7 Haziran seçimleri yaklaşırken adaylık için siyasi partilere başvurular başladı. Siyasi partiler çeşitli kesimlerle işbirliği yapmanın yollarını arıyor. Türkiyelileşme hedefi doğrultusunda Halkların Demokratik Partisi de işbirliği arayışında geniş bir yelpazede görüşmeler yapıyor.
HEM SAĞ HEM SOL İLE GÖRÜŞME
El Cezire Türkten Gonca Şenayın haberine göre, temasların büyük bölümünü HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş yürütüyor. Bu doğrultuda Demirtaş bugüne kadar İslami kesimden temsilcilerin yanısıra Emek Partisi(EMEP), Caferi-Der, Ehlibeyt Alimleri Derneği, Özgürlük ve Dayanışma Partisi(ÖDP), Halkevleri, Komünist Parti, Sosyal Demokrat Partisi(SODEP), Partizan, Emekçi Hareket Partisi ile görüştü.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hakıc Bektaş-ı Veli Vakfı, Alevi Vakıfları Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Hubyar Sultan Derneği ve Özgür Demokratik Alevi Dernekleri gibi Alevi örgütleriyle de görüşecek.
İşbirliği arayışının dikkat çeken boyutu sol kesimlerden çok HDPnin sağ-muhafazakar kesimle birlikte hareket etme arayışı. Bu doğrultuda Demirtaşın Ocak ayı sonunda İslami kesimden temsilcilerle buluşması bir dönüm noktası. Aynı amaçla Demokratik Toplum Kongresi de devrede. DTK temsilcileri Azadi İnisiyatifi, Zehra, Med-Zehra gibi örgütlerin temsilcileriyle görüşerek, Seçimde birlikte hareket edebilir miyiz? sorusuna yanıt aradı.
SP İLE ALTAN TAN GÖRÜŞTÜ
Partinin İslami kesime yakın üyelerinden milletvekili ve MYK üyesi Altan Tan da önemli bir adım attı ve Saadet Partisini ziyaret etti. Al Jazeeraye konuşan Altan Tan, görüşmeler ile ilgili ihtiyatlı bir dil kullanmayı tercih ettiklerini söyledi:
Önce bir yokluyoruz. Şimdi mesela Saadet Partisi MHP ile de Büyük Birlik Partisi ile de görüşüyor. Hatta da AK Parti de Saadete adam yolluyor. Biz bu görüştüğümüz partilerle önce Niyetleri nedir, hangi istikametteler, nasıl bir Türkiye, nasıl bir anayasa olmalı? sorusuna yanıt arıyoruz.
25 ŞUBATTA GÖRÜŞÜLECEK
MYK üyelerinden Saruhan Oluç, yapılan ilk görüşmelerde tüm kesimlere HDPnin politikalarının anlatıldığı, destek istendiğini söyledi. Amacın, seçimlerde demokrasi açısından en geniş birlikte hareketi sağlamak olduğunu da söyleyen Oluç, HDPnin bu görüşmelerde çizdiği temel çerçeveyi, ilkelerini anlattı:
Türkiyenin demokratik özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı var. Demokrasi, sosyal haklar açısından gerilemiş bir noktadayız, ekolojik denge alt üst ediliyor, kadınlara yönelik şiddet ve eşitsizlik var bunların tümünün değişmesi gerekir. 2015 seçimleri sonrasında yeni bir anayasa tartışması yeniden güncellenecek. Demokrasi ekseninde geniş bir buluşmanın sağlanmasını istiyoruz. İster sokaklarda, ister meydanlarda olsun bizim için yöntem demokratik mücadeledir.
Bu ilkeler çerçevesinde tüm bu kesimlerle temas kuran HDP, aldığı tepkiler doğrultusunda işbirliği arayışı konusundaki kararını 25 Şubat günü toplanacak MYKda verecek. Birlikte hareket edebiliriz kararı verilen kesimler ile yeniden biraraya gelecek. HDP, seçimlerde bu kesimlerin temsilcilerine aday listelerinde yer verecek.
Kürt hareketi ÖDP'ye, BHH'ye ittifak önerirken ne hedefliyorsa, Saadet partisi başta olmak üzere bilumum sağcı,gerici örgütlerle ittifak görüşmelerini o nedenle yapıyor. Seçim döneminde seçimlerden daha güçlü çıkmak, olabilirse barajı geçmek. Sosyalistlere de bu düşünceyle yanaşıyor. Sosyalist sol kürt hareketinin bu organizsayonu karşıdsında nasıl ittifak yapsın? Demirtaş kalkmış, ''AKP'yi biz durdurabiliriz'' diyor; kendi yandaşlarından başka kim inanır buna? ''Biz bugüne kadar AKP'yi iktidarda tuttuk, oy verin şimdi biz engelleyelim'' diyor. Bu anlama geliyor söyledikleri. Sosyalistler bu zokayı yutar mı?
HDP abesle iştigal etmektedir. Hem sol, sosyalist, komünistlerle, hem Saadet, Zehra, Med-Zehra gibi dincilerle, hem Caferiler ve Alevi örgütleriyle birden mi ittifak yapacaklar? Birden yapmauyacağız, hangisi işimize gelirse onunla yapacağız diyorlarsa da, hiç biri ile ittifak yapamayacaklar demektir. İlkesiz adamlarla kimse birlikte hareket etmez. İlkesizler belki eder de, onların oyu olmaz. EMEP, Levent Tüzel, Kürkçü filan soldan kopma safralar. Bunlarla ittifak bir işe yaramaz. Bunların tabanı zaten yok, seçmeni hiç yok.
HDP'nin barajı geçmesi çok zor. Bunun tek yolu AKP'ye giden Kürt oylarını alabilmektir. Hem Güneydoğu'da, hem de baraj oranı üzerinde büyük etkisi olan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana v.b. büyük kentlerde. GÜneydoğu'da aşiretçilik var, orada AKP'den nasıl oy alınır bilemem. Ancak büyük şehirlerde AKP'ye oy veren Kürtleri ikna etmeleri gerekir. Sola oy veren sosyalist, komünist Kürtler zaten nereye oy vereceğini bilir. Önemli olan AKP oylarını çekmektir.
HDP'nin AKP'ye oy veren Kürtler dışında, bir miktar da CHP'den oy alması söz konusu olabilir. Ancak bunun anahtarı kendilerinde değil, Kılıçdaroğlu'nda. Kılıçdaroğlu eğer cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaptığı hatayı yapar, büyük kentlerde ünlü sağcıları, sola karşı isimleri listelere sokarsa, o zaman tepki oyları HDP'ye gider. Bu oyları almak ise HDP'nin değil, Kılıçdaroğlu'nun elinde.
HDP ve kürt siyaseti ne yapmak istiyor, anlayabilene aşkolsun. Seçime adaylarla girilse 40 milletvekili cepte. Parti olarak girilse ya sıfır olacak ya da 60 milletvekili falan. 20 tane fazladan milletvekili için bu kadar riske neden girilir? Sağ partilere ittifak öneriliyorsa, o isimlere adaylık listelerinde yer verilecek demektir. Seçilirlerlese bu isimler HDP'den ayrılacak ve herkes kendi partisine dönecek. Ne oldu? Yine 40 civarında milletvekili olacak. O zaman HDP neden parti olarak seçime giriyor? Parlamento dışında kalmanın AKP'ye yarayacağını bile bile bu riske girmek akıllı adam işi değil.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
