SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Türkiye’de ne kadar aydın var?           (gösterim sayısı: 3.262)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 12.07.2015- 11:57


Türkiye’de ne kadar aydın var?
Ercan Gündoğan  


Kendi blog yazılarımda daha önce yazmış ve provokatif sorular sormuştum? Türkiye’nin ne kadarı müslüman, ya da, Türkiye’de seçmenin ne kadarı sosyalist gibi sorulara yanıtlar aramıştım. Şimdi benzer bir soruyu İleri’de yazarken soruyorum. Türkiye’de ne kadar aydın var?

Aydın deyince, Fransız Aydınlanması ve sonrası dönem içinde düşünmek yaygındır.   Sosyalistler   için “aydın” kavramı Antonio Gramsci tarafından tekrar gündeme getirilmişti. Türkiye’de bu konu, Yalçın Küçük’ün Aydın Üzerine Tezler kitapları ile, bizim kendi tartışmamız haline getirilmişti. Ne zamandır, bu türden tartışmalar yoktur.

Aslında bu tartışma, 12 Eylül sonrasında “dönek”, ya da “liboş”, AKP döneminde ise “yetmez ama evetçi” kavramlarıyla “popüler” düzeyde, gündelik tartışmalar halinde tartışılmak istendi. Ama, her şey ayan beyan meydanda olduğu için, teorik tartışmaya bile gerek duyulmadı. Her şey ortadayken, derin teorik formülasyonlara ne gerek var? Marks ne demişti, gerçek ve görüntü aynı olsaydı, bilime gerek yoktur.

Ancak, teoriye gerek duyacağımız, gelecek için önemli, saptamalar yapmak durumundayız.

İster Aydınlanmacılar, ister Marks ve Lenin, ister Gramsci çerçevesinde bakalım, Türkiye’nin kendine has, özel bir aydın sorunu vardır ve bu özel durum yeni teorik çalışmalar için verimli bir durum yaratmaktadır.

Özel ve yeni durum nedir? Bir, aydın sayısı çok azalmıştır. Ortaçağ Avrupasında bile bu kadar az aydın olmuş olamaz! Bu iddia doğru kabul edilirse, sormak lazım, iyi de niye bu kadar az, diye! Büyük bir korku olmuş olmalıdır. Kemalist dönemde, sosyalistler, kaldıkları kadarıyla, Kemalizmi “teorize” etmeye çalışıyorlardı. Yani, ayakta kalabilmişler, ama, başkasının işini yapmak için uğraşıyorlardı.

Az sayıda kalanlar oluyor ve onlar da sonra tasfiye diliyorlar.

Sonra 1960 oluyor ve Türkiye’nin hala kullandığı bilgiyi üreten yazarlar, romancılar akademisyenler, gazeteciler çıkıyor. “Sosyalist realist” romancılar, öykücüler, ikinci yeni şairler. Önemli akademisyenler çıkıyor. Sonradan dönen Çetin Altan, Kemalist sosyalist Doğan Avcıoğlular, Turan Selçuklar. TİP’in yönetici kadrosu. Behice Boranlar, Sadun Arenler, Mehmet Ali Aybarlar. Çoğu akademisyen aynı zamanda. Akademik olmayıp akademisyenlerin yetişemeyeceği pek çok isim de çıkıyor. Muzaffer İlhan Erdost gibi. Elbette, hala ufuk açan teorik isimler. Metin Çulhaoğlu gibi.

Ama, 12 Eylül sonrası, büyük ölçüde “dönek”, “liboş” sonrasında günümüze yakın, “yetmez ama evetçi”, akil adam” vs. ifadelerinı kullanıyoruz.

Türkiye’de aydın Ortaçağ Avrupasında olduğundan bile azdır. Nedeni bana göre, her şey bir yana, üniversiteler ve akademisyenlerdir. Toplum, “aydın” olmaları için kendilerine büyük bir artı değer aktarmış, toplumsal bir statü vermiştir. Karşılığını da alamamaktadır. Gazetelere, dergilere, televizyon programlarına, siyasi partilere destekleri sınırlıdır. Bilimsel çalışmalarıysa, dar meslek bilgileriyle sınırlı, “kariyer” amaçlıdır. İndeksli dergilerde yayınlar yapılmakta, doçent ve profesör olunmaktadır. Bu yayınları bırakalım başkalarını, ilgili diğer akademisyenlerin bile okumaması, durumun vahametini gösterir.

Aydın olunabilmesi için, bilgi kaynağı olması gerek. Üniversiteler kendi içinde kendi kariyerizmine kapanırsa, aydın olacak olan bilgiyi sadece, yayınlanan kitaplardan, gazetelerden, televizyonlardan alabilir. Ya da, hala yazan eski kuşak aydınlardan.

Türkiye’de ne kadar aydın var sorusunun yanıtı, ne kadar kişi doğrudan bilgi ve düşünce üretimiyle ilgilidir sorusunun yanıtıyla ilgilidir. Ne kadar kişi doğrudan bilgi ve düşünce üretimiyle ilgilidir? Ancak, bu sorunun yanıtı, yazarların, çizerlerin, sanatçıların, akademisyenlerin toplam sayısını vererek yanıtlanamaz. “Hangi bilgi ve düşünce” diye sormak gerekir. Çünkü, konu “aydın” olduğuna göre, kelimenin açıkça çağrıştırdığı üzere, söz konusu bilgi ya da düşüncenin “aydınlatıcı” nitelikte olması gerekir.

Türkçe’de aydın, Avrupa dillerinde kullanıldığı şekilde, aynı zamanda “entellektüel” olarak olarak da anlaşılmaktadır. Kısmen doğrudur. Aydın mutlaka “entellektüel” bir kişidir. Ama, tersi doğru değildir. Her entellektüelin “aydın” olması zorunlu değildir. Çünkü, her entellektüel, aydınlatma işlevi görmez.

Edward Said, Türkçe’ye “Entelektüel” olarak çevrilmiş kitabında, Gramsci’nin entelektüel kavramını kullanışına değinerek, entellektüel “politik işlev” görür der. Eksik ama doğru bir kavrayıştır. Eksik olan kısmı, entellektüelin Türkçe’nin meziyetidir, zorunlu olarak “aydın” olamayacağıdır. Entellektüel faaliyet, aydın olmak için yeterli değildir. Aydın bir entellektüel olarak, aydınlatır da. Kaldı ki, bizde aydın olanların ezici çoğunluğunun “politik işlev” görüp görmedikleri de tartışmalıdır. Eğer böyle bir işlev varsa, herhalde tersi anlamda, “apolitik işlev” anlamındadır.

Elbette, burada “aydınlatma” derken, dar anlamda, Aydınlanmacıların “aydınlatması” ile yetinemeyiz. İste tam burada, genel olarak aydınla, sosyalist aydın arasındaki ayrıma gelmiş bulunuyoruz. Sadece aydınlatan aydın, örneğin çocuk gelinler olmasın diyen, bununla yetinen aydındır. Sosyalist aydınsa, örneğin, taşranın feodal ve dini özelliklerine, sonra da, kapitalizmin gelişimine bakar! Genel olarak aydın her sorunun nedeni olarak “okul eğitimini” görebilir. Sosyalist aydınsa, sorunu toplumsal ve politik eğitim sorunu olarak geniş bir çerçeveye koyarak tartışır. Genel olarak aydın, örneğin Kürt sorununu bir kimlik ve demokrasi sorunu, bir anayasal vatandaşlık sorunu olarak görür sadece. Sosyalist aydınsa, bir halk ve sınıf sorunu olarak görüp, sosyalist birlikteliğin geçici federasyonu sorunu olarak.

Türkiye’de ne kadar aydın vardır sorusu, genel olarak ne kadar var, ne kadar entellektüelimiz, ne kadar sosyalist aydınımız var sorusuna yol açar.

Türkiye’de entelletüel faaliyetlerle geçimini sağlayan ya da böyle yaşayan milyonlarca insan vardır. Genel olarak aydın diyebileceğimiz, aydınlatma işlevi yüklenmiş epey insanımız bulunuyor. Örneğin öğretmenlerimizin, hekimlerimizin, mühendis ve mimarlarımızın büyük çoğunluğu bu işlevi bilinçli şekilde hala yürütmektedir. Ancak, sosyalist aydın sayısı, yukarıda yazıldığı gibi, Ortaçağ Avrupasındaki aydın sayısı kadar azdır.

Nedeni tarihsel dönem itibarıyla, bizde 12 Eylül faşizminin yaptıkları, dünyada da Gorbaçev’in Sovyetler Birliği’ni yıkmasıdır. Ama, bizde akademisyenlerin düşürüldüğü durum özel bir aydın sorununa yol açmıştır. Sosyalist aydınlar adeta yalnız bırakılarak, tüm toplumsal ve tarihsel dönüşüm yükü, üzerlerine bindirilmiştir.

En son yüzlerce akademisyenin anayasal demokrasi kapsamında bir bildiriye isim yazdırıp imza verdiklerini gördük.

İmza vermek! O kadar! Katkı budur!

Türkiye’de ne kadar aydın var?

Bolca entellektüel, bolca aydınımız vardır!

Ama, sosyalist aydınımız azdır ve tüm aydın yükü adaletsiz biçimde üzerlerine yıkılmıştır.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 2 kişi görüntülüyor:  2 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye’de bu kadar çok faşist var mı? melnur 0 1291 28.08.2021- 10:47
Konu Klasör Ne kadar güç, o kadar taktik-Ender Helvacıoğlu umut 0 3420 28.05.2015- 10:58
Konu Klasör Ne kadar kan o kadar müzakere umut 0 3131 23.11.2015- 11:30
Konu Klasör 2020 başında Türkiye’de sol... melnur 1 2236 16.03.2020- 05:11
Konu Klasör Türkiye’de Toprak Reformu Denemeleri... melnur 0 1357 12.01.2021- 11:07
Etiketler   Türkiye’de,   kadar,   aydın,   var
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS