SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 
Çavuşesku, romantizm ve gerçekler…           (gösterim sayısı: 10.412)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 25.12.2015- 10:16


Anıl Aba: Çavuşesku, romantizm ve gerçekler…

Resim Ekleme

Doksanlı yılların ortalarında olsa gerek, babamın işlettiği kahvehaneye Romanyalı bir kaçak gelmişti. Emil… Soyadını bilmem.

Holivud’un anti-komünist kara propaganda filmleri vardır ya; “baskıcı” komünist rejimlerden kaçıp “özgürlükler ülkesi” Amerika’ya sığınanların dravdan hikayeleri anlatılır (bkz. Moscow on the Hudson). Emil, tam tersine, komünizmden değil kapitalizmden kaçıyordu. Vize süresi dolmuştu fakat geri dönmek istemiyordu.

Ressamdı Emil. İnanılmaz bir yeteneği vardı. Geceleri kahvenin alt katına tual setini kurup boyadığı Ayvazovski tablolarını Etiler’deki galerilere 300-500 dolara verir, galeriler de bu çakma tabloları platin saçlılara 3000-5000 dolara satarlardı.

O zamanlar ortaokuldayım, dünyadan pek haberim yok. Bir akşam “Neden kaçıyorsun?” diye sordum Emil’e, “İş yok Romanya’da, ne yapayım? Karım aldı çocuğu, terk etti beni. Para yok.”dedi. Muhabbete devam ettik:

– Kim bir ressama iş verir ki? Romanya küçük yer, piyasa yok.

– Peki neden ressam oldun o zaman?

– Sosyalizm varken oldum. Çocukken belediyelerde zorunlu sosyalleşme vardı hafta sonları. Kimisi satranç seçiyordu, kimisi atletizm… Ben de resim seçtim, sonra da ressam oldum işte… O zamanlar maaşımız vardı tabii. Her şey ücretsizdi. Mesela (pırıl pırıl dişlerini göstererek) dişçiye gidiyordun, kimliğini göstermen yeterliydi tedavi olman için. Sonra işte darbe oldu, kapitalizm geldi. Her şey paralı oldu. Zaten “CIA ajanları darbe yapacak” diye söylenti dolaşıyordu yıllardır.

– …

– Her şey özel olunca ressamlar, sporcular, öğretmenler hep işsiz kaldı. Burada (İstanbul’da) en azından galeriler filan var bak.

Herhalde ilk o zaman anlamıştım kapitalizmle sosyalizmin farkını. Duvar yıkılınca doksanlı yıllarda Doğu Avrupa’daki insanlar ilk defa tanıştıkları, işsizlik, sefalet, fakirlik, gelir dağılımı adaletsizliği, krizler ve savaşlar yaratan kapitalizmden kaçıyorlardı. Ne kadar dramatik…

Korkut hocanın bir yazısında geçiyordu; eski bir Sovyet cumhuriyetinden bir fabrika işçisi bizzat yaşadığı emekçiler toplumunun çözülüşünü şöyle özetliyor: “Herkesin işi vardı. Okul ve mesai saatlerinde sokaklarda yaşlılar dışında kimseyi göremezdiniz. Rusya dağıldı. Fabrika kapandı. Hepimiz işsiz kaldık. Çocukları okuldan aldım. Perişan olduk.”

Romanya’da bir hayalet dolaşıyor, Çavuşesku’nun hayaleti…

Verilerle konuşalım, ortada çeşitli kanallardan çok sayıda anket çalışması var. Romanya’daINSCOP araştırma şirketinin 1055 kişiyle yaptığı (ki Romanya nüfusuna göre geniş bir örneklemdir) 2014’te sonuçları açıklanan ankete göre halkın yüzde 47.5’i Çavuşesku hakkında pozitif düşünürken yüzde 46.9’u negatif düşünüyor, gerisi ise çekimser. Aynı ankette halkın yüzde 44.7’si komünizmin Romanya için iyi bir şey olduğunu düşünüyor. Bu oran komünizmi daha çok yaşayan 50-64 yaş arasındaki yaşlılarda yüzde 50’ye, 64 ve üzeri yaşlılarda yüzde 51.7’ye kadar çıkıyor. Halkın yüzde 44.4’ü 1989’daki (yani komünizmdeki) yaşam koşullarının bugünkünden daha iyi olduğunu düşünürken, sadece yüzde 33.6’sı daha kötü olduğunu ve yüzde 15.6’sı da aynı kaldığını söylemiş. Bu oranları düşünürken 20 yıllık anti-komünist ve pro-kapitalist propagandayı da hesaba katmak gerekir. Anketin tam sunumuna bu linkten ulaşabilirsiniz.

Resim Ekleme  

Başka bir araştırma şirketi IRES’in sonuçları daha da kuvvetli. Halkın 1yüzde 54’ü komünizm altında daha iyi standartlarda yaşadıklarını beyan ederken sadece yüzde 16’sı komünizmde daha kötü şartlar altında yaşadıklarını söylemiş. En çarpıcı sonuç ise Romanyalıların yüzde 66’sının eğer yaşasaydı son seçimde Çavuşesku’ya oy vereceğinisöylemesi. Resmen başkanlık sistemi, bizimkisi duymasın.

2010 yılında CSOP’un IICCMER desteği ile yaptığı bir başka anketin sonuçlarına göre ise halkın yüzde 61’ikomünizmin iyi bir fikir olduğunu savunuyor. Üstelik bu oran 2006’da yüzde 53 imiş. Yani komünizme yönelik sempati hem çoğunlukta hem de hızla artıyor. Bu sempatinin sebepleri ise yüzde 62 iledaha iyi iş imkanları, yüzde 26 ile daha iyi yaşam koşulları ve yüzde 19 ile ev sahibi olma olarak sıralanmış ki aslında üçü de birbiriyle ilintili sebepler. Komünizmin olumsuz yanlarına dair soruya ise en yüksek oranlar yüzde 9 ile özgürlük kısıtları, yüzde 7 ile diktatörlük, yüzde 2 ile terör iklimi olurken fakirlik ve gıda eksikliği sadece %2 tarafından belirtilmiş. Herhalde aynı soruyu bugün kapitalizm için sorsak aynı cevaplar çok daha yüksek oranlarla verilir. Üstelik bu anketi yapan IICCMER (Institute for Investigating the Crimes of Communism and the Memory of Romanian Exile), kapitalist devlet tarafından fonlanan ve o dönemdeki suçları yansıtarak komünizmin ne kadar ‘şeytani’ bir düzen olduğunu halka pompalamak maksatlı araştırmalar yapan bir kurum. Zaten şirket“maalesef hala komünizmi nostaljiyle ananlar var” sonucunu çıkararak “Komünist Diktatörlük Müzesi” kurup “Komünist Rejim Kurbanlarını Anma Günü” diye bir milli bir gün ilan edilmesinin gereğini hükümete iletmiş. Yani resmen “aradan geçen 20 yılda halkın beynini kapitalizmle tam yıkayamamışınız, hala komünizmi isteyenler var, biraz daha ideolojik baskı gerekli” diyorlar. Ne kadar trajikomik…

Dünyanın en büyük kara propagandalarından biri

Kapitalist darbe Timişoara’dan başlamıştı (Bükreş’in Doğusu filminde dönemin esprili bir tasviri yapılıyor). O zaman hem halkın bir kesimi, hem ordu, hem parti içindeki bazı elitler Çavuşesku’ya sırtlarını dönmüşlerdi. Batı medyası tarafından Soros sponsorluğunda içeri sızdırılan kapitalizm ve serbest piyasa propagandası insanlara özgürlük, tüketim veAmerikan rüyası vaat ediyordu. Tabii bu ideolojik bombardıman hiçbir zaman krizlerden, açlıktan, evsizlikten, sefaletten, işsizlikten, ağır çalışma koşullarından bahsetmez. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş. Evet o zamanlar bu bombardımana maruz kalan halkın önemli bir kısmı Amerika gibi olacaklarını zannederek kapitalizmi istemiş ve sokaklara dökülmüştü. Ama kapitalizmle geçen 20-25 yılın ardından vaatlerin boş olduğu görüldüğü için halk şimdi kapitalizme sırtını dönüyor, haklı olarak.

Resim Ekleme  

Romanya, sanayileşme atılımları yapan bir ülkeydi. Mesela o dönemde, ithal ikâme politikasıyla, Dacia diye bir otomobil üretip yüksek kâr marjlarıyla Avrupa’ya sattılar. Kapitalizm geldikten sonra, 1999 yılında, bu markayı Renault satın aldı; hâlâ yeni modeller üretip satıyor ama kârlar artık Romanya’ya değil Fransa’ya gidiyor. Herkesin işi vardı. Sendikalar etkiliydi. Ücretsiz kreşler, her mahallede kütüphaneler vardı. Suç oranı düşüktü… Çavuşeskuların çocukları işadamı, girişimci, pazarlamacı veya CEO gibi meslekler seçip milletin kanını emmek yerine bilim insanı olmayı tercih ettiler. Biri atom fizikçisi, diğerimatematikçi olarak üniversitelerde profesörlük yaptılar; onlarca bilimsel makale ve kitap yazdılar.

Kapitalizm kazandı, halk kaybetti. Sosyalizmden sonra Romanya’da halk adına pek az şey yapıldı. Sosyalizm varken Bükreş metrosu 1979’da hizmete açılmış; bizim ilk metrodan seneler önce yani. 1989’a kadar yeni hat ve istasyon eklemeleriyle toplam 47.6 kilometreuzunluğuyla Avrupa’nın en uzun 4. metro sistemi haline getirilmişti. 1989’dan bu yana, yani kapitalizmde, sadece 12.3 kilometre eklenmiş. Bugün Romanya’ya gittiğinizde altyapı ve gelişmişlik namına görebileceğiniz çoğu şey sosyalizmin eseridir. Ama kapitalizm, Gigi Becalive Ioan Niculae gibi futbol takımı satın alan mafyatik zenginlerin ortaya çıkmasına vesile oldu, tıpkı Rusya’da olduğu gibi. Bunun bir uzantısı olarak parazitlik yapan girişimci orta-üst sınıf türedi. Bir yanda tüketim kültürünün zehirlediği insanlar, diğer yanda artan fakirlik ve sokakta yatan evsizlerle birlikte gelir dağılımı makası giderek açıldı. Sanayileşme geriledi, tarım kalmadı. Romanya, üreten bir ülke olmaktan çıkıp tüketen (hatta tüketemeyen) bir ülke haline geldi. Çavuşesku kurşuna dizildiğinde Romanya’nın dış borcu sıfır dolar idi, bugün ise90 milyar dolar.

Bir dramdır kapitalizm..

Serbest piyasa kapitalizmi, sosyalist dönemde rekor büyüme oranları yakalayan Romanya’yı borç batağına sapladı. Romanya bugün Avrupa’nın en fakir ülkelerinden biri durumunda.2015 senesinde elektriği olmayan köyler var, cidden. Her yıl on binlerce Rumen, serbest dolaşım hakkı sağ olsun, diğer ülkelere gidip ya asgari ücretin bile altında inşaatta çalışarak, ya da seks işçiliği yaparak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Ne kadar acı… Kapitalizmin yarattığı işsizlik ve umutsuzluk insanları sevdiklerinden, anılarından, yaşadıkları mahallelerden, anadilinden, topraklarından koparıp yollarını gurbete düşürüyor. İnsanlar karın tokluğuna hayatta kalmak için ömürlerini veriyorlar. Bir ömür karşılığı bir ömür yani, ne saçma..

Mesele Nikolay Çavuşesku’nun sütten çıkmış ak kaşık olup olmadığından öte bir sistem kıyaslamasıdır. Sonuç ortada, kapitalizm Romanya’ya yaramadı. Kapitalizm kimseye yaramıyor aslında ama Romanyalılar, Kübalılar, Ruslar, sosyalist dönemleri yaşadıkları için kıyas yapabiliyorlar. Diğer milletler kapitalizmin içine doğdukları ve ideolojik propagandaya maruzkaldıkları için alternatif bir sistemi maalesef tasavvur dahi edemiyorlar. Bugün burjuva olmayan hangi Rumen’le konuşsanız sosyalist dönemi size özlemle anar…

Çavuşeskular, bundan tam 26 yıl önce, 25 Aralık 1989 günü, yani bir Noel günü, askeri mahkemenin yaptığı ve 55 dakika süren yalandan bir yargılama ile idama mahkum edildiler. Ben o zaman, Çavuşesku ve eşinin kurşuna dizilişini, öpüşme sahnelerini bile buzlayan ama komünizmi kötülemek için hiçbir fırsatı tepmeyen TRT 1 ekranlarında, naklen ve sansürsüzizlerken “herhalde çok kötü insanlardı” diye düşünmüştüm.

Sonra Emil ile tanıştım.

sendika.org




Bu ileti en son umut tarafından 25.12.2015- 10:28 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 28.12.2015- 18:53


7 maddede Romanya karşı-devrimi
Emre Ertop


Resim Ekleme
Nikolay Çavuşesku (26 Ocak 1918 – 25 Aralık 1989)

ABD emperyalizminin sorunlu olduğu ülkelerdeki gelişmelere itinayla eğilen, süreçleri değerlendirip yeni hamleler planlayan, birçok iletişim ağına sahip bir operasyon dairesi olmadığına inanmak saflık olur.

Emperyalizmin uyguladığı yöntemlerden üçü, kör gözüne sokulabilecek cinsten. Bunlar açık işgal, faşist darbe ve renkli devrim. Geçmiş “devrimler” yeterince deşifre olmuş olsa da, emperyalizm renkli devrimleri bugün hala kullanıyor ve böylece kendine meşruiyet kazandırıyor.

Romanya ve Suriye birbirinden oldukça farklı konjonktüre sahip iki ülke olmasına rağmen, 1989’da Romanya’da yaşananlar bugün Suriye’de yaşananları çağrıştırıyor. Emperyalizm Romanya’da Çavuşesku iktidarını devirmek istediğinde de rejimin halkı katlettiği yalanına başvurmuş ve bir kara propaganda başlatmıştı.

1- Ölü Sayısı

Resim Ekleme

60 bin ölü yalanıyla başlayalım.

BBC 23 Aralık 1989’da 21.00 haber ajansında Romanya’da 5.400 ölüden söz etti. ITN birgün sonra ölü sayısının 12 bine yükseldiğini duyurdu. 25 Aralıkta muhalifler Çavuşesku’yu 60 binden fazla insanın ölümünden sorumlu tuttu. Çavuşesku devrildikten bir ay sonra 27 Ocak 1990’da BBC Dünya Servisi 22.00 Haberlerinde ölü sayısının 689 olduğunu bildirdi. Gerçek sayının 600’den de az olduğu daha sonra anlaşılacaktı.

2- Özgür Romenler Örgütü

Resim Ekleme

Yine o yıllarda Özgür Romenler Örgütü kuruldu. Kralcı ve faşistlerin birleştiği bu örgütün kitlesi yoktu fakat devrik kral bir anda İngiliz gazeteleri ve televizyon kanallarında boy göstermeye başladı. Kral, CIA destekli Özgür Avrupa Radyosu ve Amerika’nın Sesi’nde yayımlanan yeni yıl mesajında Çavuşesku’yu toplumun beyninde bir timör olarak nitelendiriyordu.

3- Kitle İmha Silahları


Resim Ekleme

Ünlü Alman Der Spiegel dergisi, Mayıs 1989’da Romanya’nın nükleer başlık taşıyabilecek güçte uzun menzilli füze üretecek fabrika kurmakta olduğunu yazdı. Haber dünya basınında hızlı bir şekilde yayıldı.

4- Din

1980’lerin başında Macar azınlığın yoğun yaşadığı Transilvanya bölgesinde kendilerine “Allahın Ordusu” adını veren bir grup kuruldu.

5- Kamuoyu

Resim Ekleme

Romanya’da binlerce köyün yerlebir edildiği, insanların köylerinden sürüldüğü, Macar azınlığın kültürel haklarının yok edildiği, ülkede vahşi bir baskının sürdüğü yolunda bir yaygara koparılarak kamuoyu oluşturuldu. Tabi bu sayılanların hiçbiri Romanya’da yaşanmıyordu.

6- Aydınların “Masum” Talepleri

Batıcı Romen Aydını Prof. Petru Kretia 1989 Kasım’ında İngiltere’ye gitti. BBC’ye ve Özgür Avrupa Radyosu’na Çavuşesku yönetimine karşı görüşlerini dile getirdiği bir ses kaydı doldurdu. Kasım’da doldurulan ses kaydı Aralık’ın sonunda “olayların” başlamasıyla BBC Romence Servisinde yayımlandı.

7- Özel Yaşam ve Dolarlar

Resim Ekleme

Çavuşesku’nun yılda 365 çift ayakkabı giydiği, pantolonlarının yanlışlıkla bir daha giyilmesin diye işaretlenip yakıldığı yapılan haberler arasındaydı. İngiliz televizyon kanalı ITV ise 25 Aralık 1989’da Çavuşesku’nun yanında 1 milyar dolarla yurdışına kaçarken yakalandığını duyurdu. Çavuşesku’nun yatak odasındaki pijamalarına kadar gösteren televizyon kanalları nedense 1 milyar doları göstermek istemedi.

Tüm bu yaşananlar karşısında o dönem Türkiye’de yayımlanan Yeni Demokrasi dergisi ise “Çar-Drakula çatışmasının ille de tarafı olmak gerekmez” gibi bugün çokça aşina olduğumuz bir başlık atıyordu.

Oysa 21 Ocak 1990’da “Parti bitmiştir, Çavuşesku Diktatörlüğünün kökleri, tam da Lenin’in icat ettiği partiye uzanıyor” diyen Observer‘in ve 2 Ocak 1990’da “Devrim, Romanya Komünist Partisi olmadan ve ona karşı yapılmıştır.” diyen Finacial Times‘ın Romanya’da neler yaşandıgına dair kafası, Türkiyeli “Yeni Demokrasi” dergisine göre çok daha netti.

Suriye sosyalist olmamasına rağmen bunca benzerlik, Suriye düşerse neler yaşanacağına dair de bir fikir verebilir.

Romanya’da karşı devrimden sonra Komünist Parti yasaklandı, eğitimde din propagandası başladı, fabrikalar, çiftlikler ve işletmeler özelleştirildi, en düşük gelirle en yüksek gelir arasında uçurum oluştu. Karşı devrimden 6 ay sonra tüm tüketim mallarına %100’den fazla zam yapıldı, 11 ay sonra Romen parası %60 değer kaybetti, Bükreş’teki Lenin Heykeli yıkıldı, 1989’daki 24 milyonluk nüfus 22 milyona indi ve çoğu Romen vatandaşı iş bulabilmek için AB ülkelerine göç etmek zorunda kaldı.

Ve sonuncusu, 2. Dünya Savaşında Nazi SS birliklerinin Romanyadaki dengi olan Demir Muhafızlar yeniden kuruldu.

Bacau kentinde yayımlanan Demir Muhafızlar imzalı bildiri her şeyi özetler nitelikteydi:

“Demir Muhafızlar herhangi bir solcu ideolojiyi destekleyen herkesle mücadele edecektir.”

gezite



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 28.12.2015- 20:50


Su övdügünüz, savundugunuz adama bakin yaa. Birde yok efendim reel Sosyalizmin cöküsünden ders cikarttik, hatalarini elestiriyoruz,.... diyorsunuz.
Bu tip despotlari savunarakmi gecmisten ders cikartiyorsunuz?

Bu astikalrinizla aslinda hala eskisi gibi oldugunuzu isbatliyorsunuz, hatalardan asla ders cikartmadiginizi gösteriyorsunuz.

Bundan dolayida toplumda asla karsilik bulamiyorsunuz ve hayalet gibi tek basiniza ortalikta dolasiyorsunuz. Birileri Sol karsitiysa buda sizsiniz. Bu tutumunuz resmen Sol'sa zarar vermektedir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.955
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 28.12.2015- 21:35


Reel sosyalizmin çözülüşü bize bir tek şeyi gösteriyor; o da proletarya diktatörlüğünün önemini. Bu diktatörlük gereken önemiyle pratiğe dökülmezse emperyalizmin ideolojik saldırısına da karşı konulamaz, ülke içindeki karşı devrimci hareketlerin önü de alınamaz. Proletarya diktatörlüğünün gerektiği gibi kurulması da yetmiyor, mutlaka işçi sınıfı ve emekçi halkında sosyalist sistem içinde örgütlenme çalışmaları yoğunlaştırılmalı ve proleter diktatörlüğün yanına halkın örgütlü gücü de eklenmelidir. Sosyalizmde sınıf mücadelesinin daha da yoğun bir biçimde süreceği akıldan çıkarılıp buna uygun önlemler alınmazsa iktidarın yitirilmesi ve geriye dönüş her zaman mümkündür. Sovyetler Birliği'nde yaşanan budur, Çavuşesku'nun dramatik sonunu hazırlayan da budur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 29.12.2015- 14:42


Alıntı Çizelgesi: melnur yazmış

Reel sosyalizmin çözülüşü bize bir tek şeyi gösteriyor; o da proletarya diktatörlüğünün önemini. Bu diktatörlük gereken önemiyle pratiğe dökülmezse emperyalizmin ideolojik saldırısına da karşı konulamaz, ülke içindeki karşı devrimci hareketlerin önü de alınamaz. Proletarya diktatörlüğünün gerektiği gibi kurulması da yetmiyor, mutlaka işçi sınıfı ve emekçi halkında sosyalist sistem içinde örgütlenme çalışmaları yoğunlaştırılmalı ve proleter diktatörlüğün yanına halkın örgütlü gücü de eklenmelidir. Sosyalizmde sınıf mücadelesinin daha da yoğun bir biçimde süreceği akıldan çıkarılıp buna uygun önlemler alınmazsa iktidarın yitirilmesi ve geriye dönüş her zaman mümkündür. Sovyetler Birliği'nde yaşanan budur, Çavuşesku'nun dramatik sonunu hazırlayan da budur.

Evet reel Sosyalizimde proleterya dikdatörlügü sadece kagit üzerinde vardi, iktidarda poliot büro üyelerinden olusan   bir avuc bürokrat vardi, bazilarinda da Cavusesku gibi despotlar vardi. Sosyalizim adina polis devleti olusturursan, özgürlükleri yok edip yasaklar ülkesi yaparsan, hic bir elestiriye tahammül edemezsen, ....... sonun kacinilmaz oluyor.
Reel Sosyalizim sonrasi iktidara gelenlere, ülkede zengin olanlara baktigimizda bunlarin tümünün reel Sosyalizimle ic ice olduklarini, partide görev aldiklarini görüyoruz. Demekki reel Sosyalizim döneminde soyalizim adi altinda, proleterya dikdatörlügü adi altinda resmen kapitalizmi, baski yönetimini, yasakci yönetimi,...... uygulamislar.




Bu ileti en son Alisan tarafından 29.12.2015- 14:43 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 29.12.2015- 17:35


Alişan yine bilmediğin konulara girmişsin. Sosyalist değilsin, sosyalizmi bilmiyorsun ama şu sendeki sosyalizm nefreti de hiç bitmiyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 29.12.2015- 18:06


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alişan yine bilmediğin konulara girmişsin. Sosyalist değilsin, sosyalizmi bilmiyorsun ama şu sendeki sosyalizm nefreti de hiç bitmiyor.

Sen cok anliyorsun masallah. Bizlere yutturulan "sosyalizim maskesi" altinda baski ve sömürü rejimini masum tanitanlardan bayagi uzak kaliyorum. Sen Cavuseskiyi savunabilirsin ama ben nefret ediyorum cünkü, o tip despotlarin yüzünden Sol ayaklar altinda.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 29.12.2015- 18:08


Senin sol dediğin şey ne; burjuva demokrasisi, liberalizm, etnisiteye özgürlük olduğu için proleter diktatörlüğü de anlayamazsın. Boşuna sola nefret kusma, en iyisi bilmediğin toplara girme, konuyu yine çığırından çıkarıyorsun.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 29.12.2015- 19:52


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Senin sol dediğin şey ne; burjuva demokrasisi, liberalizm, etnisiteye özgürlük olduğu için proleter diktatörlüğü de anlayamazsın. Boşuna sola nefret kusma, en iyisi bilmediğin toplara girme, konuyu yine çığırından çıkarıyorsun.

Senin Sosyalizim dediginde Cavusesku rejimi, K. Kore rejimi,.....
Bunlara "nefret kusmak" Sol'a "nefret kusmak" oluyorsa sen sadece hayal dünyasinda yasiyorsun demekki. Ve hic bir seydende anlamadigini tekrar göstermis oldun.
Senin gibiler varken baskasinin "Sol'a karsi" bir seyler döylemesine gerek kalmiyorki. Zaten savunduklarinizla resmen Sol düsmanligi yapiyorsunuz haberiniz yok.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 2 Sayfa:   Sayfa:   [1]   2   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Çavuşesku, romantizm ve gerçekler... melnur 0 1666 28.12.2020- 04:51
Konu Klasör Gerçekçi olalım… melnur 1 946 23.07.2022- 06:37
Konu Klasör Meral Okay'dan gerçek bir aşk hikayesi... melnur 0 153 19.09.2023- 21:26
Konu Klasör Osmanlı: Mitler ve gerçekler... melnur 4 1819 22.12.2020- 05:23
Konu Klasör Evrim bir gerçek midir, yoksa bir kuram mıdır? melnur 0 3263 04.08.2013- 18:21
Etiketler   Çavuşesku,   romantizm,   gerçekler…
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS