SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sol soldu!           (gösterim sayısı: 2.999)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 30.09.2015- 09:56


Sol soldu!
Cemil Fuat Hendek



Ortalık sırılsıklam! Bunca sulandırma sonunda ortalığı sel bastı! Önüne geleni beraberinde sürükledi. Bu arada kimisi boğuldu gitti. Birileri ise tutunacak bir dal buldu. Ona yapışarak hayatta kalmaya çabalarken, selle birlikte sürüklenmeye devam ettiler. Sadece hayatta kalabilmek onlara yettiği için selden kurtulmayı düşünemez hale geldiler; selin bir parçası oldular. Çer-çöp, kalıntı-pislik, hep birlikte sürükleniyorlar. Bir yandan ondan besleniyor, öte yandan onu besliyorlar.

Kaynağını Marksizmden alan, en genel anlamda "düzen karşıtlığı" olarak tarif edilebilecek, adına "sol" denilen akım(lar) bunca sulandırılınca ortaya çıkan resim, tam bir felâkettir!

Bu felâket öylesine ilkesiz, biçimsiz, sınırsız hale getirildi ki, CHP gibi bir partiyi bile solun içine oturtma eblehliğini kabulleniyor.

Neymiş sol? "Demokrasi" dersen solsun. "Özgürlük" dersen solsun. "Barış" dersen solsun. "Hukuk" dersen solsun. İşçi sınıfı, emekçi halklar bunun neresinde? Yanıt yok! Ama olsun, hepten uyduruk bir dizi kavramla mırıl mırıl mırıldanmak, "Tayyip’e, AKP'ye karşıyım" demek yeter; solsun!

Dahası var: Bu ideolojik karmaşa ortamında sermayenin sömürüsünü, işçi sınıfının varlığını, adına "demokrasi" denen "şey"in burjuvazinin dikatörlüğü olduğunu reddetsen de sol olmaya devam edebilirsin. İstersen dünya yüzündeki ekonomik krizlerin, savaşların, açlığın, ölümün, sonu hiç gelmeyen ilticaların, insanlığı sürekli olarak felâketten felâkete sürükleyen asıl nedenin sermaye düzeni olduğunu temelden inkâr et. Yine de sol olduğunu iddia edebilir, sol muamelesi görebilirsin.

Ötesi de var: Herhangi bir azınlıktan, etnik gruptan yana ırkçlık-milliyetçilik yaparsan solcusun. Alevi isen solcusun. En başında rengi kızıl olup da sonradan üstüne burjuva ideolojileriyle süslü bir yeşil boya çalınan çevreci misin? Zaten solcusun! Liberalizmin, dinci gericiliğin, emperyalizm uşaklarının apaçık saldırısı kaşısında "ama" diyerek yığınları dolandırmış, yalancı şahitlik yapmışsın; kime tasa? Bu selin bulanık sularına karışır gidersin, solcu sayılırsın.

Berisi de eksik değil: İşçi sınıfının iktidarı hedefleyen siyasal mücadelesini reddedebilirsin. Bu solculuğuna halel getirmez. "Zaten tarih sahnesinden çekilmekte olan bir sınıfın mücadelesi mi olurmuş?" diyerek "çağını anlayan bir solcu" geçinebilirsin. Hele örgüt denince düşmanlaşırsan, Marks’ın eskidiğini, Lenin’in Rusya’da kaldığını iddia eder; kızıl bayraktan, orak-çekiçten, kızıl yıldızdan alerji kapar, "Aman kimse bayrak göstermesin!" diye çırpınırsan… İşte o zaman en orijinal solcu olursun.

Günümüzde böylece sol solduruldu!

Kaç zamandır gürül gürül, sel gibi akmakta olan bu renksiz amalgam yüzünden "solun birliği" lâfı artık bazı iyi niyetlilerin ağzında kuru bir ezbere; kötü niyetli kimilerinin megafonunda da yığınlara hedef şaşırtmak için çiğnenen bir sakıza dönüştü.

Solda birlik mi? Neyin birliği olacakmış bu? Şu sıralarda her yerden yükselen şamataya kulak verirsek:
•Sermayenin sömürü özgürlüğüne tek bir lâf etmeye yanaşmayanların;
•hakim düzeni, parlamento tiyatrosu, hukuk dalaveresi ve tüm diğer dayanaklarını olduğu gibi kabullenerek, bunların düzeltilebileceği ve ülkeye "istikrar" geleceği kanısını propaganda edenlerin;
•emperyalizme, onun saldırganlık paktı NATO’ya karşı olmak ne kelime; kimisi AB’den medet uman, kimisi ABD’yi hakemlik yapmaya çağıranların, sınıfsal temellerinden soyutlanmış bir barış hayali kuranların...

Sonuç olarak ve özetle, şu sıralarda "solun birliği" ile kastedilen, olsa olsa bu düzene toz kondurmayan, sosyalizm lâfını ağzına almaktan fellik fellik kaçanların, hâttâ ona düşman olanların birliğidir.

Benden uzak dursun!

Şimdi asıl gerekli olan, adına "sol" denilen bu soluk ve renksiz karmaşanın birliği değil, ayrışmasıdır!

Ne zaman ki, burjuvazinin ideologlarının sosyal demokratlar ve "sol" olarak pazarlanan liberal dolandırıcılarla el ele vererek içini boşalttığı "demokrasi", "özgürlük" ve sair kavramları işçi sınıfını temel alarak yeniden tarif eden, bu düzenle barışmayı asla kabullenmeksizin sosyalizm hedefine kitlenmiş bir sol bu bulanık sulardan kendisini ayırır… Yıllar içinde -sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde- soldurulan sola gerçek rengini, kızılı çalmaya başlar…

İşte o zaman yeni baştan solun birliğinden bahsedilebilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 30.09.2015- 10:15


Kahraman ırkımın...

Kemal Okuyan




Piyasaya teslim olmuş, lüzumsuz türden “sanatçı”dır, fırsat kollar, uygun bir anda sosyal medyada tek laf eder, al sana halk kahramanı! Kahramanlaştıran “sol duyu”dur genellikle, azıcık vicdan, azıcık isyan… Edilen lafın kendisinde bir sorun yoktur belki ama ötesine-berisine bakılmaksızın “helal olsun”culuk bayağı sorunludur. Gerçek bir sanatçı olmaması, bunu bıraktık sorumlu bir insan olmaması bir şey değiştirmez: O lafı etti ya!

Sonra, ya tükürdüğünü yalar ya başka bir laf eder, incirler berbat olur… Ne gam! Popüler kültürde işlerin nasıl yürüdüğüne girmeyeceğim, günümüz kahramanları zaten bir çay içimliktir. Vururlar ve kaçarlar.

Buna alet olan, en başta, işte o “sol duyu”dur.

Bir başkası maçta formasını çıkarır, atletinde mesaj yazılıdır, iyi numaradır ve her zaman tutar. Toplumsal duyarlılık sahibi topçu olmak herkese nasip değildir ne de olsa… Solcu muhabbetinde “abi adam çok sıkı ya”lara konu olur sonra ciddi ciddi “devrim neferi”ne evrilir hayal dünyasında.

Memleketin, dünyanın dertleriyle hiç ilgisi olmayan, gemisini bir güzel yürüten epeyce kişiye dağıtıldı bu ünvan.

Hollande’dan “solcu Başkan” çıkaran zihniyet bol keseden kahraman elbette yaratacak. Hatırlıyor musunuz, Hollande Fransa’da Cumhurbaşkanı olduğunda Türkiye solunda süren tartışmaları? Avrupa sola kayıyormuş, solun önü açılıyormuş, tamam gerçek bir sosyalist değilmiş ama olsunmuş… Bu yayın, yani soL, bütün bu saçmalıklara direnmesiyle, kafa tutmasıyla bilinir, işte burada bile zamanında yazan iki kişiyle bayağı papazı bulmuştuk. Tartıştığımız Hollande’dı.

Fransız halkına yaptıkları bir yana, Hollande sadece ve sadece Suriye konusundaki suçları nedeniyle bile yargılanması gereken bir siyasetçidir. Ortadoğu’da Obama’nın ayakları suya eriyor yavaştan, “sosyalist” Hollande ise hâlâ Esad’ı düşürecek!

Başından beri bu kibirli emperyalistin solla ilişkisi olmadığını söyledik; sözümüzü ağzımıza tıkmaya kalktılar. Hiçbir şeyi beğenmiyorduk yine…

Beğenmiyoruz efendim!

Biz de kibirli olduğumuzdan değil. Sahte hayallerin insanların iyiyi-güzeli aramasına engel olduğunu, insanları iyice karamsarlığa ittiğini bildiğimizden.

Daha önce de yazmıştım, bir uluslararası toplantıda, Obama’nın çok tehlikeli bir emperyalist olduğunu söyledim diye faşistlikle suçlanmıştım. Suçlayan marksist olduğunu iddia ediyordu, şimdi dediğini unutmuştur başka kahramanları vardır muhakkak.

Demek ki yalnız bizde değil bu huy. İnançsızlık, özgüven eksikliği, işçi sınıfına sadece empati besleyip asla tarihsel anlamda güvenmemek, solu sürekli kurtarıcı ya da şenlendirici aramaya itiyor.

“Azıcık da biz gülelim” 12 Eylül sonrası patron kısmının lafıydı, sol da şimdi azıcık şenlenmek, efkar dağıtmak istiyor olsa gerek.

Ne eğlence ama; sürekli hüsran, sürekli hüsran.

Aziz Yıldırım’ı bile iki yıl önce devrim cephesinin komuta kademelerine yerleştireceklerdi neredeyse… Adam geçenlerde “işadamlarının üzerine çok geliyorlar, komünizm mi var ülkede” diye dert yandı da rahatladık, gayri birkaç yıl lafı edilmez.

Çok kahramanlar eskitti “sol”…

Çünkü sol olmaktan çıktı “sol”.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Gezi, Gerçekte Soldu, İdeolojikti, Alternatifti dayanışma 1 3286 09.06.2015- 12:55
Etiketler   Sol,   soldu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS