SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
‘HDP, PKK ile ilişkisini kesmeli’ diyenler           (gösterim sayısı: 3.810)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
tekyoldevrim
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 17.12.2013
İleti Sayısı: 212
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: tekyoldevrim
Konu Tarihi: 14.09.2015- 13:43




  ‘HDP, PKK ile ilişkisini kesmeli’ diyenler bize ne demiş oluyor?


LEVENT GÜLTEKİN


Deniyor ki, ‘HDP, PKK ile ilişkisi kesmeli.’

Bu talebi dile getiren iki grup var. Birincisi, iktidar mensupları. İkinci ise HDP’nin PKK ile ilişkisini kesmesinden gerçekten de fayda umanlar.

İkinci kısımdakilere sonra geleceğim. Önce iktidara bakalım.

Tek öncelik var: Yeniden tek başına iktidar olmak
Barış sürecinde HDP’liler defalarca iktidarın da teşviki ve izniyle Kandil’e gitti. Meseleyi konuşarak çözmeye aracı oldular. Mesaj götürdüler. Mesaj getirdiler.

Bunu yapabildiler çünkü HDP ve PKK aynı tabana hitap ediyor. Onların Kandil’le konuşması, devletin veyahut iktidarın konuşmasından daha verimliydi. İdeolojik yakınlıklarını, barışın kalıcı olması için kullandılar.

O günlerde bu görüşmelere, bu irtibata açıktan destek olan iktidar, seçim öncesinden beri HDP’yi PKK’yla ilişkisini kesmeye ve PKK’yı devlet ağzıyla kınamaya zorluyor.

Geçmişte bu ilişkiden rahatsız olmayanlar, seçim sürecinde niçin rahatsız olmaya başladılar?

Çünkü AK Parti’nin önceliği artık Kürt sorununu çözmek değil. PKK’ya silah bıraktırmak hiç değil. Tek öncelikleri var: Yeniden tek başına iktidar olmak. Bunun önündeki en büyük ve neredeyse tek engel HDP.

HDP, devlet ağzıyla PKK’yı kınayıp ilişkisini kesse tabanda ayrışma olacak ve oy kaybedecek. İktidarın tüm baskısına rağmen PKK’yı kınamayıp ilişkisini kestiğini ilan etmezse HDP’ye oy veren farklı kesimler rahatsızlık duyacak.

İktidardakilerin tek derdi bu.

Üzüm yemek değil bağcıyı dövmek

Eğer iktidarın derdi PKK’ya silah bıraktırmak olsaydı PKK ile mücadele ederken, Kürt siyasetinin önünü olabildiğince açardı. Fakat iktidar bunu yapmıyor. PKK ile silahlı mücadeleye dönerken diğer taraftan da HDP’yi terörist gibi göstermeye çalışıyor.

Böyle bir durumda ne yapacak o insanlar?

“PKK olmaz, silahlı.” “HDP olmaz, sorunlu.”

Peki ne önereceğiz bu insanlara? Ne öneriyor devlet? Çift taraflı bir baskı ve tıkanıklıkla, milyonlarca insanın düşüncesinin değişeceğini mi sanıyorlar?

AK Parti’nin niyeti üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.

Sadece HDP tabanını PKK’ya itmekle kalmıyor. “Doğan gurubu da PKK’lı, CHP de PKK’lı, falan da PKK’lı, filan da PKK’lı…” diyerek neredeyse ülkenin yarısını PKK’nın yanına itiyor. Böyle yaparak esasında PKK’nın ekmeğine de yağ sürüyor.

Bundan dolayı HDP’ye yaptığı ithamın zerre kadar anlamı da yok, karşılığı da.

Eğer gerçekten PKK’nın silah bırakmasını istiyorsak bu hesaplı politikaya prim vermememiz gerekiyor.

Barışa giden en barışçı yol
Bir de diğer grup: HDP’nin PKK’yle ilişkisini kesmesi gerektiğini samimiyetle isteyenler. Onlara da söyleyeceklerim var.

Lütfen iktidarın bu kirli hesabının ortağı olmayın.

HDP’nin PKK’yle ilişkisini kesmemesi gerekiyor. Ülkemiz için, huzurumuz için, çocuklarımızın canını kurtarmak için bu ilişkinin sürmesi gerekiyor.

HDP’den, PKK’yla bu yakınlığını, aynı tabana hitap etmenin verdiği bu avantajı barış için kullanmasını istemek, onu bu yönde teşvik etmek zorundayız. HDP hepimiz adına PKK’nın elindeki silahları almanın aracısı olmalı. Kendi tabanına da “Artık ben varım. Bütün taleplerinizin teminatı benim. Size yapılan haksızlıkların karşısında artık biz varız” diyerek PKK’nın silah kullanmasına artık gerek kalmadığını o insanlara anlatması gerek.

Tabanı, PKK üzerinde toplumsal baskı oluşturmaya ancak HDP ikna edebilir. PKK’yı kınayan, onunla her türlü muhataplığı kesen bir HDP bunu yapamaz.

Barışa giden en barışçı yol bu. Başka yolumuz yok.

İktidarın işine gelmeyince…
Kaldı ki HDP seçimden sonra bu işlevini yerine getirmeye çalışıyor. Selahattin Demirtaş’ın her ortamda ‘barış’ vurgusu yapması, tam da buna hizmet ediyor.

Eğer hükümet HDP’yi terörize edip köşeye sıkıştırıcı bir politika izlememiş olsaydı, eminim ki bu çabaları daha net olarak görecektik. Fakat ne yazık ki iktidar, işine gelmediği için, HDP’nin bu çabalarını boşa çıkarmaya uğraşıyor.

Peki HDP’nin yanlışları yok mu? Kimi HDP’lilerin hepimizi rahatsız eden bazı açıklamaları olmuyor mu?

Elbette oluyor. Elbette bazen, “Bu kadar da olmaz” diyeceğimiz türden konuşmalar yapıyorlar. Şahsen ben de rahatsız oluyorum.

Fakat dikkat ederseniz, tüm siyasi yapılarda, tüm partilerde aynı durum söz konusu. AK Parti’de, CHP’de, MHP’de de sivri çıkışlar, aşırılıklar fazlasıyla görülüyor. Partiden ihraçlar, “Onun kişisel fikri” şeklinde açıklamalar veya “Onu demek istemedi” türünde yorumlar yapılıyor.

Hem yıllardır PKK’ya “Bırak silahı gel, burada ne söyleyeceksen söyle. Şiddete bulaşmadan herkes her şeyi söyleyebilir” demiyor muyduk?

‘Hata’ sözle olsun. İnsanlar yanlış konuşarak kusur işlesinler. Çocuklarımızı öldürerek değil. Zaten seçmen bu konuşmalara bakarak sandıkta tavrını koymuyor mu?

Kimi HDP’lilerin bizi rahatsız eden konuşmalarına bakarak HDP’nin esas işlevini görmezden gelemeyiz.

Peki nedir o işlev?

Barışın tesis edilmesi, tüm sorunların sivil, demokratik yollarla, konuşarak çözüme kavuşturulması.

Ne yazık ki iktidar, HDP’yi sadece ‘tek başına iktidar yolundaki büyük engel’ olarak görüyor.

Ne faydası var?
Eğer cümlelere bakarak siyasetçileri mahkum edeceksek Erdoğan’ın “400 vekil verseydiniz her şey daha farklı olurdu” cümlesini nereye koyacağız? Eğer cümlelere bakarak insanları terörle suçlayacaksak Erdoğan’ın “Barış sürecinin seçimde çok zararını gördük” cümlesini neyle irtibatlandıracağız?

30 yıllık bir sorunumuz var. On binlerce insanımızı kaybettik. Hâlâ da kaybediyoruz.

İnsanlara bir yol açmadan, bir çıkış sağlamadan bu sorunu nasıl çözeceğiz?   Hem “Silahı bırak” deyip hem de siyasetin önünü tıkadığımızda bu insanlar ne yapacaklar? HDP olmadığında, Kürtleri bütünüyle PKK’nın yanına itmiş olmayacak mıyız?

Kör bir cehaletle, konuşmayı değil çatışmayı tercih eden beceriksiz siyaset yüzünden çocuklarımız ölüyor. Bizim için esas olan bu kanı durdurmak değil mi?   Bu kanı durdurmak için çabalayan   insanlara “Ama senin de PKK’yla ilişkin var” demenin bize ne faydası var?

Eğer ülkede huzur istiyorsak…
Leyla Zana’ın birkaç gün önce yaptığı konuşmayı dinlediniz mi?

O konuşmayı yapabilen siyasetçilere ihtiyacımız var: “Gençlerin öleceğini görmektense, ben öleyim…”

Tabanı da arkasına alarak Kandil’dekilere sesini duyurabilecek bir siyasetçiye “PKK’yı kına, arana mesafe koy” demek, “30 yıl daha birbirimizi öldürelim” demekten başka hiç bir anlam taşımaz.

Bana göre HDP’ye “PKK ile ilişkini kes” diyeceğimize “Hayır ilişkini kesme. Git, gerekirse aylarca Kandil’de kal. Onları ikna et ve silahları sustur” dememiz gerekiyor.

Eğer ülkede huzur istiyorsak HDP’nin PKK ile ilişkisini kesmesini değil, AK Parti’nin Erdoğan’la ilişkisini kesmesini istemeliyiz. Bunun için çabalamalıyız. Bunun için bastırmalıyız.

Çünkü bu ilişkiden, hepimizi saran, boğan bir huzursuzluk doğuyor. Bu ilişki hayatımızı zehir ediyor. Bu ilişki ülkemizi büyük bir felakete sürüklüyor.

Çocuklarımızın ölümüne neden olan, ülkeyi kaosun içine çeken, meselelerimizin çözümünü tıkayan HDP’nin PKK ile ilişkisi değil, AK Parti’nin Erdoğan’la ilişkisidir.

Bir açıklama
‘PKK Kürtleri niçin öldürtüyor/ öldürüyor?’ başlıklı son yazıma kimi çevrelerden itirazlar geldi.

İtiraz edenler arasında bir yazar da var. Ona cevap verecek değilim. Çünkü ne yazık ki düzeysiz bir üslup benimsemiş. Tartışmanın bir faydası olacağına inanmıyorum.

Konuyla ilgili onlarca yazım, konuşmam var. Bunları görmezden gelip, bir yazıma bakarak, tarafgir bir bakışla hakkımda hüküm vermesi yakışıksız bir durum.

Fakat itiraz edenlere kısa bir izahat yapayım:

Herkesin eşit ve özgür olduğu, huzur içinde yaşadığı bir ülke istiyorum. Geçmiş kusurlarımızın üzerinde tepinerek bir yere varamayız. İktidarın şehitlik hamaseti, karşı tarafın da 90’lı yıllar hamasetiyle yol kat edemeyiz.

Çocuklarımız, insanlarımız ölüyor. Kim öldürüyorsa, ona karşı sesimizi yükseltmek insanlığımızın gereği.

Öldürenlerin bir tarafı devletse diğer tarafı da PKK. Daha önce devlete sormuştum. Bu yazımda da PKK’ya çok basit sorular sordum.

Şöyle dedim: Erdoğan tek başına iktidarını geri almak için barış masasını devirip çatışmalara geri döndü. Amacı kaos yaratıp, HDP’yi barajın altında bırakmak. Bunu yapacağı aylardır belliydi. Hepimiz yazdık, uyardık. Tüm bu uyarılara rağmen 30 yıllık bir örgüt bu ‘tuzağa’ niçin düştü?

Bir taraftan iktidar Kürtleri öldürüyor diğer taraftan PKK.

Ve PKK’ya sordum:

Niçin Kürtleri öldürüyorsun? Niçin yolları kesip araçları yakıyorsun? Niçin yolcu otobüsünü durdurup yolcuları indirdikten sonra otobüsü ateşe veriyorsun? Ardahan Göle’de, Elazığ’da, korkup, dur ihtarına uymadığı için, niçin kadınları, gençleri kurşun yağmuruna tutuyorsun?

Diyarbakır’da niçin çorbacıyı tarayıp 22 yaşında bir Kürt gencini öldürüyorsun?

Ve niçin Selahaddin Demirtaş’ın da “Özerlik silahla olmaz” diyerek itiraz ettiği gibi böyle bir ortamda özerlik ilan ederek adeta devlete “Gel gel” diyorsun?

Ve Kürtlerin hayatını niçin cehenneme çeviriyorsun?

“Bunları ben yapmıyorum içimizdeki MİT elemanları yapıyor” diyorsan bunu önleyici bir tavra niçin yönelmiyorsun?

Ve benzer sorular…

Fakat bu sorulara cevap vermek yerine kimileri meseleyi 90’lı yıllar hamasetiyle örtmeye çalışıyor Yıl olmuş 2015, meseleyi konuşarak çözecek zekası olmayanlar, silahla çözmeye çalışıyor.

‘Dağda’ da olsa kendi çocuklarının üzerine bomba yağdırmak da vahşilik; asker, polis, sivil öldürmek de vahşilik. Bize düşen ikisine de yüksek sesle itiraz etmektir. Sizi niçin ikisine de itiraz etmiyorsunuz?

PKK’nın cinayet işlemekten başka bir misyonu yok mudur? Velev ki devlet çatışmanın içine çekmeye çalışıyor. Bu oyuna gelmeyecek, farklı yöntemlerle caydırıcılığını koruyacak bir zekası yok mudur?

AK Parti yüzünden, dindar denilince insanların aklına hırsız, nobran, kaba, tahammülsüz bir tip geliyor. PKK yüzünden de Kürt denilince insanların aklına öldüren, zalim veyahut mazlum, çaresiz tip geliyor.

PKK Kürtlere bu kötülüğü niçin yapıyor? Erdoğan’ın HDP’yi baraj altına itme politikalarına niçin çanak tutuyor?

Ben çocukların ölümünü, Kürtlerin hayatının zehir edilmesini dert ediyorum. Peki sizin derdiniz ne?

Demek istediğim bunlar. Var mı anlaşılmayan bir durum?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 14.09.2015- 15:05


PKK'nin silahı bir yöntem olarak kullanmaktan vazgeçmesi lazım. Bu saatten sonra kullanılacak silahlar HDP'yi baraj altında bakmak isteyen AKP ve Erdoğan'ın işine yarayacaktır. HDP'nin yapması gereken de bu konuda irade göstermektir. PKK'yi ateşkes konusunda sıkıştırmaya çalışmak PKK ile ilişkisini kesmekse ilişkisini kesmelidir. Erdoğan'ın yapmak istediğ ile PKK'nin yapmak istediği örtüşmeye başladı. HDP arada kalıyor ve zor duruma düşüyor; PKK bunu görmekten aciz değilse uygulamalarıyla başka bir amacı hedefliyor demektir. Bu duruma bakıp kimse kürt halkı kendini savunuyor da demesin. Ortada güvenlik güçleri ile PKK'nin birlikte yarattığı fiili bir durum varken ve her gün bölgeden ölüm haberleri geliyorken kürt halkının arkasına sığınmamalı.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 16.09.2015- 13:49


Bunlar iyi niyetli açıklamalar. HDP istediği kadar Türkiye'li olmak gibi bir hedefi olduğunu açıklasın. Partide buna inanan üç beş kişi de vardır. Ancak HDP'nin büyük çoğunluğunun ve kitlesinin PKK dışında davranacağını düşünmek saflık olur. PKK'nin ise Türkiye'li olmak gibi bir düşüncesi olduğunu hiç sanmıyorum. Yıllarca silahlı mücadele yürütüp on binlerce insanın ölümünden sorumlu tutulan bir örgüt ne olacak da ortaya çıkış amaçlarının dışında bir siyaseti savunur duruma gelecek? Buna kim inanır?



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör İşte ODTÜ'ye 'faşist' diyenler: melnur 0 4673 09.09.2013- 11:51
Konu Klasör Aydınlanma Hareketi'nde 'Ben de varım' diyenler denizcan 7 5073 27.03.2016- 11:11
Konu Klasör ‘Tek dil diyenler Allah’ın emrine karşı geldi’ abbas 1 4153 14.03.2014- 15:59
Etiketler   ‘HDP,   PKK,   ile,   ilişkisini,   kesmeli’,   diyenler
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS