SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Seçimler, HDP ve sol hareket           (gösterim sayısı: 3.668)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
proleter
[ tek yol devrim ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 16.08.2013
İleti Sayısı: 406
Konum: Yalova
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: proleter
Konu Tarihi: 29.10.2015- 23:07


Seçimler, HDP ve sol hareket

HDP’nin programı da, bu programın güncel koşullara uyarlanmış ürünü ve ifadesi olan seçim bildirgesi de sosyal-demokrat bir program ve bildirge örneğidir.


Resim Ekleme

Yeni bir seçim sürecinin içindeyiz. AKP, MHP, CHP ve HDP’si ile tüm partiler bir kez daha, seçim meydanlarına çıkmış bulunuyor. Ancak, bu kez, pek de bir seçim havası yok. Bunun yerine kopkoyu bir karanlık var. Çok yönlü bir belirsizlik var. O kadar ki, kimse uzak geleceği bırakalım, bir gün sonrasını dahi tam olarak göremiyor.  

Göremiyor zira, bir süredir öncelikli hedefi Kürtler olan, ama, işçi sınıfını, emekçileri, ilerici ve devrimci güçleri de kapsayan bir kanlı ve karanlık savaş var şimdi. Şimdi, içinde bulunulan süreci, tam bir çılgınlık örneği olan bu savaş belirliyor. Gerçek şu ki, herkesin dikkati öncelikle bu savaşa odaklanmış durumda.

HDP’nin programı, seçim bildirgesi ve yeni sloganı


Her seçim döneminde olduğu gibi tüm partiler bir kez daha seçimlerdeki hedeflerini ve adaylarını belirlediler. Ardından da seçim bildirgelerini yayınladılar. Aynı şeyi HDP de yaptı. O da ilk elden 1 Kasım seçimlerindeki hedefini açıkladı. Bunu, seçim bildirgesi izledi.  

Hatırlanacağı üzere HDP’nin 7 Haziran seçimlerindeki hedefi %10 barajını aşmaktı. Bu, "Bizler Meclise" sloganı ile ifade edilmişti. Bugünkü hedef ise, "Bizler İktidara" olarak belirlenmiş bulunuyor. Yani HDP bu seçimlere daha iddialı giriyor.  

Seçim bildirgesine gelince; bildirge yine çok iddialı ve bu bildirge de öncekiler gibi yine gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğinden bağımsız olarak ölçüsüz vaadlerle dolu. İlk elden dikkati çeken şey ise, bildirgede yeni bir toplumsal sözleşmeden söz edilmesi, sosyal bir devlet vaadi ve bu yönlü bir dizi talebin öne sürülmesidir.  

Ne yanından ele alınırsa alınsın HDP’nin programı ve bildirgesi düzeni karşısına alan ve onu aşan bir program ve bildirge değildir. Temel toplumsal ilişkilere, en başta da her türden sömürünün, baskının ve eşitsizliğin kaynağı olan özel mülkiyet düzenine dokunmak yok. Elbette ki, kapitalizm eleştiriliyor, kapitalizme itiraz var, ancak bu sadece aşırılıklarıyla sınırlı kalıyor. Bu aşırılıklara müdahalenin ötesine geçilmiyor. Örneğin, bir takım iyileştirmelerden söz ediliyor, ne var ki, tüm bunlar kapitalizmin içinde kalınarak yapılmak isteniyor. Yani kapitalizmi yıkmak, bu anlama gelmek üzere onu aşmak yok. Buna karşın, nasıl olacağı, ya da kurulu düzenin buna izin verip vermeyeceği soruları açıkta bırakılarak, bir "Demokratik Cumhuriyet" vaadediliyor.   Tüm bunlarla birlikte HDP’nin seçim bildirgesi ölçüsüz hayaller yaymayı da ihmal etmiyor.

HDP’nin kendisiyle ilgili "radikal demokrasi" yakıştırması, özellikle de radikal kavramı yanıltıcı olmamalıdır. Zira, yeni dönem liberallerinin tümü kendilerini böyle tanımlarlar. Sözgelimi, Alman Sol Partisi-Die Linke, Syriza, Podemos, İngiltere İşçi Partisi vb. partilerin tümü de kendilerinin radikal demokrat partiler olduklarını iddia ederler.  

HDP de kendi koşullarında ve kendi tarzında bunu yapıyor. HDP "radikal demokrasi" söyleminin çekiciliğinin farkındadır ve özellikle reformisti ve hala devrimcilik iddiasında bulunan solu etkilediğini biliyor. Zaten bu söylemi öne çıkarmasının bir nedeni de, onlara dönük bir manipülasyon işlevi görmesidir.  

HDP’nin programı da, bu programın güncel koşullara uyarlanmış ürünü ve ifadesi olan seçim bildirgesi de sosyal-demokrat bir program ve bildirge örneğidir. Gerçek tam olarak budur.

Devrimci-demokratlıktan, liberal demokratlığa

HDP’yi anlıyoruz. Çok iyi biliyoruz ki, genelde Kürt hareketinin, özelde de HDP’nin kurulu düzenle ve devletle esasa ilişkin bir sorunu yoktur. Devrim çoktandır kategorik olarak onların gündeminden çıkartılmıştır. Kaldı ki, bunları açıkça ve dürüstçe kendileri de belirtmektedirler. Dolayısıyla, seçim bildirgelerindeki reformist içeriğe de, bu vesileyle bir kez daha açığa vurulan reformist kimliğe de şaşırmıyoruz.  

Peki ama, HDP bileşenlerine, özellikle de devrimcilik ve dahası marksistlik iddasında bulunanlara ne demeli? Öyle ya onlarda mı HDP gibi düşünüyorlar? HDP gibi düşünüyorlarsa eğer, -ki bu devrimden vazgeçtiklerini kabul ettikleri anlamına gelir- o zaman dürüst olmalı, iki yüzlülüğe son vermeli ve bunu açıkça dile getirmelidirler. Bu onları, kırk dereden su getirip HDP ile birlikteliklerini izah etme zahmetinden de kurtaracaktır.

Söz konusu olan tam bir ilkesizlik ve tutarsızlıktır. Seçimler vesilesiyle yayınladıkları sözde devrimci bildirgeler de bunun somut örneğidir.   Şöyle ki, seçim beyanatlarında tumturaklı söz ve formülasyonlar eşliğinde, ancak devrimci bir partinin seçim bildirgesinde rastlanılabilecek herşeyi, küçük-burjuvaziye özgü soluksuz bir keskinlikle ve oldukça köşeli tanımlamalarla yaparlar. Sanırsınız ki, bildirgenin sonu da buna uygun biçimde bağlanacak. Fakat tam tersi olur. Her şey eninde sonunda gelir, HDP’nin seçimlerde destekleneceğine bağlanır.

Sonuç yerine

1 Kasım’a az bir süre kaldı. HDP ve bileşenleri her şeye rağmen iddialıdırlar. Bu kez oy oranlarının %15, hatta %20 olacağını ileri sürüyorlar. Bunu, "Bizler İktidara" sloganı tamamlıyor. Demek oluyor ki, HDP ve bileşenleri dayanaksız hayaller yaymaya ve parlamentarizm yolunda kararlıkla yürümeye devam ediyorlar.  

Gerçek şu ki, parlamenter alanda kazanılacak bir yeni zafer de düzen siyasetine egemen belirsizliklere son vermeyecektir. Bu seçim sürecinin akibeti de eninde sonunda bir öncekininki gibi olacaktır.  

Tam da bu nedenle sermaye düzeninin oluşturduğu karanlığı dağıtacak olan, sermaye devletinin giderek yoğunlaştırdığı kirli ve kanlı savaşı durdurucak ve Türkiye’yi aydınlık bir geleceğe taşıyacak olan yegane güç devrimci sınıf mücadelesidir.  

Tüm çabalar sınıfın devrimcileştirilmesi, aynı anlama gelmek üzere devrimci bir sınıf hareketinin yaratılması için yoğunlaştırılmalı, tüm imkanlar sınıf eksenli devrimci bir odağın oluşması için seferber edilmelidir.

Kızıl Bayrak



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.005
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 30.10.2015- 17:04


Ne yanından ele alınırsa alınsın HDP’nin programı ve bildirgesi düzeni karşısına alan ve onu aşan bir program ve bildirge değildir. Temel toplumsal ilişkilere, en başta da her türden sömürünün, baskının ve eşitsizliğin kaynağı olan özel mülkiyet düzenine dokunmak yok. Elbette ki, kapitalizm eleştiriliyor, kapitalizme itiraz var, ancak bu sadece aşırılıklarıyla sınırlı kalıyor. Bu aşırılıklara müdahalenin ötesine geçilmiyor. Örneğin, bir takım iyileştirmelerden söz ediliyor, ne var ki, tüm bunlar kapitalizmin içinde kalınarak yapılmak isteniyor. Yani kapitalizmi yıkmak, bu anlama gelmek üzere onu aşmak yok. Buna karşın, nasıl olacağı, ya da kurulu düzenin buna izin verip vermeyeceği soruları açıkta bırakılarak, bir "Demokratik Cumhuriyet" vaadediliyor.   Tüm bunlarla birlikte HDP’nin seçim bildirgesi ölçüsüz hayaller yaymayı da ihmal etmiyor.

Düzen solu zaten bu anlama gelir, başkaca bir anlamı da yok. HDP Türkiyelileşmek kodlamasında samimiyet taşıyorsa, burada eleştirilenlerin dışında bir adım dahi atamaz. HDP de öyle, CHP de. Şaşırmamak ve farklı söylemlere de aldanmamak gerek. HDP'nin sosyalizmle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Tıpkı CHP gibi sosyalizmle hiçbir ilgisinin olmaması bu partilerin Türkiye için önemsiz olduğu anlamına da gelmemeli. Her iki parti de hiç olmazsa bütün hatalarına rağmen laik ve aydınlanmacı bir hat üzerinde konumlanıyorlar. Bu kadar! Bunu abartmak, sosyalizmle ilişkilendirmek de zaten bu partilerden değil, dışarıdan gazel okumayı seven kuyrukçu tiplerden ve kuyrukçuluğu misyon edinmiş forumların yaydığı yanlış algılardan kaynaklanıyor.

Sözün özü; Kızıl Bayrak'ın da altını çizdiği gibi ''işmize bakmak'' olmalı. Biz farklıyız, biz sosyalistiz, biz sınıf mücadelesinden yanayız ve biz her koşulda sınıf mücadelesinin gerektirdiklerini yerine getirmek durumundayız.

Bir ara çok yinelenmişti: ''Aynılar aynı yere!''
Düzen solu bir tarafa, solcular, sosyalistler, komünistler bir tarafa!



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör TKH ve seçimler üzerine... melnur 4 3796 20.04.2019- 02:22
Konu Klasör 2023, Seçimler geliyor, ne yapmalı? melnur 0 442 01.01.2023- 10:21
Konu Klasör Bir kez daha seçimler ve solumuz üzerine... melnur 12 10360 22.06.2019- 10:34
Konu Klasör Yerel seçimler ve solu yeniden hatırlayan CHP melnur 0 138 27.11.2023- 17:05
Konu Klasör Seçimler, sosyalist hareket ve TKP denizcan 0 2961 27.03.2015- 19:31
Etiketler   Seçimler,   HDP,   sol,   hareket
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS