SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 
Komünistler Troçkizm'e Karşı Nasıl Mücadele etmeli           (gösterim sayısı: 15.262)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: spartakus
Konu Tarihi: 02.08.2015- 01:03


'Komünistler Troçkizm'e Karşı Neden ve Nasıl Mücadele Etmeli?' Paneli


21 Ekim’de Esenyurt’ta Yeni Dünya için Çağrı dergisi ile KöZ’ün konuşmacı olduğu 'Komünistler Troçkizm'e Karşı Neden ve Nasıl Mücadele Etmeli?' başlıklı bir panel gerçekleşti. Güney Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele yoğun bir ilgi vardı. YDİ Çağrı adına Çetin Desde'nin ve KöZ adına Çetin Eren'in konuşma yaptığı panele, 80 kişi katıldı. 4 saat süren panel üç turdan oluştu.

Birinci Tur

Panelin ilk turunda YDİ Çağrı adına şunlar ifade edildi:


"Troçkizm, Rusya’daki devrimci mücadele içinde şekillendi. Konuşmamda hem Troçki'nin hayatına atıfta bulunacağım hem de Rusya’daki evrelere atıfta bulunup Troçki’nin görüşlerini anlatacağım. Troçki, matematik ve hukuk okudu, öğrencilik yıllarında sosyal demokrasi ile tanıştı. 1903’te, Marksist grup ve çevrelerin birleştiği RSDİP 2. Kongresi yapıldı. Bu kongreye Troçki de katıldı. Burada Troçki’yi 'Lenin’in copu' olarak adlandırdılar. Troçki hararetle Lenin’in görüşlerini savunuyordu. Lenin’e göre bir kişinin parti üyesi olabilmesi için parti programını kabul etmesi, aidat ödemesi yeterli değildi. Üyenin aynı zamanda bir parti organında çalışması gerekiyordu. Lenin partinin şekilsiz bir yığın olamayacağını, kişinin aynı zamanda partide çalışması gerektiğini söyledi; Menşevikler ve Troçki partiye üye olmak için aidat ödemenin, programı kabul etmenin yeterli olduğunu, bir parti organında çalışanın şart olmadığını savundular. Bu kongrenin bir önemli tartışma noktası, Bund’a, Yahudi İşçiler Birliği isimli örgüte dairdi. Bu örgüt, partide özel haklar talep ediyordu. Fakat parti içinde herhangi bir ulusa ayrıcalık tanınmaya karar verildi. Lenin’in görüşlerini savunan delegeler çoğunluktaydı ve örgütlenmeye dair konularda Bolşevik-Menşevik ayrımı böylelikle gündeme geldi. 1903’teki parti kongresindeki görüş ayrılığından 1917 Temmuz’una kadar Troçki, yer yer Menşeviklerle, yer yer tasfiyecilerle, başka siyasi hareketlerle hareket eder. Duruma göre hizipleri birleştirmeye çalışır, duruma göre hizipler üstü bir tavır takınır.

1905 Devrimi sırasında Rusya’ya dönüyor Troçki ve Petersburg Sovyeti başkanı seçiliyor. 1907-1912 arasında gerici dönem başlıyor ve Troçki tekrar tutuklanır, Sibirya’ya sürgün edilir. Troçki’nin sürgündeyken 1905 Devrimi deneyimlerini yazdığı kitabı önemlidir. Troçkizm denilen akımın özellikle bu kitapta ortaya koyulur: ‘İşçi sınıfı önderliğinde işçilerin köylülerin devrimci demokratik diktatörlüğünü hedefleyen devrim aşaması yanlıştır. Köylülük tutucudur. Demokratik devrimde işçi sınıfının sağlam müttefiki olamaz. İşçi sınıfının görevi sosyalist devrim yapmaktır. Köylülük, işçi sınıfının müttefiki olamaz. Yalnızca Rusya’da sosyalist devrimin başarıya ulaşması imkansızdır. Avrupa proletaryasının doğrudan devlet desteği olmaksızın Rusya’da devrim yaşayamaz.’ Bu görüşleri de bu kitapta, Sonuçlar ve Perspektifler’de savunur. Troçki bu görüşlerin temelini 1905 Devrimi’ne dayandırır.

Troçki köylülüğün demokratik devrimde oynadığı devrimci rolü yadsır. Ona göre işçi sınıfının görevi her yerde sosyalist devrimi yapmaktır. Troçki’nin sürekli devrimi ile Lenin’in aşamalı kesintisiz devrim düşüncesi arasında hiçbir benzerlik yoktur. Lenin işçi sınıfı önderliğinde, işçi- köylü ittifakı temelinde iktidar hedefi işçilerin köylülerin devrimci demokratik diktatörlüğü olan demokratik devrimi savunur. Hiçbir ülkede saf işçi devrimi mümkün değildir. Sürekli devrim teorisi devrim yapmamanın teorisidir.

Troçki ‘tek ülkede sosyalizm olmaz’ diyor: ‘Tek ülkede proletarya devrim yapabilir, ancak kapitalizm geliştiği devletlerdeki proletaryanın desteği olmadan sosyalizm inşa edilemez’. Devrimden sonra da önemli görevlerde bulundu Troçki. Ekim Devrimi’ne önderlik eden parti içinde görev alan Troçki’nin beklentisi de Almanya’da devrim olmasıdır. 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda ise savaşa karşı tavır konusunda Troçki doğru pozisyonda, Bolşeviklerle aynı pozisyondadır.

Troçki, Mayıs’ta Rusya’ya döner. Devrimci mücadelenin ilerlediği bu esnada Bolşeviklerin savaşa, geçici hükümete karşı tavırları kitleler tarafından doğru bulunur ve kitleler Bolşevik Parti’ye yönelir. Temmuz ayında ise Troçki Bolşevik Parti üyesi olur. Ekim’de silahlı ayaklanma kararı tartışılır, Kamanev ve Zinovyev bu karara karşı çıkar. Troçki bu kararı destekler. Ayaklanma olur ve Ekim Devrimi başarıya ulaşır, iktidar alınır. Daha sonra Almanlarla barış görüşmeleri gündeme gelir. Lenin’in görüşü Alman emperyalizmi ile anlaşma imzalanmasıdır. Troçki karşı çıkar ve anlaşmayı imzalamaz. ‘Alman ordularını Rusya’da ne kadar tutabilirsek oradaki devrimci durum o kadar gelişir’ anlayışını savunur. Böylelikle Alman orduları ilerlemeye başlar. Bu nedenle Troçki Dış İşleri Komiserliği görevinden alınır. 10. Parti kongresi öncesinde de ‘demokratik merkeziyetçiler’, ‘sol komünistler’, ‘işçi muhalefeti’ grupları ortaya çıkar. 10. Parti kongresi bu grupları dağıtma ve bu gruplara üye olmanın Bolşevik parti üyeliği ile bağdaşmadığı kararını alır.

Lenin’in ölümünden sonra Troçki’nin görüşleriyle mücadele daha da sertleşmiştir. ‘Tek ülkede sosyalizm’, ‘sürekli devrim anlayışı’ tartışılmıştır. 13. Parti Konferansı (Ocak 1924) Troçkist muhalefetin Marksizm’den küçük burjuva sapma olduğu kararını almıştır. Kongre’de hizipler dağıtılsa bile Troçki hizip ve grup olarak çalışmaya devam eder. 1927’de ‘83’ler platformu’ üzerine genel tartışma açılır ve oylama yapılır. 724.000 parti üyesi MK tavrından yana, 4000 parti üyesi platformdan yana oy kullanır.

Troçkizm’in kendisi objektif olgulara dayan siyasi görüşler değildir. Brest Litovsk’daki tavrı, köylülük karşıtı tutumu buna örnektir. Eklektik bir çizgidir Troçki’nin çizgisi. Hem oportünistlerden hem Marksistlerden bir şeyler alır. İlkesizdir, faydacıdır, merkezcidir. Siyasi hayatı boyunca merkezci olmuştur.

Troçkizm oportünist bir öğretidir, Marksizm-Leninizm’e düşmandır. Marksizm’den sapma bir öğretidir. 1927’ye kadar Troçkizm’e karşı ideolojik mücadele verilmiştir. Troçkizm, bundan itibaren Sovyet iktidarlarını yıkmak, Sovyet liderlerini öldürmek için terör eylemleri yapan küçük burjuva bir akım olmuş ve karşı devrimci bir rol oynamaya başlamıştır.

Birlikte bu paneli yaptığımız KöZ’ü ‘yarı Troçkist’ olarak nitelendiriyoruz, Troçkizm’in görüşlerinin bir kısmını savundukları için.

Troçkizm, Doğu Bloku çöktükten sonra boy verip gelişmeye başladı. Troçkizm, küçük burjuva kökenli insanlara cazip geliyor. Burada Troçkizm’in görüşlerini Lenin’e mal etme tavrı da var. Böylelikle Lenin ile Stalin’i karşı karşıya getiriyorlar. Halbuki Troçki’nin Lenin’le siyasi olarak ortak hiçbir tutumu yoktur. Lenin Troçki ile ideolojik mücadele içinde ona alçak, hain vb. demektedir.

Troçkizm’e karşı mücadele verebilmek için neler olduğunu ve Troçkizm’e verilen ideolojik mücadeleyi bilmek lazım.”

YDİ Çağrı’nın konuşmasından sonra sözü ilk tur konuşması için Çetin Eren aldı ve şunları dile getirdi:

“Öncelikle bir noktayı belirtmek istiyoruz: biz ‘12 Eylül öncesi sol hareket aşılması gereken bir eşik’ diyoruz. 12 Eylül öncesinde bir dizi ideolojik tartışma keskin kavramlarla yapılıyordu ve bu tartışmalar önemli bulunuyordu. Çünkü devrimciler düşüncelerini, ideolojilerini, politik-programatik ayrımları ciddiye alıyorlardı. Çoğu akım bu tartışmalardan gocunmuyordu. Biz bu paneli bu ruhu canlandıran bir tartışma olarak görüyoruz. Burada Troçkist olmadığını söyleyen iki tane akım var ve bu akımlar sürekli Troçkizm’i eleştiriyor. Bir tane Troçkist akımın da çıkıp ‘bu topraklarda Troçkizm bayrağını biz taşıyoruz ve siz de Troçkizm hakkında olmadık, mesnetsiz iddialarda bulunuyorsunuz’ demiyor. Bu, hazin bir durum. Biz Çağrı’nın bu konuyu ciddiye almasını, tartışmasını önemsiyoruz. Amacımız Troçkizm’i gıyabında karalamak değil; Troçkizm’e karşı nasıl mücadele verilebileceğini düzeyli bir tartışmada ortaya koymak.

‘Troçkizm’e karşı neden ve nasıl mücadele etmeli?’, ‘Hangi acil halka üzerinden Troçkizm’e karşı nasıl mücadele etmek gerekli?’ sorularından başlayacağım.

Biz KöZ’de ‘Troçkizm’e karşı mücadele etmek gerekir’ diye yazıyoruz ama ‘Stalinizm’e karşı mücadele etmek gerekir’ demiyoruz. Neden? ‘Yarı-Troçkist’ olduğumuzdan mı? Troçkizm ve Maoizm kavramlarını kullanıyoruz çünkü bazı akımlar kendini böyle tarif ediyor. Ama ‘biz Stalinistiz’ diyen bir akım yok, bildiğimiz kadarıyla. Birileri bu kavramı başka siyasetleri kötülemek için kullanıyor sadece. Biz Troçkizm’i böyle de kullanmıyoruz. Kimi Troçkist akımlar kendilerine Troçkist dediği için bu kavramı kullanıyoruz. Ama soruyu ‘Troçkizm’e karşı neden ve nasıl mücadele etmeli?’ diye sormak isabetli değil, onu anlatmaya çalışacağım.

Bir dizi Troçkist, sürekli devrim kavramını Troçkizm’in alamet-i farikası olarak addeder. Ama bir dizi başka akım da bu kavramı kullanır ve öyle söyler. Elbette Troçkizm’e karşı mücadele etmek gerek ama bunu Troçkizm olarak tarif etmemek gerekiyor. Bu, mücadele alanını daraltıyor ve sınırlı sayıda akımla bu kavramları özdeşleştiriyor. Ve de Troçkizm’i bir küfür olarak kullanan akımların da Troçkistlerle aynı düşünceleri paylaştığını görmemizi de engelliyor. Daha berrak bir bakışa sahip olmak için ‘2. Enternasyonal sosyalizmine karşı nasıl mücadele etmek gerekir?’ diye sormak lazım. O zaman daha isabetli bir hattı izleriz bu durumda. Troçkizm’e karşı mücadele, 2. Enternasyonal sosyalizmine karşı mücadelenin alt kümesidir.

2. Enternasyonal sosyalizmine karşı neden ve nasıl mücadele etmeli? Bu mücadelenin tanımlayıcı özelliği nedir? ‘Avrupa merkezci’ diyebiliriz, ‘devrimci şiddeti reddeder, savaş konusunda yalpalar’ diyebiliriz. 2. Enternasyonal sosyalizm de çeşit çeşit. Bunun içine Bernstein’i, Plehanov’u, Kautsky’i, Martov’u, Troçki’yi ve Rosa Luxembourg’u da almak gerek. Elbette, farklılıklar var ama ortak noktaları nedir? Parti meselesi. 2. Enternasyonal sosyalizminin hepsinin parti konusundaki kavrayışları ortaktır. Komünistler açısından da temel siyasi sorun partinin kurulması olduğundan bu konuya odaklanmak gerekir. Ayrıca bütün siyasi kavgalar parti meselesinden çıkmıştır. O yüzden 2.Enternasyonal ve alt kümesi olan Troçkizm’in parti konusundaki düşüncelerine bakıp onları o şekilde değerlendirmek gerek.

2. Enternasyonal sosyalizmini savunan akımların tümünde (ki hiçbiri partisizliği savunmuyor) parti ve sınıf arasındaki ilişki belirsizdir. İşçi sınıfından kendisini ayıran, net bir örgütsel işleyişe ve programa sahip olan bir yapıyı değil, kitle partileri kurar bu akımlar. İşçi sınıfının genelini kapsamayı, sendikaları kapsamayı hedefleyen bir parti anlayışı var. Bu partinin de öncü parti olduğunu savunurlar. Troçki de bunu savunur. Bolşevik-Menşevik tartışmasında da Troçki, parti kavrayışı farklı olduğu için itiraz ediyor parti programına. Partinin işçi sınıfına hükmedeceğini düşünüyor, eğer partiye üye olmak kolay olmazsa. Böylece ayrı bir parti kavramını da reddediyor. Bernstein ve Kautsky de aynısını savunuyor. Troçki burada son derece sol bir çizgiyi savunuyor. Hedefler son derece devrimci ve kesin görünüyor. Söyledikleri farklı ama şöyle bir benzerlik var. Bernstein ve bazen de Kautsky şöyle bakar: ‘Madem sınıf partisiyiz, bu sınıfın kaldırabileceği politikaları savunmalıyız. Bu yüzden savaş karşısında ‘asıl düşman kendi yurdumuzda’ söylemini benimseyemeyiz’. Troçki ve Rosa Luxembourg da Lenin’den önce bu oportünizmi teşhis ediyorlar ama aynı partide yer alıyorlar. Şöyle düşünüyorlar: ‘Biz ayrı bir parti kuramayız, kurarsak sınıftan kopmuş. Biz işçi sınıfına güveniyoruz. Sınıf mücadelesi yükseldiği zaman parti içindeki oportünistleri de temizleyeceğiz’. Troçki ve Luxembourg, Bolşeviklerin çoğu görüşünü savunsa da ayrılmanın gereksiz ve sekter olduğunu düşünüyorlar. ‘Asıl düşman kendi yurdunda’ söylemini, ‘kendi devletinin yenilmesi için savaş’ sloganını son derece sekter ve kabul edilmeyecek bir söylem olarak addediyor, Troçki. Bağımsız devrimci bir tutum takınınca sınıftan kopulacağını düşünüyor, Troçki. Aynı zamanda oportünistlerle aynı parti içinde bulunmayı da sorun olarak görmeyen bir tutum bu. Bütün bunlar işçi sınıfının iktidarı almasını imkânsız hale getiriyor. Kısaca, 2. Enternasyonal sosyalizmin sorunu da bu: parti-kitle ayrımının belirsizleşmesi ve parti içindeki oportünistlere tahammül edilmesi.

Peki, bu oportünizme karşı nasıl mücadele edilir? Bunu bizim icat etmemiz gerekmiyor. Böyle bir mücadele verilmiş zamanında. Kim vermiş bu mücadeleyi? Biz bu yüzden ‘Leninistiz’ diyoruz. Leninizm’in öyküsü esas olarak oportünist bir örgütlenmeden kopup oportünistlerin içinde yer alamayacağı başka bir parti kurma ve bunu dünya partisi haline getirmek için mücadele verme öyküsüdür. Lenin bunun birden bire yapmış değil. İlk mücadele, ekonomizme karşı mücadele. Sonrasında Menşevizm’e karşı taktik ve ilke sorunlarında bir mücadele. Daha sonra da dünya çapında bir parti kurma mücadelesi, bu mücadele.

Lenin, 1915 yılında ‘yeni bir Enternasyonal kurmamız lazım’ dediğinde Bolşevikler Lenin’i desteklemiyorlar. Lenin, ‘Yeni bir komünist parti kurmak lazım, 2. Enternasyonal’cilerle iş yapmamamız lazım’ derken yalnız kalıyor. Bu yüzden Komünist Enternasyonal en uygun olduğu zamanda kurulmuyor ancak 1919 yılında kuruluyor. Bu yüzden komünistler sonrasında yeniliyor. Herkes Sovyetler neden çöktü teorisi geliştiriyor ama kimse ‘parti neden yenildi?’ diye sormuyor. Oysa asıl soru bu. Bir daha kaybetmemek için şu gerçeği teslim etmek lazım ‘Enternasyonal’in bu kadar geç kurulması, oportünistlere karşı geç bir mücadele verilmesi; Avrupalı oportünistlerin Enternasyonal’e girmelerine neden oldu. Ve de kurulan dünya partisi yaşatılamadı’. Peki buna karşı nasıl mücadele edilir? Ezilen kesimlere önderlik edecek, oportünistlerin içinde bulunmadığı bir Leninist dünya partisi yaratılarak mücadele edilir. Bunu hedef olarak tarif etmeden mücadele edilemez.

Yani, Komünist Enternasyonal’i yaratmayı ve yaşatmayı hedeflemezseniz oportünizme karşı mücadele edemezsiniz. Bu partiyi taktik nedenlerle kapatmaya kalkarsanız da mücadele edemezsiniz. Bu parti varsa vardır. Bu partinin kapatılmasının hesabı verilmeden ne tasfiyeciliğe ne Troçkizm’e karşı mücadele edebilirsiniz. Troçki’nin böyle bir mücadelesi de yok ve asıl zayıf noktası da bu. Troçki, yeni bir Enternasyonal kurmaya çalışmıyor. Troçkizm esas olarak 2.Enternasyonal’in alt kümesidir. Esas mücadele edilmesi gereken de 2.Enternasyonal’dir. Bunun için sınıftan ayrı, bağımsız bir Komünist Enternasyonal’in kurulması için mücadele etmek gerekir. Ve de asıl olarak Komünist Enternasyonal’in kapatılmasının hesabını vermek gerekiyor.”





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 02.08.2015- 01:10


Sorular

Konuşmacıların ilk tur konuşmalarından sonra söz sırası dinleyicilere verildi. Yaklaşık 30 sorunun sorulduğu bu kısımda, sorular genel olarak olarak Troçkizm-Menşevizm ilişkisi, tasfiyeciliğe karşı mücadele, Komünist Enternasyonal’e dairdi:

- “KöZ, ‘Komünist Enternasyonal’i kuranlarla kapatanlar arasında süreklilik olamaz’ derken neyi kast ediyor?”

- “KöZ’e Troçkist ya da yarı Troçkist denmesinin nedeni nedir?”

- “KöZ, Troçkizm’le ilgili tartışmada Troçkizm’e haklılık payı veriyor. Bunlara açıklık getirmenizi beklerim. Sürekli devrimle ilgili ne düşünüyorsunuz? Sosyalizmde köylülüğün bağlamı konusunda ne düşünüyorsunuz? SSCB’de sosyalizm yaşandı mı sizce?”

- “KöZ’e soruyorum: Burjuva devrimi yapılmadığı yerde mücadele ortaklaşa mı olmalı, müttefikler kimler olmalı? Troçkizm’in yanlış sapmalarında kıstaslarınız nedir?”

- “Solda ustalardan bahsediliyor, Engels, Lenin gibi. KöZ ise ‘Komünist Enternasyonal’ diyor bunun nedeni nedir?”

- “KöZ, Komünist Enternasyonal’in ilk dört kongresine katılıyor. Buna Troçki de katılıyor. Bu bir rastlantı mı? Proleter devrim tespiti ile Troçkizm’in sürekli devrim olgusunun neresindesiniz?”

- “KöZ, Türkiye’de Troçkizm’i bir küfür olarak gören ve karşı devrimcilik olarak kabul eden akımların Troçkizm’le aynı paydada buluştuğunu söylerken ne kastediyor?”

- “Bugün Türkiye’de Troçkizm’e karşı mücadele etmenin politik anlamı nedir?”

- “Troçki’nin sürekli devrim görüşü ve parti kavrayışı arasında nasıl bir bağ vardır?”

- “KöZ, Ekim Devrimi’nin kazanımlarını ne olarak görüyor?”

- “Komünist Enternasyonal’in kapatılmasını tasfiyecilik olarak tarif etmeden bugün Türkiye’de tasfiyeciliğe karşı mücadele etmek mümkün müdür? Hangi koşullar partiyi kapatmanıza sebep olabilir?”

- “Sosyalizmin tek ülkede zaferi mümkün mü?”

- “KöZ, Enternasyonal olmadan devrimlerin başarılı olmayacağını söylüyor. Sizi Troçkizm’den ayıran nedir?”

- “KöZ, Leninizm’i 2.Enternasyonal’e karşı mücadele olarak tarif etti. Ama Lenin’in kendisi içinde Menşeviklerin bulunduğu RSDİP içinde yer almadı mı? Lenin’in partisi 2.Enternasyonal’in parçası değil miydi?”

- “Komünist partinin işçi sınıfından bağımsız olması ne demek?”

İkinci ve Üçüncü Tur Konuşmalar

Sorulardan sonra verilen kısa bir aradan sonra soruların yanıtlanmasına geçildi ve ikinci turun ilk olarak sözünü KöZ aldı:

“Doğrusu ‘yarı-Troçkist’ diye bir kavram bilmiyorum. Biz Stalin’e usta demediğimiz için bize Troçkist deniyor. Bu kadar basit. Ve de Troçkizm karşı devrimci bir akımsa ve savunucuları da karşı devrimci ise, karşı devrimcilerle panel düzenlenmez. Bir kavram kullanılacaksa bunun ağırlığı bilinerek kullanılmalı. Zamandan ve mekândan bağımsız metafizik bir karşı devrimcilik olmamalı. Yarı Troçkizm de ‘Troçkistler ama karşı devrimci değiller’ gibi bir anlayışa denk düşüyor diye düşünüyorum.
.
Gelelim, Troçkizm ile bizim görüşlerimiz arasındaki farklara. Bir fikre karşı mücadele ediyorsanız ama o fikrin karikatür versiyonuna karşı savaşmamak lazım. Troçki’ye ‘köylülüğü ihmal ediyor’ diye saldırırsanız hiçbir Troçkist akımı ikna edemezsiniz. Çünkü Troçki’nin asıl sorunu köylülüğü ihmal etmesi değildir – bu, tartışmanın zayıf bir noktasıdır. Biz işçi-köylü ittifakına inanıyoruz. Orak-çekicin bu anlamda önemli olduğunu düşünüyoruz. Köylülüğü ihmal eden bir partinin reformist olacağını düşünüyoruz.

Troçki, köylülerin ayaklanabileceğini söylüyor ama ‘İşçilik modern bir sınıftır ve kendi partisini oluşturur. Köylülük ise gerici bir sınıftır, o yüzden kendi partisini kuramaz’ diyor. O yüzden Troçki ‘İşçi partisi ile köylü partisi koalisyon kuramaz çünkü köylülük işçi sınıfını takip eder. Köylülük işçi hükümetini takip etmelidir’ diyor. Buradaki zayıf nokta, işçi köylü ittifakını burjuva anlamda bir siyasi görüşle kavramak. İşçi-köylü ittifakı, onların devrimci demokratik diktatörlüğü onların iktidar aygıtlarında egemen olmasıdır. Rusya’da işçi köylü ittifakının oluşmasının nedeni sol, sosyalist devrimcilerle Bolşeviklerin koalisyonu değildir. Köylüler Sovyetler’de egemen olduğu sürece işçi-köylü ittifakı vardır. Troçkistler bunu anlamıyorlar. Sosyalizm ve devrimi işçi partisinin yönetime gelmesi olarak görüyorlar, Troçkistler. Bu anlamda Menşevikler. Biz ise işçi ve köylülerin Sovyetlerde bir araya gelmesi gerektiğini savunuyoruz.

Demokratik devrim-sosyalist devrime dair ise bir kitabımız var. Demokratik devrim denilen şeyler devrimin siyasal iktidara dair meseleleri değil, devrimci hareketin önüne koyduğu sosyal-ekonomik politikalarla ilgili şeylerdir: köylülüğün toprak sorunu, ulusal sorun, azınlıkların kültür sorunu vs.. Sosyalist devrim ise bankaların kamulaştırılması vb. gibi sosyal görevlere ilişkindir. Politik devrim, politik görev ise iktidar aygıtı ile ilgili olanlardır: nasıl bir iktidar aygıtı kuruluyor? Elbette ki bütün devrimler önüne demokratik görevler koyarlar. Bizim itiraz ettiğimiz nokta şu: bu akımlar siyasal iktidarın iki kez alınmasından bahsediyorlar. Önemli olan şu soru: ‘İktidar bir kez alınacak mı ve köylülük olacak mı?’ Bu, proleter devrimdir. Proletaryanın iktidar aygıtını kuruyorsanız bu, bir proleter devrimdir.

‘2. Enternasyonal parti ile kitleyi ayırmaz. Taktik nedenlerle parti kapatılmaz’ dedim. Buna karşı gelinecekse ‘taktik nedenlerle parti kapatılır’ denmeli. Parti kurulması iradi bir süreçtir ve Lenin en karanlık dönemde Komünist Enternasyonal’i kurmayı önerdi. Bu parti hep yaşatılmalıydı. Parti ve bir koordinasyon ağı birbirinin yerine asla geçemez. Parti kapatmak doğru mudur? Burada bunun cevabının verilmesini beklerdim. Umarım panelin geri kalanında buna dair daha net bir görüşümüz olur.”

KöZ’ün ikinci tur konuşmasından sonra YDİ Çağrı’nın ikinci tur konuşmasına geçildi:

“Komünist Enternasyonal, tek merkezden yönetilmenin partilerin operatif hareketliliğini engellediği ve partilerin yeterince yetkinleşmiş olduğu gerekçeleri ile dağıtıldı. Dağıtma kararı içinde Marks ve Engels’in 1. Enternasyonal’in görevini tamamladığı gerekçesi ile dağıttıklarına atıf var. İşçi sınıfının uluslararası örgütlenmesi, dünya komünist partisi, enternasyonal tipi örgütlenmelerin biçimi değişen koşullara göre değişiklik gösterebilir. ‘Tek tek komünist partilerin birliğinden oluşan Komintern ilelebet var olacaktır’ şeklinde bir anlayış; bu örgütlenmeye ilke düzeyinde bakmak yanlıştır. Örgütlenme ve mücadele, sınıf mücadelesinin içinde bulunduğu durumlara göre değişiklikler gösterir. Komünist Enternasyonal 1919 yılında kuruldu. Dünyada komünistlerin izleyeceği çizgiyi rotayı belirledi. Mücadele içinde komünist partiler yetkinleşti, kitleselleşti. Anti-faşist mücadelede komünistlerin elinde doğru bir çizgi vardı. Komünist Enternasyonal görevini yerine getirdi ve 1943 yılında artık görevini yerine getiremez duruma geldi. Bu durumda Komünist Enternasyonal’in dağıtılması, yeni araçların devreye sokulması doğrudur. Nitekim savaştan sonra yeni araçlar devreye sokuldu. 60’lı yıllarda başka araçlar devreye sokuldu. Bugün yeni Komünist Enternasyonal ihtiyaçtır. Komünistler arasında ideolojik birlik yok. Uluslararası bir örgütlenme yok. Komünistler arasında ideolojik birliğe bağlı olarak örgütsel birlik de yaratılacaktır.

Dağıtılmasını doğru bulmuyorsak hangi gerekçe yanlış, hangisi doğru bunu konuşmak lazım. ‘Yürütme Kurulu karar aldı ve Komünist Enternasyonal’i dağıttı’ denmesi, yanlıştır. Bu karara 31 seksiyon onay veriyor. Komünist Parti’nin varlığı ile onun enternasyonal örgütlenmesini karıştırmamak gerekir. ‘Komünist Enternasyonal gerekliliktir, dağıtmamak gerek’ deniyor – bu, değişen koşullara göre değişiklik gösterebilir. Komünist Parti’nin mutlak gerekliliği, başka bir şeydir. Görevini yerine getirdiyse onu yaşatmanın ne gereği var. 1. Enternasyonal dağıtılmasında da aynı şeyi mi diyeceksiniz? Komünist Parti mutlaka gerekliliktir ama üst örgütlenme olan Enternasyonal mutlak değildir. Bunun aşılması gerekiyordu, dağıtıldı. Örgütsel birliği oluşturmak açısından dünya komünist partisi gerekliliktir ama ‘ilelebet olacak’ demek de yanlıştır. Sınıf mücadelesi gerekliliğine göre örgüt biçimi değişir. Komünist Enternasyonal’in dağıtılma biçimiyle gerekçeleri doğrudur. ‘Tek tek ülkelerde komünist partilerin varlığı yeterlidir’ denmiyor, Komünist Enternasyonal görevini yerine getirdi diye kapatıldı, bu da doğruydu. ‘5. Kongre’den itibaren yozlaştı’ diyorsunuz, o zaman dağıtılmasını neden problem yapıyorsunuz? Bunun siyasi savunusunun eksik olduğunu düşünüyorum.

1927 yılına kadarki Troçkizm ile 1927 sonrası Troçkizm bir ve aynı değil. 1927’e kadar ideolojik mücadele verilen bir Troçkizm var. 1927’den sonra ideolojik mücadelede yenilen Sovyet iktidarını yıkmak için harekete geçen bir Troçkizm var. 1927’e kadar küçük burjuva sapmadır, Troçkizm. 1927’den sonra karşı devrimcidir. ‘Yozlaşmış, bürokratlaşmış işçi iktidarını yıkmak’ isteyen, harekete geçen, örgütlenen sabotajlar yapan bir Troçkizm var. 1927’den sonra Troçkizm’i   karşı devrimci olarak adlandırmamız, bugün de Troçkizmi karşı devrimci gördüğümüz anlamına gelmez. Bugün Troçkizmi karşı devrimci olarak görmüyoruz. Bugün gerçek bir sosyalist ülke olsa, o ülkeyi gerçek komünistler yönetse, Troçkistler o iktidarı da yıkmak isteyeceklerdir. Çünkü Troçkizme göre tek ülkede sosyalizm olmaz! Bugün bu durumda değiliz. Olmadığımız için de Troçkizm bu rolünü oynayacak durumda değil.

Troçki 1903-1917 Temmuz ayına kadar Bolşeviklere karşı mücadele etmiştir. Bolşevikler, önemli yanlışlarına rağmen Marksist gördükleri için Troçki’yi içlerine almışlardır.

Pratikte artık sorun karşı devrim tartışmasıdır. 1 Aralık 1934’te Merkez Komitesi üyesi Kirov Troçkistler tarafından öldürülmüştür. Sovyet iktidarı yöneticilerinin öldürülmesi için planlar yapılmıştır. ‘Yozlaşmış iktidar’ vardır, onu yıkmak için çalışmıştır. Bu noktada Troçkizm, karşı devrimci rol almıştır.

KöZ’ü oportünist, yarı Troçkist olarak görüyoruz. Karşı devrimci görmüyoruz. Karşı devrimci gördüğümüz gruplarla iş yapmayız.”

Üçüncü ve son turda ise konuşmacılar hem birbirlerine yanıt vermek hem de görüşlerini toparlamak için tekrar söz aldılar. KöZ adına son konuşmada şunlar ifade edildi:

“Metafizik, soyut bir karşı devrimcilik olamaz. Sınıf mücadelesi keskinleştiğinde belli bir aşamada bütün akımlar karşı devrimci safına geçecektir. O bakımdan işçi sınıfı içinde mücadele eden akımları genel ve değişmez bir şekilde karşı devrimci olarak yaftalamak yerine bu kavramı somut durumun somut analizine bağlı olarak, yani sınıflar mücadelesinin içinde bulunduğu aşamaya ve tarafların herhangi bir somut andaki konumlanışına bağlı olarak kullanmak doğrudur. Biz kendimiz karşı devrimcilik kavramını bu özenle kullanırız. Bu kavramı kullananlardan da benzer bir özeni ve ciddiyeti bekleriz. O bakımdan bizim belli bir dönemde karşı devrimci olarak tanımladığımız bir akımla geçelim bir panel düzenlemeyi en ufak bir eylem birliğine dahi girmemiz mümkün değildir. Tüm karşı devrimcilere nasıl davranılıyorsa bu akımlara da aynı şekilde davranılmalıdır. Bu kavramı özensiz bir şekilde kullanmak karşı devrimcilerle uzlaşıp ortaklaşmaya giden bir siyasal hatta kapı aralar.

Troçki’yi 2.Enternasyonal sosyalizmin temsilcisi olarak gördük ama Menşevikleri görmedik mi? Onlar da elbette öyledir. Bizim açımızdan Troçkizm’e karşı çıkanlar nasıl Troçkistlerle ortak bir paydada buluşuyorlar? Komünist düşüncenin doruk noktasını Komünist Enternasyonal’in ilk dört kongresinde görüyoruz. Babeuf’den başlayan kızıl ipin 5. Kongre’de koptuğunu düşünüyoruz. Bizim sol içerisinde doğrularla yanlışları belli bir ölçüye göre ölçmemiz gerekli. Bizce örgüt kararları belirleyicidir. O yüzden usta referansı ile yapılan tartışmayı biz doğru bulmuyoruz. Ustalarla örgütlerin yaptıkları da zaman zaman ters düşüyor. Lenin’in her söylediğinin doğru olduğunu söylersek bugünkü oportünist tutumları meşrulaştırırız. Bizim partinin berraklaştığı yeri referans almamız gerekir; o da ilk dört kongredir. Aynı zamanda biz Lenin’in yazdıklarını referans almıyoruz, bizim açımızdan bağlayıcı kararlar Komünist Enternasyonal amaç ve ilkeleri ile aldığı örgütsel kararlardır.

Parti kurulur da kapatılır da mı? ‘Ulusal parti ile uluslararası partiyi aynı zeminde tutamazsınız’ deniyor. Bu tam 2. Enternasyonal görüşüdür. Demokratik merkeziyetçi Leninist bir partiden bahsediyoruz burada. Böyle bir partinin gerekli olduğu kavranmış ve kurulmuş bir kere. Oturup aslında ‘o öyle bir parti değil’ dediğiniz zaman tam 2. Enternasyonal zemininde bunu sulandırmış oluyorsunuz. O zaman ‘asıl partiler ulusal partiler’ demiş oluyorsunuz ki bu da Troçkistlerin görüşüdür.   Troçki ‘uluslararası bir parti her zaman gereklidir’ diye düşünmüyor. Uluslar arası parti, koordinasyon gibi bir şey değildir. 2. Enternasyonal’i 3. Enternasyonal’den ayırt eden bir nokta budur.

Komünist Enternasyonal’i kapatmak tasfiyeciliktir. Bu, çok net bir ayrım çizgisidir. Yozlaşmış Enternasyonal’in kapatılmasına sevinilir mi? Sovyetler Birliği çökünce sevindik mi? Bu bir yenilgidir ve olumsuz sonuçları açısından ihale hepimize kalmıştır olumsuz. Bu da Troçkist bir tutumdur. 4. Kongre’deki çizginin sapması ile, kitlelerin partiye akın etmesi ile Komünist Enternasyonal yozlaşmıştır. Bu da Stalin’in marifeti değildir, asıl oportünist etki Avrupa’dan gelmektedir. Avrupalı oportünistler partiden ayıklanamamıştır. Komünist Enternasyonal içerisindeki tasfiye süreci Avrupa tarafından gerçekleştiriliyor. Net olarak eğer 2.Enternasyonal ve federatif bir örgütlenmeden bahsediyorsanız bu partiler kurulup kapatılır. Ama Leninist partiler bu şekilde kurulup kapatılmaz, kurulur ve yaşatılır.

Eğer sosyalizmi partinin yapacağı şeyler olarak görürseniz o zaman Kautsky ile aynı çizgiye gelmiş olursunuz. İktidara işçi sınıfının gelmesi gerekiyor. Komünistler iktidarı alabilirler, almışlardır ama iktidarı işçi köylü emekçi Sovyetlerine devretmişlerdir. Ekim Devrimi’nin asıl kazanımı Sovyetlerdir. Buhar makinesi bir kez yapılmıştır ve tekrar yapılacaktır. Burjuvazinin asıl korkusu da budur. Bunu görenler bugün Suriye’deki kimliksiz Kürtlerin Suriye’de iktidarı aldığını da görmektedir.

Önderlik Türkiye solunda çok yıpratılmış bir kavram. Bizim önderlik boşluğu dediğimiz şey bir komünist partinin bulunmamasıdır. Troçkistler de ilk dört kongre diyor, bu bir tesadüf müdür? Bu, ortak bir referanstır. Troçkistler de ilk 4 kongreden sonrasını yanlış görüyor. Ama bir dizi akım daha aynı saptamayı yapıyor. Fakat bu saptamanın bir kıymeti yok. Bir örgütün oportünist olduğunu düşünüyorsanız oradan ayrılıp farklı bir örgüt kurarsınız ama Troçki bunu yapmamıştır.”

Çağrı’nın üçüncü ve son konuşmasında ise şunlar ifade edildi:

“KöZ’ü neden yarı Troçkist olarak gördüğümüzü yazmıştık. KöZ’ün konuşmacısının bu paneldeki tavrı da bizim neden yarı Troçkist gördüğümüzü gösteriyor. Yarı etkilenme olduğu için yarı Troçkisttir. İlk dört kongre Troçkist bir pozisyondur. Gerekçelendirmeleri vardır, bu bir tesadüf değildir. Tesadüf değil, etkilenmedir.

Troçkizm Dosyası’nı bütünlüklü okuyunca şu görülecektir: 1927’ye kadarki Troçkizm ile sonraki Troçkizm arasındaki ayrım KöZ’de yok. 1927’ye kadarki ideolojik mücadele yadsınıyor. Bu dosyada polisiye yöntemlerden bahsediliyor. İdari tedbirlerle mi engellemeye çalıştılar Troçkizm’i? Tam tersine, 10. Parti Kongresi oluşan grupları ve hizipleri dağıtma kararı alıyor. Ama tartışma engellenmiyor. Barikatın bu tarafına geçince tutum ne olacak? KöZ buna yanıt vermiyor. Sanki başından itibaren polisiye yöntemler hakim olmuş ve Troçkizm öyle yargılanmaya çalışılmış diye bir izlenim var. Troçkizm’i böyle aklamaya çalışırsanız bu bir ideolojik yanlışlık olur.

‘Çağrı da Troçkizm’in kimi pozisyonlarını savunuyor diyor’ KöZ. Bence haksız bir benzetme. Enternasyonal örgütlenme görevini yerine getirdiği zaman, ihtiyaca cevap veremediği zaman onu yaşatmak gereksizdir. Tek merkezden yönetilmek günümüzün ihtiyacına cevap vermiyor. Bu, hiçbir enternasyonal komünist partisi olmayacak anlamına gelmiyor. ‘Komünistlerin üzerinde birleşeceği bir platform yaratılmalı’ diyoruz öncelikle. Marksizm’in Leninizm’in kıstaslarını kabul edenlerle noktalar üzerinden tartışmaya hazırız. Komünist Enternasyonal’in 7. kongresini de kabul ediyoruz ve KöZ’ün kriterine uymuyoruz bu nedenle. Stalin’e usta demeyebilirsiniz fakat KöZ’e bu nedenle yarı Troçkist demiyoruz. Bizim gerekçelerimiz başkadır.

Emperyalistler Sovyet iktidarını yıkmak istiyordu. 1927’den sonra muhalefet de istiyordu. Emperyalistler muhalefeti kullandılar da. İkisi arasında işbirliğinin objektif temelleri vardı. Nasıl ki bugün AKP karşıtlığı, AKP hükümetini devirmek paşalar ile devrimci-sosyalist olma iddiasında olanları aynı mahkemede yan yana getirdi ise, Sovyetlerde de böyle oldu. Bir yanda Zinovyev ve onun sağında solunda Nazi ajanları. Zinovyev bundan haklı olarak utanç duyuyor.”

Konuşmacıların bu tartışmaların devam etmesi dilekleriyle biten panel, saat 22:00 civarında sona erdi.

İstanbul’dan Komünistler

http://www.kozonline.info/kzphp/haber.php?makale=1371




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
tarihselmaddeci
[ tarihselmaddeci ]

Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.05.2014
İleti Sayısı: 581
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder

Web Adresi | Özel ileti Gönder

1 kere teşekkür edildi.
1 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: tarihselmaddeci
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 15:36


Yahu iki tane x kişilik grup, birbirine "şöylesin, böylesin" diye atıp tutuyor. Yahu hepiniz turist solsunuz, Troçkizmin, Maoculuğun vücut bulmuş halisiniz zaten. Boşverin, siz kardeşsiniz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 15:58


Alıntı Çizelgesi: tarihselmaddeci yazmış

Yahu iki tane x kişilik grup, birbirine "şöylesin, böylesin" diye atıp tutuyor. Yahu hepiniz turist solsunuz, Troçkizmin, Maoculuğun vücut bulmuş halisiniz zaten. Boşverin, siz kardeşsiniz.

Tek onlarmi "turist Sol"? Saymakla bitirmeyiz "turist Sol'u". Tümü bir olsa gene bir şey olmaz. Halka güven vermiyorlar ve bu yüzdende asla güçlenemiyorlar. Tümü bence tabela partisi ve "turist Sol", arkalarındaki güc sadece gençlik ve öğrenci kesmi, onlarda belirli bir yaşa gelince bıçak keser gibi desteklerini kesiyorlar ve en keskin kemalist oluyorlar. Alınan oylardan ve yürüyüşlerden belli oluyor zaten güçleri. Bu kafaylada asla birşey olmaz, bölündükce bölünürler, küçüldükce küçülürler ama kimseyede laf ettirmezler, en büyük ve doğru onlar,......işte bizim Sol'umuzun hali bu, yani "turist Sol" tümü.




Bu ileti en son Alisan tarafından 03.08.2015- 16:00 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 17:32


Alişan, halka güven konusundaki değerli görüşlerini bir anlat da komünistler senden bir şey kapsınlar, hiç bir şey yazdığın yok, her başlıkta ben söylemiştim, dediğim çıkacak gibi laflar yazıyorsun, yazdıklarının içi boş olmaktan başka bir anlama da gelmiyor. Komünistler komünizme varacak siyaseti nasıl oluşturur, ne yapmalılar, halka güven vermek ne, bir anlat da görelim be kardeşim. Bu kadar boş beleş şeyler yazmaktan sıkılmadın mı?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 17:45


Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış

Alişan, halka güven konusundaki değerli görüşlerini bir anlat da komünistler senden bir şey kapsınlar, hiç bir şey yazdığın yok, her başlıkta ben söylemiştim, dediğim çıkacak gibi laflar yazıyorsun, yazdıklarının içi boş olmaktan başka bir anlama da gelmiyor. Komünistler komünizme varacak siyaseti nasıl oluşturur, ne yapmalılar, halka güven vermek ne, bir anlat da görelim be kardeşim. Bu kadar boş beleş şeyler yazmaktan sıkılmadın mı?

Bak burada defalarca yazmama rağmen hala anlat diyorsun. İşte halka karşın tutumunuzda aynen böyle, yani onlarada kulak vermiyorsunuz, sonrada "boş, beleş, ...."   yazmaktan sıkılmıyorsun diyede soruyorsun. Halk içinde "boş, beleşe,..." konuşuyor diyorsundur muhakkak.
Varmı halkın size güveni, var diyorsan eyvallah, yok diyorsan hala beleşe cevap bekleyene kadar biraz olüsun kafa yor. Zaten verilen cevapları cidiye almıyorsunuz. İstesen onlarca cevabı burada bulursun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 18:02


Senin defalarca anlattığını söylediğin bizimse hiç rastlamadığımız yorumlarından birini daha burada yapabilirsin herhalde. komünistler, troçkistler sınıfsız bir topluma varmak yolunda ne yapmalı ne söylemeli ki senin deyişinle halka güven versinler ve bir anda yığınlara ulaşabilsinler, anlat da boş beleş konuşup konuşmadığını anlayalım.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 20:26


Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış

Senin defalarca anlattığını söylediğin bizimse hiç rastlamadığımız yorumlarından birini daha burada yapabilirsin herhalde. komünistler, troçkistler sınıfsız bir topluma varmak yolunda ne yapmalı ne söylemeli ki senin deyişinle halka güven versinler ve bir anda yığınlara ulaşabilsinler, anlat da boş beleş konuşup konuşmadığını anlayalım.


spartakus sen alişan'ın bu konuda bir görüş sahibi olduğuna inanıyor musun, ara bul diyecektir:)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 03.08.2015- 20:54


Yazılanları iyi okuyun, ben "turist solculuğundan" bahsediyorum, sınıfsız topluma nasıl geçilirden değil. Ben hayal aleminde yaşamıyorumki sizin gibi olmayacak işlere koyulayım.   Bu konuda zaten bayağı ezberleyeceğiniz kaynaklar var. Siz önce tabela solculuğu ve "turist solculuğundan" kendinizi kurtarın. Neden tabela ve "turist solcusu" olduğunuza dairde çok yazıldı burada.
"Turist solcu" değilseniz olmadığınızıda açıklayabilirsiniz, tabiiki inandırıcı bir şekilde. Partilerinizİn, örgütlerinizin tabeladan ibaret olduğunu, bazen bir kaç kişiyi dahi geçmediğinizi sadece ben söylemiyorum. Her şey tüm çıplaklığıyla ortada. Şu ülkedeki ağırlığınızda ortada. Daha ne demeliki sizin gibi hayalperestlere.




Bu ileti en son Alisan tarafından 03.08.2015- 20:57 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Komünistler Nasıl Üretim Yapacak Silgikafa 2 1643 05.11.2019- 13:26
Konu Klasör "Hileli seçim sistemine karşı ortak mücadele!" melnur 1 1124 01.04.2022- 01:13
Konu Klasör Troçki’nin Yalanları... melnur 1 981 30.01.2022- 10:26
Konu Klasör Troçkist Yayınlar melnur 0 8 19.03.2017- 10:49
Konu Klasör Bu nasıl bir zihin yapısı, nasıl bir ruh halidir böyle... melnur 1 2442 13.05.2020- 13:17
Etiketler   Komünistler,   Troçkizme,   Karşı,   Nasıl,   Mücadele,   etmeli
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS