SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4]   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 17.03.2016- 13:30


Sn özkanateş.
Bu forumda farklı bir simasınız İnsan sizin gibilerle karşılaştığında kendini kabuğundan çıkmış bazen korumasız bazen kendine fazla güven duyan kişi olarak görüyor.

Ama hayatın gerçekleri bunlar bu dünyada tek bir tip insan yok bilgide tek tip değil ama insanın ortak yanı yaşama olan bağlılıktır öz yanı nasıl yaşamak istediğindir.

Ben hiç sağcı solcu diye bir ayrımı hazmedemedim .İnsan vardır insan gibi yaşamak istersin bir de köle gibi yaşamak kader insanı köle bile yapsa isyan etmek ve bu yaşamı hak etmediğini düşünmek onun hakkıdır.

Biz bu günü konuşursak en azından yaşadığımız dünyayı anlamaya çalışırız .Birde bizim dışımızda bize sunulan dünyayı da anlarız.

İnsan doğal hali diğer canlılardan farklı değil onlardan farkı yaşadığı durumu değiştirmek istemeleridir. Onun için kendine farklı barınaklar yaratmışlardır işte bu barınaklar inanç merkezleri milliyetçilik ve mülkiyet edinme istekleridir .
Ama bu istekler insanda çok farklı rakabet sistemleri oluşturmu ve bu rakabeti çok abartmışlarır işte katliamlar savaşlar krallar ve köleler bu anlayışın ürünleridir.

Artık bu sistemler insanları rahatsız edecek büyüklüğe ulaşmıştır. Bir zamanlar gelişme olarak algılanan bu düşünceler bu gün insanlık köstek hatta felaket olmaktadır.

Bizim bunu anlamamız için bütün dünya sistemini masaya yatırmamız gerekir .İnsan nasıl geçmişte var olan kabuğuna sığmayarak diğer çanlılardan farklı olarak dünyayı değiştirmeye çalışmışsa bu gün o değiştirdiği dünyada boğulmaktadır.

Eğer insanlık bu hızla dünya ile oynarsa içinde yaşadığı dünya kendisinin ve kedisi ile birlikte bütün yaşamı sonlandıracaktır.
Bir felakete doğru hızla ilerlenmektedir.

Düşünelim insanlığın elindeki nükleer   silahların   bir anda patladığını .Bir düşünelim 2 dev ülkenin birbirine savaş ilan ettiğini işte bu insanlığın sonu olur.

Artık insanlık çıkacağı zirvenin sonuna gelmiştir artık o zirveden yavaş yavaş inmesi gerekir ve bu inişi içinde kendini ve etrafını yüklerden boşaltmalıdır.

Doğal haline dönüş bu güne kadar edindiği her şeyin artık gereksiz olduğu bilinci ile başlayacaktır. Çünkü insan diğer canlılardan farklı değildir ve yaşamın bir sınırı vardır
Öldüğünde sadece toprak olarak doğaya karışacaktır bütün canlılar gibi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 17.03.2016- 16:47


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Sn özkanateş.
Bu forumda farklı bir simasınız İnsan sizin gibilerle karşılaştığında kendini kabuğundan çıkmış bazen korumasız bazen kendine fazla güven duyan kişi olarak görüyor.

Aradıklarımızın hepsi zaten bizde Hakkı kardeşim.
Onları öğrenmedik ve öğrenmeyeceğiz,
Doğarken onlarla birlikte doğduk.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Ben hiç sağcı solcu diye bir ayrımı hazmedemedim .İnsan vardır insan gibi yaşamak istersin bir de köle gibi yaşamak kader insanı köle bile yapsa isyan etmek ve bu yaşamı hak etmediğini düşünmek onun hakkıdır.

Biz bu günü konuşursak en azından yaşadığımız dünyayı anlamaya çalışırız .Birde bizim dışımızda bize sunulan dünyayı da anlarız.

İnsan doğal hali diğer canlılardan farklı değil onlardan farkı yaşadığı durumu değiştirmek istemeleridir. Onun için kendine farklı barınaklar yaratmışlardır işte bu barınaklar inanç merkezleri milliyetçilik ve mülkiyet edinme istekleridir .
Ama bu istekler insanda çok farklı rakabet sistemleri oluşturmu ve bu rakabeti çok abartmışlarır işte katliamlar savaşlar krallar ve köleler bu anlayışın ürünleridir.

Artık bu sistemler insanları rahatsız edecek büyüklüğe ulaşmıştır. Bir zamanlar gelişme olarak algılanan bu düşünceler bu gün insanlık köstek hatta felaket olmaktadır.

Bizim bunu anlamamız için bütün dünya sistemini masaya yatırmamız gerekir .İnsan nasıl geçmişte var olan kabuğuna sığmayarak diğer çanlılardan farklı olarak dünyayı değiştirmeye çalışmışsa bu gün o değiştirdiği dünyada boğulmaktadır.

Eğer insanlık bu hızla dünya ile oynarsa içinde yaşadığı dünya kendisinin ve kedisi ile birlikte bütün yaşamı sonlandıracaktır.
Bir felakete doğru hızla ilerlenmektedir.

Düşünelim insanlığın elindeki nükleer   silahların   bir anda patladığını .Bir düşünelim 2 dev ülkenin birbirine savaş ilan ettiğini işte bu insanlığın sonu olur.

Artık insanlık çıkacağı zirvenin sonuna gelmiştir artık o zirveden yavaş yavaş inmesi gerekir ve bu inişi içinde kendini ve etrafını yüklerden boşaltmalıdır.

Doğal haline dönüş bu güne kadar edindiği her şeyin artık gereksiz olduğu bilinci ile başlayacaktır. Çünkü insan diğer canlılardan farklı değildir ve yaşamın bir sınırı vardır
Öldüğünde sadece toprak olarak doğaya karışacaktır bütün canlılar gibi.



İnsanoğlu yazıyı keşfeder keşfetmez Yin ve Yang'ı yazdı,
Sonraki 5.000 yılda da yeni bir şey söylemiş değil.
Evren zıtların birlikteliğiyle devinerek var olur.

Şems, kural 39: Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır, merkezinde… hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 17.03.2016- 20:01


Alıntı Çizelgesi: ozkanates yazmış



Aradıklarımızın hepsi zaten bizde Hakkı kardeşim.
Onları öğrenmedik ve öğrenmeyeceğiz,
Doğarken onlarla birlikte doğduk.

Şems, kural 39: Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır, merkezinde&#8230; hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz.



-------------------------------------------------------------------------------
Sn özkanateş.

Size göre değişen hiç bir şey olmaz ben onu anladım .

Bir iyi öldü yerine bir iyi doğdu bir kötü öldü yerine bir kötü doğdu.

Bu anlayışa göre ne nüfus çoğaldı ne insan gelişti bana ters geliyor ben dünyaya baktığımda sizin gördüklerinizi görmüyorum
Eğer böyle olsa idi biz hala taş devrinde yaşıyor olmalıydık.

Dünya bir bütünse insan noktadır değişende o noktalardır bizi ilgilendirende noktalardır. Ayrıca bütünde değişiyor insan bütüne de müdahale ediyor denizler dolduruluyor dağlar traşlanıyor
Bu dünya ile oynamalar dünyada değişimlere mal oluyor Mevsimler değişiyor canlılar evrimleşiyor veya nesilleri yok oluyor.

Ama esas kaygı insan yani noktalar.
İnsan bütüne de müdahale ediyor mevsimler 100 yıl önceki gibi küresel ısınmalar büyüyor sentetik maddeler dünya bütününe el koyuyor.
İnsan dünyayı yönetmeye talip insan kendini tanrının yerine koyuyor doğaya hükmetmek istiyor bazı başarıları da yok değil .

İşte insanla diğer canlılar arasındaki fark bu insan sahip olmak ve değiştirmek istiyor onun için planlar yapıyor diğer canlılar uyum sağlıyor.
İnsan bilerek ve planlayarak üretim yapabiliyor diğer canlılarsa doğal dengeleri değiştirmeden iç güdüsel olarak üretgen faliyette bulunuyor.

İnsanı anlamak tanımak aslında dünyanın gidişini anlamak oluyor.
Hacı Bektaş Veli nin bir özü aklıma geldi. Okunacak en büyük kitap insandır demişti
İnsanı anlamak içinde bütünü parçalara ayırmak la başlamak gerekir.




Bu ileti en son hakkı tarafından 17.03.2016- 20:01 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 18.03.2016- 12:41


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
Sn özkanateş.
Size göre değişen hiç bir şey olmaz ben onu anladım .
Bir iyi öldü yerine bir iyi doğdu bir kötü öldü yerine bir kötü doğdu.
Bu anlayışa göre ne nüfus çoğaldı ne insan gelişti bana ters geliyor ben dünyaya baktığımda sizin gördüklerinizi görmüyorum
Eğer böyle olsa idi biz hala taş devrinde yaşıyor olmalıydık.

Ben bunu söylemedim.
Hem hiç bir şey değişmez, hep aynı kalır,
Hem de her bir şey her bir gün değişir dedim.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
Dünya bir bütünse insan noktadır değişende o noktalardır bizi ilgilendirende noktalardır.

Söylediğim bu: Zulüm hep oldu hep olacak,
Kişi ancak kendi tarafını seçmeye muktedir.

Bu yüzdendir...
İnsanoğlu yazıyı keşfeder keşfetmez Yin ve Yang'ı yazdı,
Sonraki 5.000 yılda da yeni bir şey söylemiş değil.

Bu yüzdendir...
Marx kardeşimin Diyalektik Materyalizm'i,
Yin ve Yang'ın bir yeniden ilanından başkası değil.
Tıpkı Hinduizm, İbrahim, Buddha, Musa, İsa, Muhammed, diğerleri gibi.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
Ayrıca bütünde değişiyor insan bütüne de müdahale ediyor denizler dolduruluyor dağlar traşlanıyor
Bu dünya ile oynamalar dünyada değişimlere mal oluyor Mevsimler değişiyor canlılar evrimleşiyor veya nesilleri yok oluyor.

Evet, hiç değişmeyen değişim yasalarıyla.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
Ama esas kaygı insan yani noktalar.
İnsan bütüne de müdahale ediyor mevsimler 100 yıl önceki gibi küresel ısınmalar büyüyor sentetik maddeler dünya bütününe el koyuyor.
İnsan dünyayı yönetmeye talip insan kendini tanrının yerine koyuyor doğaya hükmetmek istiyor bazı başarıları da yok değil .

Zulüm hep oldu hep olacak,
Kişi ancak tarafını seçmeye muktedir.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
İşte insanla diğer canlılar arasındaki fark bu insan sahip olmak ve değiştirmek istiyor onun için planlar yapıyor diğer canlılar uyum sağlıyor.
İnsan bilerek ve planlayarak üretim yapabiliyor diğer canlılarsa doğal dengeleri değiştirmeden iç güdüsel olarak üretgen faliyette bulunuyor.

İnsanın her faaliyeti diğer canlılarda da var, sadece nicelik/ölçek farklı.
Karıncaların bile bizim gibi hayvancılık, tarım, inşaat, ordu vs. sektörleri var.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
İnsanı anlamak tanımak aslında dünyanın gidişini anlamak oluyor.
Hacı Bektaş Veli nin bir özü aklıma geldi. Okunacak en büyük kitap insandır demişti
İnsanı anlamak içinde bütünü parçalara ayırmak la başlamak gerekir.

Evet.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 18.03.2016- 20:07


Size göre ben siz arasında çelişki yok Hatta insanın insanla doğanın insanla çözülecek çelişkileri yok evren bir enerji ve kontrol altında .
Kimsenin bir şeyi değiştirmeye gücü yetmez. Onun için yazılmış kaderimize razı olup mutlu olmaya bakacağız.
her şeyi insan üstü bir güç kontrol ediyor.

Ben bu düşünceye katılmıyorum Marks ta katılmamıştır. Kaderimizi değiştirebiliriz bu gün bize kader diye sunulanlar bir üst akıl tarafından yapılmadı yine insan tarafından bize lanse edildi bizi de bir üst aklın olduğuna inandırmak isteyenler kendilerini üst akıl ve değişmezlik olarak anlatmak itiyorlar.

Buna itiraz edip kendi geleceğimizi biz kurgulayabiliriz.

Marks diyalektiği olduğu gibi kabul etmemiş onu acımasızca eleştirmiştir.

İnsan insan olarak kendini var ettiğinden bu yana hem tanrı yaratmış hem yarattığı tanrı ile kavga etmiştir. İnsan bir gün dünyayı yöneteceğine inanmış dünya dengeleri ile sürekli oynamıştır.

Doğaya evrene sahip olmak için bir sürü bilimsel araştırmalar yapmış bir çok başarısı da görülmüştür. Bu evrene yürüyüş insan var oldukça sürecektir
Çelişkiler insanı bu yarışa sokmuştur elbette çelişki bitmeyecektir ama insanda durmayacaktır.

Yeni bir tanrı yaratanlar veya doğanın gücüne teslim olanlar çıkabilir Bilim karşı çıkıma ve sorgulama ile ilerleyecektir bu güne kadar böyle olmuş bundan sonrada böyle devam edecek.

Zulüm hep oldu hep olacak,
Kişi ancak tarafını seçmeye muktedir.


Taraf seçmekte ne oluyor hangi tarafı zulüm yapan tarafımı zulüm gören tarafımı.
Zulüm e teslim olmaktır. Zulüm yapan nesneleri kaldırdığında zulüm de kalkacaktır





Bu ileti en son hakkı tarafından 18.03.2016- 20:12 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 21.03.2016- 10:54


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Size göre ben siz arasında çelişki yok.

Senle ben arasında, her birimizin kendi içinde,
Çelişki çok ve biz bunları çözdükçe ilerleriz.
Tıpkı Diyalektik Materyalizm'de olduğu.
Marx bunun sonsuza kadar sürmesini öngörürken,
Mistik bunun sonsuza varacağını öngörür,
Fark sadece burada.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Hatta insanın insanla doğanın insanla çözülecek çelişkileri yok evren bir enerji ve kontrol altında. Kimsenin bir şeyi değiştirmeye gücü yetmez. Onun için yazılmış kaderimize razı olup mutlu olmaya bakacağız. her şeyi insan üstü bir güç kontrol ediyor.

Önceden yazılmış bir kader yok, hepimiz sonsuz özgürüz.
Sen bir şey yapmak istediğinde gelip elini tutan yok değil mi.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Ben bu düşünceye katılmıyorum

Ben de.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Marks ta katılmamıştır.

Kuran'da katılmaz: Kader kelimesini 11 kez kullanır,
Hepsinide de evrene konmuş kanun ve ölçüler anlamında.
Yerçekimi evrensel kanun, 9,8 m/sn2 da dünyadaki ölçüsü.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Kaderimizi değiştirebiliriz bu gün bize kader diye sunulanlar bir üst akıl tarafından yapılmadı yine insan tarafından bize lanse edildi bizi de bir üst aklın olduğuna inandırmak isteyenler kendilerini üst akıl ve değişmezlik olarak anlatmak itiyorlar.

Allah var mı bilinmez, yok mu o da bilinmez.
Sen şimdi kendi lanseni, Marx'ı anlatıyorsun sadece,
Onun bir üst akıl ve değişmezlik olduğuna inanarak.
Böylece kendin bir üst akıl ve değişmezlik oluyorsun.

Oysa formül, hangi görüşte olursak olalım, çok basit:

Goethe: "Kesin bilgi ancak az bilmekle mümkün, bilgi miktarı arttıkça şüphe de artar."
Sokrates: “Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğim.”
Nietsche: “Gerçekler yok, sadece yorumlar.”
“Göklerde ve yerde, Allah'tan başka hiç kimse gaybı bilmez.” Neml 65



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Buna itiraz edip kendi geleceğimizi biz kurgulayabiliriz.

Marks diyalektiği olduğu gibi kabul etmemiş onu acımasızca eleştirmiştir.

İnsan insan olarak kendini var ettiğinden bu yana hem tanrı yaratmış hem yarattığı tanrı ile kavga etmiştir. İnsan bir gün dünyayı yöneteceğine inanmış dünya dengeleri ile sürekli oynamıştır.

Doğaya evrene sahip olmak için bir sürü bilimsel araştırmalar yapmış bir çok başarısı da görülmüştür. Bu evrene yürüyüş insan var oldukça sürecektir
Çelişkiler insanı bu yarışa sokmuştur elbette çelişki bitmeyecektir ama insanda durmayacaktır.

Yeni bir tanrı yaratanlar veya doğanın gücüne teslim olanlar çıkabilir Bilim karşı çıkıma ve sorgulama ile ilerleyecektir bu güne kadar böyle olmuş bundan sonrada böyle devam edecek.

Bilim,
Bilgi biriktirmede bir metodoji, ne felsefe ne düşünce.
Atom bombası yaptığımız denklemleri güzelce tanımlar,
Ama iş düğmeye basıp basmamaya geldi mi, işte o zaman,
Herkes kendi felsefesi, düşüncesi, vicdanıyla baş başa kalır.
Felsefeler, düşünceler, inançlar, dinler bunun için var,
Karar vermek, seçmek için.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Zulüm hep oldu hep olacak,
Kişi ancak tarafını seçmeye muktedir.


Taraf seçmekte ne oluyor hangi tarafı zulüm yapan tarafımı zulüm gören tarafımı.
Zulüm e teslim olmaktır. Zulüm yapan nesneleri kaldırdığında zulüm de kalkacaktır

Seçim zaten bu: Zulüm yapan taraf mı zulüm gören taraf mı?


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış
Zulüm e teslim olmaktır. Zulüm yapan nesneleri kaldırdığında zulüm de kalkacaktır

Bunu konuşmuştuk.
Bunları söyleyenler kendileri başardıklarında,
Bu o zaman üzerinde konuşulacak bir konu.
Ama sağda da solda da, uçlara gittikçe,
Gerçeklik ters yönde gelişiyor.
Kendimizin yap-a-madığı şeyleri,
Başkalarına tavsiye etmemek en iyisi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 23.03.2016- 11:05


Oysa formül, hangi görüşte olursak olalım, çok basit:

Goethe: "Kesin bilgi ancak az bilmekle mümkün, bilgi miktarı arttıkça şüphe de artar."
Sokrates: &#8220;Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğim.&#8221;
Nietsche: &#8220;Gerçekler yok, sadece yorumlar.&#8221;
&#8220;

------------------------------------------------------------------------------------------
Sonunda kuran a sarılmışsınız Sn özkanateş

Ben sizinle kuran ayetlerini tek tek tartışırım ama burası bunun için uygun forum değil.

İnsan dünyanın tanrısıdır tanrılığını güçlendirmek için evrende başka gezegenler aramaktadır. Başka bir tanrı yoktur bu güne kadar ne kadar tanrı yaratıldı ise hepsini insan yaratmıştır.

İnsanlık var olduğundan bu yana hep şu soruyu sormuştur Tanrı mı insanı yarattı İnsan mı tanrıyı yarattı.

Dün bu soruların cevabı zordu bazı bilgeler çıkıp bu cevapları verebiliyordu ancak Bu gün artık bu cevap çok kolay oldu Çünkü bilim ilerledi cevabı bulunamayan soruların cevabı bulunmaya başladı

Tarih boyunca insan kendini insan olarak var ettiği dönemden bu yana çok çeşitli tanrılar yaratmış bazen onlara sığınmış bazen hesap sormuştur .
Kuran da insan tarafından   kendini ve bulunduğu toplumu yönetmek için kurgulanmış bir kitaptır iktidarlar sistemler değiştikçe yorumlamalar hatta yazılım değişimine uğramıştır.

Bir çok islam alimi bile bu değişimi söylemektedir.

İnsanın kaderini yine insan yazıyor tıpkı geleceğini belirlediği gibi.
Geçmiş koşunda insan 7000 yıllık tarihi bilmekte ve incelenektedir bu gün zaten malum insan gelecek konusunda bazı teoriler üretiyor bu teorilerinin köklerini de tarihe dayandırıyor.

Ayrıca din kitaplarında bile birbiri ile çelişen bir çok fazla bilgi var.

Biz tartışmalarımızı reel   hayatla sınırlayalım işi allaha uzatmayalım derim, yoksa uzlaşacağımız   konularda bile uzlaşma bulamayız.
Göklerde ve yerde, Allah'tan başka hiç kimse gaybı bilmez.&#8221; Neml 65
gaybı kuranda bilmiyor bir çok ayette sen veya siz bilmezsiniz allah bilir deyip işi kapatıyor. Kuranda ki bir çok ayet tevratta olan ayetlere benziyor
Hatta dünyanın ve insanlığın yaratımında Tevrat kurandan daha akla yakın şeyler söylüyor. Kuranda tartışılan adem ve ondan sonrakiler arasındaki enses ilişki tevratta söylenmiyor.

Bence gerçek hayatın tartışılması daha faydalı ulur ikimize de.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 23.03.2016- 18:52


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Sonunda kuran a sarılmışsınız Sn özkanateş

Konu Kuran değil, Allah'ın varlığını bilip bilemeyeceğimiz.
Ve aslında hiç bir şeyi bilemeyeceğimiz.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Ben sizinle kuran ayetlerini tek tek tartışırım ama burası bunun için uygun forum değil.

Sıkıntı yok, sohbet için buradayız.
Ve burada bunun bölümü de var:
http://www.solpaylasim.com/f36-dinler-inanclar.html



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

İnsan dünyanın tanrısıdır tanrılığını güçlendirmek için evrende başka gezegenler aramaktadır. Başka bir tanrı yoktur bu güne kadar ne kadar tanrı yaratıldı ise hepsini insan yaratmıştır.

Senin dünyanda öyle.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

İnsanlık var olduğundan bu yana hep şu soruyu sormuştur Tanrı mı insanı yarattı İnsan mı tanrıyı yarattı.

Evet. Ve herkes ancak kendi cevabını verdi.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Dün bu soruların cevabı zordu bazı bilgeler çıkıp bu cevapları verebiliyordu ancak Bu gün artık bu cevap çok kolay oldu Çünkü bilim ilerledi cevabı bulunamayan soruların cevabı bulunmaya başladı.

Bunu konuşmuştuk:

Bilimin misyonu veri toplamak, teknolojiye dönüştürmek.
Yerçekimi ile ilgileniyoruz çünkü bu sayede elektrik üretiyoruz.
Dünya kaynakları 20 milyon insana yeterken, şimdiden 7 milyarız.

Felsefe/inanç ise karar mekanizmaları.

Bilim, atom bombasının denklemlerini tanımlar, imalatını yapar.
İş "düğmeye basmak veya basmamak?"a kaldı mı,
Bilimin sözü olmaz, sadece düğmenin başındakinin seçimi.

Bu yüzden tarih boyunca pek çok düşünce disiplini geliştirildi.
Felsefe ve inancın sayısız kolu.
Yine de, hepsi tercihten ibaret hala.

Atom bombası hepimize aynı patlarken,
Düğmeye kimimiz basar, kimimiz basmaz.

Hayatta tek bir seçim yok ki bilimle yapılsın.
Tekamülün bir aşamasında menfaatlerimizi, bir aşamasında kalbimizi takip ederiz.
Ama bilimi asla, çünkü veri sağlamaktan başka fonksiyonu yok.
Sonrası ya menfaatlerimize, ya kalbimize kalır.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Tarih boyunca insan kendini insan olarak var ettiği dönemden bu yana çok çeşitli tanrılar yaratmış bazen onlara sığınmış bazen hesap sormuştur .
Kuran da insan tarafından   kendini ve bulunduğu toplumu yönetmek için kurgulanmış bir kitaptır iktidarlar sistemler değiştikçe yorumlamalar hatta yazılım değişimine uğramıştır.

Senin dünyanda öyle.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Bir çok islam alimi bile bu değişimi söylemektedir.

Mesela?


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

İnsanın kaderini yine insan yazıyor tıpkı geleceğini belirlediği gibi.
Geçmiş koşunda insan 7000 yıllık tarihi bilmekte ve incelenektedir bu gün zaten malum insan gelecek konusunda bazı teoriler üretiyor bu teorilerinin köklerini de tarihe dayandırıyor.

Evet.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Ayrıca din kitaplarında bile birbiri ile çelişen bir çok fazla bilgi var.

Benim bildiğim Kuran.
Kuran'da bildiğin çelişkileri belirtirsen sohbet imkanımız olur.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Biz tartışmalarımızı reel   hayatla sınırlayalım işi allaha uzatmayalım derim, yoksa uzlaşacağımız   konularda bile uzlaşma bulamayız.

Sohbet için buradayız.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Göklerde ve yerde, Allah'tan başka hiç kimse gaybı bilmez.&#8221; Neml 65
gaybı kuranda bilmiyor bir çok ayette sen veya siz bilmezsiniz allah bilir deyip işi kapatıyor.

Evet çünkü doğrusu bu.
Felsefe Sokrates ile başlatılır, yüzyılımız en büyük felsefecisi de Nietsche denir.
Tesadüfe bak ki ikisi de aynı fikirde, neden, çünkü olan bu.

Bana inanmıyorsun diye şahit de gösterdim.



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Kuranda ki bir çok ayet tevratta olan ayetlere benziyor

Çünkü ikisi aynı Kitap ve tüm mistik metinler o Kitap:
http://www.solpaylasim.com/k5820-kardesiz.html



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Hatta dünyanın ve insanlığın yaratımında Tevrat kurandan daha akla yakın şeyler söylüyor

Tevrat'ı bilmiyorum.
Kuran'da akla uzak bulduğun konuları belirtirsen sohbet imkanımız olur.


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Kuranda tartışılan adem ve ondan sonrakiler arasındaki enses ilişki tevratta söylenmiyor.

Bahsettiğin ensest ilişkiyi bilmiyorum,
Ayetleri belirtirsen sohbet imkanımız olur.

Ben benimkileri belirtmiştim:
http://www.solpaylasim.com/k5361-kuran-da-bedenin-tanimi-homo-sapiens.html



Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Bence gerçek hayatın tartışılması daha faydalı ulur ikimize de.

Sohbet için buradayız,
Bana sıkıntı yok.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   3   [4]   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Burjuva Demokratik Devrimi ve Doğu Anadolu spartakus 3 3932 03.12.2014- 04:32
Etiketler   Anadolu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS