SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 16.03.2015- 22:35


Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış

Sözde çözümün çözüm olmadığı ortaya çıktı mı dersiniz? bir tiyatro oynanıyordu, o tiyatroda iki taraf da sorun çözüyoruz rolü yapıyordu. AKP bu sayede Türkiye'ye barış getirmeye çalışan parti görüntüsüyle seçim kazanıyordu, kürt hareketi de güneydoğuda filli bir üstünlük sağlıyordu. Tiyatro iki tarafın işine geldiği için iki taraf da güle oynaya rollerini oynuyorlardı. Liberaller de kendilerine rol biçtikleri için bu olayı ballandıra ballandıra anlatıyorlardı. Sonunda Erdoğan ağzındaki baklayı çıkardı. ''Ne sorunu kardeşim, kürt sorunu mu var!'' Kürt yöneticiler de şaşırmışa yatıyorlar! Demirtaş, ''seçim olduğu için milliyetçi oylara oynuyor'' demiş. AKP'ye el altından mavi boncuk göndermeye devam ediyor! Hala akıllanmadılar! Bu HDP bir de solun oyunu istiyor, AKP'yi geriletecekler!
He he biz de yedik!


Senin bu yazdığını hiç bir aklı başında Solcu, Sosyalist ve devrimci söylemez, söylemiyorda. Hocaların bu yazdıklarını okusa utanırlar , daha doğrusu senden artık şu sosyalist maskeni atıp doğrudan milliyetcilik yapmanı isterler.
Yazdıkların Sol adına utanç verici ama en azından sevindirici tarafıda var,   yazdıkça masken dahada düşüyor, gerçek yüzün gözüküyor. Söylediklerin tipik milliyetci ve ulusalcı bir reaksiyon.



Şimdi de bunları mı ezberlettiler sana:) Konuya ilişkin senin yorumun üç maymunu mu oynamak:)

Ezberletme konusunda beni kendinle karıştırıyorsun. Kimin kimlerin arkasınasaklanarak yazdığı ortada. Bu konuda bir katılımcı zaten sana gereken cevabı vermiş. Okuduğunuda anlayamadığın için "konuyla ilgili yorumun üç maymunu mu oynamak" gibi saçma bir soru yöneltmişsin. Oysa konuyla alakalı görüşümü açıkca yazdım.
Neyse zaten başka bir katılımcı senin ne olduğunu ve sadece klavye kuvvetine yazdığını güzel bir şekilde açıklamış ve hatta seni ve hocalarını klavyesiz karşılıklı tartışmaya, fikir alış verişine davet etmiş.  
Burada saçmalamaya devam edeceğine bilgine güveniyorsan   o katılımcının hodri meydanına cevap veririsin.




Bu ileti en son Alisan tarafından 16.03.2015- 22:37 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 17.03.2015- 22:07


Türkiye Anonim Şirketi'nde Kürtler
Özgür Şen



Diktatör Balıkesir'de açılış adı altında yaptığı mitingteki konuşmasına Kürt sorunu yoktur çıkışı ile başladı, konuşmayı Türkiye'nin bir anonim şirkete dönüşmesi gerektiğini söyleyerek bitirdi.

Konuşma cevapsız kalmadı ve HDP'den art arda yanıtlar geldi. Yanıtlar tahmin edileceği gibi konuşmanın ilk vurgusuyla ilgiliydi; Kürt sorunu yoksa bir müzakere niye yürüyordu, ama bu sözler yanlış anlaşılmamalı müzakere mutlaka yürümeliydi... Kürtler Türkiye demokrasisinin temel güç ve dinamiğiydi, dolayısıyla sorun aslında Kürt sorunu değil kötü yönetici sorunuydu...

Konuşmanın ikinci kısmına takılan ya da buna yanıt veren bir HDP'li yoktu galiba. Varsa bile bu açıklamaların gölgesinde kaldı. Demek ki HDP'yi ilgilendiren Erdoğan'ın açıklamalarının ilk kısmıydı.

Oysa Erdoğan devam ediyordu; Türkiye'yi yöneten bir işadamı gibi yönetmeliydi.

Erdoğan'ın işadamları... Telefon konuşmalarında bu milletin ırzına geçmeye çalışma niyetlerini hiç saklamayan, hepimize küfrederken aslında gerçek niyetlerini pek güzel anlatan işadamları.

Erdoğan bu memleketin tam da böyle yönetilmesini istediğini her fırsatta ifade ediyor. On iki yıldır yaptıklarını yeterli görmüyor, daha fazlasını istiyor. Adını koyalım diyor, tıpkı telefondaki yakın dostu, ortağı olan işadamı gibi.

Kendisinin patron, yakın çevresinin şirket yöneticisi, kalan herkesin işçi olduğu bir ülke hayali kuruyor adam. Kimsenin işçilikle bir derdi olmadığını, meselenin patron-işçi ilişkisinin varlığı olduğunu söylemeye gerek var mı? Patron-işçi ilişkisi sömürü, baskı, işçinin sermayeye zorunlu olarak bağlı olması demek.

Sahi, bu ilişkide Kürtler nerede duruyor?

Kürt sorunu olmayan bir ülke diyordu diktatör. O sorun bir zamanlar varsa bile artık yoktu; çünkü beyefendi onu da çözmüştü.

İtirazların içeriği bir felaket olsa da, HDP yöneticileri haklı olarak itiraz ettiler bu inkarcılığa. Türkiye'nin Kürt sorunu var demeye çalıştılar, ama kusura bakmasınlar onu bile başaramadılar. Çünkü cümlenin ikinci yarısını göremediler. Göremeyince de itirazların içeriği doğal olarak bir felakete dönüştü.

Bu ülke bir işadamı gibi yönetilmek istendiği için ve yalnızca şimdi değil, bu ülke hep böyle yönetilmek istendiği için bizim büyük sorunlarımız var. Erdoğan'ın anlattığı paket bir bütün ve Erdoğan bu bağlamda kimseyi yanıltmıyor, temel noktayı açıklıkla tarif ediyor.

Erdoğan'ın kendisinden öncekilerden bir farkı var elbette, o patronla işçi arasındaki ilişkiyi mantıksal sınırına, tek patronluğa kadar götürmeyi deniyor. Bir ülkeyi baştan aşağı şirkete dönüştürmek isterken, hayalinde istemediği, beğenmediği, kendisine uymayan işçileri kovan bir patron var. Tek ve büyük patron, beğenmediği herkesi memleketten atacak ve yeni bir Türkiye yaratacak.

Çoğu zaman insanları da bu yanıltıyor. Erdoğan'ın tek patron olmasına karşı çıkmak, patron-işçi ilişkisinin varlığına genel olarak karşı çıkmaya neden engel teşkil etsin... İkisiyle birden, üstelik birbirinin şiddetini artıracak ve besleyecek şekilde mücadele etmek mümkünken, birisi adına diğerinden niye vazgeçelim... Bunların arasında bir çelişki ya da birbirini dışarıda bırakan bir ilişki yok. Türkiye'de hem Erdoğan'a, hem de Erdoğan'ı yaratan düzene karşı aynı anda mücadele etmek mümkün. Erdoğan'a karşı mücadele ederken başka patronlardan destek alarak Erdoğan'dan sonra başka Erdoğan'lar yaratmanın önünü açmak istemiyorsak bu zorunlu hatta.

Kürt sorununu böylesi bir bütünselliğin içine oturtmak gerçekten çok mu zor? Müzakere masasını, Türkiye demokrasisinde Kürtlerin yerini düşüneyim derken Erdoğan'a cevap veremez hale gelen, koca bir şirkete dönüşmüş ülkede şirketteki Kürtlerin pozisyonunu sorgularken aslında Erdoğan'ın hayaline onay verir konuma düşen Kürt siyasetçileri bu konuda mazeret üretmeye çalışabilir.

Ama bu durumda dahi kendi sözünü söyleyemeyen, dayanışmaktan kendi adına düşünmeye ve üretmeye fırsat bulamayan solun, solculuğun mazereti olamaz. Tartışmalı bir patronun gücünü azaltma hedefi uğruna şirketin kendisini meşrulaştırmak solculuk değildir.

Üstelik, Kürt halkıyla dayanışacağım diye ne yapacağını şaşıranların, Erdoğan'ı gerileteyim diye kendisi olmaktan çıkanlardansa, Erdoğan'ın memleketi şirketleştirmesine bütün emekçiler adına direnenlerin, Kürt patronlarına değil ama Kürt emekçilerine daha fazla faydası olacağı açıktır.

Erdoğan'ın Türkiye Anonim Şirketi'nin örnek işadamı telefonda memleketin ırzına geçmeye çalışırken, ilk anda Türk, Kürt ayırmadığını düşünebilirsiniz. Doğru ama eksik... Bu harami çetesinin patron ile işçiyi birbirinden ayıracağına, patrona, Türk de olsa Kürt de, dokunmayacağına emin olabilirsiniz. Bir şirket gibi yönetilmek istenen Türkiye tam da bu çünkü.

Hadi Kürt siyasetçisi bunu görmeyi tercih etmiyor, Türkiyeli solcunun akıntının dışında kalıp bunu göstermeye çalışması temel görevi değil mi?

Bırakın, birileri de Türkiye Anonim Şirketi'nde Kürtler ne olacak diye soranlara destek olmak yerine, bu şirketleşmeye bütünsel olarak direnmenin yollarını arasın, bu genel direnişin sesini yükseltmeye çalışsın.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 20.03.2015- 11:07


'Kürt sorunu ne yea' ya da sayıyla kendine gelmek
Onur Emre Yağan


Şöyle ki,

Şimdilerde senin ve hempalarının tedvir ettiği şirketin güvenlik görevlileri, Kürdistan coğrafyasına seyrederken yanlarına 4400 gramlık G3 tüfeğini, konservesini, battaniyesini almaya başlamasının ve oranın dağlarında sürünerek ilerlemeye gayretlenmesinin üzerinden bir 30 yıl geçti.

Bu 30 yılda senin sınıfın kendine saraylar inşa ederken; “vatan görevi” lafzıyla aldatılıp, dilini dahi bilmediği yumuşak başlı insanları uslandırsın diye o topraklara yollanan gencecik ama ölü emekçi çocukların sayısı 10 bini, gazi unvanı bahşettiğinizin sayısı 11 bini, kimliğini dünyaya kabul ettirmek için güneşten aya dağlarda yaşayıp savaşırken toprağa düşenlerin sayısı 15 bini, belki yalnızca yolda yürümekte olan bir insan olduğu halde öldürülenlerin sayısı 12 bini geçti.

Faili meçhul, yargısız infaz derken katlettiğiniz insanımızın sayısı 17 bini, gözaltına aldıktan sonra, işediğiniz bez parçalarıyla nezarette gözlerini bağladığınızın sayısı 500 bini, günlerini, aylarını, yıllarını, ömrünü hapishanede geçirenin sayısı 50 bini, cezaevine göndermeden önce elektrik verip askıda yaşattığınızın sayısı 30 bini geçti.

Bizim, neredeyse her birimizin yakınlarımızı görebilmek için kapısında saatlerce bekledikten sonra aşağılanarak girdiğimiz hapishane sayısı kişi başına 10'u, karanlık düzeninizde bizim aydınlık yüzlerimize yer açmak için kurduğunuz mapushane sayısı 400'ü geçti.

Tohumları çıkarıp mayın ektiğiniz tarlalarda koşarken ya da patlamamış bombalarınızla oynarken başı yere düşen, olmadı babasının yanında kurşunladığınız çocukların sayısı 5 tane yüzü geçti.

Sen ve senden öncekilerin, Kürdistan dağlarının mağaralarında korunan Kürtlerin “başını ezmek” için harcadığı para 350 milyar doları, örneğin kaybedilen turizm geliri 120 milyar lirayı geçti.

Toprak işleyip, keçisinin peşinde koşarken, köye inen gerillaya bir parça ekmek verdi yahut güzel baktı diye evleri yakılıp göçe zorlanan insanların sayısı 4 milyonu, viran olmuş, soluksuz kalmış köy sayısı 4500'ü geçti.

Sizin kontrgerilla örgütünüzün 1992 Newrozunda Diyarbakır surlarının gölgesinde, Cizre kûçelerinde yürüyen 57 insanı, beyaz bayrak sallayan gazeteciyi otomatik silahla taramasının üzerinden 23 yıl, o gün bu gündür size boyun eğmeyip Newroz meydanlarını dolduran Kürtlerin sayısı 100 binleri geçti.

Siz milyon dolarlık rüşveti bir yerlere tıkıştırırken, katırla dere tepe yük taşıyan 19'u çocuk 34 kişiyi Roboski'de uçaklarla bombalamanızın üzerinden henüz daha 38 ay geçti.

Yardım tırlarınız Suriye'de katliam yapan yobazlara silah beslerken, o katliamdan kaçan 200 bin Kürt 6 ay önce aç biilaç oradan buraya sınırı geçti.

Çocuklarının, sevgililerinin, kardeşlerinin işkence edilmiş cansız bedenlerini kimsesizler mezarlığında arayan onurlu kadınlarımızın bir meydanda toplanmaya başlamalarının üzerinden 20 yıl geçti.

Sadece “Kürtlere küfür et” demelerine rağmen yapmadığı ve devrimcileri ele vermediği için 16 gün işkence yapılan benim annemin yaşı 60'ı geçti.

Bunlar geçti gitti ama sen geçip gidemeyeceksin. Kürt emekçilerine, yurtsever ölenlere, “ben Kürdüm” diyene laf ederken, Kürt sorunu var mı yok mu diye gevelenirken biraz ağır olacak, elini, ağzını, aklını bir toplayacaksın.

Ve sözün kısası, senin iliğine işlemiş o inkar söyleminin üzerinden sadece Bor'un pazarı değil, bir de yıllar önce Hançepek'in Qırıkları geçti...

* Ve.. Newroz piroz be!



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sancar'dan Akşener'in sözlerine yanıt: HDP’ye iktidar diliyle saldıranlar da o kadar acizdir... melnur 0 976 04.11.2021- 09:25
Konu Klasör Suriye sorunu mu, Kürt sorunu mu? melnur 3 2208 22.10.2019- 02:12
Konu Klasör Yeniden Kürt sorunu... melnur 5 1458 28.09.2021- 09:14
Konu Klasör TKP: Kürt sorunu sınıfsaldır melnur 0 1692 12.08.2020- 06:20
Konu Klasör Behice Boran'dan Kürt sorunu ve sömürge olup olmadığı... melnur 0 448 19.11.2022- 00:13
Etiketler   Kışanaktan,   Kürt,   sorunu,   yok,   sözlerine,   yanıt
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS