SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 28.06.2015- 13:00


Kapitalizm 300 yıldır sahnede çoğu ülkede hala yoğun bir sömürü var. Senin zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri var dediklerin, hala zincirli köle düzeyinde. Toplumun yarısından fazla aç ve yoksulluk sınırı altında yaşıyorken, kaybedecek neleri var bu insanların. Sosyalizm bu insanların umutlarını ve gelecek hayallerini arttıracak bir sistem. Aç ve yoksul bir insan için umut ne anlama gelirse sosyalizm de o anlama gelir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 01.07.2015- 19:59


Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Nasıl bir sosyalizm olduğu da önemli. Sosyalizm diye kestirip atılmasının faydası olmuyor, insanlar ya ilgi duymuyor ya da ilgi duyanlar sosyalizm diye demokratik kapitalizmi savunuyorlar. Sosyalizm ve devrim konularını çok iyi irdelemek lazım. İşçi sınıfı eski işçi sınıfı değil. Zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri olmayan sınıf, şimdi kaybedeceği çok şeye sahip. Solun peşinden gitmemesinin nedeni de bu olabilir diye düşünüyorum.



İşçi sınıfının eski işçi sınıfı olmadığı masallarından bıktık usandık,Türkiye'de işçi 18-19.yüzyıl Fransa ve İngiltere koşullarında yaşıyor hala kalmış işçi sınıfının koşullarının değiştiğini söylüyorsunuz! Hangi memlekette yaşıyor, nereye bakıyor, bakarken ne görüyorsunuz? Bu ülkede iki günde bir işçi kazası adı altında işçi cinayeti işlenirken ne değişmiş olabilir? Bu cinayetlerin toplum tarafından kanıksanmış olmasından başka ne değişti? Bu saçmalıklar nedeniyle mi sosyalizmi değiştirmeye ve içini boşaltmaya çalışıyorsunuz?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 03.07.2015- 21:41


Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış

Nasıl bir sosyalizm olduğu da önemli. Sosyalizm diye kestirip atılmasının faydası olmuyor, insanlar ya ilgi duymuyor ya da ilgi duyanlar sosyalizm diye demokratik kapitalizmi savunuyorlar. Sosyalizm ve devrim konularını çok iyi irdelemek lazım. İşçi sınıfı eski işçi sınıfı değil. Zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri olmayan sınıf, şimdi kaybedeceği çok şeye sahip. Solun peşinden gitmemesinin nedeni de bu olabilir diye düşünüyorum.



aklında nasıl bir sosyalizm var, sence sosyalizm nasıl olmalı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 04.10.2015- 09:57


Emperyalizm geberen kapitalizm *Lenin

Lenin bu kitabı yazdığında yaptığı tahlil doğru idi ve onun kanıtlara emperyalizme karşı mücadele vermiş ve kurtuluşu sosyalizmde görmüş halklardır.

O dönemde anti emperyalizm sadece emperyalizm karşıtı ulusal kurtuluş savaşı vererek kendi ulusal burjuvazisini yaratmak değildi. Bir çok ulus komünist partileri öncülüğünde sosyal kurtuluş içinde mücadele içine girmişti çokta başarılı olmuştu.
Buharin Emperyalizm kitabını yazdığında bunu Lenin daha genişleterek içine halkların kurtuluş mücadelesini de eklemiş adı da sosyal kurtuluş olarak günün tarihine geçmişti.

Her dönemin ekonomik ve siyasal analizi kendi dönemine aittir. Eğer sosyalist sistem hala yaşıyor olsa idi bu gün yine ulusal kurtuluş savaşları veriliyor olurdu bunun en yakın örneği bölgemizdedir. PKK dün kürt ulusunun bağımsızlığından söz ediyordu şimdi bağımsızlık lafını ağzına almıyor. Bunu sebebi içinde yaşadığımız tarihsel ve ekonomik süreçtir.

Bu noktaya değinirken bir şeyi atlamamamız gerekir 1917 den sonra işçi sınıfı öncülüğünde başarı görülmedi bir ara İspanyada Şilide ve dünyanın bir çok yerinde bu tür girişimler olsa da bu siyasi durum zafere dönüşmedi. Ama anti emperyalist savaşımlar bir çok ülkede başarı sağladı.

Biz bu konuyu irdelerken niçin işçi sınıfı başarı sağlayamadı ile de ilgilenmek zorundayız.

Konuya dönersek
1920 lerden 1975 lere kadar başarılı olan anti emperyalist savaş o günden sonra durdu. Elbette bunu sebepleri var.
Ama günümüzde o anti emperyalist mücadele veren ülkelerin emperyalist sermayeye davetiye çıkardığını da unutmamak gerekir. Bu bize artı anti emperyalist mücadelenin gereksizleştiğini mi anlatıyor.
Yoksa artık bu tür mücadelenin gerici örgütlerin işimi olduğunu.

Bana göre devrimci merkezler artık ortadan kalkmıştır bütün dünya devrimci merkezdir zayıf halka teorisi de yer değiştirmiş emperyalist ülkeler kapitalist zincirin en zayıf halkalarıdır.

Onun için teoriler eskidi diyenlere kulak vermek gerekir. Özneler değişti diyenler zaten çok öncelerden haklı çıktı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 03.01.2016- 22:26


Hakkı, özneler değişti diyorsun, devrim de gelişmiş ülkelere kaydı diyorsun. Açıklama olarak da 17'den beri hiç işçi sınıfı öncülüğünde devrimin olmadığını gösteriyorsun. Bu mantıkla öznenin değiştiği ve devrim merkezinin Avrupa olduğunu nasıl anlayacağız? Avrupa'da başka özneler devrim yaptı da biz mi farkında değiliz?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 06.01.2016- 12:18


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Hakkı, özneler değişti diyorsun, devrim de gelişmiş ülkelere kaydı diyorsun. Açıklama olarak da 17'den beri hiç işçi sınıfı öncülüğünde devrimin olmadığını gösteriyorsun. Bu mantıkla öznenin değiştiği ve devrim merkezinin Avrupa olduğunu nasıl anlayacağız? Avrupa'da başka özneler devrim yaptı da biz mi farkında değiliz?


Sn Bedrettin.
Biz emperyalizmin zayıf halkasından söz ederiz .1990 öncesi bu zayıf halkanın hep gelişmekte olan ülkeler olduğunu söylerdik Türkiye de bu katagoriye giren ülkelerdendi.
Çünkü emperyalist karlar oralardaki işçileri beslediğini ve emperyalizmin ezdiği ülke işçilerinin 2 kat daha sömürüldüğünü söylerdik.
O zaman haklı idik çünkü devrimci durum bu ülkelerin üstünde dolaşırdı ve 1980 de Türkiyede bir devrim kaçırdık.

Ama Sosyalist sistem   yıkıldıktan sonra kapitalizm kendine yeni alanlar açtı. Yeni sömürü alanları buldu kapitalist ülkelerdeki iş birliği zorlu bir rekabete dönüştü ve bu rekabetten dolayı   çok hızlı teknoloji gelişti üretim alanlarında neredeyse işçi dışlandı Kapitalistler artı değer elde etmek yerine ticaret bankacılık yolu ile soygunlarını çoğalttı. Kapitalist sermeye enine değil dikine büyümeye başladı hemde çok hızlı.
Gelişmiş kapitalist ülkelerde sosyal devlet statüsü tartışılır oldu o ülkeler kazancından çok borçlanmaya başladı .Gelişmiş ülke halkı bundan rahatsız olmaya başladı zaten o ülkelerde sınıfsal durum 2 zıt kutuba   ayrımış orta sermeye yok olmuştu.
Son dönemlerde krizle başa çıkamayan o ülkeler birde yeni göçlere maruz kaldı halklar daha fazla rahatsız oldu zincir gittikçe daha zayıflamaya başladı.

Bu günlerde en çok kapitalizm miadını doldurdu mu sermaye olması gereken sınırlara vardı mı tartışılıyor.
Bizim gibi ülkelerde hala krizler faşizm vasıtası ile çözülebiliyor ama gelişmiş ülkeler faşizm e baş vurduğunda bütün sistemleri çökebilir.

O ülkeler halklarını sosyal devlet modeleri ile avutuyordu ama o modelde iflas ediyor. Hiç alışık olmadıkları eylem türleri ile karşı karşıyalar göçmen sorunu baş ağrıtıyor Nasıl bir demokrasi tartışma konusu kısıtlanan haklar milliyetçi siyasetler bütün dengeleri bozmuş durumda
İşte İsviçre finlandi ye de çalışana çalışmayana eşit ücret tartışılıyor. Bu sorunu çözmüyor daha da büyütüyor.

Reel sosyalizmin yıkılışı sonucu bir ara rahatta olsalar bir zaman sonra kotları değişmeye başladı. Bu ülkelerin çoğu ödeyemeyeceği borç batağında.
Onlara yeni kaynaklar gerekiyor krizleri baş edilecek şekilde değil. Çözmek istedikleri her şeyi eskisinden beter ediyorlar işte asya işte afrika işte orta doğu .Halklar umutsuz kuşkulu her kesi gelecek korkusu sarmış. Zaten halkın büyük çoğunluğu mülksüz kaybedecekleri sadece rahatları onları da kaybetmek üzereler. Bir yandan kriz bir yandan göçmen sorunları onları radikalleştirmekte ya devrimcilerle birlikte olacak ya gerici radikallerle bıçak sırtındalar.

Zamanımızın ve geçmişin özneleri mülksüzlerdir .Geçmişte sorun fabrikalarda çözülüyordu. Şimdi meydanlarda .Geçmişte sendikalar etkindi. Şimdi varoşlar. Geçmişte yüksek ücret talebi   halkı yanına çekiyordu. Şimdi onur mücadelesi.
Geçmişte kapitalizmin can damarı üretimdi. Şimdi tüketim.
Bu duruma en yakın ülkeler gelişmiş ülkelerdir. En tedirgin olan halklar.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 06.01.2016- 22:48


Hakkı arkadaş söylediklerinden yanlış sonuçlar çıkartıyorsun. Devrimin öznesi işçi sınıfı değil mülksüzler diyorsun. Mülksüz dediğin sınıf zaten işçi sınıfı değil mi? İşçi sınıfı değil mülksüzler dediğinde yeni bir şey söylemiş olmuyorsun. Sermaye yatay değil diker büyüyor dediğinde de marksist öngörülerden farklı bir şey söylemiyorsun. Yeni bir dünya dediğin şey eski dünyadan farklı değil. Kapitalizm geliştikçe işsiz kesim artacaktır. Marksizm bunu söylüyor zaten. Bunları söyleyerek marksizmi ve işçi sınıfının durumuna farklı bir yorum getirmiyorsun. Marksizmin kapitalizm öngörüleri bunlar.

Bunları söylediğinde devrimin doğudan batıya kaydığını anlatmış da olmuyorsun. Hizmet sektörünün batıda artmış olması batının sömürüyü doğu toplumlarından elde ediyor olmasından, emperyalizm dediğimiz şey de bu. Bunlar devrimin gelişmiş ülkelerde olacağını göstermez. Sömürü emperyalizm yoluyla geri ülkelerdedir, kapitalist devletler kendi halklarını bu yolla rahat yaşatabiliyorlar. Devrim sömürünün olduğu ve işsizlikle yoksullukla daha fazla olduğu yerde olmaz mı?

Yazdıklarında yeni bir şey yok. Değişen dünyayı da anlatmıyor. Devrimin öznesinin değiştiğini   de göstermiyor. Devrimin gelişmiş ülkelerde olacağıyla ilgisi de yok.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 09.01.2016- 11:45


mülksüzler işçi sınıfını anlatıyorsa niçin kafanı takıyorsun. İşçi sınıfın üretimde var ettiğini makinalar yapıyorsa giderek işçilerin iş bulması imkansız oluyorsa ve insanlar burjuvaların ve onun devletlerinin verdiği yardımlarla yaşamakta ise niçin krizler çıksın.

Sonunda kapitalizm her şeyden rahatça çıkma becerisi gösteriyorsa sömürülen sömürüldüğü için rahatsız değilse soyulan soyulduğundan memnunsa
Niçin değişsin sistem.
Nasıl olsa işçiler çalışmadıklarında üretime katılmadığında sömürüde olmayacak .
O zaman kapitalistler kendilerine uygun düzen kürarlar
Birde hiç çökme tehdidi almıyorsa onlar Bütün sıkıntılarını çözebiliyorsa Kendi içindeki krizleride kazasız belasız atlatıyorlarsa biz niçin kendimizi riske sokarak rahatımızdan olalım.

Devrimci durum bir yere kazık çakmışsa o kazık hiç değişmiyorsa sorunu kapitalistler kendi çözsün bize ne.

Bizde siyaseti eylenceye çevirir dalgamızı geçeriz.
Değişen bir dünya olmadığına göre bizim değiştirdiklerimiz de ancak 70 yıl kadar yaşayabileceğine göre fazla kafa yormaya gerekte yok zaten.

Kimse ne yazarsa yazsın yeni bir şey yazamayacağına göre bırak işleri tanrılar çözsün.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 4 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Kapitalizmin sonu: Nasıl?-Korkut Boratav melnur 0 4003 25.08.2017- 20:40
Konu Klasör Ulus devletlerin sonu geldi mi? ayhan 31 31240 03.02.2014- 18:50
Konu Klasör İttifaktan sonra: 'Türkiyelileşme'nin sonu mu geldi? melnur 0 181 25.06.2023- 07:31
Konu Klasör Kapitalizmin krizleri ve sınıf melnur 0 2749 04.08.2013- 00:04
Konu Klasör Kapitalizmin sınırlarında… melnur 3 2747 25.12.2018- 07:34
Etiketler   Kapitalizmin,   sonu,   geldi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS