SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Ermeniler ve Süryaniler PYD'nin faşizan uygulamaları           (gösterim sayısı: 10.043)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 07.11.2015- 12:57


Ermeniler ve Süryaniler PYD'nin faşizan uygulamalarına tepki gösterdi


Suriye’deki Süryani ve Ermeni kurumları ortak bir bildiri yayınlayarak, Kürt güçlerinin Suriye’nin Haseke ilinde azınlıkların özel mülkleri gasp ettiğini ileri sürdüler.

Resim Ekleme

Suriye’deki Süryani ve Ermeni kurumları ortak bir bildiri yayınlayarak, Kürt güçlerinin Suriye’nin Haseke ilinde azınlıkların özel mülkleri gasp ettiğini ileri sürdüler.

Ermeni Cemaati'nin yayın organı Agos gazetesinden Fatih Gökhan Diler'in haberine göre bildiride imzası bulunan 18 kurum, Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) ve Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) adını zikrederek, Kürt güçlerini insan haklarını ihlal etmek, özel mülkü gasp etmek, zorla askere almak, haksız vergi koymak ve kilise okullarının müfredatına müdahale etmekle suçladı.

HÜKÜMETE MEKTUP

Son dönemde, YPG’nin ‘terk edilmiş göçmen mülkü’ adı altında, iç göçle yer değiştirmek zorunda kalan Süryanilere ait mülklere el koyma kararı aldığı ileri sürülürken, Süryani ve Ermeni kiliseleri, siyasi ve sivil kuruluşlar, bu karara karşı bir mektup yazarak, şunları dile getirdi:

“Dört yıldan fazladır ülkemiz Suriye, trajik olaylarla boğuşuyor. Savaşın getirdiği yıkım ve terörizm, bütün etnik toplumların acı çekmesine neden oldu. Fakat Cezire’de yaşayanlar olarak bizler, bölgemizdeki çeşitli gruplarla beraber barış içinde yaşama ideallerini koruduk. Olağanüstü durumlardan ötürü aklımızda güvenlik fikriyle, bazı kurumlarla beraber yerel özyönetim oluşturuldu. Fakat bu yönetimin kuralları ne düzgün şekilde hazırlandı, ne de etraflıca ele alındı. Bu bazı etnik gruplar arasında endişelere yol açıyor. Bunlar olurken resmî otorite hâlâ idari, hukuki, askerî ve mali görevlerini yerine getirmeye devam ediyor.”

GÖÇMEN MÜLKÜ KANUNU

Bölgedeki Hıristiyan toplumu temsilcileri, ‘Göçmen Mülkü Kanunu’ hakkında başlıca şu kararları aldı:

Bahsedilen ‘Göçmen Mülkü Kanunu’, bir insan hakları ihlalidir, en temel hak olan mülkiyet hakkını çiğnemektedir. Hiçbir koşulda, hiç kimse, sadece evini terk ettiği için ‘hain’ ilan edilemez. ‘Göçmen Mülkünün İdaresi ve Yeniden Dağıtımı Kurumu’nu oluşturmaya yönelik çabalar, ihtiyacı olanlara yardım adı altında yürütülen bir mülkiyet gaspıdır. Bahsedilen bu düzenlemeler, tüm Cezire Kantonu’nda uygulanan ‘Maliklik Kanunu’na tehlikeli bir öncelik doğuruyor. Ek olarak, bu kademeli olarak yerli Hıristiyan toplumları merkezine alan bir demografik değişiklik yaratacak. Bölgedeki toplam özel mülkün yüzde 35’i Hıristiyanlara aitken, bu mülklere el koymak, hem kaçanlar, hem de kalanlar arasında haklı endişelere neden olacak, kaçanların geri dönüşünü tümden engelleyecektir. Pek çok yerli Hıristiyan’ın aldıkları karar doğrultusunda mülklerini satmaması ya da mülkler adına temsilci tayin etmemesi, tamamen devlet hukukuna ve uluslararası hukuka uygundur. Bu kararın yasa dışı olduğunu söylemek hatalıdır.

Hıristiyan toplumu temsilcileri, mülk konusu dışında, PYD ve YPG’yi zorla askere almak, haksız vergi koymak ve kilise okullarının müfredatına müdahale etmekle de suçluyor.

‘İzin ve lisans alma işlemi, yeni izin ve lisans ücretleri ve vergileri’ uygulamasının yasa dışı olduğunu ifade eden temsilciler, hâlihazırda bulunan izin ve lisans belgelerinin Suriye’deki resmî otoriteler tarafından verildiğini ve ek vergi ve ücret talep etmenin haksız olduğunu belirtiyor.

‘Askere alma yasası’ ve kilise eğitim kurumlarına yapılan müfredat müdahalesi de eleştiri konusu… Hıristiyan kurumları, Cezire Kantonu yönetiminin Hıristiyan kurumlarına baskı yapmasını, Hıristiyan toplumunun eğitim-öğretim faaliyetlerine karşı müdahale olduğunu ifade ediyor.

Ortak bildiriye imza atan Hıristiyan kurumları şu şekilde:

Süryani Ortodoks Kilisesi, Ermeni Apostolik Kilisesi, Cezire ve Fırat Ermeni Kilisesi Önderliği, Kamışlı’daki Suriye Keldani Kilisesi, Süryani Doğu Kilisesi, Kadim Süryani Doğu Kilisesi, Süryani Katolik Kilisesi, Süryani Ortodoks Sivil Barış Komitesi, Ulusal Evanjelik Kilisesi, Süryani Demokratik Organizasyonu, Arami Özgür Parti, Süryani Kırsal Tarım Arazileri Komitesi, Hıristiyan Kent Birliği, Suriye Ana Gençlik Derneği, Ulusal Uzlaşma Gençlik Enstitüsü, Suriyeli Hıristiyan Gençliği Merkezi…  

Odatv.com



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 07.11.2015- 13:02


Kürt hareketi Türkiye'de bütün azınlıklara ve inanç gruplarına karşı eşit mesafede durduğunu ve onların haklarına saygı gösterdiklerini savunuyor, iktidar olduğu yerde ise tam bir otorite kuruyor. Suriye'nin kuzeyinde otonomi kuran kürtler için bu şekilde haberleri okumuştum. Agos'un haberi azınlıklara ve farklı inançlara baskı yapıldığını gösteriyor.



Süryani temsilci: PYD ve YPG ile ilgili iddialar tümü
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 07.11.2015- 20:11


HESEKÊ – Hesekê Halkların Kardeşliği Meclisi Başkanlık Konseyi üyesi Îshaq Ezîz Bihê, Ermeni ve Süryani halkları adına ileri sürülen iddiaları yalanlayarak Rojava’yı tanımak ve halkların yaşam gerçeğini görmek isteyenlerin Rojava’ya gelmelerini ve raporlarını o şekilde yazmalarını istedi.

Süryani olan Hesekê Halkların Kardeşliği Meclisi Başkanlık Konseyi üyesi Îshaq Ezîz Bihê, ermeni ve Süryani örgütleri adına yayınlandığı ileri sürülen ve PYD ile YPG’ye yönelik ithamlara yer verilen bildiriye ilişkin ANHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.

Suriye’de halk hareketi ve Rojava devriminin başladığı tarihten bu yana Hesekê’de ve Rojava’nın diğer tüm alanlarında yaşayan tüm halkların çalışmlarını birlikte yürüttüklerini, kendi özyönetimlerini geliştirip kendi savunmalarını yaptıklarını belirten Îshaq Ezîz Bihê, “Rojava halklarının durumu, Suriye’nin diğer tüm bölgelerinden çok daha farklıdır. Burada hep birlikte DAIŞ çetesine karşı savaştık” dedi.

PYD ve YPG’yi hedef alan ve “Rojava bölgesinde yaşayan hristiyan halklara insanlıkdışı yaklaşımlar sergilendiği” ileri sürülen iddialara ve bunları geliştiren çevrelere cevap veren Ezîz Bihê şöyle konuştu: bu tür asılsız iddialar yeni bir durum değil. Daha önce de Uluslararası Af Örgütü de ağır suçlamalar içieren bir rapor yayınladı. O zaman da bu rapora ve türk devletinin ortaya attığı bazı iddialara gereken cevabı verdik. Bu tür iddiaların tamamı yalandır, Rojava gerçekliğinden çok uzaktır. Siyasi planlar çerçevesinde ileri sürülen iddialar kuşkusuz bazı dış güçlerin çıkalrlarıyla bağlantılı olarak geliştirilmektedir.”

Îshaq Ezîz halkların birbirleriyle ilişkileri ve yaamına ilişkin de şunları belirtti: “Ben Süryanîyim. Çok uzun zamandır Hesekê kentinde yaşıyorum. Çiftçiyim. Tarım arazilerimiz oturduğum yerden 70 km uzaktadır. Benşm malımı mülkümü koruyan yine bu bölge halklarıdır, ben değil. Hiçbir zaman YPG ve PYD bana eziyet etmedi, malıma mülküme el atmadı. Demokratik Özerklik Yönetimi tarlalarımız ekip ürün alabilmemiz için bize gereken yardımı da sunuyor. Bir dükkanın YPG ve PYD tarafından talan edildiğini hiç görmedim, duymadım. Adı geçen halklardan hiç kimsenin işyeri, atölyesine yönelik bir olumsuzluk olmamıştır. Hırsızlığa, talana uğramamıştır.”

Süryani halkı adına yapılan açıklama ve yayınalanan bildirilerin tümünün planlı ve çok bilinçli yapıldığını ifade eden Îshaq Ezîz Bihê, “AKP hükümeti gibi bölge halklarına karşıtlık, düşmanlık yapanlar bu işin arkasındadır, bu kimselere destek olmaktadır. Bu tür açıklama ve bildirilerin amacı halklar arasındaki kardeşlik bağlarının zedelenmesi ise, bu hiçbir zaman bölge halklarında karşılık bulmayacaktır” dedi.

Îshaq Ezîz Bihê, sözkonusu açıklamayı yayınlayanlara seslenerek bu yalan iddiaları ortaya atmadan önce bilgilerini teyit etmeleri ve öyle yayınlamaları gerektiğini belirterek bu çevreleri bölgeye davet etti. Îshaq Ezîz Bihê, devam şu ifadeleri kulandı:

“Rojava’ya, bölgemize gelsinler. Örgütlerini, temsilcilerini Hesekê’ye göndersinler. Konunun gerçekliğini araştırsınlar ve görecekleri gerçekleri dile getirsinler. Hesekê kentinde yaşayan Süryanî ve Ermeniler olarak topraklarımıza bağlı kalmak, her zaman doruları dile getirmek istiyoruz. Özellikle insan haklarını korumakla görevli kimi yerel ve uluslararası örgütleri de Rojava’ya gelip incelemelerde bulunmaya, gerçekleri gözleriyle görmeye ve bölgedeki durumu yakından gözlemlemeye çağırıyoruz. Raporlarını da bu gerçeklik temelinde yazmalarını istiyoruz. Dış güçlere bağımlı olanlardan bizim adımıza açıklama almamalarını istiyoruz. Biz Rjava’dayız, burada yönetimimiz, kurumlarımız, mahkemelerimiz var. bunlar vebağlı oldukları hukuk, mahkeme tüm halkların haklarını, mal-mülkünü korumaktadır”.

https://www.youtube.com/watch?v=Cpkx5xe4sH0

Kaynak: http://tr.hawarnews.com/suryani-temsilci-pyd-ve-ypg-ile-ilgili-iddialar-tumuyle-yalandir/



Bersûm: Süryanilerin adı kullanılarak geliştirilen...
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 07.11.2015- 20:12


Bersûm: Süryanilerin adı kullanılarak geliştirilen iddialar yalandır

AMÛDÊ – Süryani Birlik Partisi Yürütme Kurulu üyesi Senharîb Bersûm, ‘Rojava’daki Süryani ve Ermenilerin mallarına el konulduğuna’ yönelik haberlerin asılsız olduğunu ve bu tür iddialarla halklar arasında fesat yaratmanın amaçlandığını belirtti.

Türk basınında ‘Rojava’daki Süryani ve Ermenilerin mallarına el konulduğuna’ yönelik iddia ve haberlere yönelik Süryani halkı temsilcilerinden tepki yağıyor.

Konuya ilişkin ANHA’ya konuşan Süryani Birlik Partisi Yürütme Kurulu üyesi Senharîb Bersûm, sözkonusu tüm iddiaları yalanladı.

Bersûm, bu yönlü iddia ve haberlerin yalandan ibaret olduğunu   belirterek şöyle konuştu: “Rojava demokratik Özerklik yönetimini karalama ve Rojava halklarının kardeşliğine düşmanlık kampanyasının bir parçasıdır. Bu iddialar yayınlanmadan önce de Türkiye’deki faşizme hizmet eden bazı yayın organları YPG ve demokratik özerk yönetimin Arap halkına yönelik de öszde “etnik temizlik” yaptığını iddia etti. Ancak halka ve devrimimize dümanlık yapan bu kesimlerin tüm iddialarının hiçbir doğruluğu olmadığı görüldü. Özellikle bölgedeki tüm halkların ortak iradeyle Rojava demokratik özerklik sistemi ilan etmesinin ardından bu tür iddialar yoğunlaştırıldı. Aynı kaynaktan çıkan bu iddia ve asparagas haberlerin halklar arasında fesat oluşturma amacı taşıdığı birkez daha açığa çıkmıştır.”

Bersûm, sözkonusu basın-yayın organlarının özelikle Asuri, Süryani veErmeni halkı adına gerçekdışı ve tamamen yalan haberler servis etmelerinin de manidar ve dikkat çeken bir nokta olduğunu belirterek “halklarımız adına Rojava’da hristiyan halklara yönelik baskı ve talan yapıldığını” yazdılar. Bu durum, Rojava devrimi ve demokratik özerklik sistemine düşmanlık hamlesinin sürdürlemk istendiğini gösterektedir” sözleriyle asılsız iddialara tepki gösterdi.

Bu düşmanlığın yeni olmadığını ve devrimin ilk gününden bu yana artarak devam ettiğine ve demokratiközerklik yönetiminin ilanıyla bu düşmanlığın katmerleştiğine dikkat çeken Bersûm, “özellikle bazı kesimler planları boşa çıkıp asker ve siyasi açıdan yenilince bu tür iddialarla bölge halklarına yönelik çirkin saldırılarını sürdürmeye çalışmaktadır. Ama bu nafile bir çabadır. Öncekiler nasıl boşa çıkarıldıysa şimdiki çirkin iddia ve saldırılar da boşa çıkarılıp gerçek amaçları deşifre edilecektir” dedi.

Raporda “Cizîr kantonunda hristiyan halkın mallarına – mülklerine el konulduğu, talan edildiği” yönündeki iddiaya ilişkin Bersum, bunun gerçek olmadığını ve aksine göçedenlerin mal-mülklerinin korunması için özel bir yasa üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

“Bölgedeki tüm halkara kürtçenin dayatıldığı” iddia edilen Demokratik Toplum Eğitim Sistemine de değinen Senharîb Bersûm şunları söyledi: “Rojava’da demokratik özerklik yönetiminin tüm halkların hak ve özgürlüklerini savunup güvence altına aldığını biliyor. Her oluşumun temel haklarından biri de kendi anadilinde özgürce demokratik düşünceye dayalı eğitim görmesidir. Dolayısıyla ileri sürülen bu iddianın da gerçekliği yoktur. Kürt halkı örgütlü çalışıp eğitim materyallerini kürtçe kendi anadillerinde hazırlayıp eğitim alanında kullanmaya başladı. Özel bir komite kuruldu ve aynı konuda Arap ve Süryan halkının da kendi anadilinde eğitim materyallerine kavuşması için çalışmalar halen devam ediyor. Bu alışma sonuçlanınca bu halklar da kendi ana dillerinde eğitim görecekler. Bunun önünde hiçbir engel de yoktur.”

Bersûm, sözkonusu gerçek dışı iddiaların hedefinde halkın özyönetimi olduğunu belirterek “bu sistemimize düşmanlık yapanlara karşı halklarımız özgürlük iradesiyle, birliği ve toplumsal dayanışmasıyla karşı koyup bu kirli emellerini boşa çıkaracaktır” dedi.

Kaynak: http://tr.hawarnews.com/48018/



‘Hesekê’de Süryanilere hiçbir halk zulmetmedi’
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 07.11.2015- 20:13


HESEKÊ – Kaçırılan Yurttaşlarla Dayanışma Komitesi üyesi ve Hesekê Barış Meclisi Sekreteri Mûsa Hena Îsa, Hesekê kentnde yaşayan halklardan kendilerine yönelik soykırım, zulüm ve ayrımcılık olarak tanımlanabilecek hiçbir duruma maruz kamadıklarını söyledi.

PYD ve YPG’nin Hesekê’de Süryanilerin adı kullanılarak Hristiyan halklara yönelik ciddi hak ihllalerinde bulunduğuna yönelik geliştirilen iddialara cevap veren “Kaçırılan Yurttaşlarla Dayanışma Komitesi” üyesi ve Hesekê Barış Meclisi Sekreteri Mûsa Hena Îsa, ANHA’ya konuştu.

Dile bile getirilmeyecek düzeyde bazı ferdi yanlışlıklar ve yaklaşımların olduğuna vurgu yapan Mûsa Hena Îsa, Rojava’da bir oluşumdan bir diğer oluşuma veya halka baskı ve zulmün asla sözkonusu olmadığını söyledi. “Çünkü burada halklar iç barış ve halkların kardeşliği ilkesi temelinde birarada yaşamaktadırlar” diyen Musa Hena Îsa şöyle devam etti: “Bugüne kadar Hesekê Vilayeti genelinde hiçbir zulme uğramadık. Mal-mülklerimizin zorla alınıp el knulması vakası da yaşamadık. Bu tür durumlar, bazı kesimlerin bu tür gerçeklerden uzak açıklama ve bildiriler yayınlamasına sebebiyet verdiğinden suçlamaların önünü almak için kimsenin buradan ayrılmamasını sitiyorum. İddia sahipleri de mesnetsiz iddia ve suçlamalarına son vermelidir.”

Ortaya atılan sözkonusu iddiaların asılsız yalan olduğunu ifade den Hena Îsa, bu yönlü propaganda ve iddiaların amacının da bölgede birarada yaşayan halklar arasında ayrımcılık yaratmak, içbarışın örneği olarak bilinen atalarımızın yarattıkları değerlerle yaşadıkları Hesekê’nin bu barışını dinamitlemek olduğunu kaydetti.

Bölgede ahlklar arasındaki kardeşlik duyguları ve güçlü toplumsal bağlara dikkat çeken Hena Îsa, “tüm halkların ataları, atalarımız bu topraklarda beraber yaşadı. Yas ve düğünleri, üzüntü ve sevinçleri ortaktı. Bazı fırsatçı kesimlerin kargaşa yaratmayı amaçlayan bu tür iddialarına zemin bulamamaları için siyasi ve askeri yetkililerden daha titiz davranarak bu tür yaklaşımların önünü almalarını bekliyoruz” dedi.

Mûsa Hena Îsa, şu ana kadar bir halk veya oluşumun bir diğeri aleyhine aldığı hiçbir olumsuz kararın sözkonusu olmadığını da belirterek “Suriye genelinde Hesekê’nin her zaman ayrı bir rengi olmuştur. Tüm bu provokatif yaklaşımlara rağmen Hesekê kenti çok renkli, çok kültürlü ve inançlara saygılı yapısını her zaman muhafaza ederek bir çok asılsız iddianın önünü almıştır” şeklinde konuştu.

“Kaçırılan Yurttaşlarla Dayanışma Komitesi” üyesi ve Hesekê Barış Meclisi Sekreteri Mûsa Hena Îsa, Hesekê’de yaşayan tüm oluşumları toplumsal barışlarını korumaya ve bu tür iddialarla haklar arasında kargaşa ve fesat çıkarmayı amaçlayan kesimlere fırsat vermemeye çağırdı. Hena Îsa, konuşmasının sonunda “Süryani halkının, Hesekê’de yaşayan diğer hiçbir halkın ırkçı yaklaşımlarına maruz kalmadığını tekrarladı.

Kaynak: http://tr.hawarnews.com/hesekede-suryanilere-hicbir-halk-zulmetmedi/



‘Göçmen Mülkü Kanunu’ çıkarılmadı
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 07.11.2015- 20:25


PYD EŞ Başkanlık Danışmanlarından Shinko Dibo, ANF'ye konuşarak, Suriye'deki on altı Hıristiyan kurumunun bildirisindeki iddialara karşı çıktı. Dibo, bildiride aktarıldığı gibi bir ‘Göçmen Mülkü Kanunu’ çıkarılmadığını söyleyip "Özel mülkiyetin korunması konusunda çıkacak olan bir yasanın önceliği de Süryani, Asuri ve Arap halkımızın özel mülklerini korumayı başat bir görev olarak görür" dedi.

Demokratik Özerk Yönetim'in Hukuk Meclisi tarafından özel mükiyetin korunmasına yönelik bir kanun tartışması olduğunu açıklayan Dibo, bunun nedenleriniyse ANF'ye yaptığı açıklamada şöyle ifade etti:

"Kanun gündeme geldi ama daha yasalaşan bir durum yok"

"Açıklanan raporda bahsi geçen, özellikle Süryanilerin yoğun olduğu Til Temir ile Arapların yoğun olduğu Til Hemis bölgeleri bir dönem DAİŞ çetelerinin işgali altındaydı. Buralarda yaşayan Arap ve Süryani halkından insanların çoğunluğu buraları terk etti. Bu bölgeler YPG/YPJ tarafından özgürleştirildikten sonra oraya geri dönüşler yaşanmaya başladı. Geri dönüşler ile birlikte Arap ve Süryani halkımızdan bazıları arasında sorunlar yaşanmaya başladı. Bazıları geri dönen kişilerin arazi ve mallarını gitmeden evvel kendilerine sattığını iddia ederek, geriye dönen insanların mallarını, mülklerini vermek istemiyordu. Bu nedenle sorunlar yaşanmaya başladı. Cizîrê Demokratik Özerk Yönetim bünyesindeki Hukuk Meclisi bu durum üzerine bir kanun ile özellikle buralardan savaş nedeniyle göç eden Süryani ve Arap kardeşlerimizin mülklerini koruma altına almayı gündemine aldı. Ancak daha yasalaşan ve sonuçlanan bir durum yoktur. Bu kanun ile amacımız kimsenin mülkiyetine el koymak değil, aksine bu bölgelerden ayrıldıktan sonra müliyetine başkaları tarafından el konulan insanlarımızın mülkiyetini korumak ve bu nedenle oluşabilecek olası husumetlerin önüne   geçmektir."

Zorla askere alma yok

YPG’nin Süryani gençlerini zorla askere aldığı yönünde çıkan iddialara karşı çıkan Dibo, "YPG’nin kimseyi zorlayarak saflarında askerlik yaptırması mümkün değil" diye konuştu.

Kaynak: http://www.agos.com.tr/tr/yazi/13303/pyd-es-baskanlik-danismanligi-gocmen-mulku-kanunu-cikarilmadi



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 07.11.2015- 22:49


Agos HDP'ye yakın bir yayın, bu haberi veriyorsa mutlaka araştırarak vermiştir. PYD'nin Suriye'de azınlıklara ve inanç gruplarına karşı baskı uyguladığını ve onları bulundukları yerden göçe zorladıklarını daha önce de duymuştum. 18 grup beraberce bir ortak bildiri yayınlıyorsa bu haber doğrudur. Bildiri sonrası kürt hareketinden gelen açıklamalar bence savunmaya yönelik açıklamalar.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 08.11.2015- 02:00


Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Agos HDP'ye yakın bir yayın, bu haberi veriyorsa mutlaka araştırarak vermiştir. PYD'nin Suriye'de azınlıklara ve inanç gruplarına karşı baskı uyguladığını ve onları bulundukları yerden göçe zorladıklarını daha önce de duymuştum. 18 grup beraberce bir ortak bildiri yayınlıyorsa bu haber doğrudur. Bildiri sonrası kürt hareketinden gelen açıklamalar bence savunmaya yönelik açıklamalar.


Sırayla cevap verirsem:
Agos böyle bir olay yaşandığını iddia eden bir haber yapmadı, sadece bu konuda yapılan açıklamayı haberleştirdi ki sonrasında benim de paylaştığım PYD açıklamasını da yayınladı. Daha önce duyduğunu iddia ettiğin şeyler burjuva basında (özellikle de AKP yandaşı basında) ortaya atılan iddialardı ki yine cevap bizzat muhatapları tarafından verildi. Açıklamalardan biri harıç PYD değil bölgede ki azınlık temsilcilerinin açıklamasıydı.

Ayrıca:
O kadar kaynak varken OdaTv'yi kaynak göstermek, her hangi bir kanıt olmadan yapılan ağır ithamları doğru kabul edip bir yapıyı faşizan uygulamalarla suçlamak, konuyla ilgili diğer tarafların görüşlerini vermemek, ben paylatığımda ise yine kabullenemeyiş. Ben bu tavırlarda sadece art niyet görebiliyorum.




Bu ileti en son bin- tarafından 08.11.2015- 02:02 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 08.11.2015- 13:57


Odatv'nin yayınladığı haber gözüme çarptığı için vermiştim, senin dört ayrı habermiş gibi astığın yazıları ben de dörtleyebilirdim. Bu haber sadece Agos'ta veya oda tv.de yayınlanmadı. Ben haberin doğru olduğuna inanıyorum. Senin astığın haberlerde PYD olayı ''üç beş münferit olay'' gibi yansıtıyor. 18 tane kurum beraberce bir bildiri yayınlıyorsa sence bu üç beş münferit olay veya yanlış bir haber olarak değerlendirilebilir mi? Astığım yazı için   ''art niyet'' demişsin, senin bu çırpınışın için ne söylemek lazım, ön yargı mı?



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 1915 öncesi İttihat Terakki ve Ermeniler melnur 46 30993 08.02.2014- 01:33
Etiketler   Ermeniler,   Süryaniler,   PYDnin,   faşizan,   uygulamaları
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS