SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kürt hareketi sınıfsal aklı yitirdi mi           (gösterim sayısı: 3.249)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 05.03.2015- 19:51


Bir yiğit sınıfsal aklı yitirse, gör başına neler gelir!
Ahmet Çınar




Aşağıdaki yazıyı ben yazmadım.

BDP’liler, HDP’liler yazdı.

Ben yalnızca hatırladım.

Ve hatırlatmak istedim.

Solu ve sosyalizmi, ABD-AKP prodüksiyonu “çözüm sürecine” fit olan Kürt ulusal hareketine yedeklemek/yamamak için oluşan kakafonik koroya hatırlatmak istedim.

Son yıllarda söylenen, söylendikçe içselleştirilen, içselleştirildikçe sıradanlaşan cümleler bunlar.

Bu yazıyı ben yazmadım.

HDP’nin barajı aşmasını sağlamanın, solun ve sosyalistlerin bir “vicdan” ve “namus” borcu olduğunu söyleyecek denli şirazesi kayanlara, akıl tutulması yaşayanlara, sınıfsal perspektifi yitirenlere dostça bir anımsatma bu.

Bu yazıyı ben yazmadım, onlar yazdı.

Ben sadece hatırlamak ve hatırlatmak istedim.

Birlikte okuyalım:

***

Bu topraklarda farklı inanç ve dinlerin kendini güvende hissetmesinin yegane yolu, İslâm’ın o demokratik özüyle buluşmasıyla mümkündür. (Ferhat Tunç, HDP Tunceli Milletvekili Aday Adayı, Mayıs 2014)

***

Hayatımın tek referansı Kur’an’dır. (Hüda Kaya, HDP MYK Üyesi, Milletvekili Aday Adayı, Şubat 2015)

***

İslam’a ihanet içinde olan kesimlere karşı Diyarbakır’da Demokratik İslam Kongresi çağrısı yapıyorum. Bu kongre çalışmalarında Alevisi ve Sünnisiyle tüm halkımızın derinlikli tartışmalar yürütmesi son derece önemlidir. Hz. Muhammed’in Medine Şûra çalışmaları örnek alınarak, Şeyh Said gibi tarihi kişiliklerin ruhuna uygun olarak bu çalışmaların yapılması önemlidir. (Abdullah Öcalan, Demokratik İslam Kongresi’ne Çağrı, Mayıs 2014)

***

Hz. Muhammed döneminde Mardin ve Nusaybin cinlerinin Kuran-ı Kerim'i dinleyerek Müslüman olduğunu biliyoruz. Kaç yüzyıl önce bu cinler Müslümanlığı seçmiş. Barışı ve birlikte yaşamayı istemişler. Ey Mardin halkı, eğer 1500 yıl önce sizin cinlerinizin kabul ettiği bir barışı, siz 1500 sene sonra kabul etmezseniz, birbirinizin hakkını, hukukunu kabul etmezseniz, bu cinler sizi çarpacaktır haberiniz olsun. (Prof(!) Kadri Yıldırım, HDP Milletvekili Aday Adayı, Mart 2015)

***

Sadece Kürt meselesini değil, başörtü meselesini de konuşacağız. Kırk yıldır dindarların arasındayım, yine dindarlarımızın arasında olmaya devam edeceğim. Sadece üniversitede değil, kamusal alanda da başörtülü olacak. Dinin bütün yasakları kaldırılacak. (Altan Tan, HDP Milletvekili, Nisan 2011)

***

Solcu değilim, Müslümanım. Laik değilim, laikliğe karşıyım. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki Kemalist yapının artık tarihe kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bundan sonra yerine ne geleceğine de halk karar versin istiyorum. Benim kendi görüşüm. Ben şeriatçıyım. Her Müslüman şeriatçıdır. Ben Müslümanım ve İslam şeriatına inanıyorum. (Altan Tan, HDP Milletvekili, Nisan 2013)

***

Erzurum’da çarşaflı bir kadın HDP’den aday adayı oldu. İşte bu… Herkes rengiyle bu partide. Halkın partisi… (Figen Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkanı, Şubat 2014)

***

BDP-HDP hep yanlış algılandı. Din dışı, dini inkar eden bir parti olarak gösterildi ama böyle değil.

HDP'ye yüklenen misyon sadece sol ve sosyalist partilerin, hareketlerin aritmetiksel toplamı değil. Bunu aşmamız gerektiğini gördük. Evet, sol-sosyalistler olmalı ama toplumun ekseriyeti hala dindar. Bunları görmemezlikten gelerek bir parti büyüyebilir mi? (Demir Çelik, HDP Muş Milletvekili, BBC Türkçe’ye verdiği demeçten, Mayıs 2014)

***

İslam'ın özü olan tevhit, adalet, özgürlük mücadelesi ruhunu tekrar ortaya çıkarmak, özellikle ezen-ezilen ilişkisine vurgu yapmak istiyoruz. Hz. Muhammed döneminde uygulanan Medine Sözleşmesi'ndeki gibi çok kültürlü, çok dilli bir sistemin günümüzde de olabileceğini tartışmak, böyle bir hayatın mümkün olabileceğini ortaya çıkarmak istiyoruz. (Güler Özavcı Doğu, HDP Hazro Belediyesi Eşbaşkanı, BBC Türkçe’ye verdiği demeçten, Mayıs 2014)

***

Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler, bugün yeni müjdelerle hayata geçiyor, insanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor. (Abdullah Öcalan, Mart 2013)

***

Batman BDP Milletvekili Bengi Yıldız, Ramazan ayında Bodrum’da bir kadın arkadaşıyla birlikte havuzda bira içerken görüntülenince bir yıllığına partiden ihraç edildi. (Gazeteler, Ekim 2011)

***

Ant olsun ki Şeyh Sait’in heykelini Diyarbakır’da bir meydana dikeceğiz, bu bizim boynumuzun borcudur. (Adil Zozani, HDP Hakkari Milletvekili, Kasım 2013)

***

Said Nursi’nin kabrinin ortaya çıkarılması için hükümeti zorlayacağız. (Selahattin Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı, Mart 2014)

***

Yukarıdaki cümleleri ben yazmadım, ben söylemedim. Kimlerin yazıp söylediğini parantez içlerine belirttim.

Öyle anlaşılıyor ki, Türk gericiliği ve Kürt gericiliği el ele vererek ülkemizi geleceksizleştirmeye, halklarımızı birbirinden koparmaya yemin etmişler. Geçen hafta sonu açıklanan ve bir kitabın “İçindekiler” kısmını andıran ama içeriği asla anlaşılamayan 10 madde, bu yeminin taslağı gibi duruyor.    

Hiç kimse, ama hiç kimse bu ülkenin solcularına, sosyalistlerine, komünistlerine yukarıdaki gerici söylemlerin sahiplerini parlamentoya göndermenin bir “namus” ve “vicdan” borcu olduğunu söylemesin.

Bir feodaliteyi kırmak ve yok etmek için, başka bir feodaliteye ihtiyacımız olduğunu sananlar ve buna inananlar; sınıfsal perspektifi terk etmiş, laiklikten ve aydınlanmadan uzaklaşmış, siyasal akıllarını yitirmişlerdir.

Onlara tek yanıtım: Hadi ordan, hadi ordan, hadi ordan…




Bu ileti en son solcu tarafından 05.03.2015- 19:52 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 05.03.2015- 19:54


Kürt hareketinin soldan sağa çark ettiğini biliyordum ancak bu kadarını bilmiyordum. Yazar hatırlatmış oldu.

''Türk gericiliği ve Kürt gericiliği el ele vererek ülkemizi geleceksizleştirmeye, halklarımızı birbirinden koparmaya yemin etmişler. Geçen hafta sonu açıklanan ve bir kitabın “İçindekiler” kısmını andıran ama içeriği asla anlaşılamayan 10 madde, bu yeminin taslağı gibi duruyor.    

Hiç kimse, ama hiç kimse bu ülkenin solcularına, sosyalistlerine, komünistlerine yukarıdaki gerici söylemlerin sahiplerini parlamentoya göndermenin bir “namus” ve “vicdan” borcu olduğunu söylemesin.

Bir feodaliteyi kırmak ve yok etmek için, başka bir feodaliteye ihtiyacımız olduğunu sananlar ve buna inananlar; sınıfsal perspektifi terk etmiş, laiklikten ve aydınlanmadan uzaklaşmış, siyasal akıllarını yitirmişlerdir.

Onlara tek yanıtım: Hadi ordan, hadi ordan, hadi ordan…''




Bu ileti en son solcu tarafından 05.03.2015- 19:55 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 06.03.2015- 05:24


Kürt hareketinde sınıfsal akıl var mıydı ki yitirilmiş olsun? 12 Haziran seçimlerindeki aday listeleri yetmez ama evetçilerle doldurduklarında kimse şaşkınlığa uğramasın. ''HDP'de solcular var, HDP kürt partisi değil'' propagandası soldan oy almak için ısıtılıp ısıtılıp tezgaha sürülüyor. Demirtaş Ekmeleddin için ortalığı ayağa kaldırmıştı, şimdi ne kadar gerici ve yetmez ama evetçi varsa vitrine koymaya çalışıyor. Sol aklıldan nasiplenmeyenler sol aklını yitirmeyenlere namus ve vicdandan bahsedemez.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 12.03.2015- 11:49


Liberale laf anlatmak mı, deveye hendek atlatmak mı?
Ahmet Çınar


Kuşkusuz ikincisini tercih ederim. Olasılığı daha fazladır.

Geçen hafta bu köşede yayınlanan “Bir yiğit sınıfsal aklı yitirse, gör başına neler gelir…” başlıklı yazıyı hatırlayanlar olacaktır.

680 sözcükten oluşan bir yazıydı ama… 484 sözcüğü bana ait değildi; BDP ve HDP’li yönetici, milletvekili, milletvekili adayı ve o çizgide siyaset yapanlara aitti. 196 sözcük ise benim siyasal kanaatlerimden oluşuyordu.

Yazının yayınlanmasından itibaren sosyal medyadan, e-postadan ve çeşitli kanallardan eleştiri, küçümseme, hakaret saldırısı altında kaldığımı söylemeliyim.

Yazının ana gövdesini oluşturan ve HDP’lilerin kurduğu cümlelerden alıntıladığım bölüm: Laik olmadığını beyan edeninden şeriat isteyenine, Said Nursi severinden Kürt sorununa ümmet reçetesi önerenine, hayatının referansının Kur’an olduğunu söyleyeninden kara çarşafın bir “renk” olduğunu iddia edenine kadar HDP çatısı altında siyaset yapan her türden siyasal İslâmcının ve laiklik karşıtının cümleleriydi bunlar. Bu cümlelere tek bir itiraz bile gelmedi, liberaller ve Kürt siyasal hareketinin takipçileri, sempatizanları tarafından.  

Benim siyasal kanı ve kanaatlerimden oluşan 4 cümle ise eleştiri oklarının tam hedefindeydi. Bir haftadır işitmediğim iltifat, takdir, övgü kalmadı! Elbette şikayetçi değilim: Siyasal İslâmcılardan rol kapmak isteyenler, laikliği ve aydınlanmayı tali bir konu olarak görenlerle aynı safta olacak halimiz yok. AKP’yle mücadelede pek çok başlık arasında “laiklik mücadelesini” ilk sıralara yazmak gerektiğini, sınıf mücadelesinin laiklik mücadelesinden ayrılamayacağını defalarca ifade ettik. İnsanlığın tüm ilerici birikimine savaş açan, arsızca, pervasızca tüm ileri değerleri yok etmeye çalışan siyasal İslâmcıya karşı laiklik bayrağını bir an bile elimizden bırakmayacağımızı söyleyegeldik. Laikliğin, “insan aklının özgürce çalışmasının önündeki bütün engellerin kaldırılması” olduğunu her fırsatta vurguladık.

Sosyal medyadan, e-posta adresinden ve çeşitli kanallardan gelen itiraz, eleştiri ve küçümsemeler genelde şu sıfatlardan oluşuyordu: Laikçi, Baasçı, Teşkilât-ı Mahsusa solcusu, tekçi, seküler Türk milliyetçisi, insan aklını miğfere sokan, egemen ulus kibirlisi…

Böyle olduğuma karar verenler, siyasal kanaat içeren 4 cümlemden yola çıkarak varmışlardı bu kanıya.

Şunlardı o cümleler:  

Solu ve sosyalizmi, ABD-AKP prodüksiyonu “çözüm sürecine” fit olan Kürt ulusal hareketine yedeklemek/yamamak için oluşan kakafonik koroya hatırlatmak istedim.

HDP’nin barajı aşmasını sağlamanın, solun ve sosyalistlerin bir “vicdan” ve “namus” borcu olduğunu söyleyecek denli şirazesi kayanlara, akıl tutulması yaşayanlara, sınıfsal perspektifi yitirenlere DOSTÇA bir anımsatma bu.

Öyle anlaşılıyor ki, Türk gericiliği ve Kürt gericiliği el ele vererek ülkemizi geleceksizleştirmeye, halklarımızı birbirinden koparmaya yemin etmişler.

Bir feodaliteyi kırmak ve yok etmek için, başka bir feodaliteye ihtiyacımız olduğunu sananlar ve buna inananlar; sınıfsal perspektifi terk etmiş, laiklikten ve aydınlanmadan uzaklaşmış, siyasal akıllarını yitirmişlerdir.

Bu 4 cümle yetti demek ki, benim laikçi (laik değil), Baasçı, Teşkilât-ı Mahsusa solcusu, tekçi, seküler Türk milliyetçisi ve de egemen ulus kibirlisi olduğuma karar vermelerine.

Bu arada ilginç olan şu: Yazının ana gövdesini oluşturan ve BDP-HDP’lilerin kurdukları 13 cümle, 13 ayrı konuşmadan verdiğim örnek, benim 4 cümlemden rahatsız olanları hiç ama hiç rahatsız etmedi. Etmedi ki, o cümlelerle ilgili tek eleştiri bile dile getirilmedi. Evet evet… Altan Tanların, Hüda Kayaların, cinci Prof. Kadri Yıldırımların, Demir Çeliklerin, Güler Özavcıların ve diğerlerinin kurdukları cümlelere dair tek satır bile eleştiri gelmedi. Laiklik karşıtlığına, kara çarşafa, Şeyh Said’e, Said Nursi’ye, şeriat özlemlerine, Medine sözleşmesine, ümmet modeline sempati duymak, bunları eleştirmemek, acaba gerçekten HDP’li olmanın temel şartlarından mıydı? İnsan düşünmeden edemiyor!

Bunca siyasal İslâmik söylem eleştirilmezken, yukarda tekrarladığım 4 cümle mahkum ediliyordu. Laiklik, aydınlanmacılık, kamuculuk, antiemperyalizm kavramlarını “arkaik sol söylem” olarak değerlendiren liberal bir şirretlik sergileniyordu!

Elbette son derece düzeyli, hakaret içermeyen, teorik tartışmayı ön planda tutan, anlamak ve anlatmak isteyen tepkiler de vardı, onlara teşekkür etmeliyim.

Ancak son bir haftada daha iyi anladığım şu ki: Liberalizm ve milliyetçilikle zehirlenen siyasal bünyeler iflah olmuyor. Sınıfsal perspektifi yitiren gözler, liberal virüsle körleşiyor. Eşitlik olmadan özgürlüğün bir vahşet olduğunu algılayamayanlar akıl tutulmasına uğruyor.

Deveye hendek atlatmayı tercih ederim.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Korkut Boratav Yanıtlıyor: Gezi Direnişi Sınıfsal Bir Başkaldırı mı? melnur 0 1375 10.11.2019- 07:03
Konu Klasör Elazığ depreminin akla getirdikleri... melnur 2 1473 27.01.2020- 06:24
Konu Klasör 7 Haziran Sonuçlarının İlk Akla Getirdikleri dayanışma 0 3156 11.06.2015- 17:50
Konu Klasör HDP'den 29 Ekim açıklaması: İttihatçı aklın tekçi yönetim anlayışı... melnur 0 2208 29.10.2019- 22:35
Konu Klasör AKP kontrolü yitirdi melnur 1 3733 05.01.2017- 09:40
Etiketler   Kürt,   hareketi,   sınıfsal,   aklı,   yitirdi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS