İktidarı zorla ele geçirmek isteyen, kendisi dışındakilere hayat hakkı vermeyen,..... her hareket şiddet yanlısıdır. Ben şiddete karşıyım ama karşı taraf iktidarı bana bırakmıyor ve dolayısıyla şiddet uyguluyorum demek saçmalardan seçmelere benziyor.
Diğer taraftan devletin olduğu her alanda şiddet vardır, hem devlet tarafından hemde devlete karşı gelenler tarafından. Ve insanlar var oldukca şiddet devamlı olacaktır. Kabul etsekte etmesekte, beğensekte beğenmesekte durum böyle. Kimse kendi kendisini kandırmaya devam etmesin. Kendisi gibi düşünmeyenlere dahi pisikolojik şiddet uygulanan bir dünyadayız.
"işçi sınıfı şiddete karşı" demekte hiç doğru değil, doğanın yapısına ters bir iddia.
"Alisan gene konuyu anlamadan yazmış"
Bu ileti en son Alisan
tarafından 11.03.2015- 21:24 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Hikmet kıvılcımlının kitabını okuyorum ve orada şunlar yazıyor devrim savaştan farklıdır ve devrimin haklı yönleri vardır birkere sınıflar arasındadır karşıtlık vardır ikincisi halk katılır çoluk çocuk kadın ihtiyar bu yüzden savaş kıyımdır ama devrim bir yeniliktir diye gidiyor...
Ben bir humanist ve şiddetsiz olarak soruyorum sosyalistler rusyada mı kan dökmedi Kamboçyada mı yüzünü göstermedi yoksa koredemi yani ölen insan sayısı devrimlerde ve devrim sonrasında sürgünlerde açlıkta 100 milyonu buluyordu sanırım evet beyler işçi sınıfı devrimlere bel bağlamakla hata yapmıştır bunu açıkca yazıyorum ve haklılığını kaybetmiştir...
Bence işçi sınıfı ilk açılımını yaparken devrimden şiddetden yana değil aksine şiddetsizlikten savaşsız ve sömurusuz bir dünya açılımını yaparak iyi bir felsefe oturtan işçi sınıfı emek güçleri tam şiddetsizlikten yana olmalıydı ve yasal çerçeveden çıkmamalıydı pasif eylemlerle duran adam eylemi gibi seçimlerde humanist partilere oy vermek gibi ordusuz bir dünya kurabilirdi.. bence sosyalizmi bırakalım, evrim le sosyal değişimdeki evrimle kurulsun..Bu tartışmaya ne dersiniz bilmiyorum...
Sen neyi savunuyorsun, kapitalizmi mi, insanın insanı sömürmesini mi? Eğer şiddete karşıysan burjuvazinin insanın kanını kurutmak için neler yaptığını öğrenmen lazım. Sonra da bundan nasıl kurtulmak gerektiğini. Dünyada işler, ''hergün bayram olsa'' denilerek düzelmez. Sömürüyü ortadan kaldırmak gibi bir derdin varsa, iktidarı almak zorundasın. Bu da öyle, lay lay lom diyerek olmuyor.
Sn Bedrettin bir sosyalist olarak ne zaman öz eleştri yapacaksınız sosyalistler mi şiddet istemiyor ondan mı bu kadar kan aktı devrimlerde kan insanoğlunun içinde olan bir şey sosyalistlerde bundan muhaf değil ama keşke olsa zaten benim önerim bu kan akmadan devrime kavuşmak ve saplantılı söylevlerden vazgeçmek bunu da yapsa yapsa sınıf yapar bir 3. dünya savaşı çıkmadan bunlar yapılmalı...
Tam olarak neyi savunduğunuz pek anlaşılmıyor; bu tür yazıların belli bir altyapısı olmalı; bu konuda bir somutluğa ihtiyaç var. Bu olmayınca söylemeye çalıştıklarınız havada kalıyor. Sömürü nedir ve buna karşı mısınız? Toplumsal dönüşümlerin sınıf mücadeleleriyle gerçekleştiğini, sömürüden kurtulmanın ancak bu mücadelenin kazanılmasıyla mümkün olduğunu biliyor ve savunuyorsanız, bu yazdığınız maddelerin sonuçsuz kalmaya mahkum ütopyalar olduğunu da anlamış olmalıydınız. Dolayısıyla bunlar olmadan içselleştirilmeden Hikmet Kıvılcımlı'yı okumanın da pek büyük yararlar getirmeyeceğini söyleyebilirim. İşçi sınıfı ve emekçi halkın gerçekten kurtuluşundan yanaysanız, öncelikle bunun ne anlama geldiğiyle başlamalısınız okumalarınıza. Yoksa, bu söyledikleriniz sizin için hem zaman kaybı olacaktır ve hem de yanlış bir zihin oluşmasına yol açacaktır.
Bence işçi sınıfı ilk açılımını yaparken devrimden şiddetden yana değil aksine şiddetsizlikten savaşsız ve sömurusuz bir dünya açılımını yaparak iyi bir felsefe oturtan işçi sınıfı emek güçleri tam şiddetsizlikten yana olmalıydı ve yasal çerçeveden çıkmamalıydı pasif eylemlerle duran adam eylemi gibi seçimlerde humanist partilere oy vermek gibi ordusuz bir dünya kurabilirdi.. bence sosyalizmi bırakalım, evrim le sosyal değişimdeki evrimle kurulsun..Bu tartışmaya ne dersiniz bilmiyorum...
Devrim olmadan sömürüden kurtulamayız. Sömürüden kurtulabilmenin yolu burjuvazinin iktidarına son vermek. Bunun yolu da devrimden geçiyor. Kitleler ayaklanıp iktidarı almaya koşullandığında silah kullanan hep burjuvazi olur. İktidarı almaya çalışmadan basit muhalif hareketlere karşı ne kadar şiddet gösterildiğini gördük. Gezi direnişi sırasında onlarca insan öldürüldü, yaralandı, şiddete maruz kaldı. Devrim sürecine girildiğinde bu şiddete şiddetle karşı koyulmamalı mı sence?
İktidarı zorla ele geçirmek isteyen, kendisi dışındakilere hayat hakkı vermeyen,..... her hareket şiddet yanlısıdır. Ben şiddete karşıyım ama karşı taraf iktidarı bana bırakmıyor ve dolayısıyla şiddet uyguluyorum demek saçmalardan seçmelere benziyor.
Diğer taraftan devletin olduğu her alanda şiddet vardır, hem devlet tarafından hemde devlete karşı gelenler tarafından. Ve insanlar var oldukca şiddet devamlı olacaktır. Kabul etsekte etmesekte, beğensekte beğenmesekte durum böyle. Kimse kendi kendisini kandırmaya devam etmesin. Kendisi gibi düşünmeyenlere dahi pisikolojik şiddet uygulanan bir dünyadayız.
"işçi sınıfı şiddete karşı" demekte hiç doğru değil, doğanın yapısına ters bir iddia.
"Alisan gene konuyu anlamadan yazmış"
Demek ki burjuvazinin devletini yıkmak için kitlesel destek lazım. O zaman bunu söylediğimizde neden karşı çıkıyorsun?
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
