SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Mektuplar, mektuplar…-Metin Çulhaoğlu           (gösterim sayısı: 2.610)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: denizcan
Konu Tarihi: 12.01.2016- 11:53


Mektuplar, mektuplar…-Metin Çulhaoğlu  


Bizim kendi terminolojimizde “klasikler” dendiğinde, bundan Marx, Engels ve Lenin’in yapıtları anlaşılır.

Gerek eğitimlerde gerekse polemik dâhil olmak üzere başka çalışmalarda klasikler kullanılır, bu kaynaklara atıflarda bulunulur.  

Ancak, “temel okumalar” ya da başvuru kaynakları arasında Marx, Engels ve Lenin’in yazışmalarına pek yer verilmez.

Oysa önemlidir.

Bu önemi şöyle açıklamak mümkün: Marx, Engels ve Lenin, odaklandıkları konularda titiz bir uğraşın ardından önemli sonuçlara ulaştıklarında “ya şöyle anlaşılırsa”, “ya öbür tarafa çekilirse” pimpirikliliğine düşmeden sonuç neyse onu söylerlerdi. Ama… Aması şu: Kendilerini önemseyelim de dönemlerini ve o dönemlerdeki başka “okurları” gözümüzde o kadar büyütmeyelim. Onların dönemlerinde de “Marx da çok indirgemeci canım”, “Engels’e bak yahu, adam resmen şunu diyor” ya da “Lenin çıldırmış olmalı” diyen pek çok kişi çıkmıştı…

İşte, üçlünün mektuplarının bir bölümü, kuşkusuz herkesin değil ama önemsedikleri kimi yanlış-yüzeysel anlamaların düzeltilmesine yöneliktir ve bu açıdan önemlidir.

Yeri gelmişken, Marx ve Engels’in bu bağlamda önemli bulduğumuz mektuplarını sıralayalım:

Marx:

J. Weydemeyer’e (5 Mart 1852); L. Kugelman’a (12 Nisan 1871); F: Bolte’a (23 Kasım 1871).

Engels:

C. Schmidt’e (5 Ağustos 1890 ve 27 Ekim 1890); J. Bloch’a (21 Eylül 1890); F. Mehring’e (14 Temmuz 1893); B. Borgius’a (25 Ocak 1894).

***

Lenin 21 Ocak 1924 tarihinde yaşamını yitirdi.

Yani bu ayın 21 Ocağında Lenin’in ölümünün üzerinden tam 92 yıl geçmiş olacak.

Lenin’in mektuplarında çeşitli muhataplara iletilen, amiyane tabirle “fırça” diyebileceğimiz sert uyarıların yanı sıra Marx’ın düşünce sistemine, diyalektik yöntemin kullanımına ilişkin çok değerli “notlar” bulmak mümkündür.

O zaman Lenin’i bir mektubuyla analım:

Mektup, Inessa Armand’a 30 Kasım 1916 tarihinde yazılıyor. Lenin, Marx’ın “işçilerin yurdu yoktur” sözünden hareketle kendi yazılarında “çelişki olduğunu” söyleyen Armand’ı “tek taraflı” ve “formalist” (biçimci) bulduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Komünist Manifesto’sundan bir yer aktarıyorsunuz (çalışan insanın yurdu yoktur)   ve onu neredeyse kayıtsız şartsız milli savaşların tanımlanmasını bile içine alacak şekilde uygulamak istiyorsunuz…” (italikler Lenin’in)

Ama asıl önemli olan, Lenin’in hemen ardından gelen cümleleridir: “Marksizmin bütün ruhu, bütün sistemi, her önermenin, a) yalnız tarihi bakımından, b) ancak diğerleri ile ilgili olarak, c) tarihin somut deneyimleri yönünden incelenmesini ister.” (V.I. Lenin, Mektuplar, çeviren: Murat Devrim, Toplum Yayınevi Ankara, 1969, s. 167. Ek not: Bu kitap daha sonra 1995 yılında Alaattin Bilgi çevirisiyle Evrensel’den çıkmış, ardından yeni basımları yapılmıştır).

Umarız “zorlama sayılmaz”: Lenin’in söylediklerinden, bir önermenin ele aldığı/ilişkin olduğu olgunun, diyakronik (tarihsel-artzamanlı) ve senkronik (eşzamanlı) boyutlardan oluşan kendi bütünselliği içinde irdelenmesi gerektiği sonucu çıkıyor.

Demek ki (A) olgusu incelenecekse, bir, bu olgunun kendi özel tarihine bakılmalıdır; iki, (A) olgusunun kendisiyle zamandaş başka olgularla ilişkisi/etkileşimi değerlendirilmelidir ve üç, (A) olgusunun geçmişte nasıl deneyimlendiği, kendini hangi biçimlerde dışa vurduğu dikkate alınmalıdır…

***

Denecektir ki eylemli olmak, “sokağa çıkmak”, örgütlenmek vb. gerekirken oturup masa başında böyle yoğun bir mesaiye mi gömüleceğiz?

Yooo…

Az önce özetlenen, saf anlamda kesinlikle “akademik” bir uğraş ya da masa başı çalışması değildir…

Siyasal öznelerin, kendi bilgileri, akılları, pratikleri ve mevcut deneyimleri ışığında, bunları temel alarak kolektif biçimde gerçekleştirebilecekleri ve gerçekleştirmeleri gereken bir iştir.

Ve öyle sanıldığı kadar “zor” da değildir.

En azından “arkadaş sen onu bunu bırak da yarın benim ne yapmam gerekiyor, bana onu söyle” sorusunun yanıtından daha kolaydır...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 10.992
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

50 kere teşekkür edildi.
36 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.01.2016- 19:40


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış



Lenin 21 Ocak 1924 tarihinde yaşamını yitirdi.

Yani bu ayın 21 Ocağında Lenin’in ölümünün üzerinden tam 92 yıl geçmiş olacak.

Lenin’in mektuplarında çeşitli muhataplara iletilen, amiyane tabirle “fırça” diyebileceğimiz sert uyarıların yanı sıra Marx’ın düşünce sistemine, diyalektik yöntemin kullanımına ilişkin çok değerli “notlar” bulmak mümkündür.

O zaman Lenin’i bir mektubuyla analım:

Mektup, Inessa Armand’a 30 Kasım 1916 tarihinde yazılıyor. Lenin, Marx’ın “işçilerin yurdu yoktur” sözünden hareketle kendi yazılarında “çelişki olduğunu” söyleyen Armand’ı “tek taraflı” ve “formalist” (biçimci) bulduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Komünist Manifesto’sundan bir yer aktarıyorsunuz (çalışan insanın yurdu yoktur)   ve onu neredeyse kayıtsız şartsız milli savaşların tanımlanmasını bile içine alacak şekilde uygulamak istiyorsunuz…” (italikler Lenin’in)

Ama asıl önemli olan, Lenin’in hemen ardından gelen cümleleridir: “Marksizmin bütün ruhu, bütün sistemi, her önermenin, a) yalnız tarihi bakımından, b) ancak diğerleri ile ilgili olarak, c) tarihin somut deneyimleri yönünden incelenmesini ister.” (V.I. Lenin, Mektuplar, çeviren: Murat Devrim, Toplum Yayınevi Ankara, 1969, s. 167. Ek not: Bu kitap daha sonra 1995 yılında Alaattin Bilgi çevirisiyle Evrensel’den çıkmış, ardından yeni basımları yapılmıştır).

Umarız “zorlama sayılmaz”: Lenin’in söylediklerinden, bir önermenin ele aldığı/ilişkin olduğu olgunun, diyakronik (tarihsel-artzamanlı) ve senkronik (eşzamanlı) boyutlardan oluşan kendi bütünselliği içinde irdelenmesi gerektiği sonucu çıkıyor.

Demek ki (A) olgusu incelenecekse, bir, bu olgunun kendi özel tarihine bakılmalıdır; iki, (A) olgusunun kendisiyle zamandaş başka olgularla ilişkisi/etkileşimi değerlendirilmelidir ve üç, (A) olgusunun geçmişte nasıl deneyimlendiği, kendini hangi biçimlerde dışa vurduğu dikkate alınmalıdır…






Çulhaoğlu'nun söz ettiği mektubu okumak isteyenler varsa buradan okuyabilirler.

http://www.solpaylasim.com/k947-lenin-den-inesa-armand-a-.html






Bu ileti en son melnur tarafından 12.01.2016- 19:41 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 13.01.2016- 17:17


Lenin anlaşılır biçimde milli savaşın olabileceğini ve işçilerin de bir vatanı olduğunu söylüyor. Bunu da Marks'ın yanlış yorumlanan ''işçilerin vatanı yoktur'' sözüne açıklık getirerek söylüyor. Bizdeki kendini solcu sananlara sorulsa işçilerin vatanı yoktur, vatan savunması sosyal şovenliktir, emperyalizme karşı mücadelenin zamanı geçmiştir! Bunları söyleyenler kendilerini Leninci olarak da tarif ediyorlar. Lenin'in bu konudaki görüşlerini bilseler yine de bu saçmalıkları savunurlar mı? Yanlış yerlerde bilgileniyorlar, sonra da solculuğu bu yanlışlıklar üzerinden yorumlamaya çalışıyorlar.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Elitmişiz! - Metin Çulhaoğlu melnur 0 1799 13.07.2019- 10:48
Konu Klasör Metin Çulhaoğlu ile sohbetler. melnur 5 1729 06.10.2022- 00:39
Konu Klasör Metin Çulhaoğlu hakkında... melnur 7 2554 23.08.2023- 07:29
Konu Klasör Akıl akıldan üstündür - Metin Çulhaoğlu melnur 2 2227 30.11.2019- 11:21
Konu Klasör Zor, şiddet ve terör - Metin Çulhaoğlu melnur 0 1418 17.12.2019- 06:03
Etiketler   Mektuplar,   mektuplar…-Metin,   Çulhaoğlu
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS