SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
HTKP seçim tavrını açıkladı           (gösterim sayısı: 2.986)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 06.04.2015- 19:21


HTKP seçim tavrını açıkladı

Halkın Türkiye Komünist Partisi bugün yayınladığı bir açıklamayla 7 Haziran seçimlerindeki tavrını duyurdu.

Resim Ekleme

(İleri - Haber Merkezi) Halkın Türkiye Komünist Partisi 7 Haziran 2015 seçimlerine dair tavrını açıkladı.

HTKP tarafından yapılan açıklamada 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarının hem rejimin hem de meclis dışındaki toplumsal ve siyasal süreçlerin geleceği üzerinde belirli etkilerde bulunacağı belirtilirken, "'yeni anayasa' ve 'başkanlık sistemi' gibi başlıklarda AKP’nin rahatlıkla hareket edebileceği bir meclisle, böylesi bir rahatlığa sahip olamayacağı bir meclis arasındaki farkı küçümsemek siyaseten gerçekçi değildir" denildi.

Ayrıca açıklamada, yurttaşlara sandığa gittiklerinde "emekçilerin iktidarını hedefleyen; aydınlık, bağımsızlık, özgürlük, barış ve kardeşlik içinde yaşadığımız bir Haziran Türkiye’si özlemine sahip milletvekili adaylarının TBMM’de yerlerini alması için oy kullanmaya" çağrısı yapıldı.

Açıklama şu şekilde:

7 HAZİRAN 2015 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE İLİŞKİN TAVRIMIZDIR

Türkiye’de iki ay sonra bir seçim daha yaşanacak.

Halkın Türkiye Komünist Partisi’nin de içinde yer aldığı Birleşik Haziran Hareketi’nin (HAZİRAN) yaklaşan seçimlere ilişkin tutumu bilinmektedir.

HAZİRAN, kendi özel konumunu titizlikle gözettiği için, seçimlere katılacak herhangi bir partiyle “ittifak” düşüncesini benimsememiştir. Ancak, HAZİRAN, kendi ilkelerini ve toplumsal taleplerini inandırıcı biçimde sahiplenen güçlerle seçim sürecinde dayanışma içinde olacağını ilan etmiştir.

HTKP, Haziran Hareketi’nin bu kararını ve tutumunu benimsemekte ve sahiplenmektedir.

Ülkemizin gerçek kurtuluşu için düzen karşıtı bir odağın şekillenmesi ve bu odağın kendi bağımsız siyasal hattını ortaya koyması büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden HAZİRAN’ın ülkemizin geleceğinde etkin bir güç haline gelmesi, en acil siyasal görev olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye'nin siyasi ve iktisadi krizlere gebe olduğu, AKP karanlığının dağıtılması için büyük olanakların bulunduğu böylesi bir dönemde, Halkın Türkiye Komünist Partisi öncelikle, HAZİRAN’ın böylesi bir güç haline gelmesi, halkın siyasi mücadeleye etkin ve kitlesel bir şekilde katılması için çaba sarf edecektir.

Halkın Türkiye Komünist Partisi, seçimlere tek başına parti olarak katılmayı tercih etmemiş; ilerici, yurtsever ve emekten yana bütün toplumsal güçlerin, sosyalistlerin ve devrimcilerin ortak bir mücadele hattı örmesini öncelikli siyasi görev olarak belirlemiştir. Partimiz, HAZİRAN'ın kuruluşuna ve çalışmalarına bu önceliği gözeterek katkı koymuştur. HAZİRAN kurullarında yapılan seçim tartışmalarında Halkın Türkiye Komünist Partisi üyeleri, hareketin bağımsız adaylarla seçimlere girmesini de bir seçenek olarak ortaya koymuş, buna rağmen HAZİRAN’ın birliği ve geleceği açısından ortaya çıkan ortak karara saygı duymuştur.

Bütün bunlarla birlikte, 7 Haziran seçimlerinde kime oy verileceği, nasıl bir tutum izleneceği sorusu gündemdeki yerini korumaktadır.

Bu seçimler, özellikle kritik bir dönemin işareti olabileceği, ortaya çıkan sonuçlarla birlikte Türkiye'de siyasetin gidişatını belirli ölçülerde etkileyebileceği düşünüldüğünde önemlidir.

7 Haziran seçimlerine yönelik örgütlü bir boykot çalışmasının anlamlı toplumsal ve siyasal sonuçlar yaratamayacağı açıktır.

HTKP açısından Türkiye’nin geleceğinin meclis aritmetiği ve mecliste yapılacak oylamalar kadar, hatta ondan daha fazla 2013 Haziran Direnişi gibi toplumsal hareketlenmeler tarafından belirleneceği de açıktır.

Ancak 7 Haziran seçimlerinin sonuçları hem rejimin hem de meclis dışındaki toplumsal ve siyasal süreçlerin geleceği üzerinde belirli etkilerde bulunacaktır.

Bu bağlamda, “yeni anayasa” ve “başkanlık sistemi” gibi başlıklarda AKP’nin rahatlıkla hareket edebileceği bir meclisle, böylesi bir rahatlığa sahip olamayacağı bir meclis arasındaki farkı küçümsemek siyaseten gerçekçi değildir.

Kısacası, “AKP’nin geriletilmesi” görevinin bir de meclis ayağı vardır ve bu ayaktaki bir gerilemenin AKP açısından daha genel bir gerilemenin, giderek çözülüşün önünü açması mümkündür.

Ne var ki HTKP, AKP’nin geriletilmesini, AKP’ye karşı kim ve ne varsa, her tür maliyet göze alınarak gerçekleştirilmesi gereken bir hedef olarak görmemektedir. AKP’nin, kendi beslenme alanları, gücünü aldığı süreçler ve odaklar ortadan kaldırılarak, bu ülkenin başına daha fazla bela olmasının kanalları tıkanarak geriletilmesi mümkündür ve HTKP, Türkiye’nin önünü böyle bir gerilemenin açabileceğini söylemektedir.

Bir başka deyişle, HTKP, Birleşik Haziran Hareketi tarafından ilan edilen “Haziran Türkiye'si" belgesinin ruhuna uygun olarak, mecliste,

- Emperyalizme, NATO’ya ve onların Türkiye ve bölge planlarına,

- Taşeronlaştırmalarıyla, özelleştirmeleriyle, emeğe yönelik saldırılarıyla, kent yağması ve çevre talanıyla neoliberalizme ve günümüzün vahşi kapitalizmine,

- Dinci gericiliğe; yani eğitiminden sağlığa kadar kamu hizmetlerinin ve toplumsal yaşamın dinsel esaslara göre şekillendirilmesine,

- Adalet kavramını ayaklar altına alan bir zorbalığa,

- Çocukları, gençleri, kadınları belirli kalıplara sokmak isteyen; Alevilerin varlığını ve inançlarını yok sayan zihniyete,

- Kürt emekçilerinin eşitlik ve özgürlük taleplerine iç ve dış politik hesaplar adına bir pazarlık konusu olarak yaklaşan anlayışa

ikirciksiz biçimde, amasız - fakatsız, kararlılıkla karşı duranların yer almasını önemsemektedir ve sandığa gidildiğinde bu ilkelerin gözetilmesini önermektedir.

Diğer yandan HTKP oy verilecek adaylarda, meclise girme şanslarının bulunmasının yanı sıra;

- Bir ayağı meclisteyken diğerini toplumsal muhalefet sahalarında, alanlarda, sokaklarda, direniş mekânlarında tutma;

- Kürt emekçilerinin eşitlik ve özgürlük taleplerini savunma; Türkleri, Kürtleri ve bu topraklarda yaşayan diğer halkları birbirlerinden koparma çabalarıyla mücadele etme,

- Emeğin çıkarlarını, kamuculuğu, laikliği ve özgürlükleri ikirciksiz savunma

kararlılığını aramaktadır.

Ayrıca, HTKP baraj başta olmak üzere sayısız adaletsizlik içeren seçim düzenine, seçim hile ve yolsuzluklarına karşı mücadeleyi önemsemekte ve adil, barajsız, güvenli bir seçim sistemini savunmaktadır.

Tüm yurttaşlarımızı, sandığa gittiklerinde, emekçilerin iktidarını hedefleyen; aydınlık, bağımsızlık, özgürlük, barış ve kardeşlik içinde yaşadığımız bir Haziran Türkiye’si özlemine sahip milletvekili adaylarının TBMM’de yerlerini alması için oy kullanmaya çağırıyoruz.

Halkın Türkiye Komünist Partisi, bugün sürdürmekte olduğu eşitlik ve özgürlük mücadelesini, 8 Haziran’dan sonra daha da büyütmekte kararlıdır.

HALKIN TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ

MERKEZ KOMİTE



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 10.04.2015- 12:10


HTKP'nin TKP'den kopuş açıklamaları çok iddialıydı, bu iddiaların altını dolduramadığını düşünüyorum. TKP'den yakınırken başka bir eylem ve siyaset biçiminden yanaymış izlenimi veriyordu. Gele gele çok yamalı bohçaya dönmeye başladı. Birbirleriyle hiç uyuşmayan kişilere kapılarını açtı, her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Haluk Yurtsever başka konuşuyor, Ender Helvacıoğlu başka konuşuyor. Bu gidişle sonları ÖDP gibi olacak. Herkes gelsin partiye katılsın demek komünist parti olmaktan çıkmak demek. HTKP bu yolda dolu dizgin gidiyor. Seçim açıklaması tam da bunu gösteriyor. Seçimlere katılmayacakmış, ilkeli davranacaklarmış. İlkeli davranmak HDP için çalışmak mı? HTKP HDP'yi ilkelerine uygun bir parti olarak görüyor anlaşılan. Olabilir de, o zaman bunu açık açık neden söylemiyor, neden kamuoyuna duyurmuyor? Çekincesi ne? İçine yuvarlandığı durumun ideolojisiyle çakışmadığını mı anladı? HDP'yi destekleyeceğini ilan etmesi partide çözülmeye neden olacağı için mi yuvarlak laflarla seçim tavrını açıkladı? HTKP'ye Altan Tan'la, Hüdai Kaya ile ve daha benzer pek çok isimle ilkeli siyasetinde başarılar diliyorum!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 10.04.2015- 18:40


“AKP'yle kavga edecek, Haziran'ı örgütleyeceğiz"

Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) Merkez Komite üyesi Doğan Ergün, HTKP'nin 7 Haziran seçimlerindeki tutumunu ve partisinin seçim dönemi boyunca yapacaklarını İleri Haber'e anlattı.

Resim Ekleme

(İleri Haber) Birleşik Haziran Hareketi'nin (HAZİRAN) seçimlerde bağımsız tavrını ve ilerici güçlerle dayanışma tavrını açıklamasının ardından HAZİRAN bileşenleri de seçimlerdeki tutumlarını tek tek açıkladı. HAZİRAN'ın önemli bileşenlerinden Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) de 6 Nisan Pazartesi günü yaptıkları açıklamayla HAZİRAN'ın seçim tutumuna paralel bir tavır açıkladı. HTKP'nin politikasının nasıl belirlendiğini, somut olarak ne anlama geldiğini, HTKP'nin 7 Haziran gününe kadar yapacağı çalışmaları HTKP MK Üyesi Doğan Ergün'e sorduk.

Halkın Türkiye Komünist Partisi birkaç gün önce seçimlerle ilgili tavrını açıkladı. HTKP kendi başına seçimlere girmiyor, bu bir tercih mi yoksa beceriksizlik ya da başarısızlık mı?

Geçen hafta Parti Meclisi'mizin yeni bileşimiyle ilk toplantısını yaptık. Bu toplantıda tek gündemimiz seçimlere ilişkin partimizin tutumunun netleştirilmesiydi ve bahsettiğiniz açıklama bu toplantının ardından duyruldu.

Aslında HTKP'nin merkezi organları, partimiz kurulduğu ilk günden bu yana yaklaşan seçimlerle ilgili değerlendirme yapıyor. İlk günden bu yana, olağanüstü bir durum olmazsa, seçimlere tek başına girmeme yönünde bir yönelimle hareket ettiğimizi söyleyebilirim. Sosyalistlerin oluşturacağı geniş ve ilkeli bir birlikteliğin, toplumsal mücadeleler içinde bulunan kesimlerle birlikte sağlanacak bir cepheleşmenin Türkiye'nin beşinci siyasi gücü olacağını söyledik. Seçimlerle ilgili tavrımızda da, Birleşik Haziran Hareketi'nin kurulması ve işlemesi sürecinde de bu yaklaşım belirleyici olmuştur. Bu nedenle, Yüksek Seçim Kurulu'na seçimlerle ilgili herhangi bir başvuruda bulunmadık. Yani, seçimlere tek başına girmemeyi tercih ettik.

“HAZİRAN'I ÖNEMSİYORUZ”
Birleşik Haziran Hareketi'nin seçimlerle ilgili tavrına benzer, onunla aynı doğrultuda bir açıklama yaptınız. HAZİRAN'ın ve partinizin seçim politikası belirleme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?


Doğru, biz HAZİRAN'ın yaklaşımına paralel bir açıklama yaptık. ÖDP'nin açıklamasını da aynı doğrultuda görüyorum ve bu iki partinin benzer açıklamalar yapması da tesadüf değil. İki yapı da HAZİRAN'ı önemsiyor.

Seçimlerle ilgili karar süreçleri ve nihayet alınan kararlar bahsine gelirsek... Türkiye'de solun-sosyalizmin doldurabileceği, doldurması gereken geniş bir alan olduğunu görüyoruz. Düzen siyasetinin doldurmayacağı-dolduramayacağı, talepleri karşılayamayacağı, kriz dinamiklerinin üstünü örtemeyeceği bir dizi mesele mevcut. Gericilik tonu çok baskın bir otoriterleşme; toplumsal yaşamın dinselleşmesi; özellikle kadınların ve gençlerin yaşadığı ağır travma; güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmanın emekçilerin üzerine kabus gibi çökmesi; Türkiye'nin üretmeyen, bağımlı ve krizlere gebe ekonomisi; AKP iktidarının ve emperyalizmin bölge politikalarının halkta yarattığı tedirginlik, barış ve güven içinde yaşanabilecek bir ülke özleminin günden güne erimesi; Kürt meselesinin Türkiye'de kalıcı bir düşmanlaşma ve ayrışmaya neden olacağı endişesi vb...

İşte tüm bu meseleler bizim kendi başımıza sözümüzü söyleyip ya da analiz yapıp çekileceğimiz gündemler olarak değil, siyasal odak olarak müdahale ettiğimiz alanlar olarak görüldüğünde, sosyalizmin ciddi, toplumsallaşmış ve bağımsız bir odak olarak siyaset sahnesinde yer alması mümkün.

HAZİRAN'da ve partimizde yaptığımız değerlendirmeler, tüm bu başlıklarda ve çok daha fazlasında, kendi toplumsal taleplerimizi ortaya koymaya ve mücadeleye odaklanıyordu. Seçim gündemini de böyle değerlendirdik.

Bu başlıklara ilişkin emekçi sınıfların çıkarlarını merkeze oturtan bir mücadele programı oluşturduğunuzda, yani herhangi bir düzen gücüne şirin görünmek adına ilkelerinizden ve taleplerinizden taviz vermediğinizde ve kendi temsilcilerinizi kendiniz, bağımsız bir şekilde belirlediğinizde seçimlerde ya da herhangi bir siyaset zemininde eliniz çok rahatlamış oluyor. Biz en başından itibaren bu noktaya odaklandık.

İTTİFAK MESELESİNDEKİ YANLIŞLAR
Sizin önemsediğiniz noktanın belirleyici olduğunu söyleyebilir misiniz?


Burada bir dizi dinamik devreye giriyor. O nedenle sorunuza "evet" ya da "hayır" şeklinde yanıt vermem mümkün değil. Bunu biraz açayım.   Seçim politikaları tartışmalarında birinci handikap şu oldu: Henüz, biraz önce söylediğim ve bizim açımızdan meselenin özünü oluşturan ilkesel, yöntemsel, politik netlik sağlanmadan Birleşik Haziran Hareketi'nin seçim gündeminin "ittifak" kavramıyla birlikte gündeme getirilmesi oldu.   Biz herhangi bir seçeneği devre dışı bırakmadan, bağımsız adaylığı da alternatifler arasına ekleyerek bir çerçeve geliştirdik.

Bizim açımızdan ittifak, ancak birincil olan sorulara yanıt verildikten sonra gündeme gelebilecek, açık söyleyelim gelmesi de mümkün bir seçenekti. İttifak, siyasette bir olgudur ve mümkündür. Yeter ki, sizin ve müttefikinizin ayrı politik varlıklar oldukları ve belli amaçlarla, bir asgari programla dönemsel bir yan yana geliş içinde olduğunuz toplum nezdinde anlaşılabilsin.

Birleşik Haziran Hareketi, gerek kuruluş anında gerekse, sonrasındaki politik faaliyetinde Türkiye'de çok ciddi bir alanı doldurabilecek, emekçilere umut veren bir özne olma yolunda olduğunu gösterdi. Biz bunun hâlâ geçerli olduğunu düşünüyoruz. HAZİRAN'ı küçümsemiyoruz.

Ancak HAZİRAN'ın küçümsendiğini gördük. Bilerek ya da bilmeden...
"İttifak" kavramını bir siyaset aracı değil amacı olarak gören ya da amacı olarak yansıtanlar bir yana, bir de "ittifak düşmanları" ortaya çıktı. Birincisinde yanlışın ne olduğunu ifade ettiğimi düşünüyorum. İkincisi ise, açık ki, siyaset dışılıktır. Apolitizm diyoruz...

"'ÜST AKIL' AKP'NİN SÖYLEMİ"
HAZİRAN'ın ve sizin seçim politikanızı belirlerken temel parametre "ittifak" mı oldu?


Elbette değil.   Başka bir sorunla daha karşılaştık. AKP'yle mücadeleyi öncelik olmaktan çıkaran bir anlayış belirdi HAZİRAN'ın içinde. Uzun yıllar AKP'yi yıkmanın siyasal önemini vurgulamış bir hareketin temsilcisi olarak anlayamadığımız bu yaklaşımın, HAZİRAN'la bağlarının iyice zayıflamış olması da iyi oldu diyebilirim.

Sürekli bir "üst akıl da AKP'nin gidişini istiyor" vurgusu yaparak, AKP rejimiyle, AKP gericiliğiyle, İkinci Cumhuriyet garabetiyle mücadeleye zarar veren yaklaşımla yan yana durmak zarar verici olurdu. Zaten bu yaklaşım, Tayyip Erdoğan'ın da argümanı haline gelmiş durumda. Onlar da aynı şeyi söylüyorlar, oradan güç alıyorlar. Dahası, bu yaklaşım sahipleri örneğin laiklik mücadelesine de, bununla iç içe geçmiş özgürlük mücadelesine de büyük zarar veriyor. Laiklik talebiyle eylemlilikler içinde olduğunuz bir anda bakıyorsunuz, "laiklik çok moda oldu" diye ortaya çıkıyorlar.

Meselemiz şudur... Tayyip Erdoğan'ın başında durduğu bu rejimin yaşadığı krize devrimci bir müdahalede bulunacak mıyız, bulunmayacak mıyız? Bu müdahalede bulunmaksızın, öne çıkmadan, hakiki bir mücadele içinde olmadan, sosyalizmin toplumsallaştığı bir aşamaya geçmenin mümkün olduğunu düşünmüyoruz. Dahası, sosyalistler ve devrimciler devrede olmadığında, düzenin kendini yenileyebilme, fazlalıklarını atma şansının arttığını elbette biliyoruz. Yani kavganın ana unsuru, öncüsü olmak, hem genel hem de özel olarak önemli.

Seçimlere iki aylık bir süre kaldı. HTKP bu dönemi nasıl geçirecek, seçim günü ne yapacak?

HTKP, seçime giren partiler arasında, az önce dile getirdiğimiz Türkiye meselelerine ilişkin sağlıklı değerlendirmelere, taleplere ve gerçekçi bir mücadele çizgisine sahip bir parti görmüyor. Bu nedenle açıklamamızda herhangi bir partiye işaret etmedik.   Bunun HAZİRAN zemininde mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bu hafta sonundan itibaren, HAZİRAN olarak ilan ettiğimiz "Haziran Türkiyesi" çağrımızı yaymak üzere çalışmalar yapacağız.

Oy vermek konusunda ise, açıkçası, herhangi bir partinin programatik ve güncel siyaset zemininde Türkiye emekçilerini temsil ettiğini düşünmüyoruz ancak tek tek adaylar bazında bakıldığında, Birleşik Haziran Hareketi'nde birlikte çalıştığımız ya da bize yakın bir siyasi doğrultuya sahip adaylar olduğunu görüyoruz. HAZİRAN'ın açıklamasında da bunu "güçler" olarak tanımlamıştık. HTKP olarak halkımıza, sandığa gittiğinizde şu kriterlere bakın ve bunu temsil eden adayların olduğu yerlerde o partilere oy verin dedik.
Adayın Meclis'e girmesini neden önemsediğimiz ise açık olmalı. Birleşik Haziran Hareketi'nin talep ve ilkeleriyle uyumlu, bu ilke ve taleplerin taşıyıcılığını yapabilecek vekillerle AKP'nin Meclis'te de zayıflaması iyidir.

Aldığımız kararın belirleyici unsurunun, seçim sürecine kadar geçecek süreyi, belirli ilkeler ışında, esas olarak AKP'yle mücadele etmek tercihi olduğunu söyleyebiliriz.  
Bunun dışında Soma katliamının yıl dönümünün, İstanbul Üniversitesi'nde Prof. Dr. Raşit Tükel'ine destek eylemlerinin, 1 Mayıs'ın politik ve kitlesel olarak güçlü olması için elimizden geleni yapacağız. Parti bu dönemde işçi, kadın, gençlik ve Alevi hareketinde ve yayıncılık alanında bir dizi çalışmayı sürdürüyor. Bunların yaratmaya başladığı birikim bizi çok heyecanlandırıyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKP konferans metninde CHP ve HDP'ye ilişkin tavrını açıkladı... melnur 0 1043 18.01.2022- 01:06
Konu Klasör PKK'ye katılım ve solun tavrı... melnur 1 2527 20.09.2019- 09:27
Konu Klasör İttifaklar konusu ve sosyalistlerin tavrı... melnur 3 1538 27.10.2021- 06:14
Konu Klasör Emek Partisi "Bağımsız, demokratik bir ülke ve insanca yaşam bildirgesi"ni açıkladı... melnur 1 1341 23.01.2022- 02:13
Konu Klasör Erdoğan'a Açım Diye Bağıran Adam ve Erdoğan'ın Tavrı ocen45 0 1882 14.02.2020- 09:39
Etiketler   HTKP,   seçim,   tavrını,   açıkladı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS