SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 29.10.2015- 02:08


Alıntı Çizelgesi: mağripli yazmış

Sevgili dostum; bu ikisi farklıdır sosyalistler dönem ve koşullara göre demokrasi mücadelesinde bulunurlar. Bu onların sosyalist mücadeleyi arka plana attıkları anlama gelmez.

Ki sınıf mücadelesi içinde kucak kucak demokrasi mücadelesini içerir. Sınıfın ekonomik ve çalışma koşullarını iyileştirme eksenin verdikleri mücadele demokratik alanları genişletmeyi içerirken; politik talepleri (örneğin geçmişteki dgm'ler kalksın gibi) sosyalist mücadelenin talepleridir.

Yani sosyalist mücadele ile demokrasi mücadelesi birbirinden ayrılmaz içiçe geçmişlerdir ve dönemin koşul ve şartlarına göre öncelik kazanırlar. Ben böyle anlıyorum.



Bu söylediğinizin doğru olabilmesi demokratik mücadelenin merkezi bir mücadele biçimi almamasıyla olanaklıdır. Sosyalistler her koşulda sosyalist mücadelesi verirler, sınıf mücadelesi içinde bulunurlar. Sınıf mücadelesi bir kenara bırakılarak demokrasiyi temel alan bir mücadele biçimini benimsemezler. Sınıf mücadelesinin bir kenara bırakıldığı, demokrasi mücadelesine temel ve merkezi bir önem verilmesi sosyalistlerin işi olamaz. Daha iyi anlaşılması için sosyalist mücadele, sınıf mücadelesinin ayrılmaz bir kategorisi olan siyasal devrim perspektifi ile birlikte ele alınmalıdır. Demokrasi mücadelesinin   temel alınması siyasal devrim perspektifinin öteleştirilmesi ve hatta reddedilmesi anlamına gelecektir. Bu yüzden demokrasi mücadelesi sınıf mücadelesinin önüne geçemez ancak sınıf mücadelesine içkin bir biçimde savunulabilir.

Aradaki fark şudur: Demokrasi mücadelesini öne alan bir sosyalist kapitalizm içinde hiç bir zaman sınıf mücadelesi ile buluşamayacak demektir. Çünkü kapitalizm altında ve üstelik bugünün koşullarında demokrasi ulaşılacak bir hedef haline de gelmeyecektir. Burada istisna olan burjuva devrimini gerçekleştirmemiş toplumlar için demokrasi bir devrimsel amaç olabilir. Örnekse kürt hareketi için bu tür bir mücadelenin anlaşılabilir bir yanı vardır. ( Salt demokrasi mücadelesi sosyalistlerin bu tür mücadeleye destek vereceği anlamına da gelmez ) Bunun dışında burjuva partilerine destek vermeye çalışarak demokrasinin yerleşmesini ummak sosyalistlerin işi olamaz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 29.10.2015- 12:24


Alıntı Çizelgesi: mağripli yazmış

Sevgili dostum; bu ikisi farklıdır sosyalistler dönem ve koşullara göre demokrasi mücadelesinde bulunurlar. Bu onların sosyalist mücadeleyi arka plana attıkları anlama gelmez.

Ki sınıf mücadelesi içinde kucak kucak demokrasi mücadelesini içerir. Sınıfın ekonomik ve çalışma koşullarını iyileştirme eksenin verdikleri mücadele demokratik alanları genişletmeyi içerirken; politik talepleri (örneğin geçmişteki dgm'ler kalksın gibi) sosyalist mücadelenin talepleridir.

Yani sosyalist mücadele ile demokrasi mücadelesi birbirinden ayrılmaz içiçe geçmişlerdir ve dönemin koşul ve şartlarına göre öncelik kazanırlar. Ben böyle anlıyorum.


--------------------------------------
Çok doğru anlamişsın Mahripli.
İşçi sınıfının 3 temel mücadele biçimi vardır.Bunu her kes söylerde bunu her kes anlamaz.
1-ekonomik ve demokratik mücadelesi.   -Burjuva sınıfına ve burjuva devletine karşı verilir. Devrimin ön şartıdır.
2-siyasi mücadelesi .                               -İktidar mücadelesi. Devrimden sonrasıdır.
3-idolojik mücadelesi.                             -Kendini sınıf olarak iktidar mücadelesi.
İşçi sınıfının demokrasi mücadelesi devrim için koşulların yaratılması mücadelesinin en önemli faktörüdür. Burjuva sınıfı ile bu kavgaya girer ve onun verdiğinden daha fazlasını ister hatta veremeyeceği kadar fazlasını,   krizin devrime dönüşmesini öznel etkinin nesnel durumu zorlamasını sağlar. Birde işçi sınıfının ve onun örgütlerinin oportonist olama koşulu vardır işçi ile burjuva arasında barış sağlamak mücadelesi ki bunlar devrimci olmayan sosyalistlerdir .Bunu türkiye devrimcileri böbrek yataklarına kadar yaşadı.

Birde burjuvazinin içine düştüğü siyasal krizden çıkma yöntemi vardır biz iktisadi siyasette buna faşizm deriz. Bu durumda işçi sınıfı ve işçi sınıfı örgütleri demokrasi güçleri içinde anti faşist cephede yer alır. Burada burjuva siyasetleri ile iş birliği yapar asıl amacı yine devrimdir bu mücadele süresince güçlenir ve iktidar için durumu kollar. Bu yöntemde işçi sınıfı taktiklerinden biridir.

İşi bu günkü Türkiyeye getirdiğimizde ne işçi sınıfının güçlü hareketi vardır ne işçi sınıfı örgütlerinin işçi sınıfı ile bağları.Ama bir faşizm tehditi vardır.
Biz iki seçenekten birini seçmek durumunda kalmışız. 1.faşizm tehditi   2.Burjuva demokrasisi .
Bu durumda Marx ve Lenin olsa idi ne yapardı. Bence burjuva demokrasisini seçerdi işte bizde onu seçeceğiz.
Hiç bir taraf olmamakta vardır Eğer geleceğin hesabını verebileceksen öyle davranırsın.

Geçmişte Türkiyede çok önemli 2 seçim yapıldı Biri anayasa da bazı maddelerin değişimi 12 eylül 2010 anayasada 26 madedenin değişim konusunda halk oylaması %57.88 evet % 24.12 hayır ve bu durumda bu günün HDP siyasetçileri bu durumu boykot etti sonuç Bu günün iktidarı bir çok anti demokratik kanunları bu sayede çıkardı.
İkincisi Cumhur başkanlığı seçimi 10-8-2014 Burada da bu gün bütün seçimlede en önemli aktivist olan T.Erdoğan % 51.79-E.İhsanoğlu % 38.44 S.Demirtaş %9.76 oy aldı. Bir çok insanda seçim sandığına gitmedi.
Bu yapılan seçimler ve sonuçları bu gün yaşadığımız durumu yarattı.

İşte bu durumun yaratılmasına sebep olan siyasi teşekküller ve onun taraftarları bu günkü durumdan sorumludur.Eğer bu günkü durumu değiştiremezsek tarih bunu yaratanlardan gün gelir hesap sorar .

Nasıl ki geçmiş tarihin yapılan yanlışlarından bu gün hesap soruluyorsa.




Bu ileti en son hakkı tarafından 29.10.2015- 12:32 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Eskişehir'de sosyalislerden ortak eylem: Gericiliğe ve faşizme karşı laikliği ve özgürlüğü savunuyoruz... melnur 0 771 25.05.2022- 01:07
Konu Klasör 75. ölüm yıldönümünde bir 'Hitler yazısı'... melnur 0 1521 29.04.2020- 10:32
Konu Klasör İsmail Bilen'in 36. ölüm yıl dönümü... melnur 1 2641 20.11.2019- 19:08
Konu Klasör Ölüm yıldönümünde Emin Karaca... melnur 0 744 13.01.2022- 05:00
Konu Klasör Şu ''ölüm orucu'' denilen şey... melnur 2 2485 28.08.2020- 07:12
Etiketler   Faşizme,   ölüm,   eceliyle,   tek,   yol,   devrim,   HDPyle
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS