SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Diyanetten seçmeler           (gösterim sayısı: 4.416)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: ayhan
Konu Tarihi: 04.01.2016- 12:45


Diyanet: Nişanlıyken baş başa kalmayın, el ele tutuşmayın

Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu, evlenme hazırlıkları yapan nişanlıların flört etmeleri, "dost hayatı" yaşamaları, "dedikoduya mahal verecek" şekilde baş başa kalmaları, el ele tutuşmaları ve benzeri İslam'ın "onaylamadığı" davranışlardan uzak durmaları gerektiği yönünde bir yazı yayınladı.

Resim Ekleme

Diyanet İşleri Başkanlığı adına fetva veren kurum olarak bilinen, 'Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu'nun, çeşitli kesimlerden yöneltilen, "Nişanlıların rahat görüşebilmek için nikah kıymaları uygun mudur?" sorusuna verdiği yanıt, web sitesinde yayınlandı.

Evlenmeyi diğer akitlerden ayıran özelliklerden birinin bu akitten önce genellikle bir nişanlanma döneminin geçirilmesi olduğunun ifade edildiği yanıtta, tarafların bu süreç içinde birbirlerini daha iyi tanıdığı, karşılıklı hediyeler alınıp verildiği hatırlatılarak şöyle denildi:

"Bu dönemde nişanlıların mahremiyet ölçülerini gözetmek kaydıyla birbirlerini daha yakından tanımak amacıyla görüşüp konuşmalarında bir sakınca yoktur. Fakat nişanlıların flört etmeleri, dost hayatı yaşamaları, dedikoduya mahal verecek şekilde baş başa kalmaları, el ele tutuşmaları ve benzeri İslam’ın onaylamadığı davranışlardan uzak durmaları gerekir. Günümüzde gençler, gerek velilerinden izinsiz olarak gerekse velilerin bilgisi dahilinde nişanlılık döneminde güya dini hassasiyetleri gözetmek amacıyla ‘Dini nikah’ yapmakta ve sonuçta hiç de arzu edilmeyen üzücü hadiseler meydana gelmektedir. Bu tür olayların yaşanmaması için yapılan nikah akitlerin mutlaka kayıt altına alınıp hukuki güvenceye kavuşturulması gerekir. Çünkü dindar olduğunu söyleyen gençler veya aileleri, resmi tescilin olmadığı durumlarda çok kere, aralarında akdedildiği ifade edilen akitlerin gereğini yerine getirmemekte, taraflardan biri ve genellikle kız tarafı mağdur duruma düşmektedir. Böylece, dinimizin nikahtan gözettiği ulvi gaye gerçekleşmek şöyle dursun, insanlar din adına birbirlerine zulmeder hale gelmektedirler."

Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu, nikah kıyıldığında dinen evlilik hayatının başladığı, karı-koca arasında mehir (İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği/vermeyi taahhüt ettiği para veya mal), nafaka, miras gibi bir takım haklar ve sorumlulukların tahakkuk ettiğini hatırlatarak, ayrıca şu ifadelere yer verdi:

"Günümüzde bu haklar, evlilik resmen tescil ettirilmeksizin korunamadığından, evlenecek kişilerin ‘resmi nikah’ kıyılmadan ‘dini nikah’ kıydırmaları dinen uygun olmadığı gibi kanunen de yasaktır. Bu itibarla, adayların İslami ölçülere riayet ederek nişanlılık dönemini geçirmeleri, evlenmeye kesin karar vermedikçe resmi olarak kayda geçirilsin veya geçirilmesin, nikahı gerçekleştirmemeleri uygun olur."

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/458043/Diyanet__Nisanliyken_bas_basa_kalmayin__el_ele_tutusmayin.html



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 04.01.2016- 12:48


'Aleviyle evlenilir mi' sorusuna Diyanet'ten skandal yanıt: Müslüman olmayanla evlenilmez!

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “cemevlerinin caminin alternatifi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir” şeklindeki sözleri tartışma yaratırken, Diyanet’in internet sitesinin "Fetvalar" bölümünde “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna, “Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” şeklinde skandal bir yanıt verildi.

Resim Ekleme

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in geçtiğimiz günlerde "Cemevlerinin camiye alternatif gösterilmesi kırmızı çizgimizdir" demecinin ardından, şimdi de Diyanet'in internet sitesinde skandal bir soruya skandal yanıt verildi.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde, önce “Alevilik nedir” sorusuna yanıt aranıyor. Fetvada, “Alevilik, X. yüzyıldan itibaren, İslam’ı kabul etmeye başlayan göçebe ve yarı göçebe oymakların, bu yeni dinle birlikte önceki inanç ve geleneklerini bir biçimde bağdaştırdıkları, sonraki dönemde bünyeye bazı Hurufi ve Şii unsurların katıldığı; Hak-Muhammed-Ali anlayışına dayalı, yol mensubunun, dört kapı-kırk makam ile insan-ı kamil”olacağını benimseyen; batıni, tasavvufi özellikleri öne çıkan sosyo-kültürel bir yapıdır” tanımı yapılıyor.

ALEVİLERLE EVLENİLİR Mİ?


Diyanet, “Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?” sorusuna da yanıt vererek, halkı “aydınlatmaya”çalışıyor. Kendileriyle evlenilmesi caiz olmayan kişilerin ayet ve hadislerde belirtildiği, bunların dışında kalanlarla evlenmenin helal olduğunun açıkça ifade edildiği savunulan fetvada, “İslam’a göre Müslüman bir kadın ancak Müslüman bir erkekle evlenebilir. Allah’a, Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna, onun ümmetine tebliğ edip hayatında uyguladığı dini hükümlere inanan ve bunları kabul eden herkes Müslümandır. Bu itibarla evlenirken aranan nokta, kişinin Müslüman olup olmadığının tespitidir. Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez” denildi.

"MÜSLÜMAN OLMAYANLA EVLENİLMEZ" YANITI

Fetva, sorunun yanıtı şöyle sonuca bağlanıyor:

“Dinin kesin hükümlerinden birini veya bir kısmını inkar eden, söz ve davranışlarıyla dinin sınırları dışında bulunduklarını ilan ve izhar eden kimseler ise Müslüman sayılmazlar. Günümüzde Sünni veya Alevi kökenli olup da bu iki geleneğin uzağında hatta alakasız nitelikte olan, mesela ateist olan insanlar da vardır. Bir Müslümanın böyle kişilerle evlenmesi caiz değildir. Ancak iman esaslarına inanan, İslam’ın şartlarını kabul eden, -bir kısmını uygulamasa bile- bunları reddetmeyen kişiler ise Müslümandır. Böyle kişilerle hangi mezhepten olurlarsa olsunlar evlilik yapmak caizdir.”

http://haber.sol.org.tr/toplum/aleviyle-evlenilir-mi-sorusuna-diyanetten-skandal-yanit-musluman-olmayanla-evlenilmez-141519



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 08.01.2016- 16:47


Diyanet 'Öz kızınıza şehvet duyabilirsiniz' fetvası tepki görünce siteyi kapattı

Diyanet, "Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil" fetvasına tepkiler gelince siteyi kapattı.

Resim Ekleme

Diyanet'e bağlı fetva hattı "Bir babanın öz kızına şehvet duyması haram mı" sorusuna "Haramlık oluşturmaz" yanıtı verince ortalık karıştı. Diyanet, gelen tepkiler üzerine fetvayı sayfasından sildi, siteyi de kapattı.

Fetva şu linkte yayınlanmıştı: https://fetva.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/38847/oz-kizini-operken-sehvet-du...

Diyanet, “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşür mü?” sorusuna şu cevabı vermişti:

“Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması durumunda nikâhın ne olacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı mezheplere göre, babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur (bkz. İbn Rüşd, Bidayetü’l-Mücdehid, Mısır 1975, II, 33; İbn Kudame, el-Muğni, VII, 486; İbn Cüzey, el- Kavaninü’l Fıkhiyye, 138). Hanefilere göre ise; babanın, kızını şehvetle öpmesi, kızına şehvetle sarılması durumunda kızın annesi bu babaya haram olur. Ancak bu tür sonuç doğuracak tutmanın, teni tenine değerek olması ya da altının sıcaklığını iletecek kadar ince bir örtüden olması gerekir. Kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir. Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır.”

Fetvanın yayındaki hali şu şekildeydi:


Resim Ekleme

Fetvanın yayınlandığı siteye girilmek istendiğinde gelen görüntü:

Resim Ekleme

SOL



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 08.01.2016- 21:48


Diyanet fetvaları nasıl veriliyor bilen var mı? Kuran'a bakılarak mı bu fetvalar veriliyor? Kuran'da böyle bir şey yazar mı? Bu adamlar bu sapıkça fikirleri neye dayanarak veriyor, bizim vergilerimizle bize sapıklığı telkin etmekten başka bir şey yapmıyor bunlar. 21.yüzyıla girdik adamların uğraştıkları konulara bak! Soru soranların cahil olduklarını kabul edelim, bu cevapları verenler okumuş mu oluyor, okuyanlar böyleyse, Suriye'de ve Irak'ta Işid'in din adına kafa koparması normal! Bu zihniyetin tam olarak bir ülkeyi yönettiklerini düşünebiliyor musunuz? Türkiye ne hale gelir!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 09.01.2016- 01:35


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Diyanet fetvaları nasıl veriliyor bilen var mı? Kuran'a bakılarak mı bu fetvalar veriliyor? Kuran'da böyle bir şey yazar mı? Bu adamlar bu sapıkça fikirleri neye dayanarak veriyor, bizim vergilerimizle bize sapıklığı telkin etmekten başka bir şey yapmıyor bunlar. 21.yüzyıla girdik adamların uğraştıkları konulara bak! Soru soranların cahil olduklarını kabul edelim, bu cevapları verenler okumuş mu oluyor, okuyanlar böyleyse, Suriye'de ve Irak'ta Işid'in din adına kafa koparması normal! Bu zihniyetin tam olarak bir ülkeyi yönettiklerini düşünebiliyor musunuz? Türkiye ne hale gelir!



Nasıl verilirse verilsin, din adına böyle açıklamalarda bulunmak iğrenç bir şey. Bu fetvaları verenlerin kız çocukları yok mu, onları öpmüyorlar mı, öperken şehvet duygusuna mı kapılıyorlar? Ne olsa bu zihniyet sahiplerinden çıkıyor. Çocukları kadınları bu adamlardan korumak lazım. Pedofili bu adamların içine işlemiş.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 22.01.2016- 12:12


Herkes Arabistan'daki satranç fetvasını konuşuyor

Suudi Arabistan Başmüftüsü, İslam dinine uygun olmadığını savunduğu satrancın zaman kaybı olduğu ve kumarı teşvik ettiği gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini söyledi.

Resim Ekleme

Suudi Arabistan Başmüftüsü Şeyh Abdülaziz el-Şeyh verdiği fetvada İslam dinine uygun olmadığını savunduğu satrancın zaman kaybı olduğu ve kumarı teşvik ettiği gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini söyledi.

BBC Türkçe'nin haberine göre, satrancı 'haram' ve 'vakit kaybı' olarak niteleyen Başmüftü, "Oyunu oynayanlar arasında düşmanlığa yol açıyor" dedi.

PEKİ DİYANET NE DİYOR

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan "İlmihal, İslam ve Toplum" kitabında bazı mezheplerde "haram", bazı mezheplerde ize "caiz" veya "mekruh" olduğu vurgulanıyor.

Satrancın sahâbe döneminde ortaya çıktığının belirtildiği kitapta, mezhepler arasındaki fark vurgulanıyor. Diyanet'e göre bazı mezheplerde sakınca görülmezken, bazı mezhepler "haram" olduğunu kabul ediyor.

Satrancın hoş karşılanmadığı, oyalayıcı olduğu için "mekruh" (Haram kadar kesin olmamakla beraber, islamda yapılmaması istenen, hoş görülmeyen) görüldüğünü belirten Diyanet, "Hanefî kaynaklarda satranç ile tavla genellikle birlikte değerlendirilmiş ve aynı hükme tâbi tutulmuştur. Hoş karşılamadığını hissettirmek suretiyle oynanmasına engel olmak düşüncesiyle, Ebû Yûsuf ve Muhammed, satranç oynayanlara selâm verilmesini doğru bulmamış, Ebû Hanîfe ise selâm vermek suretiyle onları bir müddet için de olsa oyundan alıkoymak düşüncesiyle, onlara selâm vermede bir sakınca olmadığını ileri sürmüştür." ifadelerine yer verildi. Yani bazı kaynaklar selam verilmemesini tavsiye ederken, bazıları ise "oyundan alıkoymak için" selam verilmesini uygun görüyor.

İMAM MALİK B. HAMBEL HARAM DEMİŞTİR


Kitapta ayrıca Şâfiî fakih Nevevî'nin, satrancın haram değil mekruh olduğunu ifade ettiği belirtilerek şöyle devam ediliyor: "İmam Mâlik ve Ahmed b. Hanbel, satrancın haram olduğunu söylemişlerdir. Mâlik ayrıca, satrancın nerdden (tavladan) daha kötü ve daha oyalayıcı olduğunu ileri sürmüştür."

[img]http://odatv.com/images/resimler/Untitled-1(34).jpg[/img]


Şİİ DİN ADAMI DA YASAKLANMASINI İSTEMİŞTİ


Irak'ın en önemli Şii din adamı Ayetullah Ali el-Sistani de daha önce satrancın yasaklanması gerektiğini söylemişti.

Satranç oyunu, 1988'e kadar İran'da da 'haram' olarak kabul edildiği için yasaklanmıştı.

Ancak İran'ın eski dini lideri Ayetullah Humeyni, kumar oyunu olarak kullanılmadığı sürece satranca izin verileceğini söylemişti.

İran'ın uluslararası turnuvalara katılan bir ulusal satranç federasyonu da bulunuyor.

İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesi, "Satrancı yasaklamaya yönelik adımlar şaşkınlıkla karşılanıyor. 7. yüzyılda bugün İran'ın bulunduğu toprakları fetheden Müslümanlar satranç oyununu benimseyip Avrupa'ya kadar taşımışlardı" diyor.

Gazetenin haberinde Müslüman din adamlarının satrancı şanstan çok beceriye dayalı bir oyun olduğu için kumardan ayrıştırdığı da hatırlatılıyor.

BBC'ye konuşan İngiltere satranç şampiyonu Nigel Short, Suudi Arabistan'ın satrancı yasaklamasının 'büyük bir trajedi' olacağını ifade etti ve "Satrancın toplum için bir tehdit olduğunu düşünmüyorum. Ayetullah Humeyni bile zamanında satrancı yasaklayarak aşırıya kaçtığını kabul etmişti" dedi.

Bir soruya yanıt olarak verildiği için fetvanın daha çok tavsiye olarak görüleceği tahmin ediliyor ve bir yasağa dönüşmesi beklenmiyor.

Odatv.com



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
ayhan
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 05.12.2013
İleti Sayısı: 1.076
Konum: Tekirdağ
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: ayhan
Cevap Tarihi: 08.03.2016- 10:31


Diyanet'ten yeni fetva: Ateistle evlenilmez, kestiği hayvanın eti yenmez

Skandal fetvalarıyla tartışılan Diyanet İşleri Başkanlığı, şimdi de ateistlerle evlenilmeyeceğini ve kestiği etin yenmeyeceğini öne sürdü.

Resim Ekleme

Skandal fetvaları ile tartışılan Diyanet İşleri Başkanlığı şimdi de, ateistlerle evlenilmeyeceğini ve kestiği etin yenmeyeceğini öne sürdü.

Sözcü Gazetesi’nin haberine göre Diyanet’in 2016 takviminde “Müslüman veya ehl-i kitap olmayan kişinin kestiği kurban helal midir?” sorusuna şu yanıt verildi: “Eti yenen hayvanların etlerinin helal olması için, hayvan kesecek kimsenin, akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehl-i kitaptan olması gerekir. Müslüman veya ehl-i kitaptan olmayan Mecusi, putperest veya ateistin kestiği hayvanın eti helal değildir. Onun kestiği hayvan da kurban olmaz.”

Fetvada, ateistle evlenilemeyeceği de “Müslüman bir kadının dinsiz, ateist bir erkekle evlenmesi caiz olmadığı gibi, Müslüman erkeğin de böyle bir kadınla evlenmesi caiz değildir” ifadelerine yer verildi.

Cumhuriyet




Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Diyanetten karne hediyesi dayanışma 2 4043 24.01.2015- 08:52
Etiketler   Diyanetten,   seçmeler
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS