SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 15.01.2016- 17:24


.
Batı'da da dürüst insanlar var,
Yeter ki önce biz kafamızdaki emperyalizmi kıralım:

http://www.solpaylasim.com/k6169-jean-paul-roux-turklerin-tarihi.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 18:09


Herkesin kendi toprağı, kendi dini.
Anti-emperyalizmi bile ancak emperyalistlerin öğrettiği kadar anlıyoruz.

100 yıl Batı ideolojisiyle yıkandık,
Artık özgürlük bile ancak Batı'ya kölelik kadar anlamlı.

Herkesin kendi toprağı, kendi dini.
Batı bunu anlayamaz,
Batı'dan anlayanlar da anlayamaz.

Bunu bir düşün.
-----------------------------------------------
Bu günlerde üç dini temsil eden Tevrat-İncil-Kuran okuyorum. Bu 3 dinin ortak noktaları içinde kullanılan isimler hikayeleri birbirine benziyor.
tarihe baktığımızda orta çağda islam hiristiyandan daha ilerde hem bilimde hem felsefede ama ne yazıkki gelişemeyen yerinde ayan islam kaybedende islam.
Bir din daha hoş görülü olduğunda o din daha ilerici oluyor insanlıkta daha refah yaşıyor ne yazıkki her dini insanlar ve iktidarlar yönetiyor insan hırsı dünyaya hakim olma sevdası ve bencilliği kendine ve etrafına zarar veriyor.

İşte Osmanlı öyle büyüdü yine gelişmeyi yakalayamadığı için çöktü.

Bize dünyadaki hikayeyi emperyalistler açıklamışsa diğerleri açıklayamayacak kadar cahil ve güçsüz olduğu içindir.

tarihi geriye çevirmenin imkanı yok ileri bakılacaktır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 17.01.2016- 18:38


Alıntı Çizelgesi: ozkanates yazmış

.
Batı'da da dürüst insanlar var,
Yeter ki önce biz kafamızdaki emperyalizmi kıralım:

http://



--------------------------------------


Mesele gelişmeyi yakalayabilmektir mesele demokrasiyi geliştirmektir. Bu işin batısı doğusu olmaz geçmişe baktığımızda İspanyol hakimiyetini görürüz şu an böyle bir hakimiyet yok Osmanlıda öyle, topu buldu o silahı iyi kullandı   İran Mısır Arap alemi önünde diz çöktü, Avrupada ama gelişme orda kaldı rakipleri onu geçti.

Bir çok Avrupa veya batı denilen yerler araştırma bilime büyük yatırımlar yapıyor Türkiye sarayın masrafları ile uğraşıyor.
İnsanların eleştirme karşı çıkma hakkı yok olduğunda iktidarı yağcılar yalakalar   sarar o zamanda kendini en iyi şeyi yaptığını sanarsın çöküşün bile farkına varmazsın  
İşte Osmanlı öyle çöktü damat paşalar yedi içti savurdu.

Bizim kafamızda ki emperyalizm 1920 -1950 lerin emperyalizmi değil onlarda zor durumda biz artık top yekün kurtulmanın arayışı içindeyiz irk milliyet din renk ayırmadan.

Bence sizde özünüze Adem e dönün. Bak orada din renk ırk milliyet servet güç güçsüz yok.  



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 18.01.2016- 11:28


Devletler/imparatorluklar doğar, gelişir ve ölür.
Bunun zıttı yok.
Bugün ölmez dediklerin de yarın ölecekler,
Hatta belki de ölmekteler.

Bu ülkenin tarihi Osmanlı ile başlamadı, Osmanlı ile bitmez.
Türkler 2500 yıllık yazılı tarihlerinden 120 devlet 11 imparatorluk kurdular.
Biri gider öbürü gelir, daim olan kültürdür.

100 yıllık Batı eğitiminden sıyrılsan, göreceksin Batı ne demokrat ne laik.
İkisi de Türkiye'de.

Henüz Osmanlı seviyesinde değil çünkü o gücümüz yok.
Ama olduğunda, demokrasi ve laiklik parlayacak.
Demokrat ve laik olmaya çalıştığımızdan değil,
Biz bu olduğumuzdan.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 18.01.2016- 11:52


5.000 yıllık yazılı tarihte, uygarlık yarışında önderlik...
İlk olarak Mısır ile Doğu'da, sonra Antik Yunan ile Batı'da,
Sonra İslam ile yine Doğu'da, son 300 yıldır da yine Batı'da.

Batı’nın ilk önderliğini arenada insanları birbirine öldürterek,
Aslanlara canlı canlı parçalatarak eğlenen Roma’da tanıdık.

4. yüzyılda o Roma’nın imparatoru Konstantin,
İmparatorluğu birleştirecek ortak bir din olsun istedi.
En güçlü 2 aday Hıristiyanlık ve kadına tapma diniydi.
Roma’nın vaktiyle resulünü katlettiği Hristiyanlığı seçti.

Doğu’nun Hıristiyanlığı bir barış dini idi, öbür yanağını çevir dini.
Yoksulların, ezilenlerin, horlananların, sürülenlerin dini.
Batı onu kendine uydurarak bir savaş dinine çevirdi.

İkinci en büyük dini bastırmak için yüzlerce yılda,
“Cadı” uydurmasıyla 40.000 kadını diri diri yaktı.
İlerleyen süreçte kilise denen uydurma bir çete,
Avrupa topraklarının üçte birini eline geçirdi ve,
Daha da fazlası için hiç durmaksızın kan aktı.
Böylece Avrupa birbirlerini öldürerek,
1000 karanlık yıl daha geçirdi.

Ümit Burnu'nun keşfiyle hastalık, Avrupa’dan dünyaya saçıldı.
Dünya topraklarının %95'inin zenginliklerini %5'e taşıyan Batı'nın,
Bu 300 yılda girip de kan ve gözyaşı taşımadığı toprak parçası yok.
Modern Batı dediğimiz kültür, bu kan ve gözyaşından başkası değil.

Bunu bilmeyene Batı refah, zenginlik, kurtuluş sanıldığından,
Tüm dünyada aydınlara çekim merkezi oldu ve tercihler yapıldı.

Batı politikalarını benimsediler; bu herkese kan ve gözyaşı demekti.

Batının yükselişi ile birlikte bütün dünyayı milliyetçilik akımları sarmıştı.
Batı için kendi birliğini kurmak, başka birlikleri dağıtmak olan milliyetçilik.

Anadolu Türkleri, bu trene binen sonuncu halk oldu.
Milliyetçilikten başka çare kalmayıncaya kadar mücadele ettiler.

Ulaşılan sonuç dünyanın bugünkü hali. Batı egemenliğinin birbirine kırdırdığı,
Arap halkları, Kafkas halkları, Balkan halkları ve onların ortasında Anadolu halkları.
Bu yüzden 90 yıllık reklam arası bitmeli, halkların birlikte yaşayabileceğine inanmalı.
Yoksa Batı kendini yok edene kadar halklar birbirini yok etmeye devam edecek.

100 yıldır Batı'nın kültürel kodlarıyla yaşadığımızdan,
Artık vahşetin olmadığı bir dünya tahayyül edemiyor,
Bir devletin şerefli olabileceğini hayal edemiyor ve,
Vaktimizi, realite bildiğimiz bu hastalık hali için,
Birbirimizi suçlamaya yatırıyoruz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 18.01.2016- 12:02


Viktor Hugo: “Paris’te bir adam öldürülürse bu bir cinayettir, Doğu’da elli bin insan boğazlanırsa bu sadece bir meseledir.”

Sartre: "Üçüncü dünya ülkelerinin insanları Paris'e geldiklerinde hayran kalırlar. Bilmezler ki o ihtişam kendi atalarının kanı ve gözyaşı üzerine kuruludur."

De Gaulle: "Hani Cezayir'in bağımsızlığına kanları ve canları pahasına karşı çıkan özgür Fransa'nın özgür yurttaşları vardı ya… Söyleyeceklerim bundan ibaret."




Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ozkanates
[ ozkanates ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 20.08.2015
İleti Sayısı: 112
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ozkanates
Cevap Tarihi: 02.03.2016- 18:52


Batılı düzen kurucu rolünü kaybetti

01 Mart 2016 21:43

Afganistan'daki Marksist hükümetin daveti üzerine Komünist lider Leonid Brejnev'in emriyle Sovyetler Birliği, 24 Aralık 1979'da Afganistan'a girmişti. Afgan mücahitler, Ruslarla 9 yıl savaştılar. Yenilen Sovyet askerleri 15 Mayıs 1988'de geri çekilmeye başladı ve 15 Şubat 1989'da büyük kayıplar nedeniyle Mihail Gorbaçov'un emriyle işgal sona erdi.

Savaş sonrası Sovyet güçleri, resmi kayıtlara göre Afganistan’da 14 bin 453 askerini kaybetti. Muhtemelen ölen Rus asker sayısı gerçekte daha fazla. 451 Sovyet savaş uçağı düşürüldü. Afganistan hezimeti Sovyetlerin sonunu hazırladı. Afganistan’dan askerlerini çeken Gorbaçov döneminde SSCB darmadağın oldu.

Sovyetler, Afganistan'a girdiğinde, buranın Sovyetler’e bağlanacağı ve Rus toprakları olarak Hint Denizi’ne kadar inecekleri yazıldı, çizildi. Ama neticede SSCB Afganistan'dan kovuldu ve BİRLİK dağıldı.

Bu defa 11 Eylül saldırılarını bahane eden ABD, 2001 sonbaharında Afganistan’ı işgal etti. ABD’nin buraya yerleşeceği veya “kuzey” “güney” diye ülkeyi ikiye böleceği yazılıp çizildi. ABD ve yandaşları da burada tutunamadı. Bu sefer dünyanın diğer süper gücü ABD ve diğer destekçileri de o garip Afganistan’dan tekme tokat kovuldu, zelil ve perişan edildiler..

Rusların, Amerikalıların, Avrupalıların... Kısacası Haçlı-Siyonist ittifakının küçümsediği işgal ettiği o Afganistan, zayıf ve fakir de olsa hala bütün olarak ayakta duruyor.. Milyonlarca şehit verse de bugün Afganistan süper devletlere mezar oldu.

Afganistan'da şu an bulunan tek askeri ve siyasi güç Türkiye'dir. Türkiye, resmen NATO adına orada ama tüm birlik ve komutanlıklar Türk askerinden oluşmaktadır. Başka yabancı güç kalmadı.

ABD Irak'ı işgal etti... Yıllarca, artık “ABD buradan çıkmaz ve Bağdat artık Washington oldu” denildi, “ABD, Türkiye’ye komşu oldu” denildi. “Kürtler ABD’ye bağlanıyor” diye konuşuluyordu. ABD, Irak’ta da tutunamadı. Çekildi, defolup gitti.. Gitti gitmesine ama yerini İran'a bıraktı. Tüm Irak'ı, İran denetimindeki Iraklı Şiilerin yönetmesini istiyordu. ABD zahiren İran’a düşmanmış gibi yapıyor ama Irak’ı, Tahran’a teslim etmeye yelteniyordu. Başbakan Nuri El Maliki bunun taşeronluğuna soyunmuştu...

Ama Irak Kürtleri ABD’ye uyup İran’a teslim olmadılar. Sünniler ise Saddam’ın generalleri, Saddam’ın istihbarat birimleri eliyle dünyayı sarsan işler yaptılar ve İran’a onlar da teslim olmadılar..

Yani işgalciler, Irak’ı da tam olarak arzu ettikleri gibi bölemediler. Herkesin kan, can, para döktüğü Irak'ta yine Sünni ve Kürt kesimler, ABD’ye veya İran’a değil aksine Türkiye’ye yaklaştılar. Bugün artık Irak Kürtleri, Ankara ile kader birliği yaptılar ve fiilen Türkiye’nin bir parçası haline geldiler. Eğer Irak, ABD’nin isteği doğrultusunda ilerde bölünecek olursa Kürtler de dahil özellikle Sünni halkın yakınlaşma veya birleşme konusunda hangi ülkeyi tercih edeceğini öğrenmek için müneccim olmaya gerek yok. Türkiye’nin Irak Şiileri ile de çok iyi ilişkileri var.

Şimdi gündemde Suriye var ve Suriye’nin de üçe bölüneceğinden söz edip masabaşı yeni “Sykes-Picot haritaları” yayınlıyorlar. Washington’da oturup yeni Suriye haritaları üretiyorlar. Şurdan şura Esad’ın olacak, burdan bura PYD’nin olacak. Kalanı muhalifler yönetecek. IŞİD de şurada duracak.. Ohh ne ala...

1991’de işgal ettiğinden bu yana Irak’a düzen getiremeyen, şekil veremeyen, 2001’de işgal ettiğinden bu yana Afganistan’da nizam sağlayamayan Amerika şimdi de Suriye’ye çeki-düzen getirecekmiş. Vay anam vay...

Washington’un üfürükten senaryolarını vahiy gibi görerek bu ülkede ve bu bölgede gelecek planı yapanlar kafalarına şunu soksunlar: 25 yılda Irak’ta, 15 yılda Afganistan’da düzen kuramayan ABD, Suriye’de asla düzen kuramaz, kuramayacak..

Yayınladıkları parçalanmış Suriye haritaları ABD’nin psikolojik savaşının bir yansımasıdır. Kaddafi’den sonra Libya’yı bölmek için de çok uğraştılar. Bölmek için Halife Hafter isimli işbirlikçi generali desteklediler. Ama beceremediler.

Bundan sonraki haritaları işgalci güçler, işbirlikçi azınlıklar değil, toprağın sahibi olan halklar belirleyecekler. Çünkü artık halklar, sömüren istilacılara fırsat vermeyecek. Halklar işgal güçlerine ve ihanet şebekelerine karşı savaşlarını devam ettiriyorlar. Suriye’de devam eden savaş, işte böyle bir savaştır. İstikbal, sömürgecilerin, vesayetçilerin, güçlülerin değil, halkların ve halklarla beraber olan devletlerin olacaktır.

Bu nedenle Türkiye, dış siyasetini ülkelerdeki yönetimler üzerine değil, halklar üzerine inşa ediyor. Bu nedenle Türkiye, bugün yedi düvelle mücadele ediyor, yetmiş yıllık ABD-NATO macerasını çöpe atmaya hazırlanıyor.

Artık Türkiye olmadan bu coğrafyada hiçbir proje icra edilemez. Zemin bulamaz, tutunamaz. Ortadoğu’nun da İslam dünyasının da kalbi Türkiye'dir
.. Güçlü devletlerin dünyayı paylaştığı ve yönettiği dönem artık bitmiştir. Yeni Dünya Düzeni, hakiki manada halkların irade ve tercihlerine göre şekillenen bir dünya düzeni oluyor.

Batı yüz yıl önce İslam coğrafyasına misafirliğe gelmişti. Gelirken eli boş gelmedi, fitne-fesat ve bombalarını hediye getirdi. Yüzyıl sonra şimdi Müslümanlar Batı'ya iade-i ziyarette bulunuyorlar. Herhalde eli boş gitmeyeceklerdir.

Tehditkâr ve buyurgan üslupla Türkiye ve İslam alemine nizam vermeye çalışan Batı, bu günlerde ne oldu ise hümanistleşti. “Dünyamızı savaşla değil, barışla dizayn etmenin mümkün olduğu” telkin etmeye başladılar.

Şimdi oyunun kuralları değişiyor. Bundan sonra kuralları Batı değil, başkaları koyacak. Görünen köy kılavuz istemez. Umutsuzluğa gerek yok. “Gözü olana gün ışımıştır.”

Alper TAN



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 03.03.2016- 11:54


Alper Tan
Afkanistan dan yola çıkıp Suriye de bitirdiği yolculuğunda Türkleri nerede ise dünyanın kurtarıcısı ilan etmiş Ne yazık ki Türklerin işgalciliğinde başka halkların varlıklarına el koymasından halkları yerinden etmesinden hiç söz etmemiş

Sn Tan Osmalının gelir kaynaklarını araştırsa oradaki kazancın paylaşımın nedenlerine göz atsa içinde üretimden çok soygunlara rastlayacaktır.

O saltanat 600 yıl nasıl ayakta kalmış kimlerin kelleleri niçin kesilmiş savaşlar niçin yapılmış .

Sovyetlerin afkanistan politikasını eleştirirken sanki oralarda afkan halkı ve işgalci sovyet devleti var sayıyor o uçakları düşüren silahları o taliban denilen el kaide bağlantılı örgüt hangi fabrikalarda üretmiş bu savaş bir Sovyet ABD savaşı olmadığınımı söylemek istiyor o sefil örgütlere o silahları batı devletleri vermedi mi.

Başkalarının işgalciliğinden söz ederken niçin kürt bölgelerinin işgal edildiği unutulur. Her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi fazla Türkçülükte insana zaradır

Evet büyük devletler dünyayı yeniden düzenliyor bu düzenlenme içine Türkiyenin girmeyeceğini kim söyleyebilir.

Ekonomiyi içine almadan siyaset yapmak insanda eksiklik yaratır.

Büyük devletlerin yaşadığı ekonomik kriz vasıtası ile siyasi krizde yaşamaktadır işte onun için kapitalizmin önünde engeleri kaldırmak maksadı ile Orta Doğu, Asyayı, Afrikayı yeniden düzenlemek istiyorlar ilk planlarında başarısızlar ama onlarda plan bitmez.

Kuzey Irak ta yer akan kürt bölgesinde ve Afkanistanda sadece Türklerin kaldığını iddia edenler acaba Türkiyeyi kimler yönetiyor bağlaşıkları nedir o bağlaşıklıklarında hakimiyet kimdedir görebiliyor mu.

Evet devletler kurulur büyür ve çöker kimin çökeceğini gelecek göstercektir kimin kurulacağını gösterceği gibi.

Elbette tarih yeniden yazılıyor bundan öncede çok kere yazıldı şimdide yazılmaktadır dünya yeniden dizayn ediliyor. yeni devletler kuruluyor bazıları küçülüyor bazıları batıyor.

Bundan öncekeiler gibi bunların sebepleri iyi veya kötü yönetimler olsada ekonomi ilk sıradadır.
Bu gün kapitalizm zor durumda kapitalist süreci götürmek bu süreçte insanı mutlu etmek zorlaştı üretimde insanın yerini makinalar almaya başladı

Onun için yeni düzenlemeler gerekiyor. Dün Afkanistandan kovulan Sovyetler bu gün Rusya olarak Suriyenin kaderinin belirleyicisi oluyor

Biz artık militanist çözümlemneler yerine daha ekonomik ve daha insancıl çözümlemeler aramak bulmak zorundayız.
Dünyada ırklar karıştı arı bir ırk kalmadı uluslarda varlık nedenlerini kaybediyor teknoloj sınır tanımıyor basra körfezinden atılan bir füze suriyedeki hedefi hiç şaşmadan vuruyor.

Artık devletlerin kurulumlarını anlatmak yerine devletlerin varlık nedenlerini konuşmak durumundayız.Bölgemizde yaşayan halklarında nasıl yönetilmei kiminle ne düzeyde ilişkiye gireceğini kandilerinin belirlemesini istemek iyi komşuluğun başlangıcıdır.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   4   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Burjuva Demokratik Devrimi ve Doğu Anadolu spartakus 3 3932 03.12.2014- 04:32
Etiketler   Anadolu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS