SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
LİBERALİZM ve MARKSİZM           (gösterim sayısı: 3.557)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: spartakus
Konu Tarihi: 05.10.2015- 15:12


LİBERALİZM ve MARKSİZM
Yener Orkunoğlu



‘Ekonomi politik emekten yola çıkar, ama emeğe bir şey vermez. Her şeyi özel mülkiyete verir.’ Marx

Mehmet ve Ahmet Altan kardeşler, son zamanlarda liberalizmin ve Marksizm’in uzlaştırılması gerektiğini ileri sürüyorlar ve uzlaştırılabileceğini söylüyorlar.
Altan kardeşlerin bu çabası haklı olarak iki soruyu gündeme getiriyor: Liberalizm ve Marksizm birbiri ile uzlaştırılabilir mi? Altan kardeşleri böylesi bir çabaya iten nedenler nedir?

İlk soruyla başlayalım. Liberalizm ve Marksizm birbiriyle uzlaştırılabilir mi?

Gerek Liberalizm gerekse Marksizm, kapitalizm ile birlikte ortaya çıktılar. Bir başka deyişle her ikisi de kapitalizmin çocuğu olarak dünyaya geldiler. Yani liberalizmin ve Marksizm’in ortak bir yanı var: Her ikisi de kapitalizmin ürünüdür. Ama kapitalizm iki temel sınıfa ayrılmış bir toplum. Bir tarafta üretim araçlarına sahip olan burjuvazi, öteki tarafta üretim araçlarından mahrum olan kol ve kafa emekçileri. Dolayısıyla liberalizm ve Marksizm arasında temel bir fark var: Liberalizm, burjuvazinin çıkarlarını temsil eder. Marksizm üretim araçlarından yoksun olan ve kol veya kafa emeği ile çalışan sınıfın (proleteryanın) çıkarlarını savunur. Bir başka türlü ifade edersek: Liberalizm, burjuvazinin çıkarlarını ve niyetini ifade eder. Marksizm, işçi sınıfının acılarını ve ümitlerini dillendirir. Liberalizm, bireyin (yurttaşın) düşüncesi olarak doğdu. Liberalizm, yurttaş adı altında, üretim araçlarına sahip olan kapitalisti anlar.

Burjuvazinin temel amacı, sermaye biriktirmek ve karını artırmaktır. Sermaye ve kar, özel çıkarın genel çıkara karşı cisimlenmiş biçimlenmesidir.

Liberalizm konusunda geçmiş yüzyıllarda çok önemli saptamlar yapıldı.

Liberalizmin iktisadi doktirini olan Ekonomi Politik bilimi için şöyle diyor Marx: ‘Ekonomi politik emekten yola çıkar, ama emeğe bir şey vermez. Her şeyi özel mülkiyete verir.’
Marx’a göre liberalizmin iktisadi görüşü burjuva toplumunun sonsuzluğundan hareket eder: ‘İktisatçılar, burjuva üretim ilişkilerini, işbölümünü, krediyi, parayı vb. sabit, değişmez, ölümsüz kategoriler olarak ele alırlar. [...] İktisatçılar, üretimin yukarıda sözü edilen ilişkiler içinde nasıl yapıldığını açıklar, ama bizzat bu ilişkilerin nasıl üretildiklerini, yani onları doğuran tarihsel devinimi açıklamazlar.’

Louis Blanc ise şöyle diyordu: ’Liberalizmin benimsediği iktisadi doktrinlerin özü: dağıtımı düşünmeden mal üstüne mal yığmaktı. Devlet endüstriye karışmayacaktı. Kalbi yoktu bu doktrinlerin. Güçlüyü koruyor, zayıfı tesadüfen kaprisine bırakıyordu.’
Rosa Lüxemburg, (ki o ne yazık ki Marx’ı bir ekonomist olrak görüyordu. Marx’ın aynı zamanda bir filozof olduğunu yeterince dikkate almamıştı) Ekonomi Politik bilimi konusunda şunu dile getirmişti. ‘Marksizm, Ekonomi Politik’in çocuğu olarak doğdu. Çocuk (Marksizm) doğduktan sonra, ana (Ekonomi Politik) öldü.’

Rosa’nın sözlerini şöyle anlamak gerekir: Ekonomi Politik bilimi, kapitalizmi tümüyle analiz etmekten yoksundur. Klasik İktisat kapitalizmde ekonomik krizlerin olabileceğini öngörmüyordu. Marx, ekonomik krizleri ön görmekle kalmadı, aynı zamanda, krizlerin nedenlerini ve sonuçları açıkladı ve kapitalizmi aşan bir toplumun nasıl olması gerektiğini ana hatlarıyla ortaya koydu.

İngiliz tarihçisi Eric Hobsbawm tarihten koparılmış, ekonomi politik konusunda şunları söylemektedir: ’Tarihten koparılan dümensiz bir gemi gibidir ve tarihsiz iktisatçılar da geminin rotasının ne olması konusunda fazla düşünce üretemezler.’
Son dönemlerdeki yazarlar ise Neoliberalizmi tanımlıyorlar: Neoliberalizm, Roberg. W. McChesney’in deyişiyle, Ekonomi Politiğin çağımızdaki paradigmasıdır.
Noam Chomsky’nin ‘Profit over People’ adlı kitaba önsöz yazan Roberg. W. McChesney Neo-Liberalizm konusunda şunları yazıyor:

‘Otuzlu yıllarda Faşizm, ‘maskesi olmayan kapitalizm’ olarak adlandırıldı, yani, demokratik hak ve örgütlenmelerden yoksun olan saf kapitalizm. Bu tanımın çok basit bir tanım olduğunu biliyoruz, fakat bu tanım Neo-liberalizm için geçerli bir tanımdır. Neo-Liberalizm gerçekte ‘maskesiz bir kapitalizmdir’, tekellerin güçlü ve saldırgan olduğu, örgütlü bir direnişle karşılaşmadığı bir dönemi temsil eder.

Politik koşulların kendileri için elverişli olduğu bir durumdan faydalanan tekeller, tüm cephelerde kendi etki alanlarını genişletmektedir. Öyle ki demokratik ve diğer muhalif güçlerin yaşaması olanaksız hale gelirken, tekeller kendilerini daha emniyetli durumu getirmektedirler.

Tam da güçlerin böylesi bastırılması olayında görüldüğü gibi, Neo-liberalizm yalnızca ekonomik bir sistem değil, aynı zamanda politik ve kültürel bir sistem olarak hareket etmektedir. Burada faşizm ile olan farkı çok açık bir şekilde göze çarpmaktadır. Faşizm, ırkcı ve milliyetçidir, iyi örgütlenmiş sosyal hareketlerden nefret ettiği gibi biçimsel demokrasiden de nefret eder. Buna karşılık Neo-Liberalizm, en iyi biçimsel bir parlamenter demokraside işler, böylesi bir demokrasi de, halkın karar sürecine katılmasını sistemli olarak dışlamaktadır.’

Liberal ve neo düşünürler, liberalizm hala yaşarken, Marksizm’in öldüğünü ileri sürdüler ve sürüyorlar. Oysa Marksist teori iki temel üzerine yükseldi. Birincisi. Kapitalizmin genel işleyiş yasalarının açığa çıkarılması; İkincisi, 19 yüzyılda kapitalizmin aldığı temel biçim olan fabrika ve sanayinin durumunun incelenmesi.

Kimileri bu nedenle Marks’ın 19. Yüzyılın bir düşünürü olduğunu, onun düşüncelerinin 21. Yüzyılda geçerli olamayacağını ileri sürüyorlar. Oysa küreselleşme üzerine tartışmalar, Marksizm’in ne kadar güncel olduğunu ortaya koydu. Marksizmin en temel özelliklerinden birisi, kapitalizmin genel yasalarını kavramış olmasıdır. Bu nedenle kapitalizm yaşadıkça, Marksist teori de güncelliğini koruyacaktır.

Sartre, Marksizm konusunda şöyle diyordu: ‘Marksizm çağımızın aşılamaz felsefesidir.’ Burada çağ ile kastedilen galiba 20. yüzyıldır. Bence Sartenin söylediğinde şöyle bir değişiklik yapmak doğru olur: ‘Marksizm kapitalist çağın aşılamaz felsefesidir.’

Fabrika üretimini temel aldığından Marksizmin 19. Yüzyılın düşüncesi olduğu konusundaki liberal iddialara gelince, Marx, teorisinin veya teorisinin bazı unsurlarının kapitalizmin aldığı biçimlere göre değişebileciğini kendisi öngörmüştür. Grundrisse’de bunu açıklar. Konumuz bu değil. Ama bu konunun tartışılması büyük önem arzetmektedir. Burada şunu belirtmekle yetinelim: Marksizmi ‘yenileme’ ve ‘revize’ etme çabaları, genel olarak Marksizm’den sapmaya ve Marksizm’i tahrif etmeye götürmüştür. Gerekli olan, Marksizm’i yenilemek değil, sürekli geliştirmektir.

Liberalizm ve Marksizm arasındaki temel ayrılıkların bazıları şöyle ifade edilebilir:

Liberalizm, gerek ekeonomik alanda gerekse politik alandaki sorunlara bireyin, yani kapitalistin perspektifinden bakar. Liberalizme göre, ‘hür teşebbüs’ bütün ekonomik faaliyetin kaynağıdır. Marksizm, liberalizmin bireysel ideolojisinin karşısına toplumsal bir bakış açısını çıkarır.

Liberalizme göre, toplumsal yaşamın dayandığı temel ilke ve ulaşmak istediği hedef, ‘hür teşebbüs’ ve bireyin özgürlüğüdür. Marksizm’e göre, insanlar hür teşebbüs için veya hürriyet için bir araya gelmez. Toplumun dayandığı önemli ilke üretimdir.

Liberalizm, birey-toplum çelişkisinden hareket eder. Bireyin çıkarını toplumun üstünde görür. Marksizm, insanın toplumsal bir varlık olduğu gerçeğinden hareket eder. Birey ile toplumun çıkarlarının biribiriyle uyumlu olabilecği bir toplumun mümkün olduğunu ileri sürer.

Liberalizm, toplumsal zenginliğe küçük bir azınlık tarafından elkonulmasını savunur.

Marksizm, küçük bir azınlığın toplumsal zenginliğe el koymasına itiraz eder. Çoğunluğun zenginlikten yararlanmasını mümkün kılan bir toplumsal düzeni savunur.


Liberalizm, üretimi özel mülkiyete göre düzenler. Marksizm, özel mülkiyeti üretime göre düzenlemeyi savunur. Özel mülkiyetin aşılmasının, toplumun ihtiyaçlarına göre üretimin yapılmasını mümkün kılacağını savunuır.

Liberalizm, ekonomik ve politik alanı birbirinden ayırırlar. Parlamenter demokrasi ve faşizm politik açıdan birbirlerine zıt olmalarına rağmen, ekonomik açıdan burjuvaziye hizmet eder. Çünkü servet üretimi ve sermeye birikimi, hem Parlamenter demokrasi ve hem faşizmde varlığını sürdürür.

Burjuvazinin çıkarlarını ifade eden liberalizm, kapitalizmin sonsuza kadar sürecek bir sistem olduğunu ileri sürerken, Marksizm, kapitalizmin de tarihsel bir sistem olarak geçici olduğunu, yerini daha insancıl ve dayanışmacı bir topluma bırakması gerektiğini savunur.
Liberalizm, barış ve özgürlükten bahseder, sınıf mücadelesi gibi sözlerden uzak durur.
Dolayısıyla, liberalizm ile Marksizm’i uzlaştırmaya çalışan, tüm ‘üçüncü yol’ arama çabaları başarısızlığa mahkumdur. Mao Zedung’un liberaller konusuında ilginç bir görüşü vardı. Şöyle diyordu. ‘Bazı insanlar biraz Marksizm’den biraz da liberalizmden etkilenmişlerdir. Bunlar Marksizm’den bahsederler, ama liberal gibi davranırlar. Başkalarına karşı Marksist görünmeye çalışırlar, ama gerçekte liberaldirler.’

Şimdi geliyoruz ikinci soruya, yani Altan kardeşleri liberalizm ile Marksizm’i uzlaştırma çabasının nedenlerine.

Altan kardeşlerin, liberalizm ve Marksizm’i uzlaştırma çabalarının toplumsal ve öznel olmak üzere iki nedeni olduğu kanısındayım. Birinci neden, Altan kardeşlerin , liberalizm veya Marksizm konusundaki yüzeysel bilgileridir. Aksi takdirde , amaç, araç ve yöntem bakımından birbirine zıt olan iki görüşü uzlaştırma girişimi gibi umutsuz bir çabaya girişmezlerdi. İkinci neden, Türkiye’nin içinde bulunduğu toplumsal zemindir. 12 eylül sonrası dönem, sosyalist hareketin ve işçi sınıfı hareketinin, sendikaların vb. siyasal ve ögütsel gücünü kaybettiği bir dönem. Kısacası Marksizm’in güçten düştüğü/düşürüldüğü bir dönem. Böylesi dönemlerde liberalizmi ve Marksizm’i uzlaştırmaya çalışan eğilimler de güç kazanır.

Günümüzde teorik açıdan Marksizm’in bir rönesans yaşadığı liberalizmin de yerlerde süründüğü bir dönemden geçiyoruz. Sürünen liberalizmle, ayağa kalkan Marksizm’i uzlaştımaya çalışma girişimleri niyetlerden bağımsız olarak şu sonuca götürür. Liberalizme destek, Marksizm’e köstek olmak.

Avrupa’da çeşitli basın organları, Marksizm’in bir rönesans dönemi yaşadığını vurguluyorlar. Marksizm’in bir rönesans yaşaması, otomatik olarak Marksizm’in siyasal ve otomatik bakımdan bir güç olacağı sonucunu doğurmaz. Marksist özneler ve Marksizm’e eğilim duyan örgütler sayesinde Marksizm siyasal alanda güç kazanabilir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 05.10.2015- 15:15


Anlamamız gereken liberalizmle marksizmin beraber olamayacağı.

Mao'nun söylediği gibi toplumda marksist olduğunu söyleyen liberallerin bulunduğu.

Kapitalizmi yıkacak gücün bilimsel sosyalizm olduğu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
hakkı
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: hakkı
Cevap Tarihi: 06.10.2015- 10:26


LİBERALİZM ve MARKSİZM
Yener Orkunoğlu
‘Ekonomi politik emekten yola çıkar, ama emeğe bir şey vermez. Her şeyi özel mülkiyete verir.’ Marx

Mehmet ve Ahmet Altan kardeşler, son zamanlarda liberalizmin ve Marksizm’in uzlaştırılması gerektiğini ileri sürüyorlar ve uzlaştırılabileceğini söylüyorlar.
Altan kardeşlerin bu çabası haklı olarak iki soruyu gündeme getiriyor: Liberalizm ve Marksizm birbiri ile uzlaştırılabilir mi? Altan kardeşleri böylesi bir çabaya iten nedenler nedir?


Yazar A.Altan ve M.Altanın bir yazısından yola çıkarak Liberalizm,in genel bir eleştirisini yapmış yazının bir kaç yerine itiraz etmeme rahmen genel anlamı ile gayet güzel bir eleştiri.
Bu yazı konusunda biraz araştırma yaptığımda AKP ye karşı çıkma anlamında Altan kardeşlerin bazı yazılarına rasatladım.

Liberalzim in genel eleştirisi yanında Altan kardeşlerin de dediği gibi konu AKP ise işi temel çelişkiden daha çok baş çelişkiye taşımak gerekir
AKP ve T. Erdoğanın fabrika ayarlarına döndüğünden bahsediliyor.
Bu doğrultuda liberaller le Marxistler uzlaşabilir mi

Almanyada hitler döneminde bir papazın dediği gibi bir gün konuşacak kimseyi bulamazmıyız.
Etrafımızda liberal bile kalmadığı baskıcı anti demokratik bir bela başımıza çökebilirmi

Bu sorulara cevap verdiğimizde Lenin insanın aklına geliyor -Ben şeytanla bile giderim yeterki şeytan benim gittiği istikamete gitsin. Dediğini unutmadığımızda acaba yol kimin, şeytan kim, kim şeytanı bile aldatacak zekaya bilgiye ve cesarete sahiptir.

Mesele şudur MARXİSTLER hala çözüm üretebiliyormu hala umutlumu dünya Marxist çözüm için uygunmu .Bu analizler Marxistleri gericilerin dışında her kesle geçici itifaklar yapmak için uygun yapar

1872 den sonra marx işçi sınıfının farklı örgütlenerek çözüm olacağını söylediği dönemde İngilterde ticaret yasasını eleştirdi ama aynı zamanda ekonominin küreselleşmesi savunulacak şey dir de dedi Tıpkı Hindistan örneği gibi.

Bence Liberalizm kötü olmaktan çok çıkış için en öğretici bir yoldur.
Zaten yazarda bunu anlatmış Marxizm de Liberalizmde kapitalizmin doğurduğu çocuklar demek istemiş. Yani iki düşman kardeş.
Habille Kabil gibi.

Marx,ın bugün bize mal olan fikirlerini A.Simith - Ricardo - Say ve benzeri düşüncelerin eleştirisi sonucu ulaşmıştır. Sosyalizm fikride kapitalist yönetim biçimi ve ekonomi politiğinin eleştirisi değilmi zaten.

Altan Kardeşlerin AKP ve Liderinin eleştirisi sonucunda bu fikrin doğduğunu unutmadan ve güncel olan baş çelişkiden yola çıkmazsak başarı ancak hayallerimzde olur.

Liberalleri bizim gittiğimiz istikamete çağırmalıyız. Veya onlarla bizim yolumuza birlikte çıkmalıyız.
Eğer bir yolumuz varsa.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 07.10.2015- 14:41


Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış

Anlamamız gereken liberalizmle marksizmin beraber olamayacağı.

Mao'nun söylediği gibi toplumda marksist olduğunu söyleyen liberallerin bulunduğu.

Kapitalizmi yıkacak gücün bilimsel sosyalizm olduğu.




Liberalizm ile Marksizm arasında uzlaşmaz çelişkiler vardır. Liberalizm kurtuluşun bireycilikten geçtiğini savunur. Bu bireycilik özel mülkiyetin kutsallaşmasını getirir. Siyasal ve ekonomik özgürlükten yana olmak ekonomide özel mülkiyetçi omayı, siyasette ise ekonomide hakim olan egemen sınıfın belirleyici olmasına yol açar. Liberalizm bu. Liberaller bu yüzden bireyciliği kutsar ve oradan yola çıkarlar. Sosyalistler ise kurtuluşun bireycilikte değil toplumculukta olduğunu savunurlar. Bireysel kurtuluşun özel mülkiyetçi ideolojilerde olmadığını bilimsel olarak kanıtlarlar. Liberaller kapitalizmi savunurlarken, sosyalistler sosyalizmi savunur. Bireyciliği savunmanın varacağı yer de zaten kapitalizmden başka bir yer değildir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör MARKSİZM nedir? melnur 10 7550 15.02.2021- 13:36
Etiketler   LİBERALİZM,   MARKSİZM
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS