Konu Tarihi: 25.09.2013- 18:10

---

Nâzım Hikmet Akademisi birlikte üretmeye çağırıyor




Beşinci yılına başlamaya hazırlanan Nâzım Hikmet Akademisi, yeni dönemde Müzik, Sinema, Edebiyat ve Tiyatro bölümlerine öğrenci alacak. "Birlikte düşünmek, birlikte öğrenmek, birlikte üretmek için!" diyen Akademi, 2013-2014 ders yılına yeni eğitmenler ve derslerle merhaba diyor.

(soL - Kültür) Edebiyat, Sinema, Müzik ve Sosyal Bilimler bölümleriyle 2009 yılında yola çıkan Nâzım Hikmet Akademisi, bu yıl beşinci yılına başlamaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl bünyesinde bir de Tiyatro Bölümü açılan Akademi, Sosyal Bilimler Bölümü'ne ise bu yıl yeni öğrenci almayacak.

Cesaretli yazarlar yetişiyor
Üç yıl süren eğitimiyle yazar adaylarına gelişim sürecinde eşlik etme amacıyla yola çıkan Edebiyat Bölümü, kuramsal donanıma sahip, usta yazarların deneyimlerini kendi süzgecinden geçirmiş, toplumsal yaşam ile edebiyat arasında içsel ve canlı bağlar kurabilen, aydının sorumluluk duygusunun önemini kavramış, modern edebiyatın birikimini özümsemiş ve özgün metinler üretmek konusunda cesaretli yazarların yetiştirilmesini hedefliyor. Edebiyat Bölümü'nün akademik kadrosunda Ahmet Cemal, Asaf Güven Aksel, Birgül Oğuz, Burak Fidan, Haydar Ergülen, Hürriyet Yaşar, Kaya Tokmakçıoğlu, Sertaç Canbolat, Sezer Ateş Ayvaz ve Tozan Alkan yer alıyor. Programda, daha önceki yıllarda verilen "Metin Çöümlemeleri", "Dünya Şiiri", "Edebiyat ve Siyaset", "Edebiyat Eleştirisi" gibi derslerin yanı sıra yeni desler de müfredata alındı. Bölümün yeni yapılanması ve dersleri ile ilgili çevirmen, yazar Ahmet Cemal'den bilgi aldık.

Programa yeni dersler eklendi
Ahmet Cemal, bölümün yola çıkış amacını şöyle anlattı: "Kişiyi aydın olmaya yöneltecek bir okuma alışkanlığının ve eyleminin ancak belli mesleklerin ve uzmanlık alanlarının koşul kıldığı okuma gereksinimlerinin sınırlarını çok aşan, okumayı dünyanın ve hayatın geneli üzerine bilgi edinmenin en etkili araçlarından biri sayan bir okuma olabileceği anlayışından kaynaklanıyor. Başka bir deyişle bu bölüm, günümüzde piyasa ekonomisinin ve buna bağlı olarak tüketim toplumu modelinin aradığı, "alanlarının uzmanı ama dünyalarının yabancısı" kişilere değil fakat edebiyatı ve okuma eylemini var olan kültürün bütününü kapsayan bir aydınlanmanın aracı sayabilecek, okumaya eleştirel düşünebilmenin koşullarından biri gözüyle bakabilecek "birey adaylarına" sesleniyor." Bu amaçların gerçekleşebilmesi için programa "Sanatın, Bilimin ve Edebiyatın Toplumsal Tarihi", "Başlangıcından Günümüze Eleştirel Düşünmenin Gelişmesi" ve "Trajik Edebiyatın Tarihi" başlıklı üç yeni ders eklendiğini belirten Cemal, yayın hayatında büyük önem taşıyan fakat ülkemizde kuramsal açıdan yeterince aydınlatılmamış bazı kavramların netleştirilmesini sağlayacak "Arşivcilik ve Editörlük" başlıklı bir ders eklendiğini de sözlerine ekledi. Bölümde yeni olarak bir de "Çeviri ve Çeviri Eleştirisi" dersi okutulacak. Edebiyat Bölümü'nün başvuruları, 22 Ekim'de sona eriyor.

"Sinema eğlence sektörünün parçası haline getirilemez"
Entelektüel derinlik, toplumsal sorumluluk ve kolektif çalışma ilkeleri çerçevesinde sinemanın sanatsal gücüne ulaşmayı hedefleyen Sinema Bölümü, iki yıllık bir programı içeriyor. Piyasanın uzmanlaşmaya zorladığı, bütünün gözden kaçtığı bir eğitim sürecinin karşısında olan Sinema Bölümü, sinema sanatının eğlence sektörünün bir parçası olmaya indirgenmesine karşı sinemanın sanatsal boyutunu sahiplenerek bir bütünlük tarif etmeyi, kendisine görev biçiyor.

Sinema Bölümü hakkında görüşlerini aldığımız, bölümün yürütücülerinden Çağrı Kınıkoğlu şunları söyledi: "Önce bir durum tespiti yapmaya çalışalım. Çok hızlı ve yoğun akan bir dönemden geçiyoruz hep birlikte. Sinema ise üretiminden gösterimine kadar, yoğun bir emek isteyen bir sanat dalı. Emek dediğimiz zaman, kaçınılmaz olarak o emeğin realize olduğu "zaman" giriyor devreye. Bu durumda, ortada bir çelişki mi var, bu bir açmaz mı? Sinema yapmak istiyorsak görece rahat bir zaman, rahat bir ortam, sinemanın olmazsa olmazları mıdır? Böyle bir "koşturmacada" sinema yapılır mı? Bal gibi yapılır. Ama bunun için sinema ile uğraşmak isteyenlerin bu gerilimin farkında olarak, bunu hesaba katarak bu alana girmelerinde fayda var. NHA Sinema Bölümü'nde ne yapmak istediğimizi bu zeminden hareketle anlatmayı tercih ederim. Zaman, mekan ve toplumsal yaşam, sinemanın temelleri. Her ne kadar onlarsız olmazsa da sinema kamera değil, ışık değil, kompozisyon değil, teknik ve teknoloji hiç değil; daha ziyade zamanı, mekanı ve toplumsal yaşamı iyi anlamanız, çözümleyebilmeniz demek. İyi sinemacı, zamanı, mekanı ve toplumsal süreçleri avuçlarının içinde tutabilen, önemli olanla önemsiz olanı ayrıştırmanın ve bütünü ayıklamanın mantığını, hareket denen şeyi kavramış, onlara sanatsal anlamda hakim olabilen sinemacıdır. Bizim NHA'da yapmak istediğimiz de bu: Sinematografik düşünce, NHA Sinema Bölümü'nün en çok üstünde durduğu başlık. Hem felsefi, hem tarihsel, hem toplumsal anlamda sinemaya dönük belirli bir zaman ve mekan kavrayışı, toplumsal çözümleme yöntemi geliştirmeye ve paylaşmaya çalışıyoruz. Bunun için bu yıldan itibaren edebiyata özel bir ağırlık verecek şekilde bir müfredat oluşturuyoruz. Görsel sanatlar zaten hep önemli oldu bizim için. Resimden, heykelden, fotoğraftan, mimarlıktan öğrenmeyi çok önemsiyoruz. İyi sinemacı olmak için önce iyi okur, iyi izleyici, iyi dinleyici olmak gerekiyor. Bunun için öğrencilerimizin işini kolaylaştırıcı bir program oluşturmayı gözetiyoruz. Bu sene başlayacak Film-Kültür dersi ve Sinematek gösterimlerimizle, birlikte izlemek, birlikte tartışmak ve giderek birlikte üretmenin zeminini döşemeyi hedefliyoruz. Bu en çok üzerinde durduğumuz temel önemdeki meselelerden biri çünkü "sanatına gömülmüş bir birey olarak sanatçı" kavrayışının karşısına, kolektif bir kimlik, bir aydın olarak sanatçıyı çıkarmayı arzu ediyoruz. Üretkenlik konusuna gelince: Sinemayı film üretmekten ibaret görmüyoruz. Düşünmek, tartışmak, yazılı üretimde bulunmak, her sinemacının, aslında her sanatçının ölümcül soruları olan "ne anlatacağım" ve "nasıl anlatacağım" sorularına yanıt vermek için bir yöntem sahibi olmayı çok önemsiyoruz. Bu, filmsel üretime alan açmadığımız anlamına gelmiyor. Bu yıl kurmayı hedeflediğimiz NHA Sinema Kolektifi'ni, öğrenciler açısından üretime geçmekte bir sıçrama zemini olacak şekilde hayata geçireceğiz. Zaman hepimizi sıkıştırıyor; o halde yanyana gelip, aklımızı ortaklaştırmak ve birlikte harekete geçmekten başka şansımız yok. Sinema yapmak isteyenleri NHA Sinema Bölümü'ne, işte bunun için davet ediyoruz." Son başvuru tarihinin 18 Ekim olduğu Sinema Bölümü, ardından yapılacak mülakatlarla yeni yol arkadaşlarını belirleyecek.

Müzikte ve tiyatroda da kolektif üretim vurgusu
Günümüz müzik eğitim sistemlerinin, müziğin tek bir alanında uzmanlaşmayı öngören yapısına karşılık olarak, Müzik Bölümü eğitim alanını genişletmek, geliştirmek, kolektif bir müzik anlayışını hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu yıl kendine enstrüman atölyeleri ile birlikte verilecek solfej ve armoni dersleri ile paket programlar hazırlayan Müzik Bölümü'nün son başvuru tarihi ise Sinema Bölümü'nde olduğu gibi 18 Ekim.

Geçtiğimiz yıl açılan ve bir yıl sınama sınıfının ardından iki yıl daha eğitimini sürdüren Tiyatro Bölümü, bu alanda iddialı bir bayraktar olmaya aday olduğunu ve bunu kolektif akıl ve üretim ile gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Yeni başvurular için taınan süre sona eren Tiyatro Bölümü, mülakatlarına devam ediyor.

http://haber.sol.org.tr/kultur-sanat/nazim-hikmet-akademisi-birlikte-uretmeye-cagiriyor-haberi-80102