SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Savaşa hayır!-Kurtuluş Kılçer           (gösterim sayısı: 3.328)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 03.07.2015- 17:25


Savaşa hayır!-Kurtuluş Kılçer  

Bugün savaş tamtamları çalıyor birileri. AKP yanlısı medya başı çekiyor. Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye sınırına araç ve asker sevkiyatı ile tahkimat yaptığı haberlerini okuyoruz.

Tampon bölge talebiyle yanı başındaki soruna sessiz kalmayacağını söylüyor AKP iktidarı. Suriye ve Irak’ta otaya çıkan tablonun içine girmek konusunda AKP iktidarı büyük bir kumar oynamak istiyor anlaşılan.

Önce bir kaç hatırlatma yapmak isterim. Komşumuzda yangın çıkmış, ilgilenmeyelim mi demişti Recep Tayyip Erdoğan bundan yıllar önce. Suriye’de yaşanan sorunun bizzat içine girmek gerektiğini söylüyordu. Şimdi Vikileaks belgelerinden okuyoruz; Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye arasında yapılan gizli anlaşmayı...

Türkiye’nin Suriye sınırında mayınlı arazilerinin temizlenmesi gündemini hatırlayalım. Bugünden okuduğunuzda geçmişte atılan adımların amacının ne olduğunu daha açık görmüş oluruz.

Demek ki birilerinin gizli ajandası varmış. AKP iktidarı halkımızdan kaçırdığı ve sakladığı dış politika ile ülkemizi bir savaşın eşiğine getirmiştir.

Türkiye’nin neye tam olarak karşı olduğu bilinmiyor. Resmi ağızlardan İŞİD karşıtı açıklamalar yapılsa da Suriye’de Kürt devletinin kurulmasına karşı bir refleks verdikleri açık.

Biraz durup başa dönelim. Irak’ın işgalinin gerekçelerini hatırlayalım ve gerçek nedenini. ABD emperyalizminin Saddam’ın elinde kimyasal silah var yalanına sarılıp Irak’ı işgal etmişti. Sonuç ortada.

Arap Baharı yaşandı bir dizi ülkede. Sonuncusunu Suriye’de denemek istediler olmadı. Libya’da iç savaş devam ediyor, ülke kan ağlıyor. Bugün Suriye’de yaşanan iç savaşın sonucu ve bilançosu belli bile değil.

Kim yapmıştı, kim istemişti, kim düğmeye basmıştı? Bu soruların yanıtlarını net olarak ortaya koymak gerek.

Guantanoma kampından İslamcı militanların Afganistan ve Irak’a salıverilmelerini kim sağlamış olabilir?

IŞİD’in arkasında ABD emperyalizmi vardır, bu terör örgütünün silahlanması ve para kaynaklarının arkasında ise Suudi Arabistan bulunuyor. Bugün Ortadoğu’da yaşananların arkasında ABD başta olmak üzere emperyalizmle bağlaşık halde bulunan Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail, Kadar, Ürdün ittifakı bulunuyor. Bunun karşısında ise Rusya, İran, Suriye ve Irak’taki güçler ile Hizbullah ekseni. O yüzden bugün Ortadoğu’daki denklemi anlamının yolu bu güçleri belirlemek ve bu güçler arasındaki çatışma ve gündemleri iyi anlamak geçiyor.

Türkiye, ne yazık ki emperyalizmin boyunduruğu altında ve yolunda bir konum almış durumda.

Tam da bu yüzden, Türkiye’ye düşen İslamcı militanlarının desteklenmesi, silahlandırılması, eğitilmesi, dinci terör örgütlerine göz yumulması vardır. Bu politikanın bizzat sahibi ise Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’dur.

Ülkemizi AKP eliyle emperyalizmin maşası olarak savaşın içine sürüklemişlerdir. Şimdi fiili bir savaş tehdidi ile kendi iktidarlarını kurtarmanın yolunu yapmaktadırlar.

Elbette her bölgesel gücün varlığı ve yaptıkları bu süreci belirlemektedir. O yüzden en azından emperyalizm açısından evdeki hesap çarşıya tam uymuyor. Ancak bu durum, emperyalizmin ve işbirlikçilerinin suçunu ve niyetini ortadan kaldırmıyor.

Bu tablonun bir dizi yanı bulunuyor. İran’ın güçsüzleştirilmesi, İsrail’in güvenliği, emperyalist ülkeler arasındaki bölgesel rekabet. Bunların doğrudan sonuçları olarak Irak ve Suriye’nin parçalanması karşımızda.

Türkiye’nin bütün bu süreçte aldığı pozisyon ile geldiği yer arasında ABD ve İsrail ile de tam örtüşmediğini de ayrıca bilelim. Özel olarak Esad meselesi ve Kürt sorunu başlığında bir açı olduğu bilinmelidir.

Öncelikle ülkemiz AKP iktidarından derhal kurtarılmalıdır.

Bölge barışı için bütün bölge ülkelerinin katıldığı bir Barış Konferansı düzenlenmelidir.

Suriye’deki İslamcı militanlara silah, para, lojistik vs. bütün destekler derhal kesilmeli, Suriye’nin meşru hükümeti kabul edilmelidir.

Eğit - Donat anlaşması derhal iptal edilmeli, bu kapsamda ülkemizde Kırıkkale ve Hatay'daki "eğit donat kampları derhal kapatılmalıdır. Türk askerinin Katar’a gönderilmesi kararı iptal edilmelidir.

Türkiye’nin yaptığı bütün gizli anlaşmalar açıklanmalıdır.

Bugün AKP’nin savaş tamtamlarına karşı halkımız savaşa ve AKP’ye hayır diyerek alanlara çıkmalıdır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 03.07.2015- 17:33


MHP'ye güvenilerek AKP'nin önü kesilebilirmiş gibi hareket edildi. Bence CHP'nin yanılgısı burada. AKP savaş hazırlığı içine girmişse burada güvendiği parti MHP olmuştur. BHH'nin kendi başına AKP'ye dur diyebilmesi olanaksız olduğuna göre, sadece HDP ile de olmayacağına göre CHP'nin de içine gireceği bir cephe anlayışı denenmelidir. BHH'nin bu konuda topluma ve partilere bir çağrı yapması lazım geldiğini düşünüyorum. Meydan Erdoğan'a bırakılırsa ülke bir terör fırtınası ile karşı karşıya kalacaktır. Suriye'ye askerin girmesi Işid'in ülkede terör eylemlerine yol açabilir. Türkiye Afganistan'a döner. Solun bu konuda yapabileceği birşeyler olmalı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 03.07.2015- 17:36


AKP’nin Suriye/Ortadoğu politikası neden kaybetmeye mahkumdur?
Kamil Tekerek


Özellikle 2011 yılı itibariyle iktidardaki pozisyonlarını “ustalık dönemi” olarak adlandıran AKP ve Tayyip Erdoğan’ın dış politika konusunda ustalıklı değil hastalıklı bir görüntü çizdiğini bugün ülkemizde artık çocuklar bile görmektedir.

Şam’da kılınacak namazdan tutun, Mısır’da açılan “Yaşasın Padişahımız Tayyip Erdoğan” posterlerinin yaldızları döküldüğü zaman, Tayyip Erdoğan ve şurekasının elinde Mursi benzeri idam senaryoları ve aslında posterlerin Hakan Fidan’ın örgütlediği kişiler tarafından açıldığı gerçeği kaldı.

Suriye’de sıcak geçmesi muhtemel önümüzdeki birkaç ayın hem Esad rejimi, hem de AKP iktidarı açısından bir yanıyla çok kritik olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Buradan hareketle, son bir haftadır savaş tamtamlarını yükselten, Suriye sınırındaki askeri hareketliliği arttıran AKP iktidarının bu süreçte birkaç yönlü oynadığını, Ortadoğu’daki denklemde rol kapmaya çalıştığını hatırlamak lazım.

AKP iktidarı ve Tayyip Erdoğan gerici ve işbirlikçidir. Daha da açmak gerekirse Sünni İslam anlayışı üzerinden siyaset yapan bu iktidar aynı zamanda sağlam Amerikancıdır.

Dolayısıyla Esad rejimine düşmanlıktan vazgeçmezler, aynı zamanda NATO’nun sözünden çıkamaz, ABD’nin Ortadoğu politikalarında en fazla daha fazla rant ve pay kapmaya çalışırlar.

Özellikle son bir haftadır savaş gündeminin ısıtılmasının iki yönü olduğunu tahmin edebiliriz.

Birincisi, AKP emperyalizme rağmen işgal yapamaz. Ancak kendi sınırlarımı koruyorum maskesiyle sınırın öbür tarafına top atışlarıyla taciz yapar. Rojava’daki ve sınır boylarındaki Kürt ağırlığını kırmak için ve IŞİD’in güvenliğini sağlamak için TSK sopa olarak gösterilir.

Dolayısıyla emperyalizmin bölge açılımları ile uyuşamıyormuş gibi görünüp, buradaki inisiyatifi kaybetmemek adına savaş gündemi ısıtılır. Yeri geldiğinde çeşitli operasyonlar da yapılır. Burada belli ki bir pazarlık yapılmak istenmektedir. Rojava’da oluşan Kürt yönetimi ağırlığının, Esad rejimi ile yan yana gelme ihtimali AKP iktidarını ve Tayyip Erdoğan’ı çileden çıkartmaktadır.

İkincisi, Türkiye’deki koalisyon tartışmaları bahsinde AKP, Kürt sorunu bağlamında inisiyatif kazanmaya çalışmaktadır. Suriye’ye müdahale haberlerinin arttığı bir aralıkta, Dağlıca bölgesinde F-16’ların yaptığı söylenen bombardıman sonrasında, KCK tarafından yapılan “ateşkes bitiyor” açıklaması buna delalet etmektedir.

Çözüm sürecinde pazarlık başlıkları belli. PKK’nin silah bırakması karşılığında Abdullah Öcalan’ın serbestliği ana halka olmaya devam ediyor. Dolayısıyla HDP’nin bir yandan koalisyon tartışmalarında yeşil ışık yakabileceğini ifade ettiği zamanlarda devlet eliyle savaşın ısıtılmasının AKP iktidarının pazarlıkta üste çıkma çabası olarak görülmesi mümkündür.

AKP ve Tayyip Erdoğan gerici, emekçi düşmanı ve emperyalizm işbirlikçisi bir iktidarın asli unsurlarıdır.

Bunları yenecek güç ise emekçilerin anti-emperyalist mücadelesinde ve ilericilik kavgasında gizlidir.

Kavga aynı zamanda Ortadoğu’daki farklı halkların ortak kavgası olmalıdır, olacaktır. Halkların anti-emperyalist mücadelesi, emperyalizmi gerilettiği oranda AKP iktidarı da yenilecektir.

Gericiliğin ülkemizde ve Ortadoğu’da tarihe gömülmesi beraberinde tüm gerici iktidarların yenilmesini beraberinde getirecektir.

AKP’nin Suriye/Ortadoğu politikası işte bu yüzden kaybetmeye mahkumdur.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Çanakkale Savaşı ''antiemperyalist'' değilmiş! melnur 9 8526 19.03.2019- 16:45
Konu Klasör Yerel seçim bir kurtuluş olur mu? melnur 2 3372 06.04.2019- 11:18
Konu Klasör Kurtuluş Kılçer (TKH) ne yapmak istiyor? melnur 1 2337 23.08.2020- 04:53
Konu Klasör TİP: Kurtuluş ve kuruluş için temel ilkeler... melnur 1 1431 22.10.2021- 00:02
Konu Klasör 'Kaba materyalizm illeti' ve kurtuluş fikri... melnur 0 1423 12.11.2019- 06:37
Etiketler   Savaşa,   hayır-Kurtuluş,   Kılçer
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS