SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 7 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   6   7   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 07.09.2015- 21:39


Ne bu yav sanki öğrencilere KPSS çalıştırıyoruz.

İşte bar bar bağırıyoruz Marx ı anlayın diye.


Arkadaş bırak artık şu cahilce bilgiçlik taslamaları. Bilen adam bu tür cümleler kurmaz. Üstelik yaptığın yorumlar da ortada. Bir tane düşündüren yorumun yok, bir de kalkıp böyle küçük insan yorumlarını yapman bir solcuya yakışmaz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
yura
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 08.02.2014
İleti Sayısı: 816
Konum: Bolu
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: yura
Cevap Tarihi: 08.09.2015- 20:35


Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır.

kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz.

komünistler için hangisi doğru:)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 09.09.2015- 07:43


Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır.
Bu doğru.

kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz.

Nazım şu an yaşıyor olsa idi bunu yazmazdı hele anlamayanların kullanacağını bilse hiç yazmaz.

Kendini kapitalist sistemin cenderesinden kurtaramayanlar toplumu kurtaracak vay onu bekleyen toplumun haline.
Demokrasiyi başkasından isteyip iktidar eline geçtiğinde kimseye vermeyenler toplumu kurtaracak.
Öleme eşeğim ölme bahar gelecek.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 09.09.2015- 11:04


Alıntı Çizelgesi: hakkı yazmış

Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır.
Bu doğru.

kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz.

Nazım şu an yaşıyor olsa idi bunu yazmazdı hele anlamayanların kullanacağını bilse hiç yazmaz.

Kendini kapitalist sistemin cenderesinden kurtaramayanlar toplumu kurtaracak vay onu bekleyen toplumun haline.
Demokrasiyi başkasından isteyip iktidar eline geçtiğinde kimseye vermeyenler toplumu kurtaracak.
Öleme eşeğim ölme bahar gelecek.



Hakkı yanlış anlamışsın, yura soruyu liberaller için hangisi doğru demiyor, komünistler için hangisi doğru diyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 09.09.2015- 18:00


Zaman bireysel kurtuluş zamanıdır. Toplumsal kurtuluş ve devrim emareleri ortadan kalkmıştır

Tamamen Marksizmi anlamayan bir kafanın yazabileceği cümleler bunlar. Bu marksist! arkadaşa göre Marks zamanında ''emare'' gördüğü için toplumsal devrimi savunmuş oluyor. Zaman değiştiğine ve bu ''emareler'' de ortadan kaltığına göre o zaman toplumsal devrim ve kurtuluş diye bir şey yok, zaman bireysel kurtuluş zamanı! Ağlar mısın, güler misin! Sosyalist forumda marksizmi savunduğunu söyleyen bir kişi var onun da marksizm anlayışı bu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.09.2015- 01:37


Zaman Örgütlenme Zamanıdır.

Uzun zamandır ekonomiler çökecektir ve bununla ilintili olarak siyasi kırılmalar yaşayacağız diyordum. Gelecekle ilgili olarak demokratik gelişim, demokratik açılım, demokratik özerklik vs beklentilerin, bizler için bir fantezi olmaktan öte bir anlam taşımayacağını anlatıyordum. Yerel seçim öncesi siyasal atmosfer, AKP nin gideceği havası yaşanıyordu. Zira cemaat AKP çekişmesi, hükümetin büyük yolsuzluklarının açığa çıkması ve ABD nin Erdoğan’ı gözden çıkardığı biçiminde düşüncelerin pompalanması, yeni bir yönetimin haberini işaret ediyordu. Bu beklenti öylesine umutla ifade edilmeye başlandı ki neredeyse devrim havası yaşıyorduk. Tabi ki bu süreçte AKP nin gidişine Kürt siyasetinin de demokratik özerklikle eşlik etmesi, Türkiye’de umutlu bir bekleyişe neden olmuştu.

Zamanı iyi okuyamayan, gerçeklerden uzak ütopik arkadaşların kendilerine ve topluma hayal kırıklığı yaşatacağını biliyordum. Onların senaryoları üzerine hemen, AKP gitmeyecektir, başlıklı iki paragraf küçük bir yazı yazdım. Birinci paragraf şöyle:

Önümüzdeki süreçle ilgili yanlış rotaya çekilmeye çalışılıyoruz. Bütün sol veya sosyalist arkadaşlar AKP gidecek ve bizlerinde o doğrultuda konuşlanmamız, yani daha geniş demokrasi için mücadeleye odaklanmamız, yani AKP gidecek CHP gelsin istemiyoruz denilmektedir. Bu süreçte devrimde yapamıyoruz. O halde demokrasi güçleri hep birlikte halk hareketlenmesi yaratalım veya o doğrultuda gelişen halk hareketliliğini sosyalist çizgiye çekelim diye çaba sarf ederek ilerleyelim denilmektedir. Bu çizgi yanlıştır. Önümüzdeki süreç AKP gitmeyecektir. Gitmesi içinde mücadele anlamsızdır. Bütün partiler hep birlikte AKP yi tutmaya çalışacaklardır. Zira farklı bir ekonomi politik bulunmamaktadır. Bu partilerin içine pkk, tkp, ve cepheyi de katabiliriz. Şayet bunlara rağmen AKP yi devirme siyasetleri tezahür ederse bunlar sadece birilerini yanıltma politikasıdır. Zira hiçbir parti, açmaza girmiş ekonomi politiğe yön verecek durumda değildir. Devrim lafları geçerse bunlar yalandır. Zaten kimse de devrimi tarif edemiyor.


Bu arkadaşımızın ''iddialı'' olan bütün yazıları güncelle ''teorik'' olanın bir karışımı şeklinde oluyor. Böyle yaptığında ne güncel siyaset konusundaki görüşlerini net olarak açıklayabiliyor ve ne de bir Marksist(!) olarak Marksist kuramın ''kurtuluş'' konusundaki tezlerini belli bir bütünlük içinde savunabiliyor. Hepsini birbirinin içine sokuyor, karıştırıyor, harmanlıyor ve ortaya sonuç sadece birbiriyle ilgisiz ve anlamsız   söz öbekleri oluyor. Bu arkadaş gerçekten iddialı bir marksist olduğunu ısrarla söylemese o kadar önemli olmazdı. SF'de yazanların hepsi kuşkusuz marksist değil, leninist değil, olmak zorunda da değil. Ama bir insan hem iddialı bir şekilde Marksist olduğunu savunuyor ve hem de marksizme bu kadar aykırı yorumlarda bulunuyorsa şaşırtıcı ve ilgi çekici oluyor.

Yazının amacının günceli okumak ve bu okuma üzerinden Marksist bir yorumla insanın kurtuluşunun nasıl olacağını ortaya koymak olduğunu söyleyebiliriz. Sn.Karataş bilerek veya bilmeden ( önceden böyle bir plan tasarlamadan) böyle bir yorumda bulunmuş. Yazısını ilk kez okuyan biri bile yazıdaki temel hatayı hemen görebilmeli o da şu: Bir marksist eğer gerçekten Marksist ise, kurtuluşun reçetesinin genel başlıklarını tartışmasız bilmek durumunda; bilmek yetmez şaşmaz bir şekilde içselleştirmek durumundadır. Bu da işçi sınıfının temel bir özne olduğu, toplumsal devrimlerin başlatılabilmesi için siyasal iktidarın fethinin zorunluluğu ve sonrasında proletarya diktatörlüğü vb. dır. Proletarya, siyasal devrim ve proleter diktatörlük reddedildiğinde o kişi için ''marksisttir'' denilemez ve o kişinin marksist olduğu iddiası da boşlukta kalır. Yazıda en önemli temel hata bu. Böyle olunca zaten varacağı sonuçlar da daha baştan yanlış olmaya mahkum bir hale gelmektedir. Öyle ki, günceli ne kadar doğru okursa okusun ( doğru okuduğunu da söylemiyorum, bu konuda da sıkıntı yaşıyor) marksizmin en temel çıktıları reddedilmiş bir haldeyse, varacağı sonuçların hiç birinin marksizme uygun olması münkün olamaz. Arkadaşımızın bu ve diğer pek çok yorumunda yaşadığı sıkıntı bu.

( Yazısının detaylarına daha sonra geçeriz.)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 10.09.2015- 09:23


Sn Melnur H.Karatşın yazdığı yazı konusunda eleştirin nedir.

AKP gitmeyecek diyor sosyalistlerin yanıldığını beklentilerin hayale dönüştüğünü anlatıyor aksi bir durum mu çıktı ortaya. ABD erdoğanı gözden çıkardı beklentisi gerçekmi oldu.
yazdığı yazının neresini eleştiriyorsun.

Hiç söylemediği yazısında hiç bulunmayan bir konumu kafana takıldı Marxizm senin ölçülerine göre nedir.

Ama benim kafama bir konu takıldı senin hiç bahsetmediğin bir konu çünkü siz ön yargılarla davranıyorsunuz insanın kalıbına bakarak karar veriyorsunuz.

H.Karataş hakında anlaşamadım % 70 den söz etmiştim bir yazımda bak size o % 70 i açıklayayım.
Marxstler gelecek konusunda iddiada bulunmaz olasılıklardan söz eder ama H.Karataş kahin rolü üsleniyor gelecek konusunda iddialı olduğunu söylüyor. İşte bu davranış idealizmdir marxistler idealist değildir.
İKİNCİSİ.
Uzun zamandır ekonomiler çökecektir ve bununla ilintili olarak siyasi kırılmalar yaşayacağız diyordumh.H.Karataş
Ekonomiler henüz çökmedi çöken kar oranlarını düşüklüğü Marx Kapital 1 ve Kapital 3 te sermayeler ya tek elde veya en az şirketlerde biriktiğinde ekonomiler artık çökmüştür der.
H.Karataş yanılmaktadır kendi niyetini MARX la özleştirmiştir bu da idaaldir çünkü öyle olmasını istiyor ve haklı çıkmak istiyor.

Yalnız hakkını yememek gerekir siyasi kırılmaların yaşandığı gerçektir çünkü hiç bir siyaset artık toplumlara umut vermemektedir. Demokrasiler artık tehlikeye girmiştir. Yönetimler normal yollarla olmamaktadır barbarlık dünyamıza çökmüştür. Elbette bunun sebeplerine ekonomik şartlardır. Bunu bir yazısında açıklayacağını sanıyorum Sn Karataş tan.

İşte bir başkasını okurken yazdıklarından yola çıkarak eleştiri yapmak gerekir kalıbına bakarak değil.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.990
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.09.2015- 17:20


Uzun zamandır ekonomiler çökecektir ve bununla ilintili olarak siyasi kırılmalar yaşayacağız diyordum. Gelecekle ilgili olarak demokratik gelişim, demokratik açılım, demokratik özerklik vs beklentilerin, bizler için bir fantezi olmaktan öte bir anlam taşımayacağını anlatıyordum. Yerel seçim öncesi siyasal atmosfer, AKP nin gideceği havası yaşanıyordu. Zira cemaat AKP çekişmesi, hükümetin büyük yolsuzluklarının açığa çıkması ve ABD nin Erdoğan’ı gözden çıkardığı biçiminde düşüncelerin pompalanması, yeni bir yönetimin haberini işaret ediyordu. Bu beklenti öylesine umutla ifade edilmeye başlandı ki neredeyse devrim havası yaşıyorduk. Tabi ki bu süreçte AKP nin gidişine Kürt siyasetinin de demokratik özerklikle eşlik etmesi, Türkiye’de umutlu bir bekleyişe neden olmuştu.

Zamanı iyi okuyamayan, gerçeklerden uzak ütopik arkadaşların kendilerine ve topluma hayal kırıklığı yaşatacağını biliyordum. Onların senaryoları üzerine hemen, AKP gitmeyecektir, başlıklı iki paragraf küçük bir yazı yazdım. Birinci paragraf şöyle:



''Neredeyse bir devrim havası yaşıyorduk'' sözüyle Haziran ayaklanmasının yarattığı ''umut''tan söz ediyorsa doğrudur. Hangi sosyalist Haziran ayaklanması gibi milyonların katıldığı bir kalkışmadan heyecan duymaz.   Kürt hareketi için benzer heyecandan söz etmek mümkün değil. Kürt hareketinin AKP'nin bu tür ayaklanma tarzı gönderilmesine karşı durmuştur. Dolayısıyla sosyalistlerin Haziran ayaklanmasına bakışı ile kürt hareketinin bakışını ''Türkiye'de umutlu bir bekleyişe neden olmuştu'' şeklinde açıklamak doğru bir çıkarım değildir.

Haziran direnişinin sol açısından önemi çok büyük(tü). Birincisi AKP'nin dinci faşizmi dayatmasına toplumun çok büyük bir kesiminin kendiliğinden direnç gösterebilmesidir. Böyle bir gelişme ne yapılırsa yapılsın, bu toplumun belli bir noktadan sonra geriye döndürülemeyecek bir potansiyele sahip olduğunun göstergesiydi. Sosyalistler için ikinci önemli konu sosyalist mücadeleye katılım sağlayacak yüzü sola dönük milyonlarca insanın bu toplumda var olduğu gerçeğidir. Ve üçüncüsü bu kitlenin verdiği mücadeleyle AKP'nin ilk kez yenilgiye uğratılmasıdır. Sol açısından umut da heyecan da buradaydı ve hiç bir sosyalist burada bir ''devrimci durum'' olduğunu iddia etmedi. AKP'nin gitmesi veya gitmemesi ikinci plandaydı ve önemli olan AKP'ye karşı çıkabilecek bir kitle dinamizminin ortaya çıkışıydı. Sol olaya bu çerçevede baktı ve böyle yaklaştı. Bu bakış ve yaklaşıma   ''kendimize ve topluma bir hayal kırıklığı yaşatmak'' olarak yorumlamak hiç de doğru bir yorum değil.

( Diyelim ki yazarın söylediği doğru, kendimize ve topluma bir hayal kırıklığı yaşattık, peki bu ne anlama gelir; yazar bunlarla bize neyi hazırlıyor, hangi yorumu paketliyor, onu sonraki paragraflarda göreceğiz herhalde...)



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 7 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   6   7   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye solunda ''muhasebe zamanı''... melnur 2 1340 02.09.2021- 01:52
Konu Klasör Buldan: İktidara ders vermenin zamanı geldi... melnur 1 983 20.05.2022- 05:30
Konu Klasör Kurtuluş Kılçer (TKH) ne yapmak istiyor? melnur 1 2358 23.08.2020- 04:53
Konu Klasör Yerel seçim bir kurtuluş olur mu? melnur 2 3399 06.04.2019- 11:18
Konu Klasör TİP: Kurtuluş ve kuruluş için temel ilkeler... melnur 1 1461 22.10.2021- 00:02
Etiketler   SFden:,   Zaman,   bireysel,   kurtuluş,   zamanıdır.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS