Ancak önderliğin işçi sınıfında olmaması, buradaki kazanımları da bir anda tersine çevirir. Yani ikinci kısımda katılabilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 28.01.2015- 18:22


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Sosyalizm, en kolay burjuvazinin en zayıf, en aciz olduğu ülkede kurulur.

Sosyalizm gelişmiş bir ülkede daha kolay kurulur. Siyasal devrim ise geri kalmış ülkelerde daha kolay olur.




Burjuvanın en zayıf, en aciz olduğu ülkenin gelişmiş ülke olmayacağı mantığını kurman doğru değil. Tekniğin gelişimi demek proleteryanın da kullandığı üretim aracına hakimiyeti ve burjuvazinin bunların kontrolünün zorlaşması demektir. Burjuvazi de bu yüzden güçsüzleşip, acizleşir, yönetemez hale gelir.

Bugün ülkemizde AKP'nin bu kadar güçlü olmasının sebebi üretim araçları üzerindeki hakimiyete, teknik gelişimi en geri şekilde olacak derecede tutmasıdır. Bunu bile başaramamaktadırlar artık, yönetme becerilerini kaybetmelerinin bir sebebi de budur.

Diğer yandan, Politik devrimler geri kalan ülkelerdeki sosyal devrim yerini alan patlamalardır. Türkiye'de 27 Mayıs, Mısır'da Tahrir ayaklanması bunların örneğidir. Ancak önderliğin işçi sınıfında olmaması, buradaki kazanımları da bir anda tersine çevirir. Yani ikinci kısımda katılabilir.




Bu konunun mantıkla ilgisi yok. Lenin'in emperyalizm tezlerinde devrimin az gelişmiş ülkelere kaydığını söylemesinin nedeni bu konudur. Burjuvazinin güçlü ya da güçsüz olması değil, belirleyici olan sınıf çelişkilerinin az gelişmiş ülkelerde daha şiddetli yaşanmasıdır. Bu nedenle az gelişmiş ülkelerde sosyalist devrim beklentisi, gelişmiş ülkelere göre daha gerçekçidir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.01.2015- 18:49



Gelişmiş bir ülkede sosyalist kuruculuk kolay, siyasal devrimi gerçekleştirmek zordur. Geri kalmış ülkelerde ise tam tersi, sosyalist kuruculuk zor, siyasal devrim nispeten ''kolay''dır. Bunun nedeni emperyalizm döneminde gelişmiş ülkelerin kendi iç çelişkilerini geri kalmış ülkelere transfer edebilme ve orada bir birikime neden olabilmeleridir. Bu yüzden kapitalizmin çelişkileri geri kalmış ülkelerde işçi sınıfı ve emekçi kesimler üzerinde çok daha ağır baskı ve koşulların oluşmasını sağlamasıdır. Lenin bu yüzden devrimin yönünün batıdan doğuya, gelişmiş ülkelerden daha az gelişmiş ülkelere kaydığının altını çizmektedir.

Böyle olması az gelişmiş ülkelerde devrimci sürecin kendiliğinden yaşanabileceği anlamına gelmemektedir. Geri kalmış ülkelerdeki bu birikim arttıkça bu birikimin, sistemin kendisine yönelik kalkışmaları yol açmaması için burjuvazinin bir araca ihtiyacı var. Bu araç ta devletin kendisidir. Geri kalmış ülkelerde devletin daha baskıcı olmasının nedeni de budur. Çağımızda artık, devletin baskıcı yönü de kitleleri bastırmada yeterli olmadığı için, bir başka araç yoğun olarak devreye sokulmuştur. Bu da ideolojik basıncıdır. Geri kalmış ülkelerde kitleler devletin hem fiili basıncı altında ve hem de ideolojik saldırısı altında sistemle uyumlu bireyler haline getirilmeye çalışılmakta ve varolan soygun ve sömürü sistemi bu yolla sürdürülmek istenmektedir.

Soru tam bu noktada gerekli hale geliyor: solcular, sosyalistler ne yapmalı?

Yanıtı çok bilinmeyenli bir denklem değil. Bugün ülkemizde burjuvazinin en gerici iktidarı altında uygulamaya sokulan dinci faşizme karşı çıkılmalıdır. Daha somutu, AKP karşıtlığı içinde ortaya çıkmış olan Haziran örgütlenmeye çalışılmalıdır. Türkiye sosyalistlerinin görev ve sorumluluğu, AKP devletinin kitlelere uyguladığı fiili ve ideolojik baskıya karşı, merkezine AKP gericiliğini yerleştirildiği bir mücadele hattı örmelerinde yatmaktadır. Bunu yaparken işçi sınıfı ve emekçi halkın nesnel bilinçliliği de hesaba katmalıdır. ( Yapılan budur ve özellikle sanalın kuyrukçuları tarafından anlamazlıktan gelinen konu da budur. Aslında anlıyorlar da, kuyrukçulukları anlamazlıktan gelmeyi gerektiriyor.)

AKP devletinin fiili ve ideolojik saldırısına karşı verilmesi gereken mücadele merkezinde AKP faşizmi karşıtlığı olan bir mücadele hattı, bir direnç noktası oluşturmaksa, o zaman öne çıkarılması gereken kitle de Haziran'dır. Haziran geri kalmış bir ülkede katmerlenmiş bir sömürünün çeşitli araçlar kullanılarak sürdürülmek istenmesine yönelik ortaya çıkan bir kalkışmadır. Bu kalkışmayı, bu kalkışmaya katılan kitleleri bu ideolojik basıncı püskürtmenin bir aracı haline getirmek de solun görevidir ve Türkiye solu da BHH ile bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. BHH kürt hareketine, HDK'ya karşıt bir örgütlenme değildir. Eğer ille de karşıt olma, olmama açısından bakılacaksa HDK ve kürt hareketinin AKP'nin ülke sathında oluşturduğu bu fiili ve ideolojik basıncı ne kadar püskürttüğü sorusundan başlamak gerek ki, kürt hareketinin önderliğinin bu konuda, yani, Erdoğan'ın iktidarda kalmasını kendilerinin sağladığı yönündeki açıklamaları somut örneklerdir. Kuyrukçular bu somut gerçeklere gözlerini kapamaktadır.

Türkiye'de AKP faşizmi fiili devlet baskısının yanına sadaka ekonomisini oturtmuş, uzunca bir zamandır neo-liberal siyaseti tam anlamıyla dinci faşist bir ideolojiye bulamış, bu bulamacı, yani kendi dinci-faşist   sınıfsal çıkarını sanki geniş yığınların sınıfsal çıkarıymış gibi kitlelere benimsetebilmiştir. Haziran bu gerici saldırılara ve bu gerici saldırganlığı ortaya çıkaran algıya isyanın adıdır. Sosyalist sol işte bu yüzden bu isyanı öne çıkartakarak dinci faşizme karşı biraraya gelmeye ve örgütlenmeye çalışmaktadır. Geri kalmış ülkelerde siyasal devrim bu tür perspektifler üzerinden yürümek zorundadır. Bunun başkaca yolu yoktur. Ortalıkta sanki çav bella dinleyen, akşamları sosyalizmin ideolojik konuları tartışan, sosyalist bir düzende proleter diktatörlüğün nasıl olması gerektiğini sorgulayan ve tarihsel sorumluluğunun bilincinde milyonlar varmış gibi, Haziran ayaklanmasını küçümseyen, ( kuyrukçuluğu nedeniyle küçümsemek zorunda kalan), Kemalist, cumhuriyetçi, sosyal şoven diyerek öteleyen ( kuyrukçuluğu nedeniyle benden uzak dursun diyen) bu kuyrukçu takımı sosyalist mücadeleye çoktan veda etmiştir.

Evet; geri kalmış bir ülkede sosyalist kuruculuk nispeten zor, siyasal devrim nispeten ''kolay''dır. Ne var ki, işçi sınıfı ve emekçi halkı sisteme bağlayan burjuva ideolojisinin dayatmalarına benzer biçimde karşılık verilmediği sürece siyasal devrim yolunda taş üzerine taş koyabilmenin olanağı yoktur.

( Bir not eklenecekse, herhangi bir devrimci durumda bile isyana katılan geniş yığınların elinde ay yıldızlı bayraklar ve M.Kemal posterleri olacaktır.Tartışmasız olacaktır. Kuyrukçu takımı bunu gerekçe göstererek bu hareketten uzak durduğunu söylüyor ya, aslında kuyrukçuluğuna kılıf geçiriyor; gerçekte ise bu fotoğrafın devrimci sosyalist mücadelede hiç bir zararının-olumsuzluğunun olmayacağıdır. Böyle olacaktır. Çünkü hiç bir devrimci kalkışma o yerelliğin somut gerçekliğine aykırı şekilde biçimlenmez. Sorun, o kitleyi sosyalist mücadeleye katabilmektir. İlle de çav bella'yı söylemesi gerekmiyor. Çav Bella'yı baştacı edenlerin yönetiminde sürdürüleblen her hareket doğru bir hat üzerinde yol alıyor demektir. )



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 22.09.2015- 18:44


Devrimin gerçekleşmesi geri kalmış bir ülkede çelişki ve sınıfsal gerilimin yüksek olması nedeniyle daha kolaydır.   Sanayileşmiş ülkelerde bu gerilimlerin düşük olması proleteryanın devrimci mücadele yerine reformizme yönelmesine yol açar. Lenin'in emperyalist dönemdeki devrim formülasyonu aşağı yukarı budur. Sovyetler Birliği'nde gerçekleşen devrimden sonraki bütün devrimlerin geri kalmış ülkelerde gerçekleşmesi de bu formülasyonu haklı çıkarmaktadır.

Devrimin geri kalmış ülkelerdeki önceliği proleteryanın önüne çok daha fazla sorunlar da yükler. Toplumsal tarih sürecinde kapitalizmin üstesinden gelmesi gereken sanayileşme aşaması, bu tür ülkelerde proleteryanın omuzlarına ayrı bir yük bindirir. Bu nedenle kuruculuk daha zor koşullarda gerçekleşecektir. Sovyetler Birliği'nin yaşadığı sorunlar da bu yüzden daha da ağırlaşmıştır. Bu yük Stalin'in omuzlarına binmiş. Kanımca Stalin olmasaydı, Sovyetlerin çözülüşü çok daha erken gerçekleşebilirdi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 24.09.2015- 00:31


Stalin olmasaydı, kuruculuk da gerçekleşmezdi diyorsun yani:)
Stalin'in Sovyetlerde çok önemli işlerin üstesinden geldiği bence de inkar edilmemeli. Stalin olmasaydı, iç kavgalar çok daha şiddetli yaşanabilirdi, belki de başka bir yöne evrilirdi. Epey önce partili bir arkadaş bu konuda ''troçki'nin iktidar istemediğini'' söylemişti. Bildiğimiz Troçki'nin Stalin ile iktidar mücadelesine girdiğiydi. Gerçekte öyle miydi, Troçki iktidardan kaçıyor muydu, eğer iktidar olabilseydi, Sovyetleri maceraya sürükleyebilirdi diye düşünüyorum. Troçki bana hep bir muhalefet adamı gibi gelmiştir. Bolşeviklere bile çok sonraları katılmıştı, biliyorsun, öncesinde de Lenin ve Bolşeviklere muhalefet etmiştir. Rusya gibi geri bir ülkede mücadeleci, inatçı ve kararlı bir Bolşevik'e ihtiyaç vardı ve partinin Stalin'in arkasında durmasının nedeni de bence buydu. Troçki de bu kararlılık da yoktu, sosyalizmin Rusya'da kurulabileceğine de inanmıyordu
.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kapitalizm yaşanmadan sosyalizm kurulabilir mi? dreyfus 8 4507 10.12.2013- 00:45
Konu Klasör Bu ülkede şarlatanlık bitmez. melnur 0 2258 27.09.2019- 08:51
Konu Klasör İnanılmaz şeyler oluyor, bu ülkede... melnur 0 1890 06.10.2019- 08:36
Konu Klasör sosyalizm ile reel sosyalizm arasında ne fark var yura 5 14119 23.03.2014- 12:22
Konu Klasör TKP geri dönüyor melnur 6 5819 13.11.2016- 02:36
Etiketler   Sosyalizm,   geri,   bir,   ülkede,   kurulabilir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS