Konu Tarihi: 31.07.2015- 19:42

---

Fazla heveslenmeyin-Özgür Savaşçıoğlu  

 

  Türkiye sosyalist hareketi özgün bir dönemden geçiyor.

Haziran Direnişi sonrasında, bir süredir çözüm bekleyen tartışma başlıkları sosyalist hareketin tüm bölmeleri için yakıcı bir hal aldı.

HTKP tam da bu dönemin ürünü olması anlamıyla Türkiye sosyalist hareketinin en genç unsuru olarak ortaya çıktı. 1920'de başlayan bir yolculuğu hedefine ulaştırma, başladığı işi bitirme iddiası sayesinde köklerinin Türkiye toprağının derinlerinde olduğunu hiç unutmadı.

Bir yeniden kuruluş döneminin öncüsü olma iddiasıyla yola çıkan bu hareket, sosyalist sol içerisinde umut ve heyecan yarattı.

Bazıları ise toy gördüğü bu iradeye şüpheyle, hatta "ne zaman duvara toslayacağını" bekleyerek yaklaştı.

Alıştıkları düşünsel tembellik içinde, tartışmanın ancak dağılma üreteceğine inananlar, HTKP'nin her hamlesini, İleri Haber'de çıkan her köşe yazısını neredeyse magazinsel bir merakla izlediler. Periyodik aralıklarla, hangi kaygıyla ve nereden servis edildiği belli olmayan, kulaktan dolma haberlere ve uydurma bilgilerle dolu yazılara yer verdiler.

Biz mi?

Türkiye devriminin yolunu arıyoruz.

"Ne Yapmalı?" sorusunun yanıtını tartıştık, tartışıyoruz...

Tartışmayı çok sevdiğimizden değil... Yanıtı bulmaktan başka bir seçeneği reddederek yola çıktığımız, ulaştığımız yanıtları siyasette sınayarak daha ileriye bakmayı devrimci bir görev olarak algıladığımız için.

Yola, çıkışsızlığı teorize edenleri arkamızda bırakarak, sosyalist hareketin gerçek sorunlarına çözüm üretmek için koyulduk...

İşimizin kolay olduğunu ise hiç düşünmedik.

HTKP'nin yarattığı umut ve beklentilerin kalıcı bir güvene dönüştürülmesi sorumluluğunun omzumuzda olduğunun farkındayız.

Bizi, "Ortaya koydukları siyasal iddiaları yerine getirmeyi ve Türkiye sosyalist hareketinin Haziran sonrasında ortaya çıkan ihtiyaçlarına devrimci yanıtlar üretmeyi başarabilecekler mi?" sorusuyla izleyen dostlarımıza başladığımız işi bitireceğimizin sözünü veriyoruz.

Bir süredir "Ne zaman başarısız olurlar?" sorusunda ısrar eden 'sol magazin' bültenlerine ise fazla heveslenmemelerini öneriyoruz.

Not: Habercilikteki başarısızlığını sol içi magazin haberleriyle kapatmaya çalışan bazı siteler, uzunca bir süredir bizimle ilgili içeriklere yer veriyor. Mücadelenin bir görevi olarak gazetecilik yapan bir devrimci olarak artık kabak tadı veren bu haberlere karşı iki çift laf etme ihtiyacı hissettim. Bu yazı vesilesiyle, sosyalist hareketle ilgili ürettikleri dedikoduları kendileri için 'tık kapısı' haline getirenleri, ısrarla izledikleri yanlış tarzdan vazgeçmeye çağırıyorum.