SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Cehenneme Giden Yol           (gösterim sayısı: 2.953)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: dayanışma
Konu Tarihi: 06.06.2015- 16:49


Cehenneme Giden Yol - Doğan Tılıç

Bir ülke düşünün ki, Cumhurbaşkanına hakaretle suçlanan bir gazeteci, mahkemede yaptığı savunmadan dolayı da 5.5 yıl hapisle yargılanıyor. Bizim Barış İnce’nin durumu işte; bir sanığın mahkemede kendisini özgürce savunmasına da izin verilmediğinin kanıtı.

Yeterince dehşet verici değil mi?
O zaman alın Can Dündar’ı…

Erdoğan, MİT’e ait TIR’lardaki silahların görüntüsünü yayımladığı, yapılması gerektiği gibi gazetecilik yaptığı için suç duyurusunda bulundu. “Bedelini en ağır şekilde ödeyecek. Öyle bırakmam onu” tehdidini, iki kez müebbet ve 42 yıla kadar hapis talebiyle somutladı.

Bir gazetecinin gazetecilik yapmasını, gözünü kırpmadan; “terör örgütü kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak; terör örgütünün faaliyeti kapsamında siyasal veya askeri casusluk, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, soruşturmanın gizliliğini ihlal, Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlarını işlemek olarak sayabilen bir ülke oldu burası.

Birilerine bu dünyada cehennemi tanımlatsanız, biraz da böyle tanımlayacaktır.

İngiliz şair William Blake’in 200 yıldan da eski “Cehenneme giden yolun taşları iyi niyetle döşenmiştir” sözünü, epey gerçeklik payı olduğunu düşünsem de, bir türlü sevmemişimdir. İyi niyet iyidir ve ucu cehenneme çıkar diye ondan vazgeçmek olmaz.

O yüzden, bugünlere gelmemizi iyi niyetle açıklayacak değilim.

Ama AKP Mersin Milletvekili adayı Muhsin Kızılkaya’ya teşekkür edeceğim. Bazı şeyleri yerli yerine oturttuğu için.

Henüz “rijid bir solcu, sosyalist bir Kürt” olduğu dönemde bu gazetede de yazan Kızılkaya, bir röportajında “AK Parti 2002’de kurulduğunda İslami hareketlere acayip önyargılı bir bakış vardı. Ben o zamanlar rijid bir solcu, sosyalist bir Kürt’tüm. İslami hareketlere, muhafazakârlara hoşgörüyle yaklaşıp onların memleketi dönüştürebileceğine, vesayetçi rejimi kırabileceğine dair bir inanç gelişmişse bende, tek müsebbibi Birikim Dergisi; Laçiner, İnsel ve Belge’dir” demiş.

Muhsin’i AKP’li yapan Belge, bugün AKP’ye karşı ve oyunu bir CHP’ye bir HDP’ye veriyor. Seçime giren AKP karşıtı başka partiler de var, ama şimdilik seçenekleri arasında onlar yok galiba.

Geçenlerde, aralarında AKP değirmenine epey su taşımışların da bulunduğu,- belki çoğu demek daha doğru -, 200 aydın hükümeti uyaran bir “Acil Çağrı” yayınladı. “Ülkemiz bir süreden beri temel hukuk sınırlarını çiğneyen olağan dışı bir rejimle idare edilmektedir. Hukuk sistemine ‘paralel yapı’ ile mücadele gerekçesiyle yapılan müdahalelerle yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmış, iktidarın denetlenmesi imkânsızlaştırılmış, hukuk kurallarını hiçe sayan Saray’ın yönlendirdiği yeni bir vesayet rejimi oluşturulmuştur” dediler.

Good morning after supper! diyeyim, onlar anlarlar.

Fransız haber sitesi “state.fr”da, “Türkiye’de liberal entelektüeller İslamcıların ‘faydalı aptalları’nı mı oynadılar” başlıklı bir değerlendirme kaleme alan Ariane Bonzon “Söyleşi yaptığım otuz kadar liberal entelektüelden hiçbiri AKP’ye şans tanıdığı için pişman görünmüyor” demişti.

Bonzon’a göre; “Bu liberal entelektüeller, az sayıları ve seçimlerde sahip olabilecekleri ağırlığın düşündüreceğinden çok daha büyük bir rol oynadılar. AKP’nin post-İslamcı, liberal, demokrat ve reformcu bir imge inşa etmesini sağladılar. Batılılaşmış orta ve üst sınıfların yanı sıra, Avrupa ve Amerikalı işadamlarını, siyasetçileri, diplomatları ve gazetecileri teskin ederek muhafazakâr Müslümanları meşrulaştırdılar.”

2010’daki “Yetmez ama evet”ler, ucu Can Dündar’a iki kez müebbete çıkan yolun taşlarını döşemekle kalmadı, yola asfalt döktü. Kimileri, “yetmez” falan da demeden bastılar “evet”i.

Acil çağrı, HDP’ye destek açıklamaları ya da Can Dündar’ın yanında durmalar… Evet ama “yetmez” bence. Buralara çıkan yolu hangi niyetin taşlarıyla döşedilerse döşediler, şimdi samimiyetle pişmansalar eğer, seçim bitene kadar kendilerini Saray’ın kapısına zincirlemeliler.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör İki işgal ve cumhuriyete giden yol umut 0 3026 01.11.2015- 15:18
Konu Klasör Seçime giden Türkiye'de ne yapmalı? melnur 1 469 08.03.2023- 01:18
Konu Klasör Ay'a giden üçüncü ülke Çin oldu umut 0 3267 14.12.2013- 21:43
Konu Klasör Filistin’e Giden Türkiyeli Marksistler proletersosyalist 0 3773 08.10.2015- 00:56
Konu Klasör Bebeğini evde bırakıp tatile giden kadın ve ... şibusa 0 3408 11.02.2014- 16:43
Etiketler   Cehenneme,   Giden,   Yol
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS