SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 08.11.2015- 17:36


Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Odatv'nin yayınladığı haber gözüme çarptığı için vermiştim, senin dört ayrı habermiş gibi astığın yazıları ben de dörtleyebilirdim. Bu haber sadece Agos'ta veya oda tv.de yayınlanmadı. Ben haberin doğru olduğuna inanıyorum. Senin astığın haberlerde PYD olayı ''üç beş münferit olay'' gibi yansıtıyor. 18 tane kurum beraberce bir bildiri yayınlıyorsa sence bu üç beş münferit olay veya yanlış bir haber olarak değerlendirilebilir mi? Astığım yazı için   ''art niyet'' demişsin, senin bu çırpınışın için ne söylemek lazım, ön yargı mı?


Kimin çırpındığı ya da kimin ön yargılı olduğu konusunda tartışmaya gerek dahi yok. Bu yayınladığın yazının sadece agos ve odatv'de yayınlanmadığını ve art niyeti bu yazıyı asmanda bulmadığımı önceki yazımı okursan anlarsın ancak sanırım seninle aynı fikirde olmayanları okumaya dahi tenezzül etmiyorsun.
Tekrar tane tane açıklayayım:
1. Haberle ilgili onca kaynak varken OdaTV gibi bir siteyi kaynak almak yanlıştır.
2. Seninde belirttiğin 18 tane kurum (ancak bir kısmı Rojava'nın yolundan dahi geçmemiş 18 kurum) hiç bir kanıt ortaya koymadan bir takım iddialarda bulunuyorlar (vahiy geldi galiba) sen de bu iddiaları ön yargısız(!) bir biçimde okuyup PYD'nin faşizan uygulamalarda bulunduğuna inanıyorsun.
3. Hem PYD, hem de Rojava'da ki Süryani temsilcileri açıklama yapıyor. Ancak ne hikmetse bu açıklamalar forumda paylaşılacak kadar dahi önemsenmiyor.
4. Ben gelip bu açıklamaları buraya asıyorum ve aldığım tepki matıklı bir açıklama değil;
Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Agos HDP'ye yakın bir yayın, bu haberi veriyorsa mutlaka araştırarak vermiştir. PYD'nin Suriye'de azınlıklara ve inanç gruplarına karşı baskı uyguladığını ve onları bulundukları yerden göçe zorladıklarını daha önce de duymuştum. 18 grup beraberce bir ortak bildiri yayınlıyorsa bu haber doğrudur. Bildiri sonrası kürt hareketinden gelen açıklamalar bence savunmaya yönelik açıklamalar.


gibi fantastik bir cevap oluyor.
Evet, son mesajınızı da dahil ettiğimde ortada ciddi bir samimiyetsizlik, art niyet var.


Şimdi konuyu netleştirdiğimize göre asıl meseleye geçelim:

yukarıda yazdıklarımla iddiaların asılsız olduğu ihtimalini güçlendiren bazı veriler verdim bir de örnek vereyim durum daha iyi anlaşılsın;
1. Bu 18 kurumun iddiasına göre ‘Göçmen Mülkü Kanunu’ adında bir yasa çıkartılmış, ancak PYD böyle bir yasanın çıkmadığını, fakat göçmen mülklerini korumak için bir yasanın tartışıldığını söylüyor. Şimdi bu 18 kurum mu Rojava yasalarını daha iyi biliyor yoksa PYD eşbaşkanlığı mı?

2. Bu 18 kurumun iddiasına göre Süyaniler zorla askere alınıyor, ancak bu iddia da yine yalanlanırken aksine Süryanilerin YPG ile birlikte IŞİDle savaşan kendi askeri güçleri var.

3. Dil olarak Kürtçe dayatıldığı iddia ediliyor, ancak yine bu iddiada benzer şekilde Süryani temsilciler tarafından yalanlanıyor. (yakın zamanda Türkmenlerin temsilcisi de Türkmen çocuklara Türkçe eğitim verileceğini söylemişti)




Bu ileti en son bin- tarafından 08.11.2015- 17:47 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Kirli plan ve Kürt kapanı
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 08.11.2015- 17:49


HABER MERKEZİ –   Rojava Devrimi üzerinden Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik yeni bir kirli plan devrede olduğuna dikkat çeken gazeteci Seyit Evran, Agos gazetesindeki haberin de bu planın Suriye ve Rojava’da yaşayan Hristiyanlar cephesinden devam ettirildiğine işaret olduğunu belirtti.

Özgür Gündem gazetesinin bugünkü sayısında ‘Kirli plan ve Kürt kapanı’ başlıklı yazısında önemli tespitlerde bulunan Seyit Evran Rojava Devrimi üzerinden Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik yeni bir kirli plan devrede olduğuna ve bu plan içerisinde Suriye’deki iç savaşa çözüm arayan uluslararası tüm kesim ve tarafların yanı sıra Kürt işbirlikçilerinin de yer aldığını belirtti.

Evran’ın yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Rojava Devrimi üzerinden Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik yeni bir kirli plan devrede. Bu kirli planın içinde sözüm ona Suriye’deki iç savaşı tüm kesim ve tarafların içinde olduğu bir çözüm arayan uluslararası tüm güçler de vardı. Bu güçlerin yanı sıra Kürt işbirlikçileri de bu planda başat rol üstlenmiş durumdadır. O yüzden bu plana Yeni Kürt Kapanı demek de yerinde olur. Kürt Kapanı’nın tarihsel geçmişi var. Tarihsel geçmiş içinde Kürt Kapanı adı düşmanının oyunlarına kandığı için bir de Kürt işbirlikçilerinin ihaneti sonucu yenilgiler yaşandığı için verilmiş.

Aslında yeniden devreye konulan Rojava Devrimi’ni tasfiye etme böylelikle Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etme temel planının yeni versiyonudur. Belli olan temel plan her zaman farklı versiyonlar, uygulamalarla devreye koyuldu. Şu ana kadar çeteleri boydan boya Rojava’ya saldırtmaktan tutalım uluslararası güçler nezdinde diplomatik, siyasi girişimler, ekonomik anlaşmalarla sürmüş olmasına rağmen başarılı olmadı. O yüzden şimdi farlı bir versiyonu devreye koyuldu. Ancak devreye koyulan yeni tasfiye planı versiyonu bundan önceki tüm planlardan daha tehlikeli, ince ve derindir.

Planda uluslararası güçlerden tutalım Kürt işbirlikçi gücü KDP ile Rojava’da yaşayan azınlık halklara kadar ayrı ayrı görevler verilmiş durumda. Şu ana kadar yaşanan gelişmelere bakıldığında her geçen gün yeni bir bölümü devreye sokulduğunu görmek mümkün.

Plan, Rojava’da Demokratik Suriye Güçleri’nin kuruluşu ile Şengal’deki Ortak Komutanlık çalışmaları son aşamaya geldiğinde ilk adımı atıldı. İlk adım BM Af Örgütü’nün Müslüman Kardeşler kökenli, DAİŞ’li muhalefet temsilcilerinden aldıkları bilgilerle yayınladıkları YPG’nin savaş suçu işlediği, halkların topraklarından ettiği, yakalayıp sorguladığı, mallarına el koyduğu biçimindeki raporunun yayınlanmasıyla başladı. Arkasından fazla zaman geçmeden Londra’da üslenen Suriye İnsan Hakları örgütü aynı minvalde başka bir raporu yayınlamasıyla devam etti. Bunun üzerinden daha on beş gün geçmeden bu kez Agos gazetesi üzerinden özellikle de Rojava ve Suriye’deki Hristiyan azınlıklara baskı yaptığı yönünde yer alan haberle sürdürüldü.

YPG ve Rojava Özerk Yönetimi ve Rojava Devrimi’nin öncü gücü PYD’ye yönelik bu karalama kampanyası tarzındaki çalışmalar sürerken seçimden hemen sonra Türkiye Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun Hewlêr ziyareti ile planın Kürt Kapanı bölümü de tamamlanmış oldu.

Bu görüşmenin henüz devam ettiği bir sırada ABD yetkililerinin özellikle altını çizerek YPG’ye bu andan itibaren silah yardımı yapılmayacak açıklamasının yapılması planın ABD boyutunu da gözler önüne seriyor. Yapılan bu açıklamaların zamanlaması ve belli aralıklarla peş peşe yapılması bir yerden düğmeye basıldığını gösteriyor. Düğmeye basan güç ABD, Rusya, seçimlerden sonra kaldıkları yerden devam etme kararı aldıkları AKP ile KDP olduğu da bariz bir şekilde anlaşılıyor.

Zira yapılan açıklamalar dikkatle incelendiğinde Suriye’de halkların başına bela edilmiş DAİŞ karşısında savaşan tek güç olarak kendisini kanıtlayan Rojava Savunma Gücü YPG itibarsızlaştırılmak isteniyor. Bu çabanın altında da Rojava Devrimi’ni KDP’ye devretme ya da onu ortak etme çabası olduğu görülüyor. Rojava Devrimi’nin başından bu yana KDP’nin hazırladığı ve maaşları AKP tarafından ayda 700 dolar olarak ödenen “Rojava Pêşmergesi”ni Rojava’ya sokma çabasının güdüldüğü açıkça ortaya çıkıyor. Zira KDP’nin şimdiye kadar bu yönlü tüm çabaları boşa çıkmıştı. Geçtiğimiz günlerde sırf bunu kabul ettirmek için Rojava’ya İngiltere temsilcisinin de içinde olduğu gönderilen heyette bu konuda sonuç almamıştı. O yüzden daha önce hazırlanmış olan bu plan ancak seçim sonuçlarından sonra AKP ile kalınan yerden devam etmek için devreye sokuldu demek yanlış olmaz.

Aynı dönemde Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Hewlêr ziyareti ve görüşmeler dışında birçok toplantıya katılması bunu daha da netleştiriyor. Bu görüşmenin bir amacı zor durumdaki Barzani’yi kurtarmak olurken; onu kurtarmanın yolu olarak da Kürt Özgürlük Hareketi ile Rojava Devrimi’ni tasfiye etmek olarak gösteriliyor.

Agos gazetesindeki haber de bu planın Suriye ve Rojava’da yaşayan Hristiyanlar cephesinden devam ettirmektir. Haber Agos gazetesinde yayınlandıktan sonra Hesekê, Tel Temir ve Qamişlo’da yaşayan bu halkların temsilcilerini aradım. Aldığım cevap çarpıcı:

Asuri temsilcilerin cevabı “273 insanımız DAİŞ’in elinde. DAİŞ, insanlarımızı serbest bırakmak için bizimkilerden 1 milyar dolar civarında para istiyor. Ayrıca açıklama yapan kuruluşların birçoğu burada mevcut değil. Dışarıdaki kurumlarımızdan YPG ve Rojava’yı karalayıcı açıklamalar da istemiş olabilirler” şeklindeydi. Temsilcinin adını bile vermekten çekinerek verdiği açıklama bu kurumların DAİŞ tarafından açıklamaya zorlandıklarını söylemek istiyor. DAİŞ işin içine girince onun stratejik ortağı Türkiye üzerinden bu baskının yapılmadığının garantisini kim verebilir?

Bütün bunlarla aslında genelde Kürt Özgürlük Hareketi özelde ise hareketin mücadelesinin ürünü olan Rojava Devrimi üzerinden yeni çok kirli ve Kürt Kapanı da denilebilecek bir planın devrede olduğunu görmek mümkün. Planın nasıl işleyeceği önümüzdeki günlerde biraz daha netleşecek.”
Kaynak: http://tr.hawarnews.com/kirli-plan-ve-kurt-kapani/



İddia sahipleri gelip gerçekleri yerinde görsün
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 08.11.2015- 21:51


Süryaniler: İddia sahipleri gelip gerçekleri yerinde görsün

HESEKÊ – AGOS gazetesinde yayınlanan ve “PYD ve YPG’nin Hesekê’de hristiyan halklara baskı yaparak mal-mülklerine el koyduğu” iddiaları bizzat Hesekêli Süryaniler tarafından yalanlandı. Yurttaşlar iddia sahiplerin bölgeye gelerek gerçeği kendi gözleriyle yerinde görmeye çağırdı.

“PYD ve YPG’nin Hesekê’de hristiyan halklara bası yaparak mal-mülklerine el koyduğu” iddialarının AGOS gazetesinde yayınlanmasının ardından Rojava’da yaşayan Hristiyan yurttaşlar, asılsız iddia ve haberlere sert tepki gösterdi.

Söz konusu iddiaların yaşandığı ileri sürülen Hesekê kentinde yaşayan Süryaniler iddialara ilişkin ANHA’ya konuştu.

‘İddiaların kaynağı Rojava düşmanı Türk devletidir’

Zuhêr Tonî Kerbîd adlı Süryani yurttaş, bu tür iddiaların, bölgede halkların özyönetimini, birlikte kardeşçe ve huzur içinde yaşamasından rahatsız olan türk devletinin eseri olduğunu iyi bildiklerini ifade etti. Tonî Kerbîd, hiçbir gücün bölgede yaşayan halkların arasını bozamayacağını kaydederek “kendi topraklarımızda birlikte yaşıyoruz. Burayı geliştirip savunacağız” dedi.

‘İddialarınızı yalan olduğunu gelin kendiniz görün’

Seman Ebdilehed adlı Süryani de söz konusu iddiaların gerçekle alakası olmadığını vurguladı. Yıllardır süryanilerle kürtlerin hiçbir fark gözetmeksizin birlikte yaşadıklarına dikkat çeken Ebdilehed, bu tür gerçeklerden uzak iddia sahiplerini bölgeye davet ederek “gelin buradaki gerçekliği ve iddialarınızın ne kadar saçma ve gerçek dışı olduğunu, bu iddialarınızın tamamen yalandan ibaret olduğunu gözlerinizle görün”şeklinde konuştu.

‘Amaçları fitnedir’

Hesekêli süryanilerden Somî Dawûd ise, “iddia sahiplerinin tek amacı bölgede yaşayan oluşumlar arasına fitne sokmaktır” dedi. Bunu savaşla başaramadılar.

Rojava’da tüm inanç, etnik ve kültürel oluşumların siyasi, toplumsal ve askeri alanda birlikte mücadele ettiklerini belirten Somî Dawûd, süryanlerin de iddialara alet edilmesine şu sözlerle tepki gösterdi: halkların ortak yaşam iradesinin en somut örneği YPG/YPJ güçleri ve tüm kurumlarında her halktan insanların yer aldığı Rojava Demokratik Özerklik Yönetimidir. Bu yüzden kendi kurumlarında yer insanlar nasıl kendi halkına zulmedip mallarına el koyacak? Halkımız adına ileri sürülen iddialar hayal ürünü yalanlardır.”

Kaynak: http://tr.hawarnews.com/suryaniler-iddia-sahipleri-gelip-gercekleri-yerinde-gorsun/




Bu ileti en son bin- tarafından 08.11.2015- 21:54 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 09.11.2015- 10:38


Alıntı Çizelgesi: bin- yazmış



Şimdi konuyu netleştirdiğimize göre asıl meseleye geçelim:

yukarıda yazdıklarımla iddiaların asılsız olduğu ihtimalini güçlendiren bazı veriler verdim bir de örnek vereyim durum daha iyi anlaşılsın;
1. Bu 18 kurumun iddiasına göre ‘Göçmen Mülkü Kanunu’ adında bir yasa çıkartılmış, ancak PYD böyle bir yasanın çıkmadığını, fakat göçmen mülklerini korumak için bir yasanın tartışıldığını söylüyor. Şimdi bu 18 kurum mu Rojava yasalarını daha iyi biliyor yoksa PYD eşbaşkanlığı mı?

2. Bu 18 kurumun iddiasına göre Süyaniler zorla askere alınıyor, ancak bu iddia da yine yalanlanırken aksine Süryanilerin YPG ile birlikte IŞİDle savaşan kendi askeri güçleri var.

3. Dil olarak Kürtçe dayatıldığı iddia ediliyor, ancak yine bu iddiada benzer şekilde Süryani temsilciler tarafından yalanlanıyor. (yakın zamanda Türkmenlerin temsilcisi de Türkmen çocuklara Türkçe eğitim verileceğini söylemişti)




''Süryani temsilcilerini'' veri olarak alıyorsun, süryani, ermeni kurumların ortak açıklamasını veri dışı tutuyorsun. Senin alıntıların ''karşı taraf''ın açıklamaları, yani ne söyleyeceklerdi, ''yaptık ama üzgünüz'' mü diyeceklerdi. 18 tane kurum durup durken mi böyle bir açıklama yaptılar? Bu kurumlar bölgede Işid'ten yana mı ki PYD'ye karşı böyle bir propaganda yapsınlar. Daha önce de buna benzer açıklamayı uluslarası af örgütü yapmıştı. Duman olmayan ateş çıkmaz. O bölgede kürtler bölgeyi hakimiyeti altına alabilmek ve bölgenin demografik yapısını değiştirmek için böyle eylemler yapabileceği sana neden makul gelmiyor?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 09.11.2015- 13:19


Önce ''üç beş münferit olay'' dediler, sonra ''IŞİD bunları kaçırıp baskı yaptıkları için böyle konuşuyorlar'' diyorlar. Arkadaşa göre bu açıklamalarla ''konu netleşmiş'' oluyor! Bu konuda söyleyeceğimi söyledim, isteyen istediği yorumu yapar.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 09.11.2015- 19:57


Alıntı Çizelgesi: umut yazmış

Alıntı Çizelgesi: bin- yazmış



Şimdi konuyu netleştirdiğimize göre asıl meseleye geçelim:

yukarıda yazdıklarımla iddiaların asılsız olduğu ihtimalini güçlendiren bazı veriler verdim bir de örnek vereyim durum daha iyi anlaşılsın;
1. Bu 18 kurumun iddiasına göre ‘Göçmen Mülkü Kanunu’ adında bir yasa çıkartılmış, ancak PYD böyle bir yasanın çıkmadığını, fakat göçmen mülklerini korumak için bir yasanın tartışıldığını söylüyor. Şimdi bu 18 kurum mu Rojava yasalarını daha iyi biliyor yoksa PYD eşbaşkanlığı mı?

2. Bu 18 kurumun iddiasına göre Süyaniler zorla askere alınıyor, ancak bu iddia da yine yalanlanırken aksine Süryanilerin YPG ile birlikte IŞİDle savaşan kendi askeri güçleri var.

3. Dil olarak Kürtçe dayatıldığı iddia ediliyor, ancak yine bu iddiada benzer şekilde Süryani temsilciler tarafından yalanlanıyor. (yakın zamanda Türkmenlerin temsilcisi de Türkmen çocuklara Türkçe eğitim verileceğini söylemişti)




''Süryani temsilcilerini'' veri olarak alıyorsun, süryani, ermeni kurumların ortak açıklamasını veri dışı tutuyorsun. Senin alıntıların ''karşı taraf''ın açıklamaları, yani ne söyleyeceklerdi, ''yaptık ama üzgünüz'' mü diyeceklerdi. 18 tane kurum durup durken mi böyle bir açıklama yaptılar? Bu kurumlar bölgede Işid'ten yana mı ki PYD'ye karşı böyle bir propaganda yapsınlar. Daha önce de buna benzer açıklamayı uluslarası af örgütü yapmıştı. Duman olmayan ateş çıkmaz. O bölgede kürtler bölgeyi hakimiyeti altına alabilmek ve bölgenin demografik yapısını değiştirmek için böyle eylemler yapabileceği sana neden makul gelmiyor?



ben iddiaların doğru olmadığını iddia etmiyorum. Önceki mesajımda açıkladığım gibi Ayhan'ın art niyetli bir tavır sergilediğini ve iddialar ile verilen cevaplar mantık çerçevesinde incelendiğinde iddiaların tamamen desteksiz olduğunu söylüyorum. Ve desteksiz iddiaları doğru kabul ederek devrimci bir yapıya ağır ithamlarda bulunulmamalı. Aslında fazla söze gerek yok önceki mesajımı tekrar dikkatlice ve PYD hakkında ki ön yargılarınızı bir kenara bırakarak okursanız anlarsınız.
Sizin için yazdıklarımı tekrar ekleyeyim:

Kimin çırpındığı ya da kimin ön yargılı olduğu konusunda tartışmaya gerek dahi yok. Bu yayınladığın yazının sadece agos ve odatv'de yayınlanmadığını ve art niyeti bu yazıyı asmanda bulmadığımı önceki yazımı okursan anlarsın ancak sanırım seninle aynı fikirde olmayanları okumaya dahi tenezzül etmiyorsun.
Tekrar tane tane açıklayayım:
1. Haberle ilgili onca kaynak varken OdaTV gibi bir siteyi kaynak almak yanlıştır.
2. Seninde belirttiğin 18 tane kurum (ancak bir kısmı Rojava'nın yolundan dahi geçmemiş 18 kurum) hiç bir kanıt ortaya koymadan bir takım iddialarda bulunuyorlar (vahiy geldi galiba) sen de bu iddiaları ön yargısız(!) bir biçimde okuyup PYD'nin faşizan uygulamalarda bulunduğuna inanıyorsun.
3. Hem PYD, hem de Rojava'da ki Süryani temsilcileri açıklama yapıyor. Ancak ne hikmetse bu açıklamalar forumda paylaşılacak kadar dahi önemsenmiyor.
4. Ben gelip bu açıklamaları buraya asıyorum ve aldığım tepki matıklı bir açıklama değil;
Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Agos HDP'ye yakın bir yayın, bu haberi veriyorsa mutlaka araştırarak vermiştir. PYD'nin Suriye'de azınlıklara ve inanç gruplarına karşı baskı uyguladığını ve onları bulundukları yerden göçe zorladıklarını daha önce de duymuştum. 18 grup beraberce bir ortak bildiri yayınlıyorsa bu haber doğrudur. Bildiri sonrası kürt hareketinden gelen açıklamalar bence savunmaya yönelik açıklamalar.


gibi fantastik bir cevap oluyor.
Evet, son mesajınızı da dahil ettiğimde ortada ciddi bir samimiyetsizlik, art niyet var.


Şimdi konuyu netleştirdiğimize göre asıl meseleye geçelim:

yukarıda yazdıklarımla iddiaların asılsız olduğu ihtimalini güçlendiren bazı veriler verdim bir de örnek vereyim durum daha iyi anlaşılsın;
1. Bu 18 kurumun iddiasına göre ‘Göçmen Mülkü Kanunu’ adında bir yasa çıkartılmış, ancak PYD böyle bir yasanın çıkmadığını, fakat göçmen mülklerini korumak için bir yasanın tartışıldığını söylüyor. Şimdi bu 18 kurum mu Rojava yasalarını daha iyi biliyor yoksa PYD eşbaşkanlığı mı?

2. Bu 18 kurumun iddiasına göre Süyaniler zorla askere alınıyor, ancak bu iddia da yine yalanlanırken aksine Süryanilerin YPG ile birlikte IŞİDle savaşan kendi askeri güçleri var.

3. Dil olarak Kürtçe dayatıldığı iddia ediliyor, ancak yine bu iddiada benzer şekilde Süryani temsilciler tarafından yalanlanıyor. (yakın zamanda Türkmenlerin temsilcisi de Türkmen çocuklara Türkçe eğitim verileceğini söylemişti)



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bin-
[ bin- ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 07.11.2015
İleti Sayısı: 10
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bin-
Cevap Tarihi: 09.11.2015- 20:01


Alıntı Çizelgesi: ayhan yazmış

Arkadaşa göre bu açıklamalarla ''konu netleşmiş'' oluyor!


Daha alıntıladığın kısımda ne dediğimi bile anlamamışsın (ya da anlamamazlıktan geliyorsun) yazdıklarımı düzgünce okuyup, mantıklı cevap vermediğin sürece cevaplarını ciddiye almayacağım.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2] 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör 1915 öncesi İttihat Terakki ve Ermeniler melnur 46 31146 08.02.2014- 01:33
Etiketler   Ermeniler,   Süryaniler,   PYDnin,   faşizan,   uygulamaları
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS