SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Emperyalizme ve kapitalizme OXI           (gösterim sayısı: 2.432)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 09.07.2015- 19:54


Emperyalizme ve kapitalizme OXI

Resim Ekleme

Fırat Birkan - İleri Forum

Sınıflar mücadelesinde, devrimci durumlarda dahi kitlelerin tam bir bilince kavuşup iktidarı eline alması bir anda mümkün olmamıştır. Halk, işçi sınıfı; "kendisi için" olan partiyi bulana kadar da bir mücadele sözkonusudur.   Ülkedeki sınıf mücadelesinin, emperyalizmin etkisi ve işçi sınıfının öncü partisinin gücü/tavrı oranında "arada kalan" partiler ya kendisini tüketirler ya da şartların dayatması neticesinde devrimcileşirler veya karşı-devrimcileşirler. Bu türden bazı örnekleri tekrar hatırlamak Yunanistan'da gideni ve gelmekte olanı anlamak için şart.

Mesela Şubat Devrimi sonrası Sosyalist Devrimci Parti (SR) [1] öncülüğündeki Kerenski hükümeti halkın "barış, iş, ekmek" taleplerini gerçekleştiremediği, savaşa devam ettiği, içeride de kendi soluna ve işçi sınıfına karşı bir tasfiyeye giriştiği ölçüde kendisini tüketmiş, karşı-devrimcileşmiş, bu talepleri ikirciksiz bir biçimde savunan Bolşevikler de (Komünistler) işçi sınıfını iktidara taşıyabilmişlerdir. Buraya daha sonra tekrar dönmek üzere devam edelim.

Daha güncel bir örnek 2000'li yılların başında Venezuela'da yaşanmıştır. Venezuela'da iktidardaki Venezuela Sosyalist Birlik Partisi (PSUV) ve lideri Chavez başlarda ulusal sol bir çizgideyken gerek Amerikan emperyalizminin baskısı, içeride sermaye sınıfının işbirlikçi tutumu, öte yandan hemen kuzeyindeki sosyalist Küba'nın varlığı onu ve partisini halkının iyiliği için devrimcileşmek, sosyalistleşmek zorunda bırakmıştır. Venezuela'da üretim ilişkilerinde radikal bir kopuş gerçekleşmiş değil, sistem hala kapitalist unsurlar taşıyor. Ama halkın örgütlülüğü ve iktidardaki sözü artmaya devam ediyor. İşçi sınıfı çok daha örgütlü ve sermaye sınıfı varlığını sürdürse de siyasi iktidara sözünü geçiremiyor. Gene bu dönemde mesela PSUV tüm solu kendi bünyesinde toplayan bir çağrı yapmış,   PSUV'u dışarıdan destekleyen ama ona katılmayı reddeden Venezuela Komünist Partisi'yle (PCV ) bir dönem karşı karşıya bile gelmiştir. Sonuçta PSUV soldaki en kararlı müttefiki olan PCV'yi likide etmekten vazgeçmiş, PCV de   PSUV'a emekçi halkın çıkarına hareket ettiği sürece zımni desteğini sunmaya devam etmiş ama kendisini de işçi sınıfının öncü partisi olarak tarif etmeye ve örgütsel bağımsızlığını koruyarak sonuncu kavgaya hazırlanmaya devam ediyor.

Komünistlerin çok daha güçlü olduğu Yunanistan'da da halk, Yunanistan Komünist Partisi'nin (KKE) taleplerini fazla devrimci, düzen partileri PASOK ve ND'nin de aşırı uzlaşmacı/teslimiyetçi olduğunu düşünerek "arada" olduğunu düşündüğü Radikal Sol Koalisyon'a (SYRIZA) bir şans verdi. Aslında iğneyi kendimize batıracak olursak, 2009'daki genel seçimlerde PASOK ve ND'nin ardından üçüncü parti olarak oyların %8,5'ini alan, ülkedeki en örgütlü özne olarak genel grevler, üniversite boykotları örgütleyen KKE'nin geriye dönüp bakıldığında daha açık görülen taktik hataları söz konusu.   2012 yılında SYRIZA henüz daha %4,5 düzeyinde oy alan cılız bir partiyken KKE'ye ittifak önerisinde bulunmuş, KKE bunu reddetmişti. [2] Mayıs 2012 seçimlerinde KKE'nin oyları gene aynı seviyede kalırken SYRIZA %16,5 oyla seçimlerden ikinci parti olarak çıkacaktı. Hükümet kurulamaması üzerine Haziran 2012'de tekrarlanan seçimlerde KKE'nin oyları %4,5'a düşerken öğrenci gençliğin ve işçi sınıfının nitelikli unsurlarının da desteğini alan SYRIZA oyları %27 olmuş, Şubat 2015'teyse SYRIZA %37 oyla 1. olurken KKE %5,5 oy almıştı.

Sonuç olarak emperyalizmin saldırısı altında iktidara gelen SYRIZA gördü ki ne kadar taviz verirse versin amaçlanan Yunanistan'la bir uzlaşma değil, teslim almadır. Haluk Yurtsever hocanın söylediği gibi Yunanistan'ın AB'ye alınması ekonomik değil, siyasi bir karardı, bugün cezalandırılmak istenmesi de böyle bir siyasi karardır. [3] Neoliberalizm ömrünü uzatabilmek için sosyalizme ve sola azgınca saldırmaktadır. Burada şunu anımsamak gerekiyor ki SYRIZA KKE gibi bir programatik parti değil. Amacı işçi sınıfını iktidara taşımak, kapitalizmi yıkıp sosyalizme geçmek hiç değil. Genel itibariyle karakteri sınıf uzlaşmacı ve düzen içidir. Ama içinde bulunan kimi yapılar itibariyle devrimci yönelimleri de bünyesinde barındırabilmektedir. Dahası, SYRIZA'nın sınıf karakterinden bağımsız olarak konuşursak, Yunanistan halkı SYRIZA'ya seçimlerde oy vererek de, referandumda OXI (HAYIR) diyerek de, Alman/AB emperyalizmine, finans-kapitalin tahakkümüne, ülkesinin teslim alınışına direndiğini göstermektedir.

Buradan Ekim Devrimi'ne dönersek, Bolşevikler Şubat Devrimi sonrası iktidara gelen Sosyalist Devrimci Parti'ye karşı net bir muhalefet çizgisi geliştirmişler, kurulan burjuva hükümete katılmayı reddetmişler, ancak bu esnada   SR içindeki ayrışmadan da yararlanarak SR'den ayrılan ve   Sol SR'ler denen grupla ittifak yapıp işçi-köylü sovyetlerinde çoğunluk durumuna gelmişler, devrimin işaret fişeği de bu olmuştu.

Toparlarsak, Yunanistan'da sınıf mücadelesi geçmiş örneklerle benzerlikleri ve kendi özgünlükleriyle devam ediyor. Yunanistan'ı nasıl bir geleceğin beklediği ise salt emperyalistlerin ve Yunan patronlarının istekleriyle belirlenmemekte, emekçi halkın yıllara dayanan politik bilinci, örgütlülüğü ve gençliğin dinamizmi SYRIZA'yı AB ve IMF'ye boyun eğmemeye zorluyor. Bu referandum da esas olarak SYRIZA'ya daha fazla sorumluluk yüklemiştir. SYRIZA atacağı her geri adımın hesabını vermek zorunda kalacak.   Tüm hata ve eksiklerine rağmen KKE'yse hala en güçlü devrimci alternatif olmaya devam ediyor. Bu yüzden Yunan komünistlere büyük iş düşüyor. Komünistler yalnızlaşmak, kendi kabuklarına çekilmek yerine toplumsallaşma ve iktidara yürüme kanallarını bulmak, sosyalist devrimi yakınlaştırıcı yarılmaları derinleştirmek ve ittifaklara girmek zorunda.

--------------------------------------------------------------------------------

1 - SR'ler ismindeki Sosyalist Devrimci ifadesinin aksine köylü tabanlı ve burjuva demokratik devrimci bir partiydi. Ancak içlerinde gerçek anlamda sosyalist devrimci kişileri de barındırmaktaydı.

2 - Erkin Özalp, Syriza'ya Nasıl Bakmalı?

3 - Haluk Yurtsever, Yunanistan Yalanları



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Çin: Emperyalizme yeni lider çıkar mı? melnur 3 3751 31.10.2021- 15:06
Konu Klasör Feodalizmden kapitalizme spartakus 0 2875 08.10.2015- 08:43
Konu Klasör Türkiye kapitalizme sığmaz-İlker Belek melnur 0 3057 27.04.2017- 21:32
Etiketler   Emperyalizme,   kapitalizme,   OXI
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS