SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
İyi haber: AKP gidecek Kötü haber: Seçimle değil           (gösterim sayısı: 4.334)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 19.02.2015- 09:36


İyi haber: AKP gidecek Kötü haber: Seçimle değil

İleri Haber yazarı Ender Helvacıoğlu bu haftaki yazısında önümüzdeki seçim sürecini ve devrimci olanakları ele alıyor. AKP'nin seçimle gitmeyecek bir iktidar olduğunu vurgulayan Helvacıoğlu, en temel sorunun halkın güvenebileceği ve arkasından gidebileceği bir olanak yaratmak olduğunu vurguluyor.

Resim Ekleme

Ender Helvacıoğlu - İleri Haber

Birkaç tespit:

1) Seçim süreci ve seçimler hem önemli hem de fazla bir önemi yok. Türkiye’deki çeşitli politik odakların güçlerini ölçecekleri bir arena olması açısından önemli. Ama sonuçları açısından değil. Çünkü belli olmuştur ki AKP seçimle gitmeyecek. Çünkü AKP iktidarı seçimle gidecek bir iktidar değil. Bütün belirtiler o yönde ki, AKP, iktidarını koruyabilmek için her yolu deneyecektir. Faşist diktatörlük, iç savaş, dış savaş dahil, her yolu (bu yolları deneyebilecek gücü de var)...

Çünkü AKP bir karşı-devrim operasyonu; bir suç makinesi. Gerek ulusal gerekse uluslararası çapta o kadar suçu birikti ki, iktidarı kaybettiği an, iddianameleri hazır olan bütün bu suçların tek tek önüne konulacağını biliyor. Hazırlığını, bu olasılığı her ne pahasına olursa olsun yok etmek hedefiyle yapıyor.

Seçimlerde ne yapılacağını tartışırken bu gerçeği kavramak gerekiyor.


2) Kürt sorunu da seçimle çözülemez. Tahminim o ki, Kürt hareketi, bu iki olguyu, yani Kürt sorununun seçimle çözülemeyeceği ve AKP’nin de seçimle gitmeyeceği olgularını tespit ederek stratejisini (seçimlere parti olarak girmek) belirledi. Parlamentoda yer almayı gözetseydi bu riski almazdı. Seçim sonuçlarının önemli olmadığını tespit ettiği için bu resti çekebildi: “Bölgede birinci parti olmama karşın meclise giremediğim zaman oluşacak durumu ben değil siz düşünün” resti. Topu karşı tarafa attı. Hem AKP’nin varlığı koşullarında onunla pazarlığı sürdürebilecek hem de AKP’nin devrilmesi koşullarında oluşacak yeni konjonktürde tekrar masaya oturabilecek bir pozisyon aldı. Dikkat edilirse, hem AKP ile pazarlık masasına oturmayı devam ettirecek bir pozisyon, hem de AKP’ye muhalif bir pozisyon. Kendi davaları açısından doğru ve her sonuçta (seçimde başarılı olunsa da olunmasa da) sürdürülebilecek bir strateji. Çünkü PKK da -tıpkı AKP gibi- biliyor ki, seçimle gelmediler ve seçimle de gitmeyecekler. Asıl güçleri parlamentodaki güçleri değil. PKK açısından seçimler, masaya (hangi masa olursa olsun) daha güçlü oturmak açısından önemli. Masaya, barajı aşarsa mağrur bir güç olarak, barajı aşamazsa hem mağdur hem de mağrur bir güç olarak oturacak. Tercih birincisi, ama ikincisi de fena değil. Güzel bir strateji!

3) Mevcut AKP iktidarı öyle veya böyle son bulacak. Türkiye AKP iktidarını bir beş sene daha kaldıramaz. Bunu küresel burjuvazi ve emperyalist odaklar da görüyor, halk da seziyor.

Peki, AKP nasıl gidecek?

AKP, kendi iktidarını tehdit eden güçleri becerebildiği kadar tasfiye etti veya zayıflattı. Mevcut koşullarda parlamento içi muhalefet veya ordu tarafından tehdit edilmiyor. AKP iktidarını devirebilecek iki güç kaldı: 1) ABD ve küresel burjuvazi, 2) Türkiye halkı. Dikkat edilirse bu ikisi de direkt olarak seçimlere katılmıyor; yani güçleri parlamento ile sınırlı değil, daha çok parlamento dışında. Seçim sonuçlarını etkisiz kılan faktörlerin en önemlisi de bu.

Seçimle gitmeyeceği belli olan bir iktidarı ancak seçimle gelmeyecek bir güç devirebilir. Yani AKP iktidarı ya yeni bir karşı-devrimle ya da gerçek bir devrimle son bulacak. İlk aşamada ikisinin karışımı (veya bilek güreşi de diyebiliriz) da olabilir…

4) Türkiye büyük bir devrime gidiyor. Bu bence sosyolojik bir olgu; seçimlerle veya Amerikan operasyonlarıyla direkt ilişkili değil. Türkiye’nin en az 150 yıldır çözülmeye uğraşılan ama bir türlü çözülemeyen sorunları bütün haşmetleriyle sahnede. Bu toplum ufalanıp yok olmayacaksa bir biçimde çözülecekler.

En taze örnekten, Özgecan cinayetinden yola çıkalım.

Günü gelmiş sorunlar toplumun gündemine böyle buldozer gibi girerler. Yıllardır marjinal ortamlarda tartışılan kadın sorunu birdenbire bütün toplumun tartıştığı bir konu haline geliverdi. Hem de bütün boyutlarıyla… Konu birdenbire bir hunharca cinayet ve bir sapık katil sorunu olmaktan çıktı, anında bir rejim, bir düzen, bir sistem, hatta bir uygarlık, hatta hatta bir kültür sorgulamasına dönüştü. Ve bu sorgulama toplantı odalarında değil, meydanlarda eylemli olarak yapıldı, yapılıyor. Devrimciler, sosyalistler, feministler olarak rüyamızda görsek inanmazdık. Kadın sorunu bütün boyutlarıyla sahnede…

Türkiye bir açıdan bakıldığında karanlıklar içine sürüklenmiş, giderek daha da gerilere düşen bir ülke. Ama diğer açıdan bakıldığında, bu sürüklenişe müthiş bir tepki gösteren ve ileriye atılımın dinamiklerini büyük bir hızla biriktiren bir ülke. Tarihte, kadın sorunu gibi netameli bir konunun, bu kapsamda, bu kitlesellikte, bu denli radikal bir içerikle tartışıldığı başka bir ülke var mıdır? İsveç mi? Danimarka mı? Kanada mı? Fransa mı? Hiç sanmıyorum. Belki devrim dönemi Sovyetler’de, Çin’de, Küba’da böyle bir durum yaşanmıştır ancak.

Türkiye kaynayan bir kazan. Kabına sığamayan bir ülke. Kendisine biçilen elbiseleri sürekli yırtıp atan bir ülke. Cumhuriyet mitingleriyle başladı bu süreç. Haziran Ayaklanmasıyla çok daha olgun ve geleceği isteyen bir raya oturdu. Berkin Elvan cenazesiyle hızından hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi. Soma katliamı protestolarıyla lokomotif güç sahne aldı. Ve Özgecan eylemleriyle geleceğin aydınlık toplumuna uzandı. Bütün bunlar köklü, güçlü, istikrarlı, kararlı bir kitle hareketinin ve muazzam bir dinamizmin göstergeleri.

Büyük ve çok köklü bir devrim geliyor, bunu görelim. Direne direne, kanaya kanaya, biriktire biriktire, karanlıkları yara yara büyük bir devrim geliyor. Bir toplumda çelişkiler ne kadar derinse, çözümler de o kadar radikal olur. En az 150 yıllık çelişkilerdir bunlar. Emperyalistlerin saptırma çabaları bu büyük dinamizmi yok edemez, erteleyebilir ancak.

5) Bu noktada öncülerin rolü önem kazanıyor. Politik hatlar bu yaklaşan “tufan”a göre çizilmeli, örgütsel adımlar bu durum göz önüne alınarak atılmalıdır; sadece 5 ay sonraki seçimlere göre değil.

Bütün güçleriyle çullanacaklar. Bastırmaya çalışacaklar. Bastıramazlarsa saptırmaya çalışacaklar. Çok akıllı, çok berrak ve çok kararlı olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Politik önderlik hiç olmadığı kadar belirleyicidir artık. Birincisi bu halk dinamizmiyle birleşmeli ve duygudaş olmalıyız. Hangi taleplerle, hangi hedeflerle, hangi temalarla geliyor bu hareket, bunu çok net tespit edip hemhal olmalıyız. İkincisi kararlı ve öncü olmalıyız. Saptırma çabalarına karşı çok net politik tavırlar almalıyız. Bunu becerebilen bir ekip ülkenin geleceğini de belirleyecektir.

Bir devrim stratejisi oluşturmalıyız; seçim stratejisi bunun sadece küçük bir alt başlığı. En temel sorun halkın güvenebileceği ve ardından gidebileceği bir odak yaratmak.

Bu konuya kaldığımız yerden devam edeceğiz.







Bu ileti en son denizcan tarafından 19.02.2015- 09:36 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.006
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 19.02.2015- 19:23


Ender Helvacıoğlu'nun bu yorumu hiç de yabana atılır bir yorum değil. AKP hem Haziran ve hem de 17-25 Aralık operasyonlarıyla ortaya çıkan gerçekler karşısında iyice gözünü kararttı. Normal bir burjuva partisi reflekslerinin çok ötesine geçti. Özellikle bu faşizm paketi de meclisten geçerse solu ve sokağa inen kitleyi çok daha baskılayacak, bu belli. Böyle bir fotoğraftan ya tamamiyle sindirilmiş bir toplumsal yapı çıkar, ya da bir kapışma. İkincisinin daha akla yatkın olduğunu düşünüyorum. AKP 2015 seçimini kazansa bile bu gidişatın böyle bir sonuç doğuracağını söylemek çok yanlış olmasa gerek.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 20.02.2015- 10:39


Bence iyi haber: solumuzu kaybettik. Daha da iyi haber: hükümsüzdür. Kötü haber ise: yeni solun doğum izlerini henüz göremiyoruz. Gezi'de umutlandık, görecek gibi olduk. Ama eski sol tortular, onu kendi içlerinde boğdular.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 20.02.2015- 13:48


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Bence iyi haber: solumuzu kaybettik. Daha da iyi haber: hükümsüzdür. Kötü haber ise: yeni solun doğum izlerini henüz göremiyoruz. Gezi'de umutlandık, görecek gibi olduk. Ama eski sol tortular, onu kendi içlerinde boğdular.



Söylediğin yeni değil, liberaller yıllardır aynı fetvayı veriyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 20.02.2015- 13:55


Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Bence iyi haber: solumuzu kaybettik. Daha da iyi haber: hükümsüzdür. Kötü haber ise: yeni solun doğum izlerini henüz göremiyoruz. Gezi'de umutlandık, görecek gibi olduk. Ama eski sol tortular, onu kendi içlerinde boğdular.



Söylediğin yeni değil, liberaller yıllardır aynı fetvayı veriyor.



Doğru söylüyorlar. Fetva değil, herkesin görüp de kimilerinin görmezden geldiği bir hakikat bu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 21.02.2015- 00:59


Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Bence iyi haber: solumuzu kaybettik. Daha da iyi haber: hükümsüzdür. Kötü haber ise: yeni solun doğum izlerini henüz göremiyoruz. Gezi'de umutlandık, görecek gibi olduk. Ama eski sol tortular, onu kendi içlerinde boğdular.



Söylediğin yeni değil, liberaller yıllardır aynı fetvayı veriyor.



Doğru söylüyorlar. Fetva değil, herkesin görüp de kimilerinin görmezden geldiği bir hakikat bu.


Doğru söylüyorlar öyle mi? Demek kılavuzunuz liberaller olmuş. Sizin için ne kadar acı...

Sol bu topraklarda bitmez siz hiç merak etmeyin. Yatağandan, Gezi'den, Tekel'den, 1 Mayıs'lardan aldığı enerjiyle sol yeniden güçleniyor, diriliyor. BHH de bu enerjiyi kapsama ve bu enerjiye sınıfsal, radikal ve devrimci bir muhteva verme çabasının ürünüdür. Yapılan boykotlarla, eylemlerle bu muhteva da yavaş yavaş verilmeye başlandı. Eğer BHH önümüzde ki süreci iyi değerlendirir, sokakta ki enerjiyi kapsama başarabilirse Türkiye bambaşka bir yöne doğru ilerleyebilir. Siz de o zaman da oturur bu sefer devrimci dalgaya nasıl çatarım diye düşünürsünüz...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Kaçak
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Kaçak
Cevap Tarihi: 23.02.2015- 14:50


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: Kaçak yazmış

Bence iyi haber: solumuzu kaybettik. Daha da iyi haber: hükümsüzdür. Kötü haber ise: yeni solun doğum izlerini henüz göremiyoruz. Gezi'de umutlandık, görecek gibi olduk. Ama eski sol tortular, onu kendi içlerinde boğdular.



Söylediğin yeni değil, liberaller yıllardır aynı fetvayı veriyor.



Doğru söylüyorlar. Fetva değil, herkesin görüp de kimilerinin görmezden geldiği bir hakikat bu.


Doğru söylüyorlar öyle mi? Demek kılavuzunuz liberaller olmuş. Sizin için ne kadar acı...

Sol bu topraklarda bitmez siz hiç merak etmeyin. Yatağandan, Gezi'den, Tekel'den, 1 Mayıs'lardan aldığı enerjiyle sol yeniden güçleniyor, diriliyor. BHH de bu enerjiyi kapsama ve bu enerjiye sınıfsal, radikal ve devrimci bir muhteva verme çabasının ürünüdür. Yapılan boykotlarla, eylemlerle bu muhteva da yavaş yavaş verilmeye başlandı. Eğer BHH önümüzde ki süreci iyi değerlendirir, sokakta ki enerjiyi kapsama başarabilirse Türkiye bambaşka bir yöne doğru ilerleyebilir. Siz de o zaman da oturur bu sefer devrimci dalgaya nasıl çatarım diye düşünürsünüz...






benim için asıl acı olan, siz gençliğin türkçeyle ilişkisindeki şu zavallılık. birinin bir cümlesine hak vermek, onu her alanda klavuz almak anlamına mı geliyor?

mesela devlet bahçeli saati doğru olarak söylese (ki böyle bir ihtimal var!), biz de onun bu sözünün doğruluğunu kabul etsek, onu alıp saatleri ayarlama enstitüsüne müdür yapacağımızı mı anlarsınız sizler?

"sol bitmez" söylemi hamasetten öte anlam taşımaz. diyalektiğe ters bu söz bir kere. sol bitmiştir. yeni sol doğacaktır. devrimci dalga gelse zaten ilk önce çakıltaşları, bu sol tortular sürüklenip gidecektir. merak etmeyin.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Bu yazı Başbakan'ın hoşuna gidecek melnur 1 4463 16.02.2014- 22:56
Konu Klasör Davutoğlu gidecek de Erdoğan kalacak mı? denizcan 0 3442 26.04.2016- 17:28
Konu Klasör İki haber umut 0 3356 13.04.2016- 10:37
Konu Klasör Sosyalistlere acı haber ayhan 1 3749 18.08.2015- 19:21
Konu Klasör Beklenen haber: İÜ'de TKP ve paralel işbirliği denizcan 2 4636 19.03.2015- 00:50
Etiketler   İyi,   haber:,   AKP,   gidecek,   Kötü,   Seçimle,   değil
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS