SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Eğer devrim olsaydı           (gösterim sayısı: 3.152)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 11.07.2015- 10:44



Eğer öyle olsaydı…-Metin Çulhaoğlu  

Türkiye’de devrim, siyasal iktidarın fethi, sosyalist iktidar…

Mücadelenin içindeki herkes bunları ara sıra düşünmüştür. Ara sıra diyoruz, çünkü kastettiğimiz genel anlamdaki “iktidar perspektifi” değil başka bir şeydir. Bir yanıyla daha somut, diğer yanıyla spekülasyonları davet eden, biraz düş gücü gerektiren bir başlıktır.

Kısacası, “bu iş” aşağı yukarı ne gibi süreçlerden geçecek, nasıl olacak?  

Geleceğin herhangi bir ön temel olmadan bugünden tahayyülü hem güçtür hem de az önce dediğimiz gibi spekülatif yanlar taşır. Gelgelelim, hiç düşünmeden, kimi kestirimlerde bulunmadan da duramayız. Bir çaresi yok mu?

Olabilir. Örneğin, geçtiğimiz yüzyılın başından günümüze uzanan tarih kesitinde kritik birtakım dönemler belirleriz; sosyalizmi bu uğraklardan her birine yerleştiririz ve ardından “öyle değil de böyle olsaydı” kurgularıyla birtakım çıkarsamalarda bulunuruz...

İşte bu çıkarsamalar bize gelecekteki devrim sürecinin seyrini ve iktidar uğrağını tam tamına tarif etmese bile önemli ipuçları sağlayabilir.

En azından bunu deneyebiliriz.

***

“Öyle değil de böyle olsaydı” kurguları meşru mudur?  

Elbette “bilimsel” denilemez, ama pekâlâ meşrudur. Örnek olarak Robert Cowley’in derlediği “Eğer Öyle Olsaydı: Alternatif Dünya Tarihi” adlı kitabı (Ayrıntı Yayınları, 2000) verebiliriz. Kitaba katkıda bulunan tarihçiler, geçmişin kimi kritik uğraklarına odaklanıp olayların başka türlü gelişmesi durumunda neler olabileceğini tartışmaktadır. Örnekler:

Persler Grekleri yenseydi… Osmanlı Viyana’yı alsaydı… Napolyon Waterloo’da yenilmeseydi… Müttefiklerin Normandiya çıkarması başarısız kalsaydı ve diğerleri…

“Öyle olsaydı” tarih nasıl bir seyir izlerdi?  

Dünya tarihiyle ilgili bir örnekti. Buradaki konumuz ise daha dar: 20. yüzyılın başlarından bu yana Türkiye’nin sosyalist hareket açısından geçtiği kritik dönemler…

Bir bakalım.

***

20. yüzyıla “öyle değil de böyle olsaydı” kurgusuyla baktığımızda, Türkiye’de sosyalizmi (işin en sonu belli olmamak kaydıyla) bir iktidar sürecine yerleştirebilecek üç uğrak görüyoruz.

1920-1923: Ankara, Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Anadolu’ya geçişlerini engelleyememiştir… 1917 Devrimi’nin ve emperyalist işgalin de etkisiyle “iştirakiyun” fikirleri ülkede yayılmakta, öncü kadrolar bu fikirleri belirli bir merkezde toplayıp yön vermektedir…   Sosyalizm, Ankara’nın doğal yönelimi olan anti-komünizmi kırabilmektedir… İşgale ve gericiliğe karşı mücadele kararlılığı ve oluşturulan güç, Ankara’yı etkilemektedir… Kürt coğrafyası da “iştirakiyun” fikirlerinde bir çıkış yolu görmektedir…

Ya sonra?

Sonrası, sosyalizmin de iktidara ortak çıktığı, “kapitalist olmayan yolu”   izleyen bir Cumhuriyet olabilirdi…

Daha sonrası?

İşte, bunu kestiremeyiz; gerçekten spekülasyon olur.

***

1969-1971: 9 Mart (1971) darbesi başarılı olmuş, “sol cunta” anti-emperyalist, yurtsever olarak bilinen kadroları iş başına getirmiştir… TİP’in, yurtdışındaki TKP’nin, başta THKP-C ve THKO olmak üzere “devrimci demokrat” hareketlerin cuntayla organik hiçbir bağı yoktur… Ancak, ordunun diğer kanadının ve belirli sivil unsurların doğrudan emperyalizmin desteğindeki gerici direnişi söz konusudur… Bu direniş, “sol cunta” ile sosyalizm arasında yakınlaşmalara yol açmaktadır… Yakınlaşma, fiili ya da formel bir “cepheyle” sonuçlanmıştır… Karşı direniş etkisiz kılınmıştır…

Sonrası?

Zamanın ABD-Sovyetler dengesine bağlı olmakla birlikte “emperyalist müdahale” daha ağır basan bir olasılıktır; bundan sonrasını kestiremeyiz…

***

1977-1980:   Türkiye’de fiilen bir iç savaş yaşanmaktadır ve askeri darbenin eli kulağında görünmektedir… Büyük kentlerde özellikle işçi sınıfı içinde örgütlü “geleneksel sol” ile ülke sathında geniş bir kesimi sürükleyebilen devrimci demokrat hareketler gidişatı görüp güçlerini bir tür “cephede” buluşturmaya ve ortak mücadeleye karar vermişlerdir… Kürt coğrafyasındaki öncü unsurlar da bu mücadelede yer alma kararlılığındadır…

Sonrası?

Emperyalizmin doğrudan müdahale imkânları 1971’e göre daha azdır. Ancak, askeri darbe engellenmiş olsa da olmasa da ülke daha keskin bir iç savaş ortamına girmiştir…

Ondan sonrası?

Kestiremeyiz…

***

Neticede bunlar…

Bunlardan ne çıkıyorsa çıkaralım, ardından 2 yıl öncesine dönüp bunları Haziran’la “tazeleyelim” ve hep beraber sonrasını düşünelim.  



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 11.07.2015- 10:45


Metin Çulhaoğlu eğer öyle olsaydı başlığını atmış, ben eğer devrim olsaydı diye değiştirdim. Eğer devrim olsaydı Türkiye daha güzel olurdu.   Sizin fikriniz ne, Mustafa Suphiler öldürülmeseydi ne olurdu, 12 Mart cuntası yerine 9 mart sol cuntası iktidara el koysaydı ne olurdu?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 11.07.2015- 15:22



1969-1971: 9 Mart (1971) darbesi başarılı olmuş, “sol cunta” anti-emperyalist, yurtsever olarak bilinen kadroları iş başına getirmiştir… TİP’in, yurtdışındaki TKP’nin, başta THKP-C ve THKO olmak üzere “devrimci demokrat” hareketlerin cuntayla organik hiçbir bağı yoktur… Ancak, ordunun diğer kanadının ve belirli sivil unsurların doğrudan emperyalizmin desteğindeki gerici direnişi söz konusudur… Bu direniş, “sol cunta” ile sosyalizm arasında yakınlaşmalara yol açmaktadır… Yakınlaşma, fiili ya da formel bir “cepheyle” sonuçlanmıştır… Karşı direniş etkisiz kılınmıştır…

Sonrası?

Zamanın ABD-Sovyetler dengesine bağlı olmakla birlikte “emperyalist müdahale” daha ağır basan bir olasılıktır; bundan sonrasını kestiremeyiz…


9 Mart'ta sol cunta başarılı olsaydı ne olurdu? Blankivari biçimde iktidara el konulsa, sivil sol güçlerle yakınlaşma sağlasa o süreç sosyalizme evrilebilir miydi? Bence ''evrilmez'' demek kestirip atmaktır. Metin Çulhaoğlu ''sonrasını kestiremeyiz'' derken, evrilirdi veya evrilemezdi denilemez demek istiyor. Buradan yola çıkarak bu şekilde iktidara el koymalarla sosyalizme geçişin mümkün olabileceği sonucunu da çıkartabiliriz. Böyle bir düşüncenin bilimsel sosyalizme aykırı olduğunu düşünmüyorum.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 11.07.2015- 15:40


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış


1969-1971: 9 Mart (1971) darbesi başarılı olmuş, “sol cunta” anti-emperyalist, yurtsever olarak bilinen kadroları iş başına getirmiştir… TİP’in, yurtdışındaki TKP’nin, başta THKP-C ve THKO olmak üzere “devrimci demokrat” hareketlerin cuntayla organik hiçbir bağı yoktur… Ancak, ordunun diğer kanadının ve belirli sivil unsurların doğrudan emperyalizmin desteğindeki gerici direnişi söz konusudur… Bu direniş, “sol cunta” ile sosyalizm arasında yakınlaşmalara yol açmaktadır… Yakınlaşma, fiili ya da formel bir “cepheyle” sonuçlanmıştır… Karşı direniş etkisiz kılınmıştır…

Sonrası?

Zamanın ABD-Sovyetler dengesine bağlı olmakla birlikte “emperyalist müdahale” daha ağır basan bir olasılıktır; bundan sonrasını kestiremeyiz…


9 Mart'ta sol cunta başarılı olsaydı ne olurdu? Blankivari biçimde iktidara el konulsa, sivil sol güçlerle yakınlaşma sağlasa o süreç sosyalizme evrilebilir miydi? Bence ''evrilmez'' demek kestirip atmaktır. Metin Çulhaoğlu ''sonrasını kestiremeyiz'' derken, evrilirdi veya evrilemezdi denilemez demek istiyor. Buradan yola çıkarak bu şekilde iktidara el koymalarla sosyalizme geçişin mümkün olabileceği sonucunu da çıkartabiliriz. Böyle bir düşüncenin bilimsel sosyalizme aykırı olduğunu düşünmüyorum.




Sol cunta başarılı olsaydı,kapitalist olmayan bir yola girilebilir, cunta bildiğini okuyabilir, sosyalist solu da ezmeye kalkabilirdi. 12 mart cuntasından daha iyi sonuç vermekle birlikte sosyalizme evrilme olayı olmazdı. Sosyalizmi işçi sınıfı dışında kitlelere dayanmayan dar örgütçülükle kurulamaz, bu konuda geniş yığınların desteğine ihtiyaç var.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 12.07.2015- 16:24


Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış


1969-1971: 9 Mart (1971) darbesi başarılı olmuş, “sol cunta” anti-emperyalist, yurtsever olarak bilinen kadroları iş başına getirmiştir… TİP’in, yurtdışındaki TKP’nin, başta THKP-C ve THKO olmak üzere “devrimci demokrat” hareketlerin cuntayla organik hiçbir bağı yoktur… Ancak, ordunun diğer kanadının ve belirli sivil unsurların doğrudan emperyalizmin desteğindeki gerici direnişi söz konusudur… Bu direniş, “sol cunta” ile sosyalizm arasında yakınlaşmalara yol açmaktadır… Yakınlaşma, fiili ya da formel bir “cepheyle” sonuçlanmıştır… Karşı direniş etkisiz kılınmıştır…

Sonrası?

Zamanın ABD-Sovyetler dengesine bağlı olmakla birlikte “emperyalist müdahale” daha ağır basan bir olasılıktır; bundan sonrasını kestiremeyiz…


9 Mart'ta sol cunta başarılı olsaydı ne olurdu? Blankivari biçimde iktidara el konulsa, sivil sol güçlerle yakınlaşma sağlasa o süreç sosyalizme evrilebilir miydi? Bence ''evrilmez'' demek kestirip atmaktır. Metin Çulhaoğlu ''sonrasını kestiremeyiz'' derken, evrilirdi veya evrilemezdi denilemez demek istiyor. Buradan yola çıkarak bu şekilde iktidara el koymalarla sosyalizme geçişin mümkün olabileceği sonucunu da çıkartabiliriz. Böyle bir düşüncenin bilimsel sosyalizme aykırı olduğunu düşünmüyorum.




Sol cunta başarılı olsaydı,kapitalist olmayan bir yola girilebilir, cunta bildiğini okuyabilir, sosyalist solu da ezmeye kalkabilirdi. 12 mart cuntasından daha iyi sonuç vermekle birlikte sosyalizme evrilme olayı olmazdı. Sosyalizmi işçi sınıfı dışında kitlelere dayanmayan dar örgütçülükle kurulamaz, bu konuda geniş yığınların desteğine ihtiyaç var.



Munzur'dan farklı bir şey söylememiş oluyorsun, solu ezmeye de kalkabilir, kalkmayabilir de. Sosyalizme evrilme olayı olmazdı diyorsun, olabilirdi de. Kestirilemeyen de bu değil mi?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 24.07.2015- 22:18


Geniş yığınlar da vardı o dönemde, solun yükselişte olduğu dönemde, 9 martta sol cunta iktidara gelseydi, sokakla ilişkiye girmezdi denilemez, bunu bilemeyiz, ben böyle bir ihtimali yok saymıyorum. İktidarın askeri bir cunta ile alınması mutlaka faşizme yol açar denilemez. Meydanlar ve sokaklar uygunsa cunta da sol bir cunta ise sosyalizme doğru yol alınabilir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Ben Mustafa Kemal Olsaydım - Serdar Yıldırım Serdar102 0 340 15.02.2023- 23:08
Konu Klasör Devrim nedir, devrim teorileri için ne söylenebilir? melnur 43 23263 30.12.2022- 06:14
Konu Klasör Sürekli devrim mi, tek ülkede sosyalist devrim mi? spartakus 0 4172 14.07.2015- 00:07
Konu Klasör Siyasal devrim, toplumsal devrim... melnur 13 14233 31.12.2018- 09:11
Konu Klasör Tek Yol Devrim iskra 0 3140 04.09.2013- 19:20
Etiketler   Eğer,   devrim,   olsaydı
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS