SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 9 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   4   5   6   [7]   8   9   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 10:44


Alıntı Çizelgesi: yaban-adamı yazmış



Madem insanlığı özgürleştirmenin davasını güdüyoruz, öyleyse tutarlı davranıp farklı düşüncelere, eleştirilere de tahammül göstereceğiz. Maalesef bu forumun (ve belki de birçok sol forumun) genelinde böyle bir anlayış içselleştirilmiş değil, daha ziyade farklı olanı bastırmaya yönelik otoriter bir eğilim var.




İnsanlığı özgürleştirmenin yolu sol düşünceye sahip çıkmakla olur, sola akıl veriyorum martavalları adı altında sola düşmanlık yaparak değil. Kaçak'ın süresiz gönderilmesini bekliyordum, çoktan hak etti bunu. 1 ay sonra gelecek, hiç bir değişiklik olmadan aynı yazılarına devam edecek. Bu filmi daha önce de görmüştük.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 14:00


Anladığım kadarıyla bizim Kaçak, Kaçak döğüşüyor. Solun solu eleştirebilme hakkını suistimal ediyor.   Solun   solu eleştirmesi geçmiş tarihte hoş görülmez ve bu hoşgörülmezlikten ötür bir sürü fikirlerden ,kişilerden mahrum kadık. Böyle bir eksiğimiz oluştu. Bu aynı sovyetler birliği içinde de düşünülebilinir. Var olan sisteme yönelik eleştiriler hiç hoş görülmüyordu ve aynı şeklide bastırlıyor,sansürleniyor yada bireyse bu hapishanelere gönderiliyordu.

Sanırım geçmişten gelen bu eksikliğimizin su yüzen çıkaması ve inkar edilemez noktaya gelmesi ,bazılarını daha daha cesaretlendirirken bazıları ise yine   hem solcuyum kardeşim ama şu şu konularda faklı düşünüyorum ve yapılanı yanlış buluyorum yaklaşımlarını karşımasına neden olmakta.

Yani dün   kesinlikle izin verilmeyen hali hoşgörülmesi gerektiği   veridiğinde de işin leçkalaşmasına neden olma durumu var.  

Elbet bunun dengesini bulacağız arkadaşlar. İnsanlara yada kurumlara ''evet solu sosyalizmi eleştirebilirsiniz ama sol ve sosyalizm düşmanlığı yapamazsınız'' dengesini bulacağız. Bunu yaşayarak bulacağız.

Kaçağa gelirsek . Bu arkadaşı uzun uzun takip etme imaknım olmadı ama sola eleştiriler yaklaştığını biliyorum. Sanki sola karşı bu eleştirilerinin altında bir hıncı bir kin var gibi. Nedendir bilmiyorum belki vardır. Çünkü böylelerini de tanıyorum. Yaşadıkları geçmiş yaşamları onları başka yerlere atmış ve attıktan sonra var olan sola karşı eleştirleri artık kine dönüşmüş vaziyette oluyor. Adetta sosyalizm eski durumuna gelirse,sol eski konumuna yükselise mahvolurum diye bakıyorlar.Çünkü girdikleri yolun artık sosyalizmle alaksı yok.

Forumda Kaçağın bu güne kadar açtığı başlık ,yazdığı yazılara baktım. Evet Proletersosyalist arkadaş haklı ve onun düşüncelerine katıldım.  

Merak edenler kaçağın bu güne kadar   konu açtığı   ve yaşadığı polemiklere bakabilir. Hela Reyhanlı bombalaması tam faciat.

http://www.solpaylasim.com/km_ara.php?kip=mesaj&kim=Ka%E7ak





Bu ileti en son owert tarafından 02.10.2015- 14:03 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 14:14


BÜYÜK YANILGILAR (II)
Bolşeviklerin Rusya'da devrim yaptığı hikayesine kanmamış olan azdır. Sağcı olsun, solcu olsun, buna inanan epey insan hala kalmıştır. Halbuki bu tarihin en büyük yalanlarından birisidir. Şanlı "Oktobr Revolüsyonu" elbet tamamen değilse de, büyük ölçüde hayal mahsulüdür. Gerçekler eğilip bükülerek durumdan bir devrim masalı çıkartılmıştır. O dönemde insanlar buna inanmaya razı, hatta istekliydi. Sanayileşmiş savaşın sonsuz dehşeti insanları buna hazırlamıştı.
1914-1990 arası aslında üç aşaması olan tek bir savaştır. 1914-18, 1939-45 ve 1945-1990 Soğuk Savaşı. 1918-39 arası da bunun çeşitli alt savaşlarıyla doludur. 1919-22 Türkiye ve 1936-39 İspanya gibi. 1990'da, Soğuk Savaşın sonu ile 1917'de başlayan Sovyet efsanesinin yıkılması bu uzun ve büyük savaşın son noktasıdır.
İşin doğrusu şöyledir:
Rusya apar topar sürüklendiği Birinci Dünya Savaşı'nda inanılmaz kayıplara uğramış ve Çarlık rejimi yıkılmıştı. 1917 Şubat devriminde Lenin Rusya'da olmadığı gibi, Bolşeviklerin pek bir rolleri de yoktu. Çar Nikola tahttan feragat ettikten sonra genel karargahtan ayrılıp Petrograd'a döndü ve evinin kapısında bir nöbetçi tarafından "Yoldaş Romanof, tutuklusun" sözleriyle karşılandı. İlk başta sadece ev hapsinde tutuldu. Şubat devrimi sonrasında Rusya sahipsiz kaldı. Duma ülkeye sahip çıkmaya çalıştı ama kurulan geçici hükümet güç sahibi değildi ve ordu kısa sürede dağıldı. Yazın girişilen bir darbenin engellenmesi Bolşeviklere prestij kazandırdı. Hükümet başkanı Kerensky sonbaharda işler kızışınca kaçıp ömrünü sürgünde tamamladı. İşte Bolşevikler tam da bu güç boşluğunda sahneye çıkıp, devrimci sosyalistlerin sol kanadı ile birlikte iktidara el koydular. Ekim İhtilali denilen olayın hemen arkasından yapılan Kurucu Meclis seçimlerinde Bolşevikler oyların sadece % 25'ini, Devrimci Sosyalistler ise % 58'ini aldılar. Geri kalan oylar da Anayasacı Demokratlar, burjuva partiler ve Menşevikler arasında paylaşıldı. Ordu birliklerinde yapılan seçimlerde de Bolşevikleri azınlıktaydı. Sadece Petrograd ve Moskova'daki asker oylarında çoğunlukları vardı. İşte, bu iki büyük kentteki askerlere dayanarak iktidara el koyacaklardı. Kurucu Meclis'i çalıştırmayıp 1918 Ocak ayında milletvekillerini Meclise sokmadılar. Bunun için Meclisin kapısındaki birkaç nöbetçi yeterli olmuştu.
Bolşevikler iktidarı aldıktan sonra ilk olarak işçi muhalefetini tasfiye ettiler ve yaptıkları işlerin söylediklerinden farklı olduğunu ilk anlayan grup olan devrimci Kronstad denizcilerini öldürdüler, sendikaları denetime aldılar ve ülke kanlı bir baskı altına girdi. Bu sırada sözde iktidar organı olan Sovyetler çoktan sadece biçimsel bir kurum haline gelmişti. Gerisi sonsuz baskıların devamıdır. İşçiler ve komünistlerden sonra, uluslar baskı altına alındı. Devrim lafları ise sürdürüldü, çünkü Bolşeviklerin bir efsane yaratması gerekiyordu. Şanlı devrim masalını yutturmak için Hıristiyan törenleri askeri geçitle birleştirildi. Din uluları yerine Marx, Engels ve Lenin'in putlaştırılmış resimleri ve dogmalaştırılmış sözleri Kızıl Maydan'da taşındı. Ayrıca, bu efsaneye, dünya emekçilerinin desteği için de gerek duyulmaktaydı. Rus devletinin dünya partileri üzerinde bir hegemonya aracı olarak Komintern kuruldu. Bu ikiyüzlü gösteriye kanmayan milyonlarca komünist hunharca öldürüldü.
Acıdır tarih, vesselam.''


owert arkadaş bu yazıyı nereden aldın, daha önce de sormuştum herhalde görmedin, bir troçkist mi, kim?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 14:27


İşin gerçeği bu tiplerin ki ef başında olan tipte buna dahildir,sola karşı bu tiplerde daha hıçlı kinli olamam lağzım.   Ancak sosyalizm üç beş on yüz yada on bin kişinin egemenlik içinde bulunduğu düşüncelere hapsedilemez. Yürünüyorsa yanlışlıklar olur. Yanlışlıklar da o kadar bolca yaşandı ki ,bu sosyalizmin yanlışlığı değil, bizlerin içinde bulunduğumuz bilinçle alakalı bir şey olduğuna hep inandık.

Bu yanlışlıkların , anlatsam burad hüngür hüngür ağlarız, ki Gültekin Yılmaz (sanırım o) yazdığı kitaplarda bir kısmını anlattı ki anlatmasında haklıydı ama o   bana göre bunu ticari kaygı   ve Türkiye solunu kürt siyasalına karşı siyasal çıkar için yaptığı biçiminde değerlendiriyorum.   Çünkü karşılığında olması gerekeni söyleyemiyor,sadece olan berabatlığı anlatıyordu.. Ve gerçekliğin olması bizler için yeterli olmadığını o var olan gerçekliği değiştirme amaçlı gerçekliği ortaya konulması gerektiğin bilenleriz. Böyle olunca ki gerçekliği ortaya koymak şu yaşadığımız sistemde dört elle sarılan olmakta. Amerakan filimleri gibi.   :d Kendini eleştiren Amerika.   :d Onun dışına çıkamayan sadece sıkışmışlığı sipopluk görevini gören. Hani argoda adama'' suslan sipop '' derlerya tam bu içerikte.

Yanlışlıklar olmuştur ,olacaktır da . Yaşam kendini inkar üzerinde kurulur. Bugün 0n yıl öncemizi düşünelim ,yapılmaması gereken bir sürü kişisel yanlış   harekettimiz görürürüz. Bunu becerebilen yetkinleşir.

Şunu artık iyi biliyoruz . en son çareyi en son kullanmalıyız. Bunu tain edende bilinç kapasitemiz olmakta belki ilerde bunu da inkarın inkarına yöneleceğiz ama ne yapalım ki elimizden gelen bu. Kapasitemiz bu kadar. Daha fazlasını makine kaldıramıyor.





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 14:31




owert arkadaş bu yazıyı nereden aldın, daha önce de sormuştum herhalde görmedin, bir troçkist mi, kim?[/size]



özelden yazdım.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
vicdan
[ vicdan ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.10.2015
İleti Sayısı: 2
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: vicdan
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 17:24


Burakcan nasıl öldürüldü? Mahalleye katliam yapmak için gelen silahlı bir ülkücü militan mıydı burakcan? Kısa bir internet sorgulaması yapalım. İşte ilk gözümüze çarpanlar:

Burakcan Karamanoğlu’nun ölümünün perde arkası
Barış Ünver, 13 Mart 2014
Burakcan Karamanoğlu kimdi, neden öldürüldü, nasıl öldürüldü ve kim öldürdü? Bu yazı, bu soruların cevaplarını vermeye çalışacak.
Bu yazı, gece boyu elde edilen tüm verilerin derlenmesiyle ortaya çıkmıştır. Veriler arasında bulunan, kişi ve grupların ideolojik yaklaşımları ile ilgili bilgiler kesinlikle fişleme amaçlı değildir! Amaç, olayın taraflarını ve faillerini ortaya çıkarmaktır.

Yazının tamamı:
http://beyn.org/burakcan-karamanoglunun-olumunun-perde-arkasi/


Burak Can'ın hayatını kaybettiği olayda yaralanan genç, dehşet anlarını anlattı.

İstanbul Okmeydanı’nda 22 yaşındaki Burak Can Karamanoğlu’nun hayatını kaybettiği olayda yaralanan genç, dehşet anlarını İHA’ya anlattı.

Berkin Elvan’ın cenaze töreninin ardından yaşanan gösteriler sırasında silahla vurulan Burak Can Karamanoğlu hayatını kaybetmiş, Hüseyin Taşbaşı (31) elinden, Ramazan Gün ise karın boşluğundan yaralanmıştı. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisi tamamlanan Ramazan Gün, taburcu oldu.

Hastane bahçesinde İHA’ya konuşan Gün, o gece yaşananları anlattı. İşten geldiği sırada vurulduğunu anlatan Ramazan Gün, “Gece bir yanda ortalık karıştı. İki grup arasında sözlü atışma varmış, biz de arada kaldık. Silahlar sıkıldı. İsabet aldım, düştüm yere. Ondan sonra olanların çoğunu hatırlamıyorum. Ben işten çıktım, eve gidiyordum. Yukarıda olayların olduğunu gördüm ama aşağıda farklı bir grubun olduğunu bilmiyordum. O arada çatışma iyice arttı. Herkes birbirine bir şeyler atmaya başladı. Ben havai fişek geldiğini sandım. Belim bir anda acıdı. Kurşun kemiğe çarptıktan sonra 6 santimetre yön değiştirmiş. Ben taş geldi sandım. Sonra belime baktım kan aktığını görünce havai fişek sandım. Önde de ufak bir delik olduğunu görünce kurşun olduğunu anladım” diye konuştu.

http://www.endogruhaber.com/burak-can-nasil-olduruldu-video-h31591.htm


peki berkin elvan'ın babası bu cinayetten sonra ne yapmış? Ona da bakalım:

Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin gaz fişeğiyle vurulup yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Okmeydanı’nda silahla öldürülen Burakcan Karamanoğlu’nun babası Halil Karamanoğlu’nu arayarak başsağlığı diledi.

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Okmeydanı’nda vurularak hayatını kaybeden Burak Can Karamanoğlu’nun babası Halil Karamanoğlu’nu aradı, başsağlığı diledi.

Sami Elvan, Karamanoğlu’na şunları söyledi:

“Senin oğlun da bizim oğlumuz. Acımız aynı, acımız büyük, acılar yarıştırılmaz. Ölümler üstünden siyaset yapılmaz. Acıyı yaşayan biziz. Barışa kardeşliğe dair duygularımızı yaşatalım.”

http://www.imctv.com.tr/berkinin-babasindan-burak-canin-babasina-bassagligi/


ve burakcan'ın babası:

Burak Can'ın babası: 'Berkin benim de evladım'
Berkin Elvan'ın cenaze töreni sonrasında öldürülen Burak Can’ın babası, Türkiye’ye seslendi: Berkin bizim de evladımız...

Acılı baba, evladını defnetmeye giderken sağduyu çağrısı yaptı ve Berkin’i de kendi evladı gibi gördüğünü söyledi: “Berkin ya da benim oğlum... Benim için bir farkı yoktur.. O da bir evlat benimki de bir evlat. Berkin'in de annesi babası var... benim de evlatlarım var. Sağ ya da sol fark etmez ,herkes bizim evladımız . O cenaze şundan bu bundan diye bir şey düşünemem.”
ARKADAŞLARIYLA SESLERE DOĞRU GİTMİŞLER
Baba Karamanoğlu, şöyle konuştu:
“Mahallenin biraz uzağında bir markette çalşıyordu oğlum. Ben çıktım, biraz sonra elektrikler söndü. Oğlum caddeye çıkmak istemiş. Annesi de hatta “dışarı çıkma yukarıda olaylar var” demiş. Olayların olduğu yer ile bizim arasında 300 metre mesafe var. Evden çıkmış arkadaşlarıyla buluşmuş yukarı taraftan sesler geliyor oğlum ve arkadaşlarıda seslere doğru gidiyorlar. Yukarıdan kalabalık bir grup, 700-800 belki 1000 kişi ellerinde silah ve patlayıcı maddelerle ata yıka geliyor. Oğlum ve arkadaşım hemen oradan kaçıyor. Orada kasabın önüne doğru kaçmışlar ve orada benim oğlum vurulmuş.
SAĞ-SOL BİLMEZ BENİM OĞLUM
Karamanoğlu, “Sekiz çocuk sahibiyim. İşçi emeklisiyim. Ekmeğin peşinde bir adamım. Benim oğlumun sağ - sol olayları ile ilgili siyasetle işi olmaz, işten eve evden işe gider. Zaten oğlum askerden geleli 3 ay oldu" dedi.
Atilla Güner’in “Bugün kendisine sahip çıkan kalabalık içerisinde bir çok siyasi grup da vardı. Ülkücüler de vardı galiba” diye sorması üzerine baba şöyle konuştu:
“Ben tasvip etmedim istemedim benim gücüm yetmedi polisinde gücü yetmedi , kortej oluşturuldu galeyana geldi herkes. Kalabalık bir grup olmuş oldu. Zaten o gelen insanların çoğunluğu benim hemşerim. Bizim oturduğumuz yer mahallemizde ki herkes benim memleketlim. Benim çocuğumu herkes severdi."
Karamanoğlu, “Sizin de geçmişte ya da günümüzde bir partide ya da ilçe teşkilatında çalışmışlığınız var mı ?” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
“Hayır ben işçi emeklisiyim siyasi bir çalışmışlığım hiç olmadı ben ekmeğimin peşindeyim. Şu anda benim yüreğime ateş düşüyor nasıl dayanırım ben bu acıya feryat ediyorum. Tabi ki ben bugün camide siyasi olarak yanlış konuşmuş olabilirim.”
BERKİN DE BİZİM EVLADIMIZ
"Berkin ya da benim oğlum... Benim için bir farkı yoktur.. O da bir evlat benimki de bir evlat . Berkin'in de annesi babası var. Benim de evlatlarım var. Sağ ya da sol fark etmez, herkes bizim evladımız . O cenaze şundan, bu bundan diye bir şey düşünemem."

http://www.milliyet.com.tr/burak-can-in-babasi-berkin-benim/gundem/detay/1851546/default.htm






Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
owert
[ İşçi ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 25.11.2013
İleti Sayısı: 246
Konum: Antalya
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: owert
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 18:00


vicdan arkadaş bıraz olumlu yönden bakmak gerek. evet dediklerin olmuştur,kimse günahsız değil. Eğer bir şeyşer oluyorsa bunun içinde günahlarda işleniyordur: Günah işlememek te dervilere özgü bir şey. O zaten postakisinde bütün gün oturur. Kapalı birdünyada yaşar.

Örneğin kin nefrettin zapedilemez duyguların eseri olanlar olabilir olacaktır da . Bir günde bunlar bıçak gibi kesilmez bir süreç gerekli.Yaşananda toplumsal süreç öyle bir anda yok olacak olan değildir.




Bu ileti en son owert tarafından 02.10.2015- 18:01 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 02.10.2015- 20:41


Vicdan; sen Kaçak mısın bilmiyorum ama foruma üye olup ilk mesajını doğrudan bu konuya atman biraz tuhaf. Nyese konuya gelelim. Gitmişsin burjuva medyadan, egemen medyadan milliyet'in ve diğerlerinin haberlerini ve ailenin, olay anındaki arkadaşının! demeçlerini paylaşmışsın. İki paylaşımın da sakat. Birincisi Milliyet, en doğru haber vesaire gibi burjuvazinin araçları üzerinden, bu güdümlü yayınların sol hakkında söyledikleri üzerinden devrimciler eleştiri yapmazlar. İkincisi ailenin söyledikleri bu tartışma da bir şey ifade etmiyor. Aile çıkıp evet oğlum saldırıya gitmişti diyemez, demez de zaten. Ayrıca ailesi neyi ne kadar bilecek? Oğlunun yaptığı her şeyi biliyorlar mı zannediyorsunuz? Arkadaşlarının paylaşman iyice saçma olmuş!

Şimdi de konunun doğrudan muhatabı devrimciler ne demiş ona bakalım;
Halkinsesitv.com üzerinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Dün Berkin’ini uğurlayan Cepheliler şehidinin hesabını sormak için sokaklardaydı. Barikatlar yeniden kuruldu. Mobesenin üstünde bulunan üç kamera kırıldı. Cepheliler tarafından Örnektepe'deki iki seçim bürosu ayrıca Talatpaşa'da bulunan üç katlı AKP Seçim Koordinasyon Bürosu yakılarak tahrip edildi. Seçim Koordinasyon bürosundan geriye sadece binanın iskeleti kaldı.

Saldıran akrep aracına taranarak karşılık verildi. Bunun ardından AKP’nin eli sopalı eli satırlı çeteleri halka ve devrimcilere saldırdı. Bu saldırı Cephelilerin inisiyatifiyle püskürtüldü. AKP’nin çeteleri kaçıp polislerin, akrep araçlarının arkasına sığındılar. Bunun ardından AKP’li sivil faşistler silahlanarak devrimcilere saldırdı. Cepheliler bu saldırı karşısında kendilerini ve halkı savunmak için silahlanarak karşılık verdi. Çıkan çatışmada sivil faşistlerden biri öldü ikisi de yaralandı."

Açıklama net. Berkin'in intikamı gidip de Burakcan falan taranarak alınmıyor. Berkin'in hesabını sormak için Berkin'in katili AKP'ye saldırı var. Devamında hem bu haberden okuduk, hemde ilgili grubun(1453 Kasımpaşa) internette yazıları, çağrıları ortaya çıkmıştı o dönem, faşistler toplanarak devrimcilerin   mahallesine doğru yürüyüşe, saldırıya geçiyorlar. Berkin'in cenaze evinin de olduğu yere yani... Bunun üzerine ise mahalleye sopalarla, silahlarla gelen faşistlere Cephe milisleri gerekli karşılığı verip, def ediyorlar. Ardından da Burakcan'ın vurulduğu haberi geliyor. Ve devamında ne öğreniyoruz? Burakcan'ın elinde, giysilerinde barut izi olduğunu öğreniyoruz. Barut izi bulunması demekte ya senin silah kullandığın yada silah kullanan birinin yakınlarında bulunduğun, onunla temasa geçtiğin anlamına geliyor...

Ortada mutlak bir hata olsa devrimciler bunun özrünü yapar, kimse merak etmesin. Geçmişte yapıldı da. Ama burada böyle bir durum yok. Devrimcilere devamında mahalleye bir saldırı girişimi var ve buna verilmiş bir karşılık var. Kasımpaşa 1453 grubu mensubu(Akp güdümlü faşist bir grup), o grubun çağrı yaptığı saatlerde ne hikmetse devrimcilerin mahallesinin orada bulunan ve her yanında barut izi bulunmuş birini gidip de burjuvazinin medyasından devşirdiğiniz haberlerle aklamaya çalışmayın. Provokasyona geldiler, karşılığı verildi bu kadar basit. Bunun hala orasından burasından bir şey çıkarmaya çalışmak, denmeyen sözler üzerinden iftiralar üretmek art niyetlidir, masum değildir. Özellikle bunu yapan kişinin bugüne kadar ki kimliğini, sola, devrimcilere bakışının ne olduğunu bilirsek durum daha da netleşiyor.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 02.10.2015- 21:26 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 9 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   4   5   6   [7]   8   9   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör SOLpaylaşım'ın solculuğu hakkında. melnur 0 3779 05.10.2013- 17:05
Etiketler   Solpaylaşım,   neymiş,   neciymiş
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS