SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
PKK’nın değişen eylem çizgisi           (gösterim sayısı: 3.115)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 22.08.2015- 11:39


PKK’nın değişen eylem çizgisi

Dikkat edilmesi gereken nokta; adeta her iki taraf için de “güç” savaşına dönen bu ortamda, PKK’nin hedefinin “Bağımsız Kürdistan” ya da “Demokratik Cumhuriyet”ten ziyade, devletin operasyonlarını durdurup, çözüm sürecinde dile getirdikleri talepler doğrultusunda müzakerelerin yeniden başlamasıdır.

Resim Ekleme
Cizre’de yola açılan hendek ve kum torbalarıyla yapılan barikat

Başlangıcını, Erdoğan’ın 12 Ağustos 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmaya kadar götürebileceğimiz çözüm süreci, yine Erdoğan’ın 28 Temmuz 2005’te yaptığı açıklama ile fiilen bitti.

Burada görülmesi gereken nokta, Erdoğan’ın çözümden çok kendi siyasi hırsları nedeni ile süreci başlatması ve bitirmesidir. 2005’te daha fazla Kürt seçmenin oyunu almak için başlatılan bu süreç, 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin meclise girmesi ile hem tek başına iktidarın, hem de başkanlık umutlarının kaybedilmesiyle bitirildi.

2005’te daha fazla Kürt seçmenin oyunu almak için başlatılan bu süreç, 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin meclise girmesi ile hem tek başına iktidarın, hem de başkanlık umutlarının kaybedilmesiyle bitirildi.


Amaç açık ve net olarak ortadaydı. Muhalefetin bir araya gelemediğini/gelemeyeceğini anlayan Erdoğan ve ekibi, çatışma ortamında hem milliyetçi oyların bir kısmının kendilerine (AKP’ye) dönmesi, hem de bu çatışma ortamında HDP’nin oy kaybederek meclis dışında kalması ile (meclis dışında kalmasa bile en azından tek başına iktidarı sağlayacak vekili çıkarabilme düşüncesi) tek başına iktidarın ve de başkanlık yolunun açılmasıdır.

Barış sürecinin bitip çatışmaların yeniden başlamasıyla beraber, PKK’nin eylem pratiğindeki farklılıklar hemen göze batmaya başladı. Öncelikle PKK’nin geçmiş eylem pratiğine baktığımız zaman eylemlerin ağırlıklı olarak kır gerillaları tarafından jandarma karakollarına baskın ve çok yoğun olmamakla beraber yol kontrolleri (yol kesip kimlik kontrol etme) şeklinde olduğunu görürüz. Şehirdeki eylemler ise ağırlıklı olarak kepenk kapatma ve kitle gösterileri şeklindeydi. Günümüzde ise eylemlerin ağırlığının şehir gerillalarına kaydığını görüyoruz. Bu eylemlerde göze batanları ise maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz:

-Feda eylemlerinin yoğunlaşması; ancak HPG Basın İrtibat Merkezi tarafından 11 Ağustos’ta Sultanbeyli’deki eylemi üstlenme açıklamasında ikinci bir emre kadar bu tür eylemlerin yapılmaması belirtilmiştir. Açıklamanın ilgili bölümü şöyledir:

Bu aşamada Önderliğimiz üzerinde geliştirilen ağırlaştırılmış tecride, halkımıza ve hareketimize dönük sürdürülen saldırılara karşı düzenlenen ve tamamıyla intiharı amaçlayan ağır fedai eylemlerin yapılmaması, bunun yerine düşmanı darbelemeyi hedefleyen fedai tarzda eylemlerin yapılması daha uygun olacaktır. Bu nedenle ikinci bir emre kadar Adana-Pozantı ve İstanbul-Sultanbeyli’deki gibi ağır eylem planlarının şimdilik ertelenmesi, onun yerine daha farklı eylem biçimlerinin geliştirilerek uygulanması gerekmektedir.

-Polis karakolları ile rütbeli ya da maaşlı güvenlik görevlilerine yönelik eylemlerin artması.

Resim Ekleme
Silvan

-Operasyonlara yönelik olarak mahallelerde gelişen, hendek ve kum torbalarıyla yapılan barikatlar ile molotoftan, otomatik silahlara kadar geniş bir yelpazede silah ile mahallelerin savunulmasıdır. Ki en önemli kısım da burasıdır. Lice ve Silvan’da yaşananlar önümüzde durmaktadır.

-Yol kontrolleri ve bu kontrollerde devlete ait araçlarla tırların yakılması. Haberlerde yakılan tırların devlete ya da özel sektöre ait olduğuna dair bilgi bulunmamaktadır.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da iç savaş görüntülerinin yaşanmaya başladığı bu süreçte dikkat edilmesi gereken nokta; adeta her iki taraf için de “güç” savaşına dönen bu ortamda, PKK’nin hedefinin “Bağımsız Kürdistan” ya da “Demokratik Cumhuriyet”ten ziyade, devletin operasyonlarını durdurup, çözüm sürecinde dile getirdikleri talepler doğrultusunda müzakerelerin yeniden başlamasıdır.

Bunu en net şekilde, Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesinin önce üstlenilip daha sonra ise KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Demhat Agit tarafından yapılan; eylemi HPG’den bağımsız birimlerin yaptığına dair açıklama ile (benzer bir açıklama başka bir eylemden sonra yine yapıldı)   parlamentarizme iyice adapte olmuş HDP’nin, çatışmalarının yeniden başlamasıyla “ürkek” bir şekilde “Silahlar susmalı, barış ortamı sağlanmalıdır” şeklindeki açıklamalarında da görebiliriz.

Latin Amerika ülkelerindeki örnekleriyle de sabit olmak üzere (Metin Yeğin’in hazırladığı Gerilla’nın Barışı isimli kitap ile belgesel incelenebilir), burjuvazi ile yapılacak, hele ki dünya halklarının baş düşmanı ABD aracılığı ile yapılacak (HDP’nin NATO ve AB’yi sürece müdahil olmaya çağıran açıklamaları ile Cemil Bayık’ın ABD ile görüşme açıklamaları ortadadır) bir “barış” halkların kurtuluşunu sağlamaktan ziyade sömürü düzeninin devam etmesine katkı sunmaktan başka sonuç üretmez.

Halkların kurtuluşu, emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı demokrasi ve sömürüye karşı sosyalizm mücadelesi ile sağlanır.

Gezite




Bu ileti en son denizcan tarafından 22.08.2015- 11:40 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 22.08.2015- 18:14


Kürt hareketinin eylemleriyle ilgili her yorum sosyalist mücadelenin emperyalizme, faşizme ve sömürüye karşı olmasıyla bitiyor. Bu şekilde yazıldığında kürt hareketi sosyalist mi olacak, değil. O zaman bu   yorumların   PKK'nin yaptığı terör eylemlerini kınamamak için hazırlandığı ortaya çıkıyor. Bir günde 12 kişi öldürüldü. Dünkü saldırıda yaralan subay bugün hayatını kaybetti.Demirtaş PKK'ya ''saldırıları durdurun'' diyor, PKK en çok anladığı işi yapıyor, gencecik insanları öldürüyor, gencecik insanları ölüme gönderiyor. Bunları yapışının nedeni ise ''tekrar masaya oturalım, çözüm görüşmelerine başlayalım''. Çözümden, barıştan, Türkiyelileşmekten yana olan bir örgüt muhatap kabul ettiklerini masanın etrafına oturtmak için bu kadar kanlı eylemler mi yaparmış?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 16:40


Örgüt psikolojisi. Kürt hareketi bütün bileşenleriyle birlikte tam olarak neyi amaçladığı konusunda   anlaşmış değil. Demirtaş'ın Kandil'e karşı çıkması, eylemlerin yanlış olduğunu söylemesi bence bu yüzden. PKK ise eli silahlı bir örgüt, tek anladığı şiddet. Öcalan'ın hapiste olması onlara kürt hareketinin liderliğini vermiş. Madem masa devrildi ben de en iyi bildiğim şeyi yaparım diyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 23.08.2015- 18:42


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Örgüt psikolojisi. Kürt hareketi bütün bileşenleriyle birlikte tam olarak neyi amaçladığı konusunda   anlaşmış değil. Demirtaş'ın Kandil'e karşı çıkması, eylemlerin yanlış olduğunu söylemesi bence bu yüzden. PKK ise eli silahlı bir örgüt, tek anladığı şiddet. Öcalan'ın hapiste olması onlara kürt hareketinin liderliğini vermiş. Madem masa devrildi ben de en iyi bildiğim şeyi yaparım diyor.



Sola hiç bir faydası olmayan bu şiddeti sol neden savunuyor, neden yüceltiyor, neden doğrudan karşı çıkmıyor? Hepsini söylemiyorum ancak hiç olmazsa HDP içindeki solcular çok daha yüksek sesle PKK şiddetine karşı çıkmalı. Öyle ''karşı çıkıyorum'' diye de değil. Eylem yaparak, mitinglerle, kitlesel gövde gösterileriyle bunu yapabilmeli. Kürt hareketinin yasal temsilcisi olduğunu iddia eden HDP bu çizgiye gelmedikçe Kandil'in kürt halkı üzerindeki hegemonyası devam edecek. PKK'nin terörüne karşı çıkmayan solcular boşuna halkta bir karşılık beklemesin.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör ANALİZ | Demirtaş’ın yeni çizgisi: Kürt-İslam sentezi... melnur 1 129 07.02.2024- 09:21
Konu Klasör Demirtaş: PKK’nin Türkiye’ye karşı silahlarını tümden susturmasını, bırakmasını isterim.. melnur 4 1025 23.03.2023- 12:12
Konu Klasör İl il eylem çağrıları ilkay 0 2780 25.02.2014- 17:27
Konu Klasör İl il eylem haberleri proleter 1 3244 01.06.2014- 13:17
Konu Klasör TGB’den eylem hazırlığı abbas 0 2976 07.02.2014- 21:55
Etiketler   PKK’nın,   değişen,   eylem,   çizgisi
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS